Düzce
17 Ağustos'ta 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi ile yıkıma uğrayan kent, afetin yaralarını sarmaya çalışırken yaklaşık üç ay sonra 12 Kasım'da 7,2 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. İki depremde kentte 1115 kişi hayatını kaybetti, 3 bin 836 kişi yaralandı.
İki sarsıntıda Düzce'deki 6 bin 666 binanın (16 bin 666 konut, 3 bin 837 iş yeri) ağır/yıkık, 5 bin 506 binanın (10 bin 968 konut, 2 bin 573 iş yeri) orta, 9 bin 433 binanın (13 bin 70 konut, 1606 iş yeri) hafif derecede hasar gördüğü tespit edildi.
????Üzerinden çeyrek asrı aşkın geçen sürede depremlerde yaşanan acıların tekrarlanmaması için tedbirleri sıkı tutan yerel yönetimlerin yanı sıra vatandaşlar da deprem bilinci ve tedbirleri konusunda duyarlı hale geldi.

"Kamu yönetimiyle vatandaşlarımızla hazır olmak zorundayız"
Düzce Valisi Selçuk Aslan, 1999'da Türkiye'nin iki büyük depremle sarsıldığını, 17 Ağustos ve 12 Kasım'da yaşanan depremlerin Düzce'yi çok şiddetli şekilde etkilediğini söyledi.
Aslan, 12 Kasım'daki depremde kentte 845 can kaybının yaşandığını belirterek, "Bu afetlerde 6 bin 666 binamız ağır hasar görmüştü. O dönemde Düzce'deki bina stoku 22 bin binadan oluşmaktaydı. Bu sert afetlerde Düzce ciddi zorluklar yaşadı ama Düzceli devletinin desteğiyle tökezlediği yerden yeniden ayağa kalkmayı başardı." diye konuştu.

Kentte güncel olarak 107 bini aşan yapı stoku bulunduğuna değinen Aslan, şöyle devam etti:
"Depremden bu yana Düzce yapı stokunun yüzde 80'den fazlasını güncel mevzuata, daha güvenli meskenlere çevirmeyi başardı. Bu olası afetlerde en büyük riskimiz olan bina güvenliği konusunda Düzce'nin daha dirençli bir şehir olduğunun fotoğrafını bize vermekte. Düzce depremin ne olduğunu bildiği için 'asrın felaketi' dediğimiz 6 Şubat depremlerinde yaralı düşmüş 11 vilayetimize el uzatan, en güçlü desteği veren vilayetlerden biridir."
Aslan, depremin, Anadolu coğrafyasının gerçeği olduğunu vurgulayarak, "Ne zaman, hangi şartta, nerede olacağı bizlerce meçhul. Olacağını bildiğimiz fakat zamanını bilmediğimiz deprem karşısında, kamu yönetimiyle vatandaşlarımızla hazır olmak zorundayız." dedi.
"16 topluluğun 7'si akreditasyon aldı"
Deprem ya da her türlü afete karşı atılması gereken ilk adımın riskleri yönetmek olduğuna işaret eden Aslan, riskleri bertaraf etmek için Kasım 2022'de meydana gelen 5,9 şiddetindeki depremde zarar gören 816 yapının tamamını yıktıklarını bildirdi.
Aslan, afet durumunda oluşan zarara en kısa sürede müdahale edecek donanım, ekipman ve insan kaynağını bugünden hazırladıklarına dikkati çekerek, İçişleri Bakanlığının, "Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin arama kurtarma personeli yetiştirme" projesi kapsamında Düzce'de 807 gönüllünün eğitimden geçerek AFAD'daki arama kurtarma teknisyenlerinin niteliğine kavuştuğunu, 16 topluluğun 7'sinin akreditasyon aldığını kaydetti.

Depreme hazırlığın beşeri ve fiziki hazırlıklarının yanında eğitimlerini alan STK'ların, köy-mahalle eşleşmelerinin yapıldığını, gönüllü ekiplerin sahada vatandaşlara eğitimler verdiğini anlatan Aslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sivilden sivile daha can kulağıyla dinlenildiği gerçeğiyle vatandaşlarımızı toplu bulduğumuz her ortamda 'afet nedir, afet anında ne yapılmalı, afet sonrası nasıl davranılmalıdır' konusunda, afet bilinç düzeyini arttırmak açısından, bakkal önünden köy kahvesine, cami önünden insanların toplu bulunduğu her alanda kesintisiz halk eğitimi sürecini yürütüyoruz. Afet iletişimini yönetmek, hayatı yönetmek gerçeğinden hareket ediyoruz. Doğru adımları, doğru mesajları doğru zamanda gerçekleştiremezsek süreç zorken daha karmaşık hale gelebilmekte.
İmar mevzuatları konusunda oldukça sıkıyız. Gerek belediye sınırları, gerekse özel idare sınırı içinde kalan köylerimizde bu noktada mevzuatın öngördüğü, mevzuattan öte vicdanın ve ilmin ön gördüğü yapı şartlarını bizler takip ediyoruz. Düzceli hemşerilerimiz yaşadıkları acılarla deprem gerçeğini en iyi tanıyan kişiler olarak kendi yaptıkları meskenlerde bilinç düzeyleri oldukça yüksek. Mevzuatın öngördüğünden daha sağlamı da hedefleyerek yeni yapılar inşa edildiğini görmek bizler açısından ayrı bir mutluluk."
"Yüksek katlı yapılaşmalara son verdik"
Belediye Başkanı Faruk Özlü de doğal afetlere ve özellikle depremlere karşı farkındalık konusunda en bilinçli şehirlerden birisi, hatta birincisinin Düzce olduğunu söyledi.

26 yıl önce meydana gelen büyük felaketten sonra Düzcelilerin deprem konusunda çok bilinçlendiğini dile getiren Özlü, "Biz Düzce'de deprem yönetmeliklerini harfiyen uygulayan bir belediyeyiz. Yine Düzce'de bu çerçevede yüksek katlı yapılaşmalara son verdik. Düzce'de bugün zemin artı 4'ün dışında bir yüksek yapı göremezsiniz." şeklinde konuştu.
Özlü, Düzce'nin Türkiye'de depreme, doğal afetlere karşı dirençli şehirlerin başında geldiğini belirterek, "Konut stokumuz yüzde 80 oranında yeni. Yüzde 20'lik kalan kısım var. Orada da kentsel dönüşüm projeleri başlattık. Kentsel Dönüşüm Strateji Belgemizi yazdık. Bu çerçevede, toplam 8 mahallemizden öncelikle 2'sinde kentsel dönüşüm projelendirme çalışmalarını yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.
Kentin DASK konusunda da çok duyarlı olduğunu vurgulayan Özlü, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Deprem Afet Sigortası konusunda da Düzceliler hassaslar. Çünkü gerçekten bundan 26 yıl önceki manzaraları hatırlarsanız, çok büyük felaket ve Düzce bu doğal afetten gerekli dersleri çıkarmış bir şehirdir. Göreve geldikten sonra deprem yönetmeliklerinin uygulanmasında hiçbir taviz vermedik. Bundan sonra da deprem yönetmeliklerini en son versiyonlarına kadar sıkı şekilde uygulayacağız."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com