Fransız Milletvekili Dufour, Gazze'de kıtlık yoluyla bir soykırımın işlendiğini söyledi

ÇOK OKUNAN HABERLER
Fransız Milletvekili Dufour, Gazze'de kıtlık yoluyla bir soykırımın işlendiğini söyledi

Gazze'ye giden Thousand Madleens To Gaza (Gazze'ye Binlerce Madleen) sivil girişimine katılan Fransız Milletvekili Alma Dufour, Gazze Şeridi'nde kıtlık yoluyla bir soykırımın gerçekleştiğini belirtti.

Paris

Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) Partisi Milletvekili Dufour, Gazze'ye giden Özgürlük Koalisyonu Filosu'yla (Freedom Flotilla Coalition-FFC) birlikte hareket eden sivil girişim "Gazze'ye Binlerce Madleen"e katıldı.

????

İsrail saldırısında 10 Ağustos'ta hayatını kaybeden Al Jazeera'nın Filistinli muhabiri Enes eş-Şerif'in adını taşıyan gemiyle Gazze'ye doğru ilerleyen Dufour, bölgedeki kıtlık durumuyla mücadele etmek için neden bir insani yardım koridoru oluşturulması gerektiğini
açıkladı.

Dufour, Gazze'ye yardım ulaştırmaya çalışan Madleen gemisinin haziranda durdurulmasının ardından "Gazze'ye Binlerce Madleen" sivil hareketinin doğduğunu belirtti.

Bu sivil hareketin, Avrupa'nın farklı yerlerinde bulunan vatandaşlar tarafından kurulduğunu ve bu kişilerin topladığı bağışlarla gemiler alındığını anlatan Dufour, bu hareketin, Gazze'ye giden filolara destek olan Özgürlük Koalisyonu Filosu'yla iletişime geçtiğini kaydetti.

"Açlıktan ölmekte olan çok sayıda çocuğun görüntülerini gördüm"

Dufour, Gazze Şeridi'nde Filistinliler için 2 yıldır bir kabus durumunun hakim olduğunu ve bu durumun daha da kötüleşmesi nedeniyle kendisi dahil birçok insanın filolara katıldığına işaret ederek, Birleşmiş Milletlerin (BM) de dediği gibi, eğer bir şey yapmazsak, yarım milyondan fazla insan gelecek günlerde ve haftalarda ölüm riskiyle karşı karşıya." dedi.

Gazze'deki kıtlık durumu hakkında Dufour, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Birçok kişi gibi ben de bir deri bir kemik kalmış ve gerçek anlamda açlıktan ölmekte olan çok sayıda çocuğun görüntülerini gördüm. Dolayısıyla bu kıtlık yoluyla yapılan bir soykırım. Bu da, son derece korkunç çünkü bunlar, uzun süren ölümler, son derece acı verici ölümler."

Dufour, Gazze'ye insani yardımın girmesine izin verilmediğine dikkati çekerek, Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) gibi geleneksel sivil toplum kuruluşları (STK) hastanelere yönelik bombardımanları ve keskin nişancı ateşleri nedeniyle hedef oldukları için artık Gazze'de faaliyet göstermediklerini ifade etti.

"İsrail, son aylarda sahte insani yardım dağıtımları düzenledi"

Gazze'ye artık hiçbir şeyin giremediğinin altını çizen Dufour, "İsrail, son aylarda sahte insani yardım dağıtımları düzenledi. 'Sahte insani yardım faaliyetleri' diyorum çünkü bunları insanları öldürmek için kullanıyordu, bunları sivilleri öldürmek için kullandığı anlamına geliyor." şeklinde konuştu.

Dufour, filoların Gazze'de 2 milyon insana gıda götürmek için yeterince donanıma sahip olmadığını ve konteyner gemisi satın almanın çok maliyetli olduğunu vurgulayarak, "Elimizdeki imkanlarla yapıyoruz. Burada, en hafif ama maliyet-fayda açısından en etkili olanı, yani ilaçları taşıyoruz. Ancak tabii ki, öncelik gıda." ifadesini kullandı.

Devletlerden, Gazze'ye denizden veya havadan gerçek bir insani yardım koridoru oluşturmalarını istediklerini kaydeden Dufour, bunun yasal olduğunu ve daha önce soğuk savaş sırasında yapıldığını anlattı.

Dufour, İsrail'in Gazze'de olduğu gibi bir devletin bir halka kıtlık durumu dayatıldığında devletlerin bölgeye insani yardımı ulaştırma hakkı olduğunu kaydederek, devletlerin, böyle bir durumda 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi kapsamında gerekli tüm tedbirleri almak zorunda olduğunu vurguladı.

"(Gazze'ye) Gıda dağıtması için Fransız ordusunu göndermek mümkün ve (Fransa Cumhurbaşkanı) Emmanuel Macron'dan aktif olarak istediğimiz şey bu." diyen Dufour, Küresel Sumud Filosu aktivistlerine hayranlığını dile getirdi ve teşekkür etti.

Dufour, "Şunu gördük, İsrail askeri ağından kaçmayı başaran gemiler, sonunda durdurulsalar bile Gazze Şeridi'ne her zamankinden daha fazla yaklaştılar. Bir tekne (Gazze) kıyılarına 15 kilometreden daha az bir mesafedeydi, bu daha önce hiç görülmedi." şeklinde konuştu.

Fransız vekil, tüm bunların organize olan vatandaşların, Batılı ve Gazze'de yaşananlar karşısında tedbir almayan tüm devletlerden daha cesaretli olduğunu gösterdiğine işaret etti.

Dufour, filodaki Fransız aktivistlerin hala yasa dışı bir şekilde İsrail'de hapishanede alıkonulduğunu kaydederek, aktivistlerin Filistin kara sularında bulunması nedeniyle bu alıkoymanın herhangi bir yasal zemine dayanmadığına dikkati çekti.

"Fransa'nın harekete geçmemesi nedeniyle özür dilerim"

Düşen hükümetin Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ve Macron'un söz konusu aktivistlere herhangi bir destek mesajı olmadığını ifade eden Dufour, Fransız aktivistlerin İsrail'de hapishanede alıkonulan filodaki son milletlerden biri olduğuna vurgu yaptı.

Dufour, aktivistler arasındaki 4 Fransız vekilin açlık grevine başladığını aktararak, şöyle devam etti:

"Görünüşe göre burada günlerce kalacaklar ve Dışişleri Bakanımız harekete geçmiyor. Fransa dışında herkes saygınlık kazanmayı başarıyor. Bir kez daha Fransa'nın İsrail hükümetiyle sürekli olan suç ortaklığını sorguluyoruz, güzel laflara rağmen, eylemlere gelince her zaman aynı hikaye."

Seferber olmalarına rağmen daha fazlasını yapamadıkları için Gazze halkından özür dileyen Dufour, "Daha fazlasını yapamadığımız, denememize rağmen hükümetimizin daima sağır kalması, Fransa'nın harekete geçmemesi nedeniyle özür dilerim. Bir Fransız olarak utanıyorum." ifadelerini kullandı.

Dufour, Gazzelileri unutmadıklarını, onlar için birçok şey yapmaya hazır olduklarını ve pes etmeyeceklerini dile getirerek, bulunduğu geminin Gazze'deki soykırımı günbegün pes etmeden belgelediği için öldürülen gazeteci Enes eş-Şerif'in adını taşıdığını belirtti.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER