Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kartalkaya'daki yangın faciası sebebiyle 1 günlük milli yas ilan edildiğini açıkladı

ÇOK OKUNAN HABERLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kartalkaya'daki yangın faciası sebebiyle 1 günlük milli yas ilan edildiğini açıkladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kartalkaya'daki yangın faciası sebebiyle 1 günlük milli yas ilan edildiğini açıkladı

Ankara

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kartalkaya'daki yangına ilişkin, "Her ne surette olursa olsun böyle bir facianın yaşanmasına sebep olanlar, ihmali ve kusuru olanlar hukuk önünde bunun hesabını vereceklerdir." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Bu sabah Bolu Kartalkaya'da bir otelde çıkan yangında vefat edenlere rahmet, yaralananlara acil şifa dileyen Erdoğan, yaralananlardan 17'sinin taburcu edildiğini, 1'i yoğun bakımda olmak üzere diğer yaralıların tedavisinin devam ettiğini belirtti.

AFAD ve sağlık ekipleri ile diğer birimlerin yanan oteldeki çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren Erdoğan, hayatını kaybedenlerin ailelerine, yakınlarına ve millete başsağlığı diledi.

Yangın haberini alır almaz 4 bakanın Bolu'ya gönderildiğini, yangına müdahale çalışmalarını yürüten vali ve AFAD Başkanı ile diğer ilgililerden düzenli bilgi aldıklarını ifade eden Erdoğan, yangına farklı kurumlardan 156 araç ve 428 personelle müdahale edildiğini kaydetti.

Erdoğan, gerek yangının çıkış sebebini gerekse faciada sorumluluğu olanları tespit etmek amacıyla idari ve adli soruşturmaların başlatıldığını bildirdi.

"Gün siyaset yapma değil dayanışma, bir ve beraber olma günüdür"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Cumhuriyet savcısı, 2 mülkiye başmüfettişi ile çalışma bakanlığından 4 başmüfettişin 5 kişilik bilirkişi heyetiyle birlikte en ince detayına kadar olayı araştırdığına dikkati çekti. Erdoğan, şöyle devam etti:

"İlk etapta, aralarında facianın yaşandığı işletme sahibinin de olduğu 4 kişi gözaltına alınmıştır. Şunu bir defa açık ve net söylemek durumundayım. Her ne surette olursa olsun böyle bir facianın yaşanmasına sebep olanlar, ihmali ve kusuru olanlar hukuk önünde bunun hesabını vereceklerdir. Elbette yüreklerimizdeki yangını tarif etmekte kelimeler yetersiz kalıyor. Özellikle yakınlarını kaybeden vatandaşlarımızın derin bir teessür ve acı içinde olduklarını biliyoruz. Bu kardeşlerimizin acısını paylaşmak amacıyla bir günlük milli yas ilan edilmiştir.

22 Ocak 2025 Çarşamba günü yurdumuzda ve dış temsilciliklerimizde güneşin batışına kadar bayraklarımız yarıya çekilecektir. Gün siyaset yapma değil dayanışma, bir ve beraber olma günüdür. Siyaset, medya, yerel yöneticiler dahil tüm aktörlerden vatandaşlarımızın acısına hürmet göstermelerini beklediğimizi ifade etmek istiyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir defa şunu artık herkesin kabullenmesi şarttır, Türkiye'ye okula, kütüphaneye, parka giden çocuklara sahipsiz köpeklerin saldırdığı bir ülke utancını yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur." dedi.

Eğitimden savunmaya, güvenlikten bölgesel gelişmeye kadar kritik konuları değerlendirdikleri bir Kabine Toplantısı'nı daha tamamladıklarını ifade eden Erdoğan, son Kabine Toplantısı'ndan bugüne kadar ülkeye ve millete hizmet yolunda büyük bir gayret içinde olduklarını söyledi.

Erdoğan, hemen her yıl mutat olarak gerçekleştirdikleri Valiler Buluşması'nda, 81 ilin valisiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir araya geldiklerini hatırlatarak, "kerim devlet" tasavvurlarının, vatandaşa dönük yüzü olan vali ve kaymakamlardan, içinde bulundukları kritik dönemde çok büyük hizmetler ve özverili çalışmalar beklediklerini dile getirdi.

Önceki Kabine Toplantısı'nda aldıkları karar çerçevesinde, 2025 yılını "Aile Yılı" olarak idrak edeceklerini milletle paylaştıklarını, 13 Ocak'ta da "2025 Aile Yılı Tanıtım Programı"nı Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"'Aile toplumun temelidir' diyen Anayasamızın, 41'inci maddesinin çizdiği çerçevede, aileyi güçlendirecek tedbirleri hayata geçiriyoruz. Aile kurumunun, son yıllarda giderek katmerlenen çok boyutlu bir kuşatma altında olduğunu görmekteyiz. Özellikle cinsiyetsizleştirme politikaları, aile kurumunu hedef alan küresel bir haçlı seferine dönüşmüş durumdadır. Türkiye, bu sinsi akımlar karşısında, 'fıtrat merkezli bir insanlık cephesi' oluşturmaya çalışan ülkelerin en başında gelmektedir."

"Aileyi güçlendirecek, çocuk sahibi olmayı teşvif edeceğiz"

Erdoğan, millet için varoluşsal bir tehdide dönüşen bir diğer hususun, 1,51'e kadar düşen doğurganlık hızı olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Nüfusun yenilenme düzeyinin 2,1 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, tehdidin vahameti daha net anlaşılacaktır. Bu tehdidi kesifleştiren bir başka sorun, evlenme yaşının yükselmesidir. Ülkemizde ilk evlenme yaşı kadınlarda 26'ya, erkeklerde 28'e çıkmıştır. İlk anne olma yaşı ise daha önce görülmemiş biçimde 29'u aşmıştır.

İktidar ve muhalefet fark etmeksizin bu tehlikeli gidişatı önce durdurmamız sonra da tersine çevirmemiz gerekiyor. İşte bütün bu gerçekler temelinde 2025 senesini Aile Yılı ilan ettik. Tanıtım programımızda, hem aile müessesesine sahip çıkmak hem de doğum oranlarını artırmak amacıyla devreye aldığımız yeni uygulamaları kamuoyumuzun takdirine sunduk."

Evliliğe ilk adımını atan gençlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği sundukları Aile ve Gençlik Fonu'nu, 81 ilde yaygınlaştırma kararı aldıklarını belirten Erdoğan, ayrıca yeni doğacak ilk çocuk için verdikleri tek seferlik doğum yardımını 5 bin liraya yükselttiklerini söyledi.

Erdoğan, ikinci çocuk için her ay 1500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 5 bin lira olacak şekilde çocuk yardımlarını devreye aldıklarını, ikinci ve sonraki çocuklar için verecekleri çocuk yardımlarını her ay annelerin hesabına yatıracaklarını bildirdi. Erdoğan, "Bunun dışında da farklı destek, teşvik ve yardımlarla aileyi güçlendirecek, çocuk sahibi olmayı teşvik edeceğiz." dedi.

"Unutmadık ve unutmayacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir taraftan aileyi koruma ve nüfusu artırma gayesiyle canhıraş bir mücadele verirken, diğer taraftan herkesin göz bebeği olan çocukların başıboş köpek sürülerince parçalanmasının izahını, ne kendilerine ne vicdanlarına ne de millete yapamadıklarını belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yüksekova'da 12 yaşında bir çocuğun hayatını kaybettiği olayın herkesi derinden yaralayıp sarstığını ifade eden Erdoğan, daha önce de benzer hadiselere şahit olunduğunu ve bunun üzerine hükümet olarak harekete geçtiklerini anımsattı.

Erdoğan, bu sorunun çözümsüz kalmasından rant elde eden çeşitli lobilerin karşı çıkmasına rağmen mevzuatta gerekli düzenlemeleri yaptıklarını hatırlatarak, "Kanun görüşmeleri esnasında Meclis'te sahnelenen kepazelikleri, evladını kaybetmiş ailelerimize yönelik edepsizlikleri 'Bu insanların hiç mi vicdanı yok' dedirten densizlikleri hiçbirimiz unutmadık ve unutmayacağız." diye konuştu.

"Devletimizin tüm organları bu konunun üzerine daha kararlı gidecek"

Yüksekova'daki yürek burkan olayın, yasal düzenlemenin ve endişelerinin ne kadar isabetli olduğunu tekrar teyit ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bir defa şunu artık herkesin kabullenmesi şarttır, Türkiye'ye okula, kütüphaneye, parka giden çocuklara sahipsiz köpeklerin saldırdığı bir ülke utancını yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Mevzuatta herkesin sorumluluğu bellidir. Siyasi parti ayırt etmeksizin belediyelerimizin tamamı, yasanın ve yönetmeliklerin kendilerine yüklediği görevleri yerine getirmek zorundadır.

Farklı bahaneler öne sürerek görevini yapmayanlarla ilgili bundan sonra daha zorlayıcı tedbirleri devreye alacağız. Tarım, İçişleri ve Çevre Bakanlıklarımız başta olmak üzere devletimizin ilgili tüm organları bu konunun üzerine daha kararlı gidecektir. Eslem Teker evladımıza yüce Allah'tan rahmet, acılı ailesine ve arkadaşlarına sabır niyaz ediyorum."

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

ÇOK OKUNAN HABERLER