İstanbul
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, terör örgütü PKK/KCK'nın yapılanması olduğu belirlenen HDK'nın çalışmalarının deşifre edilmesine yönelik 30 şüphelinin tutuklandığı soruşturma devam ediyor.
Savcılığın şüphelilere ilişkin tutuklama ve adli kontrol talebiyle sulh ceza hakimliğine gönderdiği sevk yazısında, terör örgütü PKK'nın alt yapılanması olan DTK'nın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleriyle sınırlı kalması, eylem ve etkinliklerinde yeterli halk desteğini alamaması nedeniyle Türkiye geneline hitap edecek yeni bir yapılanma oluşturma gereği duyulduğu kaydedildi.
Sözde özerklik yapısının Türkiye geneline yayılması, marjinal ve sol gruplarla birlikte yapılanmanın tek çatı altında toplanmasının amaçlandığı belirtilen yazıda, "tepeden tabana yayılan strateji" ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne alternatif bir çatı meclis olmak üzere "il-ilçe-mahalle" yapısını esas alan, sosyokültürel ve azınlıklara hitap eden meclisler oluşturmanın amaçlandığı vurgulandı.
HDK'nın, 15-16 Ekim 2011'de kongreyle kurulduğu aktarılarak, kuruluş amacının ise dağınık olarak faaliyet yürütenlerin yanı sıra marjinal sol grupları tek çatı altında toplamak, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan'ın perspektiflerinin ve örgütün siyasal alandaki taleplerinin devlet tarafından kabul edilmesini sağlamak olduğu belirtildi.
Yazıda, örgütün taban bulamadığı bölgelerde HDK adıyla yürüteceği faaliyetlerle toplumu sözde demokratik özerklik stratejisine hazırlayarak özerklik fikrinin altyapısını oluşturmak olduğu anlatıldı.
Talimatlar basın açıklaması, festival, konser görünümünde yerine getirildi
Yazıda, terör örgütünün üst yönetimince verilen talimatların ilk olarak HDK'ya iletildiği, burada incelenerek analiz edilen talimatların HDK bünyesindeki bileşenlere ve oluşumlara aktarıldığı belirtilerek, HDK'nın ayrıca terör örgütüne eleman kazandırma, cezaevi iç-dış koordinasyon yapılanması sırasında talimatların aktarılması ve değerlendirilmesinde de aktif biçimde görev aldığına dikkat çekildi.
Yazıda, örgütün yönetimindeki basın yayın organları vasıtasıyla verilen talimat niteliğindeki çağrıların HDK tarafından "Festival, konser, basın açıklaması" görünümünde yerine getirildiği, eylemler sırasında ve sonrasında güvenlik güçlerinin araçları ile kamu kurum ve kuruluşlarını tahrip etme ve yakma eylemleri yapıldığı aktarıldı.
Soruşturma
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada, Terörle Mücadele Daire Başkanlığınca hazırlanan raporlar değerlendirilmişti.
Raporlara göre, HDK'nın terör örgütü olarak kabul edilen DTK'nın devamı niteliğinde yasal görünümlü cephe yapılanması ve Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sözde alternatif meclis olduğu tespitine yer verilmiş, sözde meclisin KCK sözleşmesiyle benzer olduğu, terör örgütü PKK/KCK'nın talimatları doğrultusunda yasal görünümlü eylem, basın açıklaması gibi etkinlikler düzenleyerek örgütün toplumsal alanda örgütlenme sağladığı aktarılmıştı.
HDK'nın, 6-7-8 Ekim ve çukur olayları ile sözde demokratik özerklik ilanlarında toplumsal alanı örgütlediği ifade edilen raporlarda, terör örgütlerinin kırsal alana üye gönderdiği ve örgütün sözde Türkiye yürütmesi olan KCK/TDÖ örgütlenmesi altında siyasi alan yapılanmasının çatı yapısı olarak yer aldığı kaydedilmişti.
Soruşturma kapsamında, terör örgütünün İstanbul'daki HDK yapılanmasında faaliyet gösterdiği belirlenen 60 şüpheli tespit edilmişti.
Şüpheliler hakkındaki gözaltı kararının ardından 18 Şubat'ta İstanbul merkezli 9 ilde düzenlenen operasyonda 50 şüpheli yakalanmıştı. Savcılıkta ifadeleri alınan şüphelilerden 35'i tutuklama, 13'ü "konutu terk etmeme", 2'si ise haklarında "karakolda imza atma" ve "yurt dışına çıkma yasağı" şeklinde adli kontrol tedbirleri uygulanması istemiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti.
Nöbetçi sulh ceza hakimliği de 30 şüphelinin tutuklanmasına, 13 şüpheliye "konutu terk etmeme" şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar vermişti.
Hakimlik, 7 şüphelinin "karakolda imza atma" ve "yurt dışına çıkma yasağı" şeklinde adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakılmasına hükmetmişti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com