Siirt
Kentte yaşayan ve 4 çocukları bulunan Medine ve Şemsettin Özlük çifti, evlatlarını büyüttükten sonra 2012 yılında koruyucu aile olmak için Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne başvurdu.
????10 aylık erkek çocuğa yuvalarını açan çift, yaklaşık 5 yıl sonra da 3 yaşındaki bir erkek çocuğun daha koruyucu ailesi oldu
Özlük çiftinden ilham alan, 2 çocukları bulunan komşuları Medine ve Mustafa Borak çifti de 2018 yılında önce 16 aylık erkek bir bebeğe yuvalarını açtı, bir ay sonra da ondan 2 yaş büyük ablasının bakımını üstlendi.
Siirt Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürü Sabri Sidar'ın davetiyle kentte koruyucu aile sistemine ilişkin düzenlenen programa katılan Medine Özlük ve Medine Borak, koruyucu ailesi oldukları evlatları sayesinde yaşadıkları duyguları ve değişen yaşamlarını
anlattı.
"Hem fiziksel hem ruhsal olarak değiştiklerine şahit oldum"
Medine Özlük, komşusu Borak ile kentte zaman zaman sevgi evlerini ziyaret ederek, devlet korumasındaki çocuklarla bir araya geldiğini, bu süreçte görevlilerin kendilerine koruyucu aile sistemi ile ilgili bilgilendirme yaptığını söyledi.
Eve döndüğünde eşine heyecanla koruyucu aile sistemini anlattığını ifade eden Özlük, onun da olumlu bakması üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne başvuru yaptıklarını belirtti.
Özlük, "Koruyucu ailesi olmaya karar verdiğimiz 10 aylık çocuğumuz o gün hiç kucağımızdan inmedi. Eve gelirken uyudu, yatağını yaptık, evde hepimiz başına toplandık. Daha sonra ikinci bir çocuğun daha koruyucu ailesi olmak için başvuru yaptık. Bu kez de 3 yaşındaki bir erkek çocukla eve döndük. Eve döndüğümüzde çocuğumuz sitede zıplayarak, 'Artık benim de evim, benim de babam var.' dedi. Çocuklarımızın hem fiziksel hem ruhsal olarak değiştiklerine şahit oldum. Her çocuğun bir ailede büyümesini tavsiye ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Hayat güzelleşmiş, evimiz canlanmıştı"
Medine Borak da komşusu ve arkadaşı Özlük'ü örnek alarak koruyucu aile olmaya karar verdiğini anlattı.
Kendi çocuklarından birinin lise, diğerinin üniversitede okuduğunu, bu nedenle evlerinin çok sessiz ve sakin olduğunu dile getiren Borak, bu nedenle sevgi evlerinde kalan çocuklara yuva olmak istediklerini ifade etti.
İki kardeşin koruyucu ailesi olduklarını aktaran Borak, şunları söyledi:
"İki kardeşe koruyucu olmak istiyordum. Eşim çok zor olacağını söyleyince bir çocuk almaya karar verdik. Aldığım zaman 16 aylıktı, erkek çocuğuydu. Hayatıma öyle bir girdi ki sanki çocuğummuş, hiç benden kopmamış, hep benimle yaşamış gibiydi. Kızım da onunla oyun oynuyordu. Hayatımıza neşe gelmişti. Hayat güzelleşmiş, evimiz canlanmıştı. Bana bir ışık gelmişti. Yani sevgi doluyduk artık. Koruyucu ailesi olduğumuz çocuğu ablası ile buluşturmak için kuruma gittiğimizde ona da yuvamızın kapısını açmaya karar verdik. Oğlum ablasını gördüğünde sanki annesini görmüş gibi heyecanlandı. O an biz şaşkına döndük. Bağırıyor, mutluluğunu gösteriyor ama tam konuşamıyor, çığlıklar atıyordu. O an eşim ve şimdi lisede okuyan kızımla ağladık. Eşim 'Ablasını da alalım, böyle ayrı olmaz.' dedi."
Bu yaklaşımlarıyla iki aileye daha ilham olduklarını dile getiren Borak, "Yaşadıklarımı iki aileyle de paylaştım. Onlar da birer çocuğa koruyucu aile oldu. Birkaç ay sonra buluşunca, 'Anlattıkların az, o kadar güzel duygular ki iyi ki bize tavsiye etmişsin, iyi ki koruyucu aile olmuşuz.' dediler. Herkese tavsiye ediyorum. Bu duygu anlatılmaz, yaşanılır." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com