Güneydoğu'nun "asırlık çınarları" Cumhuriyet'in 102'nci yılına şahitlik edi

ÇOK OKUNAN HABERLER
Güneydoğu'nun "asırlık çınarları" Cumhuriyet'in 102'nci yılına şahitlik edi

Cumhuriyet'in 102'nci yılına şahitlik eden Güneydoğu'nun "asırlık çınarları" gençlere sağlıklı beslenmelerini, stresten ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmalarını tavsiye ediyor.

Diyarbakır/Mardin

Elazığ'ın Maden ilçesinin Plajköy köyünde 1921 yılında dünyaya gelen Yasin Balıkçı, okuma yazmayı köydeki "Mustafa" isimli bir arkadaşının desteğiyle öğrendi.

İnşası 1929 yılında başlayan ve Cumhuriyet'in kuruluşunun 21'inci yıl dönümünde hizmete giren Ankara ile Siirt'in Kurtalan ilçesini bağlayan demiryolu ağının inşasına şahitlik eden Balıkçı, 1937 yılında Diyarbakır'ı ziyaret için Elazığ'dan trenle geçen Mustafa Kemal Atatürk'ü trenden indiği köydeki istasyonda henüz 16 yaşındayken demiryolu işçilerine katırla su taşırken görme fırsatı buldu.

????

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) bünyesinde birçok ilde farklı kademelerde görev yaptıktan sonra emekli olan Balıkçı, hatıralarla dolu ömründe bir asrı geride bıraktı.

Balıkçı, yaz aylarını köyünde, kış aylarını ise Diyarbakır'daki oğlunun evinde geçiriyor.

"Atatürk çok akıllı bir insandı"

6 çocuğu, 14 torunu bulunan Balıkçı,
hayatını hep çalışarak geçirdiğini, çalışmanın çok faydasını gördüğünü söyledi.

İkinci Dünya Savaşı döneminde 4 yıl askerlik, TCDD bünyesinde de 32 yıl görev yaptığını anlatan Balıkçı, Atatürk'ü gördüğü günü şöyle anlattı:

"Tren bize 1935'te geldi. Atatürk ise 1937'de geldi. Atatürk'ü Diyarbakır'a giderken Elazığ'da gördüm. (Hazar Gölü) Suyun içerisinde bir ada vardı. Tren durdu. Atatürk, adaya baktı. Atatürk'e at getirdiler, bindi ata ve adaya gitti. Adaya verem hastanesi yapacaktı. Sonra kendisi de hastalandı. O ölünce hastane de kaldı. Atatürk çok yaman biriydi, çok akıllı bir insandı."

Balıkçı, hayatı boyunca sağlığa zararlı hiçbir şeyi tüketmediğini belirtti.

Yasin Balıkçı'nın oğlu Turgut Balıkçı (72), annelerini 45 yıl önce kaybettiklerini söyledi.

Babasının çalışmayı seven, kötü alışkanlıkları bulunmayan bir kişi olduğunu ifade eden Balıkçı, "Babam stresi olmayan, kızmayan, sinirlenmeyen, evine bağlı, rahat bir insan. Her şeyi kafasına takan biri değil. Kötü bir alışkanlığı da yoktu. Evini seven ve mutlu olmayı bilen bir insan. Şimdiye kadar ömrü böyle geçti. Ayrıca hareketli biriydi ve yürümeyi çok severdi. Bir de yoğurdu çok severek tüketir." diye konuştu.

Mardinli Ahmet dededen "iyilik" çağrısı

Cumhuriyet ile yaşıt Ahmet Geleri Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 1 Temmuz 1923'te dünyaya geldi.

17 çocuğu ve 100 torunu bulunan Geleri, ilçede çocuklarının yaşadığı "aile apartmanı"nda evlatlarının evinde yaşamını sürdürüyor.

Zamanını çocukları ve torunları ile geçiren Geleri, bir asrı aşan ömrü boyunca her zaman iyi bir insan olmaya çalıştığını söyledi.

Kimseyi incitmeden, kötülük yapmadan sadece iyilik yaparak ömrünü geçirmeye çalıştığını ifade eden Geleri, bu meziyeti çocuklarına ve torunlarına da aşılamaya çalıştığını belirtti.

Gençliğinde birçok farklı işte çalıştığını ve ekmeğini kazandığını anlatan Geleri, "Hayatım iyi geçti. Çok çalışıyordum, her işi yapıyordum. Gençler iyilik yapsınlar, kötülükten bir şey çıkmaz. Ellerinden geldiğince iyilik yapsınlar." ifadelerini kullandı.

Geleri, geçmişte birçok zorluğun yaşandığını, özellikle ekinlere kıtlık düştüğü zamanları hiç unutamadığını anlattı.

Geçmişte yokluk da yaşandığını dile getiren Geleri, "Şimdi her şey var, bolluk oldu. Bir ceketimizin olmasına hasrettik. Şimdi benim 6 kat elbisem, 4 çift ayakkabım var. O zaman ayakkabı kimse giyemiyordu, yoktu. Bir kunduracı vardı, bir ayakkabının tanesi 8 liraydı. Bir kişi bir ayakkabı almak için her bir ölçeği 25 kilogram olan 8 ölçek buğday sattı da parasını verdi. Kimsede para yoktu, daima kıtlık vardı. Şimdi çok bolluk var. Nereye gitsen her birinin arabası var. Eskiden böyle yoktu." diye konuştu.

Geleri, gençlere sağlıklı yaşamaları için şu tavsiyelerde bulundu:

"Gençler yediklerine, içtiklerine dikkat etsin. Ben yiyeceğime, içeceğime çok dikkat ediyordum. Özellikle sağlıklı besinler aldım. Şükürler olsun yaşıma göre çok sağlıklı görüyorum kendimi. Gençlere tavsiyem, sigara, alkol ve uyuşturucudan uzak durmaları. Bunlar insanların sağlığına çok zarar veriyor, ailevi düzeni bozuyor. Kesinlikle bunlardan uzak dursunlar. Gençliğimde bir iki kez sigara içmeye tevessül ettim ama farkına vardıktan sonra bıraktım. Şu an ömrümün uzun olmasının sebebi sigara ve alkol hiç kullanmamam."


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER