İlk defa mavi önlük giyip okul çağında yaşayamadığı heyecanı huzurevinde tattı

ÇOK OKUNAN HABERLER
İlk defa mavi önlük giyip okul çağında yaşayamadığı heyecanı huzurevinde tattı

İstanbul'da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı huzurevinde okuma yazma bilmeyen sakinler için açılan sınıfta kendisi için dikilen mavi okul önlüğünü giyerek eğitim alan Satı Hunatoğlu, çocukluk hayalini 62 yaşında gerçekleştirebildi.

İstanbul

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Göztepe Semiha Şakir Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde okuma yazma bilmeyen sakinler için okul heyecanını yaşayabilecekleri sınıf ortamı oluşturuldu.

Bu kapsamda, halk eğitim merkezinden gelen öğretmen, haftanın 3 günü okuma yazma bilmeyen 8 kişiye eğitim vermeye başladı.

Eğitimler sırasında sakinlerden Satı Hunatoğlu'nun, okula gidip önlük giymediği, böyle bir hayali olduğunu söylemesi üzerine kurum müdürü Emel Miroğlu, ölçülerini aldırdığı Hunatoğlu'na mavi okul önlüğü ve yaka diktirdi.

Önlükle derslere girmeye başlayan Hunatoğlu, okul çağında yaşayamadığı heyecanı hayallerinin gerçek olmasıyla 62 yaşında deneyimledi.

AA muhabirine açıklama yapan Göztepe Semiha Şakir Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Emel Miroğlu, kurumda ilk olarak bir kütüphane ve dijital okuryazarlık atölyesi açtıklarını ancak huzurevi sakinlerinin bunlara katılmadığını söyledi.

Neden katılımın olmadığını araştırdıklarında, yaşlıların bir kısmının okuma yazma bilmediğini, bunu gizleyerek biliyormuş gibi davrandıklarını gördüklerini anlatan Miroğlu, bunun üzerine okuma yazma sınıfı kurmaya karar verdiklerini aktardı.

"Sandığımdan daha ciddi anlamda bu işi önemsediler"

Miroğlu, huzurevi sakinlerinin, okuma yazmayı nasıl öğrenecekleri konusunda kaygıları ve başlasalar bile ilerleyemeyecekleri yönünde korkuları olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Ama onları ikna etim. İşin ilginç tarafı sandığımdan daha ciddi anlamda bu işi önemsediler. Çok düzenli takip ediyorlar ve okuma yazma öğrenmenin heyecanını onların gözlerinde görebiliyoruz. Bizim bir cümlemiz var: 'Yaşın bir sayı olduğunu düşünüyoruz ve yaşlandıkça, yaş aldıkça bedenlerimiz ister istemez zayıflıyor, hastalanıyor ve yatağa bağlı kalabiliyor. Özgürleşebilecek tek şey, duygularımız, düşüncelerimiz, ruhlarımızdır.' Okudukça özgürleşebiliriz. Bedenlerimizin nerede olduğunun bir önemi yok. Yaşlılıkta okuma yazmanın çok daha önemli olduğunu düşünüyor ve inanıyoruz. Sınıfı kurunca Çekmeköy Halk Eğitim Merkezinden talebimiz üzerine hemen bir öğretmen gönderildi."

Miroğlu, 8 kişilik bir sınıf oluşturulduğunu ifade ederek, 15 kişilik bir grup daha oluşturacaklarını, ilk etapta hiç bilmeyenler, ardından da ileri okuma becerileri kazandırmak için eğitime devam edeceklerini kaydetti.

"Herkesin kaderini değiştirmek için varız"

Eğitime katılan sakinlerin hepsinin farklı hikayeleri ve hedefleri olduğunu dile getiren Miroğlu, şöyle konuştu:

"Bir sakinimiz çok özel şartlarda bize geldi. Çok ağır, geçmiş travma öyküsü var. Kendisinin cahil görüldüğünü, bu konuda toplumun, eşinin kendisine kötü davrandığını ifade etti. Bana 'Müdüre hanım benim bir hayalim var. Hiç okula gitmedim, hiç önlük giymedim, okuma yazma öğrenmedim.' deyince yüreğimde çok şiddetli bir üzüntü, ağrı hissettim. Ona bir önlük diktirdik. Satı teyzeyle hissiyatımız çok acıklı oluyor, sürekli ağlaşıyoruz. Bir hayali gerçekleşiyor ama bu öyle böyle bir hayal değil. Bu, çok genç yaşta annenizi kaybettiğiniz, çok genç yaşta evlendirildiğiniz, şiddete uğradığınız, kadın sığınma evlerinde kaldığınız bir hayat. Bütün geçmişini silip yeniden başlayıp ona hayallerini gerçekleştirebileceğimiz bir ortam kurmaya çalışıyoruz. Hayallerini gerçekleştirirken biz de kendi hayalimizi gerçekleştiriyoruz."

Miroğlu, okuma yazma eğitimine katılan yaşlıların farklı hikayeleri olduğunu belirterek, "Bir başka yaşlımız Tokat'taki huzurevine gitmek istiyor, kızı orada. İlk başta okuma yazma öğrenmeye karşı çıktı, 'Hayatta ben gitmem.' dedi. Sonra 'Öğrenip, Tokat'a giderken yolda adresleri, okuyacağım, rahat edeceğim.' dedi. Bir diğer yaşlımız Parkinson hastası, elleri titriyor. 'Bu yaştan sonra yazamam ki.' dedi. 'Yazmayın efendim, okuyun.' dedik. Şimdi okumayı öğreniyor. Hastalıklar, engeller, geçmişte size söylenen kötü sözler olabilir ama coğrafya kader değil. Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığına geldiğiniz an biz coğrafyayı kader olmaktan çıkartırız. Burada herkesin kaderini değiştirmek için varız." değerlendirmesinde bulundu.

"Herkes okusun, kimse onlara cahil diyemesin"

Okul önlüğüyle sınıfta eğitim alan Satı Hunatoğlu da okula yeni başlayan çocuklar gibi hissettiğini ve çok mutlu olduğunu söyledi.

Hunatoğlu, yıllardır kurduğu okul önlüğü hayalinin kendisi için önemini gözyaşları içinde şöyle anlattı:

"Okula gidemedim, okuyamadım, küçük yaşta babam beni evlendirdi. Yazıları okuyamıyordum, insanlara soruyordum, telefonumla kimseyi arayamıyordum, bana 'Cahil, safsın.' diyorlardı. Kocam da okumadığım için bana 'Cahil, saf.' diyordu, dövüyordu. 'Yetiştirilmemiş' diyerek gülüyorlardı, ben sürekli ağlıyordum. Bugün mutluluktan ağlıyorum. Herkes okusun, kimse onlara cahil diyemesin."

Okuma yazma sınıfı açılacağını duyunca çok mutlu olduğunu anlatan Hunatoğlu, şunları dile getirdi:

"Emel müdürüm hayalimi gerçekleştirdi, önlük diktirdi, yakamı aldı, okula başlattı beni. Ağlıyordum sürekli bundan sonra güleceğim. Şimdi buradayım çok mutluyum, çocukluğumu hissediyorum, çocuk oldum. Okuma yazmayı öğrenip buradan diploma alacağım, hayallerim gerçekleşecek. Başka hayallerim de var, onları da sonra yapacağım. Önlüğümü giyince 6-7 yaşlarında okula gidiyor gibi gördüm kendimi. Okuma yazma öğrenince büyük telefon alacağım elime, sevdiklerimi, çocuklarımı ben arayacağım. Kadınlar ezilmesin, horlanmasın, ben çok eziyet çektim. Şimdi sınıfa mutlu geliyorum, sabah olsun da okula gideyim diyorum. Şimdi okula gidiyor gibi hissediyorum."

Huzurevi sakinlerinden 68 yaşındaki Suna Acır okumayı öğrenerek kızına sürpriz yapacağını anlatırken, 75 yaşındaki Fatma Kantar da "Hiç okula gitmedim. Şimdi iyi kötü biraz okuyorum. Herkesi okuma yazmaya davet ediyoruz. Keşke zamanında okuyabilseydim, çok heves etmiştim. Sınıfa gelirken okula gidiyor gibi hissediyorum." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER