İsrail'in yıktığı camiye ailesiyle sığınan Filistinli Ebu Mahmud, Müslümanlara seslendi

ÇOK OKUNAN HABERLER
İsrail'in yıktığı camiye ailesiyle sığınan Filistinli Ebu Mahmud, Müslümanlara seslendi

Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya kentinde İsrail'in saldırıları sonucu evsiz kalan ve yıkık bir camiye sığınan Filistinli aile, Araplara ve Müslümanlara serzenişte bulundu.

Gazze

Gazze'deki İskan Bakanlığının 16 Şubat'ta açıkladığı verilere göre, İsrail saldırılarında Gazze'de 170 bini tamamen, 80 bini de kısmen olmak üzere 250 bin konut kullanılamaz hale geldi. Bakanlık, bu sayının 280 bine çıkabileceği tahmininde bulundu.

Saldırılar başladığında Beyt Lahiya'daki Ulu'l Azm Camisi bitişiğindeki evlerini terk eden Refik Kaud Ebu Mahmud ve ailesi, Refah ve Deyr el-Belah'ta çadırlarda zor şartlarda yaşadıktan sonra geri döndü ancak cami ile evlerinin saldırılar sonucu moloz yığınına döndüğünü gördü.

Ebu Mahmud ve ailesi, çadır kuracak yer bulamadıkları için camiyi kullanmaya başladı. Caminin ana kapısına çadır gerdiklerini aktaran Ebu Mahmud, caminin minberine de mutfak gereçleri yerleştirildiğini anlattı. Ebu Mahmud, caminin ibadethaneden barınağa dönüşmesinden duydukları büyük üzüntüyü dile getirdi.

İslam dünyasına sesleniş

Minber ile caminin diğer bölümlerinde kana bulanmış ve parçalanmış mushafları AA muhabirine gösteren Ebu Mahmud, "Yabancıların değil Arap ve Müslümanların bu manzarayı görmesini istiyorum. Bu Mushafı görüyor musunuz? Bakın bu da caminin minberi. Böyle yaşamak olur mu, her gün 100 defa ölüyoruz. Yazık değil mi, Araplar ve Müslümanlar nerede? Kimse bunları görmüyor ve ses çıkarmıyor." dedi.

Cami ve bitişiğindeki evin molozlarını mesken tuttuklarını tekrarlayan Ebu Mahmud, "Bu evi görüyor musunuz. Bu bizim evimiz, ailem içerde uyuyor, çatı çökecek olsa hepsi ölür. Çadır kuracak yer yok, ne yapalım. Bu mağara gibi yerde yaşamak zorundayız." diye konuştu.

"Ölürsem camide öleyim"

Mülteci kamplarına gitmek yerine camide yaşamanın daha iyi olduğunu söyleyen Ebu Mahmud, "Kimsenin bizi sorduğu yok ne Araplar ne de Müslümanlar. Bu nasıl bir hayat. En azından ölürsem camide ölmüş olurum." diyerek camide yaşamaya devam edeceklerini kaydetti.

Evleri cami bitişiğinde olduğu için eskiden ramazanı da tüm ayrıntılarıyla yaşadıklarını ve çok mutlu olduklarını anımsatan Ebu Mahmud, ramazanlar arasındaki farkı şöyle anlattı:

"Kadınlar evin yanından geçip camiye gider ve namaz kılardı. Ramazan büyük bir mutluluk içinde geçerdi. Ezanları duyar, teravih kılardık. Her yeri süsler, istediğimiz her şeyi yapardık. Şimdi ne ezan kaldı ne de başka bir şey. Her şey yıkıldı. Akşam ezanı okunuyor ama haberimiz olmuyor. Zaten canımız yemek de istemiyor. Mutlu da değiliz."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER