İsrail, soykırım yapan askerlerini 'tutuklanma endişesiyle kaçırmaya' başladı

ÇOK OKUNAN HABERLER
İsrail, soykırım yapan askerlerini 'tutuklanma endişesiyle kaçırmaya' başladı

Hind Receb Vakfının Kurucusu ve Başkanı Dyab Abou Jahjah, İsrail’in yargılanacakları endişesiyle askerlerini aralarında Sri Lanka ve Hollanda'nın da bulunduğu birçok ülkeden kaçırdığını söyledi

Ankara

Gazze'de savaş suçu işleyen İsrailli askerleri takip ederek ulusal ve uluslararası davalarda yargılanmalarını hedefleyen Hind Receb Vakfının Kurucusu ve Başkanı Dyab Abou Jahjah, İsrail’in yargılanacakları endişesiyle askerlerini aralarında Sri Lanka ve Hollanda'nın da bulunduğu birçok ülkeden kaçırdığını söyledi.

Jahjah, İsrail askerlerinin Gazze'den paylaştıkları video ve fotoğrafların savaş suçu delili olarak nasıl kullanıldığını ve dünya çapında yargılanmaları için gerçekleştirdikleri girişimleri anlattı.

Adını 6 yaşındayken İsrail askerlerince katledilen Filistinli kızdan alan Hind Receb Vakfının merkezinin Belçika'nın başkenti Brüksel'de bulunduğunu, geçen yıl eylülde kurulduğunu ifade eden Jahjah, hedeflerinin Gazze saldırılarında yer alan İsrail askerlerinin izini sürerek adalet aramak olduğunu söyledi.

Özellikle çifte vatandaşlık sahibi İsrail askerlerine vatandaşı bulundukları ülkelerdeki yerel mahkemelerde dava açtıklarını belirten Jahjah, “İsrailli yetkililerin bu konuda çok endişeli olduğunu fark ettik. Bu, stratejinin çok hızlı ve etkili olduğu kanıtlandı. Bu yüzden derinlemesine çalışmaya başladık ve uluslararası davalarda önemli bir boşluğu doldurduğunu fark ettik.” dedi.

"O filmi sen çektin ve kendi hesabına koydun. Bu, açıkça bir itiraf"

Sosyal medyanın kullanımının yaygınlaşmasıyla dijital deliller ve yasal işlemler de dahil her şeyin değiştiğine dikkati çeken Jahjah, İsrailli yetkililerin askerler tarafından yayımlanan savaş suçu delilleri sebebiyle hayal kırıklığına uğradıklarını belirtti.

Dyab Abou Jahjah, İsrailli yetkililerce uyarılan askerlerin yeni neslin parçası olduklarını ve sosyal medyada görünür olmak için bazı paylaşımlarda bulunduklarını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birisi size, ‘Bakın, bu benim işlediğim suç ve bunu filme alıp tüm dünyanın görmesi için hesaplarıma koyuyorum.’ diyor. Artık kendilerini savunmaları çok zor çünkü 'Senden şüpheleniyoruz çünkü seni gören birini gördük ve o da ifade veriyor.' gibi bir durum söz konusu değil. Eskiden bu, bile savaş suçlarını kanıtlamak için yeterliydi. O filmi sen çektin ve kendi hesabına koydun. Bu, açıkça bir itiraf."

Özellikle çifte vatandaşlık sahibi veya seyahat eden askerlere dava açmayı sürdüreceklerini ve ülkelerin yargı yetkisini etkinleştireceklerini vurgulayan Jahjah, "Elimizde bu veriler var. Bazı askerlerin silmeye başlaması, filme almayı bırakması için artık çok geç. Onlar silinmeyecek. Hepsi bizde, onları kaydettik ve gezegenin her yerinde, Brezilya'dan Japonya'ya, Güney Afrika'dan İzlanda'ya kadar yayılmış yüzlerce kopyası var yani artık çok geç, bitti. Kanıtlar mahkemeye gidecek ve sonunda adalet yerini bulacak." görüşünü paylaştı.

"İsrail, bizi fark etti ve durdurmaya çalışıyor"

Hind Receb Vakfının henüz yolun başında olduğunu belirten Jahjah, en büyük başarılarının bu dava süreçlerini büyük titizlik ve ciddiyetle yürütmeleri olduğunu vurguladı.

"İsrail, bizi fark etti ve durdurmaya çalışıyor." diyen Janjah, şunları söyledi:

"Başlangıçta sadece propaganda yaptığımızı ve ifşa ettiğimizi düşünüyorlardı. Brezilya'daki davada yargıç, bir İsrail askeri hakkında soruşturma emri verince onu kaçırmak zorunda kalmaları bu durumu kanıtladı. Onu kaçırmak zorunda kaldılar çünkü yasal işlemlerin ve belki de tutuklamanın yaklaştığını fark ettiler. Aynı şey, Brezilya'daki olaydan çok önce de yaşanmıştı. Bunu Sri Lanka'da, Tayland'da ve Hollanda'da da üç asker için yaptılar. İsrail, yaptığımız şeyin ciddi bir yasal çalışma olduğunu çok iyi biliyor ve bizi durdurmak istiyor."

Bu soykırımın küresel olduğuna ve her ülkeden İsrail askerlerince savaş suçlarının işlendiğine işaret eden Jahjah, adaletin de aynı ölçüde küreselleşmesi ve tüm ülkelerin faillerin cezalandırılması için sorumluluğunun bulunduğunu anlattı.

Türkiye'nin de bu konuda sorumluluğunun bulunduğunu belirten Jahjah, "Türkiye'den çok umutluyuz çünkü kalplerinin doğru yerde olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin şu anda İsrail ordusunda görev yapan ve bu soykırıma katılan Türk vatandaşlarının peşine düşme sorumluluğunu üstleneceğini umuyoruz çünkü nerede olurlarsa olsunlar, Türkiye'nin onlar üzerinde yargı yetkisi var." ifadelerini kullandı.

"Önceliğimiz, faillerin peşine düşmek"

Janjah, Filistin Toprakları Operasyon Koordinatörü Tümgeneral Ghassan Alian’ın toplantı için İtalya’da bulunduğunu ve Hind Receb Vakfının İtalyan yetkilileri bu konuda bilgilendirdiğini söyledi.

"Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) dava açtık ancak İtalya'daki avukatlarımız da Tümgeneral Alian'a karşı yerel mahkemede şikayette bulunuyorlar." diyen Janjah, şöyle konuştu:

"UCM, Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama kararı çıkardığında tutuklamanın iki dayanağı, açlığın savaş silahı olarak kullanılması ve hastanelere yönelik politikaydı. Tümgeneral Alian, bunu sahada uygulayan ve fiilen denetleyen kişi yani Gallant ve Netanyahu'nun yanında tutuklanması gereken biri varsa o da Alian. İtalya yargısının, uluslararası hukuka riayet edeceğini umuyoruz."

Vakfın çalışmalarında delillerin muhafazasının çok önemli olduğunun altını çizen Jahjah, orijinal kaynağı ve verileri korumak için büyük çaba sarf ettiklerini dile getirdi. Görülen delilleri sosyal medyada paylaşmak ile yasal delil olarak kullanmanın farklı şeyler olduğuna dikkati çeken Jahjah, kanıtlar hazırlandığında ikinci aşamadaki hukuki süreçle avukatlarının ilgilendiğini söyledi.

Jahjah, İsrail askerlerinin Gazze’de yıkılan evlere ilişkin soykırım içerikli söylemlerde bulunduğu paylaşımlara işaret ederek, "Yasal bir dava açabilmek için öncelikle askerin kimliğini tespit etmeniz ve emin olmanız gerekiyor. İkinci olarak, konumu belirlemeniz gerekiyor. Mesela videodaki evin Gazze'nin tam olarak neresinde olduğunu coğrafi olarak tespit etmeniz gerekiyor. Ayrıca fotoğrafın ne zaman çekildiğini de belirlemelisiniz. Bu üç bilgiye sahip olduğunuzda tüm bu verileri kontrol etmeniz gerekir." bilgisini paylaştı.

Vakfın amacının öncelikle soykırım ve savaş suçu işlemiş faillerin peşine düşmek olduğunu, bununla beraber kamuoyunda da farkındalık oluştuğunu belirten Jahjah, vakalarla ilgili süreçlerin çoğunun sessiz şekilde yürütüldüğünü, yaptıklarının açıkladıklarından çok daha fazla olduğunu söyledi.

Jahjah, “Örneğin askerin adını biliyorsanız, hangi taburdan, tugaydan, tümenden ya da bölükten olduğunu da bilmek zorundasınız. 'Nerede konuşlandılar ve bölgedeki görevleri neydi?' gibi bilgileri araştırırsınız. Daha sonra o dönemde işlenen suçlarla çapraz incelemeye tabi tutmak ve rapor edilen tüm suçları görmek gerekiyor. Kısacası, hepsi çaba isteyen detaylı bir süreç. Bunu bir kez yaptığınızda içerik, adli tıp ve coğrafi konum düzeyinde sağlam bir vaka oluşturursunuz." dedi.

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

ÇOK OKUNAN HABERLER