İstanbul
180 ülkeden 26 bin üye şirketi bünyesinde bulunduran DMCC’nin CEO’su Ahmed Bin Sulayem, İstanbul Ticaret Odası'nda (İTO) düzenlenen "Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) İş ve Ticaret Fırsatları Semineri"nde AA muhabirinin sorularını cevapladı.
24-25 Kasım'da Dubai'de düzenlenecek Değerli Metaller Konferansı'na dikkati çeken Sulayem, Altın Konseyi'nin altın piyasası ile Bitcoin piyasasının ilişkilendirilmesinden memnun olmadığını belirtti.
????Sulayem, "Değerli Metaller Konferansı'nda birçok altın tüccarı, altın madencisi ve altın finansmanı yapan kişiyle karşılaşacaksınız. Ayrıca bazıları, altını tokenleştirilmek gibi sıra dışı finansal araçları da tartışmak istiyor. Bu, özellikle Altın Konseyi'nden gelen yeni bir şey. Konsey, altın piyasasının Bitcoin piyasasıyla ilişkilendirilmesinden hoşlanmıyor. Bitcoin'in gerçek dünya varlıklarını temsil etmediğini düşünüyor. Belki de bu yüzden tokenleştirilmiş bir altın elde etmenin yolunu bulmak istiyor. NFT altın olur mu, bilmiyorum ama tokenize edilmiş altın, yani altın payları veya altın tokenleri hızlı hareket edebilir. Bitcoin kadar hızlı ya da en azından onun kadar etkin." diye konuştu.
Elmas piyasasında da benzer arayışların olduğunu dile getiren Sulayem, laboratuvar ortamında üretilen elmaslar veya doğal elmasların da ayrı ayrı tokenize edilmesi için araştırmaların olduğunu ancak bunlar için fetva ve helal sertifikası gerekebileceğini ifade etti.
Sulayem ayrıca, temiz su kaynaklarının da gelecekte emtia gibi değer görmesi için çalışmaların başladığına dikkati çekti.
Ahmed Bin Sulayem, "Su sektörü de büyük bir piyasa. Aqua Index, bizimle bir mutabakat muhtırası imzaladı. Amaçları suyu da emtia olarak değerlendirmek. Su, soya, akaryakıt ve altın gibi önemli bir emtia haline geldiğinde, rezervlerin ve nehirlerin korunması öncelikli hale gelecek, geçmişte yeterince önem verilmeyen gelişmekte olan ülkeler bile artık bu kaynakları koruma altına alacak. Tıpkı gaz sahaları ve altın madenlerinde olduğu gibi." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye ve BAE ilişkileri hızla gelişiyor ama istenen kapasitede değil"
Sulayem, BAE ile Türkiye'nin arasındaki ilişkilerin ve ticaretin 2023’te imzalanan "Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması" ile hızla geliştiğini ancak hala istenilen kapasiteye ulaşılmadığını söyledi.
Ahmed Bin Sulayem, sözlerine şöyle devam etti:
"Birleşik Arap Emirlikleri, hala keşfedilmemiş bir pazar. Dubai ve Abu Dhabi, bölgeye açılan kapılar olarak büyük önem taşıyor. Güçlü dağıtım merkezleri ve mükemmel havaalanı bağlantıları mevcut. Bugün gördüğünüz tablo, iki-üç yıl sonra aynı kalmayacak, gelişim devam edecek. Bizim önümüzde büyümeye devam etme görevi var. Her iki şehirde, Abu Dhabi ve Dubai’de ve genel olarak BAE’de tek sabit şey, mevcut durumumuzla yetinmeyecek olmamızdır. İster yapay zeka teknolojisi, ister fintech ve teknoloji, ister altyapı, dağıtım ve lojistik olsun, ilerlemeye devam edeceğiz. Türkiye ise hem tarihi hem de son dönemlerde önemli bir küresel merkez olmuştur. Gelecekte de stratejik dağıtım merkezlerinden biri olmayı sürdürecektir. Türkiye, dünyayı Asya’ya ve Asya’yı Avrupa’ya bağlayan bir “Avrasya kapısı” olarak anılmaktadır. Ortak tarihimizi de unutmamak gerekir. Bugün gördüklerimiz, bence daha başlangıç bile değil."
Sulayem, DMCC'de sayısı 800'e yaklaşan Türk şirketlerinin, İngiliz ve Çinli şirketlerin çok gerisinde kaldığını belirtti.
DMCC’de binden fazla Çinli şirketi temsil ettiklerini aktaran Sulayem, "BAE’deki beş bin İngiliz şirketinin yüzde 40’ından fazlasına sahibiz. Kültürel olarak Türkiye ile daha yakın bir bağımız var, ortak noktalarımız çok ve birlikte keşfedecek çok şeyimiz var. Türkiye’nin Afrika’da da önemli bir varlığı bulunuyor. DMCC’de büyük bir Afrika topluluğu mevcut. Altın, elmas, gıda, petrol ve gaz gibi emtialar Türkiye için büyük önem taşıyor. DMCC’de yürütülen tüm faaliyetler ve yeni duyurulan finans merkezi, Türkiye ile iş birliği açısından oldukça önemlidir. Türkiye’nin bizimle iş birliği yapabileceği fırsata dönüşebilecek konular olduğunu düşünüyorum." ifadelerine yer verdi.
Sulayem, DMCC olarak sahip oldukları yapay zeka, deneyim ve bağlantı ağını üyeleriyle rekabet etmeden sunduklarını belirterek, amaçlarının üyelerini kendilerine bağımlı kılmak değil, onlara doğrudan ve etkili çözümler sunmak olduğunu vurguladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com