Bölgesel çatışmalar ve iklim krizi gıda arz güvenliğini olumsuz etkiliyor

ÇOK OKUNAN HABERLER
Bölgesel çatışmalar ve iklim krizi gıda arz güvenliğini olumsuz etkiliyor

FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Selışık, bölgesel çatışmalar, iklim krizi ve ekonomik belirsizliklerin gıda ve tarımsal ürün ihracatında korumacı tedbirler almaya yönelttiğini belirterek, "Bu gelişmeler gıda arz güvenliğini tehdit ediyor." dedi.

Ankara

Selışık, AA muhabirine, dünyada son dönemde artan bölgesel çatışmaların en çok etkilediği sektörlerden birinin de tarım olduğunu söyledi.

Ülkelerin tarımsal politikalarında korumacı bir tavır içine girdiklerine dikkati çeken Selışık, "Son dönemde artan bölgesel çatışmalar, iklim krizi ve ekonomik belirsizlikler, bazı ülkeleri gıda ve tarımsal ürün ihracatında korumacı tedbirler almaya yöneltiyor. Bu gelişmeler gıda arz güvenliğini tehdit ediyor. FAO olarak, küresel gıda ticaretinin adil, şeffaf ve sürdürülebilir olması gerektiğini vurguluyoruz. Gıda güvenliği açısından küçük çiftçilerin korunmasını ve ekonomik-ekolojik sürdürülebilirlik kriterlerinin gözetilmesini öneriyoruz." diye konuştu.

Savaş ve gerilimlerin etkisi

Selışık, küresel tarım ve gıda tedarik zincirinin iç içe geçmiş büyük bir ağ olduğunu ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu:

"Zincirdeki kopmalar, özellikle gelişmekte olan ülkelerde gıda güvenliği risklerini artırıyor. Örneğin, Rusya-Ukrayna Savaşı ve korumacı politikalar, buğday ve gübre gibi temel tarım girdilerine erişimi zorlaştırarak küresel enflasyonu tetiklemiştir. Çünkü 50'den fazla ülke, buğday ihtiyacının yüzde 30'undan fazlasında Rusya ve Ukrayna'ya bağımlı. Ayrıca Rusya, küresel gübre üretiminin yüzde 14'ünü sağlıyor ve Avrupa'daki birçok ülke gübre arzının yüzde 50'sinde Rusya'ya bağımlı."

Çin'in dünya nüfusunun yüzde 20'sine ev sahipliği yaparken küresel gıda üretiminin yüzde 25'ini tek başına karşıladığı bilgisini veren Selışık, bu durumun söz konusu ülkede yaşanacak bir problemin tüm dünyayı etkileyeceğini ortaya koyduğunu anlattı.

Selışık, Kovid-19 salgını döneminde de tedarik zincirini zorlayan benzer kısıtlamaların yaşandığını hatırlatarak, FAO olarak ihracat engellerinin kaldırılması gerektiğini savunduklarını dile getirdi.

"Türkiye, komşu ülkeler için de kritik rol üstleniyor"

Türkiye'nin tarım ve gıda üretiminde büyük bir ekonomik güç olduğunu vurgulayan Selışık, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türkiye, un pazarının yüzde 23'ünü elinde bulunduruyor ve makarna üretiminde dünyada ikinci sırada yer alıyor. Zeytin, fındık gibi ürünlerde ise lider ülkelerden biri ancak un ve makarna endüstrisi için buğday ithalatına ihtiyaç duyuyor. Türkiye, gıda güvenliği açısından bugün için risk taşımıyor. Bununla birlikte, ham maddede küresel sisteme bağlı olduğu için ihracat yasaklarından etkilenmesi söz konusu. Öte yandan, güçlü tarımsal potansiyeli, ürün çeşitliliği sayesinde yalnızca kendi gıda güvenliğini değil, Irak ve Suriye gibi komşu ülkeler için de kritik rol üstleniyor."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER