Tahran
ABD Başkanı Donald Trump, ilk başkanlık döneminde 2015 yılında İran ile imzalanan Kapsamlı Eylem Planı olarak adlandırılan nükleer anlaşmadan çekilerek İran’a karşı tarihin en ağır yaptırımlarını başlattı.
Bu süreçte ekonomisi büyük yara alan İran, ekonomik sorunlardan kaynaklı toplumsal hareketliliklerle de başa çıkmaya çalıştı. Buna karşılık Trump'ın yaptırımları, İran'ın ekonomisine ağır darbeler vursa da Tahran'ı nükleer programından vazgeçirmedi. Aksine Tahran bu dönemde nükleer programını ilerletti.
Trump'ın tehditleriyle rekor kıran dolar müzakere haberlerinden sonra yüzde 20'den fazla düştü
Trump'ın ABD'de yeniden göreve gelmesi sonrasında İran'a yönelik tehditleri birkaç ay içinde yerel para birimi riyalin dolara karşı yaklaşık yüzde 30 düşmesine ve doların bu süreçte tarihin en yüksek seviyesi olan 1 milyon riyali aşmasına yol açtı. Bu durum zaten ekonomisi kötü olan İran'daki halkın durumunu daha da kötüleştirdi.
Anlaşmadan 2018'de ülkesini tek taraflı çeken Trump, İran ile doğrudan nükleer müzakere çağrısında bulunan bir mektubu geçen ay İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'e gönderdi.
Bu süreçte bölgeye stratejik bombardıman uçakları dahil büyük askeri yığınak yapan Trump'ın tehditler de içeren mektubuna İran, Umman üzerinden yanıt vererek, “tehdit ve baskı altında doğrudan müzakere etmeyeceklerini yalnızca dolaylı görüşmelere hazır olduklarını” duyurdu.
Karşılıklı mektuplaşma trafiğinin ardından taraflar Umman’da 12 Nisan'da dolaylı görüşmeler yaptı. Görüşmeler sonucunda hem İran hem de ABD tarafı müzakerelerin "olumlu ve yapıcı" olduğunu açıkladı. Taraflar, 19 Nisan’da yeniden bir araya geleceğini duyurdu.
Tarafların görüşmelerinden sonra dolar kuru kısa süre içinde 850 bin riyal seviyelerine kadar hızla geriledi. Bu durum da İran'da halkın nükleer müzakerelere verdiği önemi gözler önüne serdi.
Tüm bu gelişmelerin ortasında, başkent Tahran'ın en işlek noktalarından İnkılap Caddesi ve Veliasr Meydanı'nda İranlılara ABD ile müzakerelerle ilgili görüşlerini ve beklentilerini sorduk.
"Esneklik gösterilmezse müzakereler bir sonuca ulaşmaz"
Tahran'da iş insanı olduğunu söyleyen Ferid Şerifi, hem bölgesel gelişmeler hem de ülke içinde yaptırımlardan kaynaklı ağır ekonomik şartlar dolayısıyla bu müzakerelerin kaçınılmaz olduğunun görüldüğünü belirterek, "Fakat asıl önemli olan müzakerelerin nasıl ilerleyeceği ve tarafların ne kadar esneklik göstereceğidir. Trump bir yandan gülümsemesine rağmen müzakereye azami baskı politikasıyla ve azami taleplerle geliyor. Bu yüzden esneklik gösterilmezse müzakereler bir sonuca ulaşmaz." diye konuştu.
İran'da halkın genel olarak müzakerelere olumlu yaklaştığını söyleyen Şerifi, "Buna rağmen bu baskılar ABD'nin azami talepleriyle devam ederse bu olumlu hava İran'da muhtemelen dağılacaktır. Taraflar anlaşma konusunda irade gösterirse müzakerelerin başarılı olma ihtimali mümkündür." ifadelerini kullandı.
"Amerika'ya karşı düşmanlığımız yok"
Serbest meslek sahibi Arsalan Noruzi ise, "Biz yalnızca barış ve huzur istiyoruz. Dünyadaki tüm ülkelere olumlu bakışa sahibiz. Beklentimiz müzakerelerin olumlu olmasıdır. Barış, istikrar ve güven önemli. Biz barış sağlanmasını istiyoruz Amerika'ya karşı düşmanlığımız yok. Burada bazı yerlerde ABD bayrağını yakıyorlar ve hakaret ediyorlar ancak aslında biz akıllı ve anlayışlı bir milletiz ve diğer halklara da saygı duyuyoruz." şeklinde konuştu.
Müzakerelerin başarılı olmasının halkın yaşamına olumlu etki edeceğini ve bunu arzu ettiğini belirten Noruzi, ABD yaptırımlarından kaynaklı şartların ekonomiyi felç ettiğini ve halkı da enflasyon stresi altına soktuğuna dikkati çekti.
Noruzi, ülkenin önceliğinin nükleer program değil, huzur ve refah olduğunu söyledi.
"Yetkililerimizden pahalılık sorununu çözmelerini ve halkın sorunlarıyla ilgilenmelerini istiyorum"
Sinema öğrencisi Fatma Tacik de iki ülke arasında anlaşma olmasını arzu ettiğini ve özellikle ilaç ithalatını engelleyen yaptırımların kaldırılmasının halk için önemli olduğunu ifade etti.
Yaptırımların kaldırılmasının halkın yaşamını doğrudan etkileyen ülkedeki pahalılığı düşüreceğini ancak anlaşma ihtimalinin çok yüksek olmadığını düşündüğünü söyleyen Taciki, "İran ile Amerika arasındaki sorunlar nedeniyle anlaşma ihtimali yarı yarıya. Yetkililerimizden pahalılık sorununu çözmelerini ve halkın sorunlarıyla ilgilenmelerini istiyorum." dedi.
"İran tarafı, müzakerelerde halkın ekonomik durumunu göz önünde bulundursun"
Emekli öğretmen Şehla Esedi de müzakereleri desteklediğini belirterek, "ABD ile İran arasındaki müzakerelerde İran tarafı, halkın ekonomik durumunu göz önünde bulundurarak müzakerelerin olumlu sonuçlanması için çaba göstermeli. Bu sayede inşallah toplumun bu kötü durumu iyileşecektir." ifadelerini kullandı.
Esedi, savaş olmasını arzu etmediklerini yalnızca huzur ve barış istediklerini dile getirdi.
"Herkes ABD ile ilişkilerin düzeltilmesini ve barış olması gerektiğini düşünüyor"
Ülkedeki ekonomik sorunlara işaret eden ve halkın önceliğinin huzur ve refah olduğunu söyleyen esnaf İsfendiyar Kadiri de müzakerelerin başarılı olmasını istediklerini ancak İran'ın "katı tutumu" nedeniyle iki ülke arasında bir anlaşma ihtimalini zayıf gördüğünü ifade etti.
İran'ın doğal kaynaklarının ve büyük bir pazarının olduğunu dolayısıyla muhtemel bir anlaşmanın hem İran hem de ABD için faydalı olacağını dile getiren Kadiri, "İran toplumunda kime sorsak herkes ABD ile ilişkilerin düzeltilmesini ve barış olması gerektiğini düşünüyor çünkü toplumun huzura ihtiyacı var." dedi.