Ankara
Başkara, dün Yunanistan tarafından yayımlanan DMP haritasında dikkati çeken noktaları değerlendirdi.
DEHUKAM tarafından yürütülen ve Türkiye'nin çevre denizlerinden azami yararlanmasını hedefleyen bir akademik çalışma olan DMP haritası ile Yunanistan'ın DMP'si karşılaştırıldığında özellikle Ege Denizi'nde çakışan alanlar bulunduğunu söyleyen Başkara, "Yunanistan açıklamış olduğu harita konusunda bunun Avrupa Birliği direktiflerinin bir gereği olarak ilan edildiğine de vurgu yapmak suretiyle ilanını gerçekleştirirken bizim Ege Denizi'ndeki hak, alaka ve menfaatlerimizi tamamen ihlal eden bir tavır içerisinde bulunmuş durumda." diye konuştu.
"Yunanistan hiçbir hukuki temele dayanmayan harita ortaya koydu"
Başkara, Dışişleri Bakanlığının Yunanistan'ın DMP'sine ilişkin "Ege ve Akdeniz'de tek taraflı tasarruflardan kaçınılması gerektiğini ve uluslararası deniz hukukunun bu denizlerde kıyıdaş devletler arasında işbirliğini teşvik ettiğini Yunanistan'a hatırlatan" bir açıklamada bulunduğunu hatırlattı.
DEHUKAM Müdürü Başkara, "Bizim haritamızla Yunanistan haritası karşılaştırıldığında, Yunanistan hiçbir hukuki temele dayanmayan, hukuki zeminden yoksun olan, bizi Ege Denizi'nde kara sularımıza hapsetme gibi bir garabetle hareket eden bir harita ortaya koymuş durumda." ifadelerini kullandı.
Söz konusu haritanın Türkiye açısından "yok hükmünde" olduğunu belirten Başkara, "Uluslararası hukuka uygun olan ise Ege Denizi özelinde bizim haritamızda kullandığımız Türkiye'nin on yıllardır uluslararası hukuk temelinde savunmuş olduğu ana karalar arası eşit uzaklık çizgisiyle ortay hattın çizilmesi usulüdür." şeklinde konuştu.
"DMP haritası, deniz yetki alanı teşkil etmiyor"
Başkara, bu usulün uluslararası hukuka ve yargısal içtihatlara uygun olan usul olduğunu vurgulayarak, "Bu harita bir deniz yetki alanı teşkil etmemekte. Yani iddia edilen DMP, deniz yetki alanları anlamına gelmemekte. Keza bizim yayınlamış olduğumuz Türkiye DMP haritası adıyla başlattığımız inisiyatifte de yine bunu vurguluyoruz." dedi.
DEHUKAM'ın alanında 10 yılı aşkın süredir uzmanlaşan ulusal bir deniz hukuku merkezi olduğuna işaret eden Başkara, "Bünyemizde yıllarını bu işe vermiş profesörler, hocalarımız bulunmakta. Uluslararası hukukun temel ilkeleri, hakça paylaşım ve hakkaniyet ilkesi çerçevesinde konuyu değerlendirdiğimizde Ege Denizi'nde olması gereken çizginin ortay hattan geçmesi gerekir. Biz de haritamızda zaten bunu kullandık." diye konuştu.
Başkara, Bakanlık açıklamasında yer verilen "Ülkemizin hazırladığı Deniz Mekansal Planlaması da UNESCO ile Birleşmiş Milletlerin ilgili birimlerine iletilmektedir." ifadelerine ilişkin de şunları kaydetti:
"Biz akademik ve bağımsız bilim temelli bir harita ortaya koyduk. Bu ortaya koyduğumuz harita da ifade ettiğimiz gibi bilim temelli ama ilgili tüm bakanlıklarla eş güdüm içerisinde. Onlarla yapılan evvelki projelerden ve kamuya açık veri kaynaklarından elde edilen bilgileri de bu haritaya yansıttık.
Uzun yıllara sari çalışmaların bir sonucu olarak bu harita ortaya çıktı. Bu haritanın devletimiz nezdinde de büyük oranda kabul gördüğünü ve Birleşmiş Milletlere sunulacak olan Dışişleri Bakanlığımız marifetiyle süreci yürütülecek olan haritanın da bizim dün ilan ettiğimiz haritayla çok büyük bir paralellik içerdiğini ifade edebiliriz."