Fransa
AA'nın Temmuz ayı için hazırladığı "Avrupa'da ünlü yazar ve sanatçıların evleri, memleketleri ve yaşadıkları yerlere etkileri" dosya haberi çerçevesinde, Van Gogh'un hayatının son dönemini geçirdiği ve eserlerine konu olan Fransa'nın Auvers-sur-Oise köyünden izlenimlerini aktarıyoruz.
Hollanda'nın Zundert kentinde 30 Mart 1853'te doğan ressam Van Gogh, Fransa'nın başkenti Paris'e 50 kilometre mesafedeki Auvers-sur-Oise'da 29 Temmuz 1890'da hayatını kaybetti.
"Yeni izlenimcilik" olarak bilinen post-empresyonizm akımına bağlı sanatçı, Belçika, Hollanda, İngiltere ve Fransa'da 38 farklı yerde yaşadı.
Van Gogh, 1886'da geldiği Paris'te empresyonizm akımıyla tanışarak resimlerinde daha canlı renkler kullanmaya başladı.
Paris'te yaşadığı 2 yıl boyunca farklı ressamlarla tanışma fırsatı bulan Van Gogh, resimlerini dönemin bilindik kafeleri "La Fourche" ve "Le Tambourin"in yanı sıra "Pere Tanguy" isimli butikte sergiledi.
Bir süre başkentten uzaklaşan Van Gogh, ruhsal rahatsızlığından dolayı tedavi gördü ve tedavisi sırasında daha sonra portresini çizdiği Doktor Paul Gachet ile tanıştı. Gachet'in ismini taşıyan portre ünlü ressamın başyapıtları arasında yer alıyor.
Ardından Van Gogh, 20 Mayıs 1890'da Auvers-sur-Oise'da günlük 3,5 franka kiraladığı Ravoux Pansiyonu'ndaki 7 metrekarelik küçük pencereli 5 numaralı odaya yerleşti.
Van Gogh, sanatına ilham kaynağı olan tabiatla iç içe bulunan Auvers-sur-Oise'da yaklaşık 2 ayda 80 kadar eser tasvir etti.
Sanatçı bu köyün belediye binası, sokak merdivenleri ve kilisesi gibi yapılarını resmetti ve "Auvers'deki Kilise", "Auvers Merdivenleri", "Auvers'deki Belediye Binası" başlıklı eserleri ortaya koydu. Bu yapılar, bir asra aşkındır hala ilk halini koruyor. Ayrıca Van Gogh'un tablolarında resmettiği kentin tarla ve patikaları da aynı haliyle duruyor.
Sanatçı ayrıca, kaldığı pansiyonu işleten Ravoux ailesinin 13 yaşındaki Adeline isimli kızının portresini de çizdi. Van Gogh'un en son çizdiği tablo "Ağaç Kökleri" isimli eseri oldu.
Ölümünden 130 yıl sonra, 28 Temmuz 2020'de, ressamın çizdiği ağaç köklerinin bulunduğu nokta Auvers-sur-Oise köyünde keşfedildi.
27 Temmuz 1890'da resim çizmek için dışarı çıkan Van Gogh, göğsüne ateş ederek hayatına son vermeye çalıştı.
Kurşun hayati organlara denk gelmezken, hastaneye götürülmeyen Van Gogh 2 gün sonra Ravoux Pansiyonu'nun 5 numaralı odasında 29 Temmuz 1890'da sabah saat 01.30'da hayatını kaybetti. Van Gogh’un hayattaki en büyük destekçisi Theo, Van Gogh'un son anlarında yanındaydı.
Hollandalı sanatçı, "Buğday Tarlası ve Kargalar" tablosunda tasvir ettiği tarlaya yakın mezarlığa defnedildi. Kardeşinin ölümünden 6 ay sonra hayatını kaybeden Theo'nun naaşı yıllar sonra 1914'te Van Gogh'un yanına defnedildi.
5 numaralı oda bir daha kiralanmadı
Ressamın hayatına son verdiği gerekçesiyle, Ravoux Pansiyonu'ndaki 5 numaralı oda bir daha kiraya verilmedi. Oda 1985'te Fransa tarafından "tarihi yapı" olarak tanındı.
Bu oda, Van Gogh'un yaşadığı tüm yerler arasında aslına uygun şekilde muhafaza edilen tek yer olma özelliğine sahip.
Yeşil ve beyaz renkli duvarlı odada bugün hiçbir eşya bulunmazken, 1993'ten bu yana halkın ziyaretine açık. "Van Gogh'un Evi" olarak da adlandırılan Ravoux Pansiyonu, bugüne kadar 1 milyondan fazla kişi tarafından ziyaret edildi.
"Sanatçılar köyünde" Van Gogh'un izleri
Yabancı turistler, Van Gogh'un tablolarına ilham veren "Sanatçılar köyü" olarak da adlandırılan Auvers-sur-Oise'da ressamın çizdiği yapı ve noktaları gezebiliyor.
Köyün söz konusu yapı ve noktalarının yakınlarına konuşlandırılan panolar turistlere ressamın eserleri hakkında bilgi veriyor.
Van Gogh'un heykelinin de bulunduğu köyde halk ressamın burada geçirdiği dönemin hikayesini adeta ezbere biliyor.
Paris'teki Orsay Müzesi'nde, 3 Ekim 2023-4 Şubat 2024 tarihlerinde sanatçının son eserlerinin yer aldığı "Van Gogh Auvers-sur-Oise'da. Son Aylar" isimli sergi ziyarete açılacak.