İİT-Arap Birliği Gazze Temas Grubu Toplantısı ortak bildirisi yayımlandı

ÇOK OKUNAN HABERLER
İİT-Arap Birliği Gazze Temas Grubu Toplantısı ortak bildirisi yayımlandı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ev sahipliğinde Antalya'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Bakanlar Komitesi (Gazze Temas Grubu) Toplantısı sonucunda ortak bildiri yayımlandı.

Ankara

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ev sahipliğinde Antalya'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Bakanlar Komitesi (Gazze Temas Grubu) Toplantısı sonucunda, Türkiye, Filistin, Suudi Arabistan, Katar, Endonezya, Nijerya, Bahreyn, Ürdün, Mısır, İrlanda, Norveç, Slovenya, İspanya, Çin ve Rusya tarafından kabul edilen ortak bildiri yayımlandı.

Dışişleri Bakanı Fidan: Filistinlileri ana vatanlarını terk etmeye zorlayan her türlü planı reddediyoruz

Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olarak yer aldığı, Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu kapsamında, "İki Devletli Çözüm ve Orta Doğu'da Kalıcı Barış" temasıyla İİT-Arap Birliği Gazze Temas Grubu Toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantı neticesinde Türkiye, Filistin, Suudi Arabistan, Katar, Endonezya, Nijerya, Bahreyn, Ürdün, Mısır, İrlanda, Norveç, Slovenya, İspanya, Çin ve Rusya tarafından kabul edilen ortak bildiri paylaşıldı.

Toplantıda Gazze'deki savaşı sona erdirmeye odaklanarak işgal altındaki Filistin topraklarında gelişen durumu ele almak amacıyla bir araya gelindiği kaydedilen bildiride, toplantı dolayısıyla kalıcı barışın sağlanması için iki devletli çözümün hayata geçirilmesine yönelik somut adımlar ve bunun gerektirdiği acil adımların atılmasının arzu edildiği aktarıldı.

"Siyasi çıkmaz ve insani felaket hiç bu kadar kötü olmamıştı"

İsrail-Filistin çatışması için "on yıllardır en kötü aşamasında" ifadesi kullanılan bildiride, iki devletli çözümün, uluslararası hukukun ve BM Sözleşmesi ilkelerinin uygulanması çabalarının baltalandığı belirtildi. Bildiride, "Bölge, birçok müzakere, uluslararası girişim, tırmanış ve savaş döngüsüne tanıklık etmiştir. Ancak mevcut siyasi çıkmaz ve insani felaket hiç bu kadar kötü olmamıştı." değerlendirmesinde bulunuldu.

Bildiride, çatışan taraflar arasında on yıllardır süren görüşmelere ve uluslararası katılıma rağmen, "uluslararası alanda çatışmanın tek geçerli çözümü olarak kabul edilen iki devletli çözümün" göz ardı edildiği belirtildi.

İki devletli çözümün uygulanmasında "ilerleme eksikliği"

Uluslararası toplumun çatışmanın adil ve kalıcı şekilde çözülmesi için gösterdiği çaba ve çağrıların sahada sonuç vermediği aktarılan bildiride, "Yaşanan trajik olaylar, çatışmada yeni bir aşama olmaktan ziyade, uzun süredir devam eden bir çatışmanın tezahürüdür." ifadesine yer verildi.

"İki devletli çözümün uygulanması yönünde ilerleme eksikliğinin her türlü aşırılığı ve şiddeti temelde körüklediğine inanıyoruz." ifadesi kullanılan bildiride, her türlü şiddet ve terörizmin kınandığı vurgulandı.

Geçmiş deneyimler göz önüne alındığında, çatışmayı çözümsüz bırakmanın gelecekte savaşın tekrarlanma riski taşıyacağına işaret edilen bildiride, "Bu nedenle, ilgili tarafların bölgesel ve uluslararası arabuluculuk dahil, gerçek, kararlı görüşmelere girmeleri gerekir." değerlendirmesi yapıldı. Bildiride, uluslararası toplumun, işgali ve Orta Doğu'daki şiddet dalgalarını sona erdiren siyasi ve adil bir çözümü destekleme sorumluluğunu üstlenmesi gerektiği belirtildi.

Ateşkes çağrısı

Bildiride, Antalya'da düzenlenen son Bakanlar Toplantısı'nın, bu girişimlerin iki devletli çözümün uygulanmasına yönelik ivmenin sürdürülmesinde ne kadar önemli olduğunu vurguladığı bildirildi.

İşgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmelere yönelik ciddi endişelerin dile getirildiği bildiride, şunlar kaydedildi:

"Özellikle İsrail güçlerinin ayrım gözetmeyen saldırıları sonucu çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesi ve hayati önem taşıyan kalan altyapının kasıtlı olarak tahrip edilmesiyle sonuçlanan Gazze'deki düşmanlıkların yeniden başlamasını kınıyoruz ve Birleşmiş Milletler (BM) kararları doğrultusunda derhal ve kalıcı bir ateşkes çağrısında bulunuyoruz."

Filistin yönetimi altında birleşme çağrısı

Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda 19 Ocak'ta yürürlüğe giren anlaşmanın tam uygulanması çağrısında bulunulan bildiride, "Ayrıca Gazze Şeridi'nin, Doğu Kudüs dahil Batı Şeria ile Filistin yönetimi altında birleştirilmesi çağrısında bulunuyoruz." ifadesi kullanıldı.

Bildiride, Filistin yönetimine, Gazze Şeridi'nde ve yönetim bölgesinin tamamında tüm sorumlulukları üstlenmesi için siyasi ve mali destek sağlamanın önemi vurgulandı.

Filistin halkının, Gazze ve Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'dan herhangi bir yerinden edilme veya sınır dışı edilmesinin "kesin ve kategorik olarak reddedildiği" yinelenen bildiride, uluslararası hukuk ve uluslararası insani hukuka tam saygı gösterilmesi, Gazze'deki tüm temel hizmetlerin derhal yeniden sağlanması, hızlı, sürekli ve engelsiz insani erişimin ve tüm Gazze Şeridi ile geneline büyük ölçekte insani yardım sağlanması çağrısı yapıldı.

"Gazze'yi yaşanmaz hale getirerek insanları Gazze'den zorla çıkarmak gönüllü göç değildir. Kesinlikle reddettiğimiz zorunlu yerinden edilmedir." ifadesine yer verilen bildiride, şu değerlendirmelere yer verildi:

"İnsani felaket devam ederken, yardımın silah olarak kullanılmasını ve bu çatışmada kaldıraç olarak kullanılmasını reddediyoruz. Yardım Gazze'ye kısıtlama olmaksızın girmeli ve İsrail geçişleri açılmalı ve Gazze'deki çaresiz ihtiyacı karşılamak için hava ve deniz yardım dağıtımından yararlanılmalı. Gazze'deki Filistin halkını aç bırakmak ve onları temel insani yardımdan mahrum bırakmak için hiçbir gerekçe kabul edilemez."

UNRWA'ya "alternatif yok" mesajı

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) Filistinli mültecilere temel hizmetlerin ve insani yardımın ulaştırılmasında "vazgeçilmez ve yeri doldurulamaz bir rol oynadığı" vurgulanan bildiride, Ajansa desteğin yeniden teyit edildiği, BM Genel Kurulunca verilen yetki dolayısıyla "UNRWA'ya alternatif olmadığının" vurgulandığı aktarıldı.

Toplantıda Mısır, Katar ve ABD'nin ateşkes için arabuluculuk çabalarının takdir edildiği kaydedilen bildiride, Arap Birliği ile İİT tarafından kabul edilen ve uluslararası ortaklardan destek alan yeniden yapılanma planının güçlü şekilde desteklendiği yinelendi.

Bildiride, BM ve uluslararası bağışçılarla işbirliği halinde Gazze Şeridi'nde "erken iyileşme ve yeniden yapılanma" için Mısır'ın Kahire kentinde düzenlenecek uluslararası konferansın da desteklendiği belirtildi.

New York'ta haziranda Suudi Arabistan ve Fransa'nın eş başkanlığında "Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözümün Uygulanması İçin Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans"ın toplanacağı anımsatılan bildiride, bu konferansta, işgalin sona ermesi ve iki devletli çözümün uygulanması için ilgili tüm aktörlerce atılması gerekli adımların belirleneceği ve bu hedefler için somut ve zamanlı taahhütler yoluyla gerekli çaba ve kaynakları acilen harekete geçirmenin amaçlanacağı aktarıldı.

Bildiride, Batı Şeria'da İsrail'in yerleşim faaliyetleri, ev yıkımları, arazi müsadereleri, altyapı yıkımları, Filistin şehirlerine askeri müdahaleler de dahil olmak üzere uluslararası hukuku ihlal etmesine son verilmesi istenerek, her türlü insani felaketin sürmesi nedeniyle yardımların silah ve bu çatışmada kaldıraç olarak kullanılmasının reddedildiği vurgulandı.

Gazze'ye insani yardımların girişi

"Yardım Gazze'ye kısıtlama olmaksızın girmeli ve İsrail geçişleri açılmalı ve Gazze'deki çaresiz ihtiyacı karşılamak için hava ve deniz yardım dağıtımından yararlanılmalıdır." ifadesi kullanılan bildiride, Gazze'deki Filistin halkını aç bırakmak ve temel insani yardımlardan mahrum bırakmak için hiçbir gerekçenin kabul edilemeyeceğine işaret edildi.

Bildiride, işgal altındaki Filistin topraklarının bazı kısımlarını ilhak etme girişimleri, Kudüs'teki Müslüman ve Hristiyan kutsal mekanlarındaki yasal ve tarihi "statükonun" korunması vurgulandı ve bu konuda Haşimi muhafızlığının oynadığı kilit rolün kabul edildiği belirtildi.

Uluslararası hukukun ve BM'nin ilgili kararlarının saygı görmesinin hayati önem taşıdığına işaret edilen bildiride, iki devletli çözümün uygulanması ve çatışmanın çözülmesi için uluslararası çabalar ve garantilerle desteklenen güçlü bir siyasi iradenin, ayrıca iki devletli çözümün uygulanmasını engelleyen ve barış çabalarını rayından çıkaran yasa dışı eylemler için hesap verilebilirliğin olması gerektiği aktarıldı.

Bildiride, şunlar kaydedildi:

"Uluslararası Adalet Divanı 2024 tarihli tavsiye kararı doğrultusunda işgalin sona erdirilmesi için siyasi sürecin yeniden başlatılması ve ilgili BM kararları, barış için toprak ilkesi de dahil olmak üzere Madrid Şartları ve Arap Barış Girişimi temelinde uluslararası hukuk ve iki devletli çözüme uygun adil ve kalıcı bir barışın sağlanması, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, Kudüs de dahil olmak üzere Filistin devletinin güçlendirilmesi, açık ve geri döndürülemez ölçütlere ve güçlü uluslararası çaba ve garantilere sahip bağlayıcı bir takvim çerçevesinde, İsrail ve Filistin'in barış ve güvenlik içinde yan yana yaşamasının sağlanması, Orta Doğu'nun tüm halkları arasında bir arada yaşamanın ve güvenlik ve bölgesel bütünleşmenin yolunun açılması dahil olmak üzere tüm uluslararası çabaların olumlu ve geri döndürülemez adımlar atılarak ilerletilmesine ihtiyaç vardır."


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER