Çocukken kaybettiği saat, Siirtli avukatı antika saat koleksiyonerine dönüştürdü

ÇOK OKUNAN HABERLER
Çocukken kaybettiği saat, Siirtli avukatı antika saat koleksiyonerine dönüştürdü

Siirt'te babasının hediye ettiği kol saatini kaybettikten sonra saatlere olan ilgisi artan avukat Diyaeddin Temiz, zamanla antika saat koleksiyoncusu oldu.

Siirt

Hukukçular Derneği İl Temsilcisi de olan 2 çocuk babası avukat Temiz'in antika saatlere olan tutkusu, çocukluk yıllarında yaşadığı bir kayıpla başladı.

Atatürk Anadolu Lisesi'ni kazanmasının ardından babası Temiz'e tüm imkanlarını zorlayarak bir kol saati hediye etti. Ancak saatini birkaç günde kaybeden Temiz'in saatlere olan ilgisi artarak tutkuya dönüştü.

Üniversite eğitiminin ardından bir süre öğretmenlik yapan, ardından avukatlık mesleğini icra etmeye başlayan Temiz'in koleksiyonunda kule saatlerinden kurmalı masa saatlerine, duvar saatlerinden farklı mekanik tasarımlara kadar pek çok antika parça yer alıyor.

Evini ve avukatlık bürosunu adeta birer saat müzesine çeviren Temiz, bakımlarını aksatmadan yaptığı koleksiyonundaki her bir parçayı özenle muhafaza ediyor.

"O saati kaybedince bilinçaltıma çok ciddi bir şekilde saat tutkusu işlendi"

Temiz, AA muhabirine, koleksiyonunda yer alan antika saatlerin her birinin geçmişten bir iz taşıdığını ve bu nedenle kendisi için ayrı bir anlam ifade ettiğini söyledi.

Saatlere olan ilgisinin her geçen gün arttığını ifade eden Temiz, "Siirt Atatürk Anadolu Lisesi'ni kazandığım vakit babam bütçesini de zorlayarak çok güzel ve pahalı bir saat almıştı. O saati elime taktığım geceyi unutmuyorum. O saati kaybedince bilinçaltıma çok ciddi bir şekilde saat tutkusu işlendi. Uzunca bir süre saatlerden uzak kaldım ama çarşıya çıktığımda, sokakta gezdiğimde saatler hep dikkatimi çekiyordu." dedi.

İlerleyen zaman içerisinde bütçe imkanları doğrultusunda saat almaya başladığını, bunun da tutkuya dönüştüğünü anlatan Temiz, ekonomik imkanları doğrultusunda saat tutkusunun farklı bir boyuta ulaştığını, kendisinde pahada ağır olan saatten ziyade "değerli saat" kavramının gelişmeye başladığını anlattı.

Koleksiyonundaki saat sayısını bilmediğini fakat hangi saatlere sahip olup olmadığını çok iyi bildiğini ifade eden Temiz, şöyle konuştu:

"İl dışında ziyaret ettiğim her yerde mutlaka antikacılara uğrarım. İnternette denk geldiğim antikacılardan gördüğüm güzel saatler veya antika eşyaları yavaş yavaş almaya başladım. Bu konuda evde de yavaş yavaş sorunlar yaşamaya başladık. Saatleri koyabileceğimiz bir yer yok. Özellikle duvar saatlerinde de çeşitler son derece fazla. Gördüğüm yerlerde bütçemin elverdiği ve özellikle anlamlı olan saatleri alıyorum. Saatler eskiye doğru gittikçe daha farklı bir ilgi uyandırmaya başladı. Eskilerin cep saati, köstekli saat diye tabir ettiğimiz saatlerden de ciddi sayıda koleksiyonum var."

"Bu saatler benim için büyük öneme sahip"

Saatlere bakınca o saatlerin geride bıraktığı zamanları, hayatları ve anıları gözünde canlandırdığını dile getiren Temiz, saatleri çocuklarına hatıra olarak bırakmak istediğini kaydetti.

"Maddi bir değerden ziyade manevi değerlerinin yüksekliğini bilerek bunları bulunduruyorum" diyen Temiz, bazı saatlerin 200 yıllık geçmişe sahip olduğunu bildirdi.

Büroya getirdiği saatlerin tamamının bir anda çalışmasının ilk başlarda rahatsızlığa sebebiyet verdiğine dikkati çeken Temiz, şöyle devam etti:

"Sonra saatlerin büyük bir kısmını biraz dinlendirdik. Bu tutkunun benden sonraki nesillere de aktarılmasını özellikle istiyorum. Kokuları dahi huzur veriyor. Saatlerin her biri aslında özel bir işlemeyle yapanın sanatçılık kimliğini öne çıkarıyor. Herhangi bir saat peşinde koşmuyorum. Bende bulunmayan türde saat bulduğumda ve bütçem elverdiğinde alıyorum. Kurmalı saatler gibi duvar saatleri, ayaklı saatler, şamdanlı saatler var. Bu saatler benim için büyük öneme sahip."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER