Beyrut
İşgalci İsrail ordusu, 27 Kasım'da yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasına rağmen "Hizbullah'ın askeri eylemlerini" gerekçe göstererek Lübnan'ın güneyindeki bazı noktalardan çekilmeye yanaşmadığı gibi insansız hava araçlarıyla sürekli saldırılar düzenliyor.
ABD de bu sürede Lübnan yönetiminden Hizbullah'ı silahsızlandırma sürecinin hızlandırılmasını talep ediyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus, şubat ayındaki ziyaretten sonra 5 Nisan Cumartesi günü de bu taleple Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Lübnanlı diğer yöneticilerle görüştü.
Lübnan Cumhurbaşkanı Avn, İsrail'in ihlallerini sürdürdüğü ve ABD'nin siyasi baskılarına devam ettiği bu günlerde, Hizbullah'ın silahlarının alınması için diyaloğa ihtiyaç olduğunu belirtti.
Başbakan Nevvaf Selam da Lübnan'daki silahları devletin tekeline alma konusunun yakında Bakanlar Kurulu'nda masaya yatırılacağını söyledi.
Lübnanlı uzmanlar, devletin Hizbullah'ın silahlarını alabilecek güce sahip olup olmadığını değerlendirdi.
"Lübnan devleti bunu başaracak güçte"
Lübnanlı siyasi uzman Ahmed el-Eyyubi, Cumhurbaşkanı Avn'ın ülkedeki yasa dışı silahların tümünün bitirileceğini kesin bir dille belirttiğini ancak sorunun zamanda olduğunu söyledi.
"Lübnan devleti silahları alabilecek güçte. Çünkü devlet meşruiyeti temsil ediyor, Hizbullah ise ne siyasi ne de askeri olarak devlet veya Lübnan toplumuna karşı koyabilecek güçte değil." diyen Eyyubi, devletin buna rağmen beklemesinin geçerli bir gerekçesinin olamayacağını savundu.
Bölgesel gelişmelerin hızla değiştiğini, İran'ın da Irak ve Yemen'de desteklediği gruplardan vazgeçtiğini öne süren Eyyubi, "Irak'taki Tahran yanlısı milis gruplar da silahlarını teslim etme düşüncesinde. Bu gelişmeler, Hizbullah'ın zaman kazanmak için manevra yapmasına izin vermiyor." ifadelerini kullandı.
Bekleme süresinin daha fazla uzamaması gerektiğini dile getiren Eyyubi, yasa dışı silahları teslim etme süresinin ertelenmesinin ekonomik reformları durduracağı ve bunun da Lübnan'a uluslararası mali desteklerin önünde bir engel olacağı değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Avn ve Başbakan Selam'ın devlet olarak bu konuda bir karar almaları gerektiğine dikkati çeken Eyyubi, "Lübnan ordusunun içinde kopmaların olacağı yönünde bir endişe olamaz, çünkü ordu ülkenin birliğini koruyabilecek güçtedir." diye konuştu.
Hizbullah'la daha önce yapılan diyaloglar başarısız kaldı
Siyasi analist Alan Sarkis ise Hizbullah yetkililerinin silahları teslim etmeyeceklerine dair açıklamaları tekrarladıklarını ifade ederek "Dolayısıyla Hizbullah'la diyalog zaman kaybı olacak." dedi.
Sarkis, "Amaç silahları teslim etmek ve bunları devletin tekelinde tutmaksa diyaloğun bir anlamı yok. Uluslararası toplum da Hizbullah'ın silahları alınmadığı sürece Lübnan'da yeniden imara katkı sunmayacak." diye konuştu.
ABD'li yetkili Ortagus'un geçen hafta Lübnanlı yöneticilerle görüşmelerinde "Hizbullah silahlarının en kısa zamanda alınması" talebinde bulunduğunu hatırlatan Sarkis, şunları kaydetti:
"Lübnan devleti bir taraftan Hizbullah'ın silahlarını hızlıca alma yönündeki Washington'un talebini yerine getiremiyorken diğer taraftan da İsrail'in, cephaneliklerinin ciddi bir kısmını bombaladığı halde içeride gücünü koruyan Hizbullah'tan çekiniyor. Lübnan, uluslararası toplumun taleplerini yerine getirmekten aciz olduğu bir krizi yaşıyor."
Sarkis, Cumhurbaşkanı Avn'ın Hizbullah'ın silahları için diyaloğa ihtiyaç olduğunu söylemesiyle ilgili ise "Bu konuda Hizbullah'la 2006, 2008 ve 2012 yıllarında yapılan diyalog süreçleri başarısız kaldı." ifadelerini kullandı.
Ortagus'un sadece ABD'nin değil uluslararası toplumun ortak tutumuyla Lübnan'a geldiğini savunan Sarkis, bu nedenle Hizbullah silahsızlandırılmadığı sürece uluslararası toplumdan Lübnan'ın yeniden imarına mali destek gelmeyeceğini vurguladı.
"Devletin, Hizbullah'la karşı karşıya gelme oyunu"
Siyaset uzmanı Gassan Suud ise "Lübnan devleti, Hizbullah'la karşı karşıya gelmemek için silahlarını ele geçirme yönündeki oyunlara gelmeyecek. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Avn, ABD'nin baskılarına rağmen diyalog diyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Avn'ın Hizbullah silahları için diyaloğu işaret etmesine dair Suud, şunları aktardı:
"Avn'ın diyalog ısrarı, Cumhurbaşkanı olarak seçilmeden önce bu konunun Hizbullah'la tartışıldığını gösteriyor. Hizbullah, Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde kendilerine karşı yaklaşımını göz önünde bulundurarak Avn'ın seçilmesine engel olmamıştı. Avn, Genelkurmay Başkanlığı görevi boyunca ABD'nin baskılarına rağmen Hizbullah'la karşı karşıya gelmedi."
Cumhurbaşkanı Avn'ın Hizbullah ile diyaloğa önem verdiğini ve Şii Meclis Başkanı Nebih Berri ile de ilişkileri iyi tutmaya özen gösterdiğini savunan Suud, ABD tarafı istememesine rağmen Avn'ın bu tutumunu sürdürdüğünü ifade etti.