İstanbul
Gazze Şeridi'ndeki yaklaşık 2,3 milyon Filistinli, 7 Ekim 2023'ten bu yana süregelen ağır saldırılar ve İsrail'in sınır kapılarını kapatarak bölgeye insani yardım girişini engellemesi sonucu temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor ve açlık sınırında hayatta kalmaya çalışıyor.
????İsrail'in yaklaşık 3 aydır sıkılaştırdığı abluka ve tamamen kapattığı sınır kapıları nedeniyle yüz binlerce Gazzeli temel gıda ve ilaç başta olmak üzere hayati ihtiyaçlara ulaşamıyor.
Tel Aviv yönetimi, bölgede İsrail-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" aracılığıyla yardım dağıttığını iddia etse de yardımı ve açlığı adeta bir silah olarak kullanarak Filistinlileri sözde yardım merkezlerinin çevresinde, adeta "toplama kamplarında" yığılmaya zorluyor.
İsrail ordusu, maruz kaldığı açlığı asgari ölçüye indirebilecek kadar yardım alabilmek için bu merkezlere akın eden Filistinli sivillere sistematik ve giderek artan şekilde saldırılar düzenliyor.
Aylardır açlıkla mücadele eden halkın en temel insani hakkı, gıdaya erişiminin engellenmesinin yanı sıra saldırılar sonucu aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu onlarca Filistinli hayatını kaybediyor.
İnsani yardım dağıtım noktalarına giden sivillerin, zırhlı araçlardan açılan ateşle hedef alınması ve ambulansların müdahale etmesinin engellenmesi, Gazze’de insani krizin boyutunu derinleştirirken, bu durum uluslararası hukuk açısından açık "savaş suçu" olarak değerlendiriliyor.
"İnsani yardım noktaları ölüm tuzağına dönüştü"
Gazze'deki Filistin hükümeti, İsrail’in, ABD destekli "Gazze İnsani Yardım Vakfı" gibi kuruluşlar aracılığıyla kurulan insani yardım bölgelerini, siviller için "toplu ölüm alanları" haline getirdiğini belirtti.
Yardım alma umuduyla toplanan yüzlerce sivilin hayatı, İsrail ordusunun zırhlı araçlardan doğrudan açtığı ateşle riske atılıyor.
Bu durum, sadece insani yardım merkezlerinin değil, aynı zamanda sivillerin güvenliğinin de sistematik olarak hedef alındığını gösteriyor. Böylece yardım bölgeleri, "insani koridor" değil, "ölüm tuzağı" haline geldi.
Filistinli yetkililer, İsrail'in bu stratejisini "aç bırakma ve ardından toplu cezalandırma" taktiği olarak tanımlarken, bunun 1948 tarihli Soykırım Suçlarının Önlenmesi Sözleşmesi kapsamında açık bir savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu vurguluyor.
Saldırıların ardından bölgeye ambulansların ulaşımı engellendi
Gazze Ambulans ve Acil Servis Müdürü Faris Afane, "İsrail işgal güçlerinin saldırı bölgelerine ambulansların ulaşmasına engel olduğunu ve yaralıların yardım alamadan uzun süre beklemek zorunda kaldığını" belirtti.
Afane, bölgedeki durumu şu sözleriyle aktardı:
"İsrail ordusu, ambulansları kasıtlı olarak hedef alıyor. Yaralıları tahliye etmek son derece tehlikeli hale geldi. Sağlık altyapısı çökmüş durumda, ambulanslar yeterli sayıda değil ve yaralılar, yardım ulaşana kadar yarım saatten fazla beklemek zorunda kalıyor."
Bu sağlık krizi, Gazze'deki insani durumun daha da kötüleşmesine neden olurken, sivillerin hayatını tehdit eden başka bir boyut olarak ön plana çıkıyor.
Uluslararası kuruluşlar tepki gösterdi, soruşturma çağrısı yaptı
Uluslararası Af Örgütü, İsrail'in yardım noktalarına yönelik saldırılarını "kasıtlı ve sistematik bir savaş suçu" olarak tanımlayarak, "Gazze’deki sivillerin korunması için acilen harekete geçilmeli, bu saldırılar bağımsız bir uluslararası soruşturmayla ortaya çıkarılmalı." çağrısı yaptı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ise açıklamasında, "Yardım alma umuduyla toplanan sivillerin bu şekilde hedef alınması insanlık dışıdır. İsrail’in abluka politikası, Gazze’deki insani durumu tamamen felç etmiş durumdadır." ifadelerini kullandı.
Arap Birliği ise İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını "bölgesel barış ve istikrarı tehdit eden büyük bir insanlık dramı" olarak nitelendirerek, tüm uluslararası kurumları harekete geçmeye çağırdı.
Bölgedeki dram derinleşiyor
Gazze'de milyonlarca insanın açlıkla boğuştuğu, temel sağlık ve yaşam malzemelerinden mahrum bırakıldığı bu süreçte, İsrail’in insani yardım noktalarına dönük saldırıları, bölgedeki insani felaketi daha da büyütüyor.
Arap ve İslam ülkeleri başta olmak üzere tüm dünya kamuoyuna, Gazze halkının bu ağır insanlık dramından kurtarılması için acil ve etkili girişimlerde bulunma çağrısı yapılıyor.
Gazze Hükümeti Medya Ofisinin verilerine göre, İsrail ordusunun 27 Mayıs’tan bu yana yardım dağıtım noktalarına düzenlediği saldırılarında 53 Filistinli hayatını kaybetti, 340 kişi de yaralandı.
Sadece pazar günü Refah ve Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki saldırılarda 32 kişi yaşamını yitirdi, 250’den fazla kişi yaralandı.
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yardım dağıtım merkezi yakınlarında bugün düzenlediği yeni saldırıda ise 3 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise 54 bin 418 kişi yaşamını yitirdi, 124 bin 190 kişi de yaralandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com