İstanbul
Bayramın ikinci gününde sabahtan itibaren şehitliğe gelen aileler, şehitlerinin mezarları başında Kur'an-ı Kerim okudu, dua etti.
İspanya'da 21- 29 Haziran'da yapılacak Avrupa Şampiyonası'na hazırlanan İşitme Engelliler Kadın Basketbol Milli Takımı kafilesi de şehitliği ziyaret etti.
İşitme Engelliler Kadın Basketbol Milli Takımı Antrenörü Burcu Pelister, bayram sebebiyle şehitliğe ziyarette bulunduklarını söyledi.
Avrupa Şampiyonası öncesi şehitlik ziyaretinin takıma moral ve güç sağladığını, buradan madalyayla döneceklerine şehitlerin huzurunda söz verdiklerini dile getiren Pelister, "İnşallah dualarımız kabul olur. İstanbul'da iki ay boyunca Avrupa Şampiyonası'na hazırlandık. Bunun için bizi destekleyen tüm büyüklerimize teşekkür ederiz. Şehitlerimizin huzurunda daha maneviyat dolu bir gün geçiriyoruz. Takımımız bu maneviyatın karşılığını inşallah madalyayla verecektir." dedi.
Takımın oyuncularından Ecrin Köse, İspanya'ya gitmeden yaptıkları şehitlik ziyaretinin kendisini çok duygulandırdığını kaydetti.
Şehitlerin gücünü içlerinde hissedip maça gideceklerini anlatan Köse, "Ankara’daki kamplarımızda Anıtkabir'e de gittik. Şehitliğe takım olarak ilk defa geldik. Bizim için de çok duygusal bir an." dedi.
Milli Takım'ın oyuncuları, şehit kabirlerine su döküp, dua ederken zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı.
Şehit Hakan Yılmaz'ın annesi Ziynet Yılmaz, oğlunun 2006’da vefat ettiğini, bayramların kendileri için artık bir anlam ifade etmediğini, acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu söyledi.
Kabirleri ziyaret eden Aytekin Yanardağ ise ağabeyi Selim Yanardağ'ın 2005'te Düzce Gümüşova'da şehit düştüğünü, onun adını oğluna koyduklarını dile getirerek, "İnşallah ahirette de şehittir. Sürekli üzülüyoruz. Bu sene anne ve babamızı onun adına hacca gönderdik, inşallah kabul olur." diye konuştu.
"Bayramları ve Anneler Günü'nü sevmiyorum."
Diyarbakır'da meydana gelen trafik kazasında 2004'te şehit olan oğlu Hayri Ayan'ın kabrini ziyaret eden Suna Ayan da duygusal anlar yaşadı.
Oğlunun ambulans şoförü olduğunu, kolu kırılan bir askeri hastaneye götürdüğü sırada at arabasıyla tarladan yola çıkan köylülere çarpmamak için frene bastığını aktaran Ayan, hasteneye devam etmek için yoldan geçen araçlara el işareti yaptığı sırada oğluna aracın birinin çarptığını kaydetti.
Ayan, oğlunun şehit olduğunda 27 yaşında, 7 aylık asker olduğunu belirterek, "Hayat çok zor acımasız, ben de kansere yakalandım. Ben artık bayramları ve Anneler Günü'nü sevmiyorum. İlk zamanlar her gün geliyordum, şimdi haftada bir geliyorum. İlla onu görmem lazım. Onlar sayesinde biz burada rahat yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Tendürek Dağı'nda 1994 yılında çıkan çatışmada 18 yaşında şehit olan Hasan Sorma'nın babası Kadir Sorma da her bayram oğlunu şehitlikte ziyaret ettiğini anlattı.
Sorma, "Allah milletimize, devletimize zeval vermesin. Şehitlikten büyük nimet olur mu? Bu büyük nimet." dedi.