Bingöl
Elmalı köyü Yukarı Salkımlı mezrasında yaşayan Nihat Sağlık ve iki kuzeni, 10 kişiden oluşan ailelerinin geçimi için koyun ve keçi yetiştiriyor, tarımsal üretim yapıyor.
Yılın 12 ayı hayvanlarının beslemesi ve bakımı için zorlu koşullarla mücadele eden besici kuzenler için mesai, günün ilk ışıklarıyla başlıyor.
Besiciler, baharda brandaların altına istifledikleri saman, yonca ve ot yüklü çuvalları sonbaharda sırtlayarak, evlerinin yanındaki ahır küçük olduğu için yıllar önce Peri Suyu'nun karşı kıyısındaki arazilerine yapılan, 300 küçükbaş hayvan kapasiteli ahıra taşıyor.
Bunun için Peri Suyu'nun üzerinde kendi imkanlarıyla yaptıkları tahta köprüden geçen besiciler için kışın koşullar daha da ağırlaşıyor.
Tahta köprüde tehlikeli yolculuk
Doğada karşılaştıkları zorlukların yanı sıra kar, tipi ve dondurucu soğuklara karşı mücadele eden besiciler, hayvanlarını yem istifledikleri ahırlara götürmek için yine Peri Suyu'ndaki tahta köprüden geçiriyor.
Kuzu doğumlarının yaşandığı dönemde hayvanların bakımı için daha sık ahıra gitmek zorunda kalan besiciler, kimi zaman buz tutan suyun üzerinde hayvanlarıyla tek sıra halinde tehlikeli yolculuk yapıyor.
Köprüden düşen hayvanlar yüzerek kıyıya ulaşırken, besiciler kimi zaman da hayvanlarını kurtarmak için suya atlamak zorunda kalıyor.
Suyun debisinin yükseldiği ilkbaharda ise tahta köprü su altında kalıyor, akıntıya kapılıp sürükleniyor.
"Şu an sıfırın altında 15-20 derece, buzlar Peri Suyu'nu kapatmak üzere"
Yörede 37 yıldır besicilik yapan Nihat Sağlık, AA muhabirine, üç aile olarak hayvancılık yaptıklarını, coğrafyanın ve iklim şartlarının getirdiği zorluklarla mücadele ettiklerini söyledi.
Yaşamlarını bu işe adadıklarını ifade eden Sağlık, hayvanlarını otlatmak için Peri Suyu'nun karşı kıyısındaki ahırlara götürdüklerini, bunun için de tahtadan yaptıkları köprüden geçmek zorunda kaldıklarını belirtti.
Sağlık, yaşadıkları zorluklara ilişkin şunları anlattı:
"Peri Suyu'nun martta coşması nedeniyle tahta köprümüz yıkılıyor. Ahırlara kendi çabalarımızla tam kuzulama zamanında ulaşabiliyoruz. Bazen geç gidiyoruz, kuzularımız telef oluyor, bazen de koyunlarımız telef oluyor. Devletimiz buraya bir köprü yaptırırsa hayvancılıkta sıkıntı çekmeyiz. Bu sayede hayvan sayısını da çoğaltırız. Kış şartlarında bazen köprüden geçerken hayvanlar suya düşüyor. Bazı hayvanlarımız suda telef oluyor. Besiciler olarak en çok ahırlarımıza gidip gelmekte sıkıntı yaşıyoruz. Peri Suyu bazen buz tutuyor. Tahta köprü buzlanma nedeniyle kaygan olduğu için birkaç kez biz de suya düştük. Arkadaşların yardımıyla sudan çıktık. Şu an sıfırın altında 15-20 derece, buzlar Peri Suyu'nu kapatmak üzere. Böyle gittiği zaman ocak ve şubat arası genellikle sıkıntımız büyük oluyor."
Ailelerine ait 300'ün üzerinde küçükbaş hayvan bulunduğu anlatan Sağlık, senenin 12 ayı hayvanların bakımı ve beslenmesiyle ilgilendiklerini ifade etti.
Nihat Sağlık, hayvanların kışın gebelik, ilkbaharda ise kuzulama dönemi olduğunu dile getirerek, "Vatandaşların et ve süt ürünleri ihtiyacını karşılayabilmek için büyük emek veriyoruz. Peri Suyu'na kendi imkanlarımızla köprü kuruyoruz. Martta yağışların artmasıyla coşan suyla köprü yıkılıyor. 4 kilometre yürüyüp hayvanlarımıza ulaşıyoruz. Geçen yıl 2-3 kuzum Peri Suyu'na kapılıp gitti. 2-3 de koyunum telef oldu." diye konuştu.
Nihat Sağlık'ın kuzeni 64 yaşındaki Ekrem Sağlık da yıllardır zorlu koşullara rağmen hayvancılık yaptıklarını belirterek, "Bu yıl kış erken geldi. Kış çetin geçiyor. Bazen fırtına oluyor, karşıya geçemiyoruz, hayvanlarımız aç kalıyor. İsteğimiz buraya ihtiyacımızı karşılayacak bir köprü yapılmasıdır." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com