Kayıp yüzlerin arkasındaki faili meçhul cinayetler polis laboratuvarında aydınlatılıyor

ÇOK OKUNAN HABERLER
Kayıp yüzlerin arkasındaki faili meçhul cinayetler polis laboratuvarında aydınlatılıyor

Adli vakalarda kayıp şahısların bulunması ya da cinayet olaylarının aydınlatılmasında insan kafataslarına "yüz giydirme" veya " "yeniden yüzlendirme" çalışmaları önemli rol oynuyor.

Ankara

Dünyada sadece üç ülkede bulunan antropoloji laboratuvarlarından biri olan Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı Antropoloji Laboratuvarı kapılarını Anadolu Ajansı (AA) ekibine açtı.

En karmaşık cinayetlerin aydınlatılmasına ışık tutan Antropoloji Laboratuvarı'nda yapılan "iskelet incelemesi", "adli yaşlandırma" ve "yeniden yüzlendirme" çalışmaları sayesinde kayıp kişilerin kimliklendirilmesi yapılırken ölüm nedenine ilişkin bilimsel verilere de ulaşılabiliyor.

????

"Yüz giydirme" veya "yüzlendirme" olarak bilinen yeniden yüzlendirme çalışmaları ise klasik kimliklendirme yöntemleriyle DNA, parmak izi, diş kayıtları gibi bulgularla sonuç alınamayan vakalarda devreye giriyor.

Söz konusu vakalarda uygulanan "Manchester Yöntemi" olarak da adlandırılan "yeniden yüzlendirme" çalışmaları sayesinde kimliği belirsiz bireylerin bulunan kafataslarının yüz hatları yüzde 90 tespit edilerek şekillendiriliyor. Laboratuvarda ortaya çıkarılan resim ise 81 ilde kayıp şahıslar büro amirliklerine gönderiliyor.

Türkiye'deki tek adli antropoloji laboratuvarı

Antropolojik inceleme uzmanı polis memuru Semih Bol,
adli vakalarda karşılaşılan iskelet ve iskelet buluntularının kimliklendirilmesine yönelik 3 temel alanda uzmanlık hizmeti verildiğini söyledi.

"İskelet incelemesi", "adli yaşlandırma" ve "yeniden yüzlendirme"nin gerçekleştirildiği Antropolojik İnceleme Şube Müdürlüğünün 81 ilin tamamına hizmet verdiğine işaret eden Bol, "2011 yılından bu yana Ankara Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren antropoloji laboratuvarımızda, Türkiye genelinden gelen adli vakalara yönelik bilimsel inceleme ve kimliklendirme hizmeti sunuyoruz. Laboratuvarımız Türkiye'de bulunan tek laboratuvardır." diye konuştu.

İskelet incelemelerinin kayıp şahısların kimliklendirilmesinde kendilerine çok değerli ipuçları verdiğini söyleyen Bol, "Kemik yapılarının analiz edilmesiyle bireyin yaşını, cinsiyetini, boy uzunluğunu, beslenme alışkanlıklarını ve hatta ölüm sonrası zamanı ve travmaları tespit edebiliyoruz." dedi.

Adli yaşlandırma çalışmaları sayesinde ise kayıp, kaçırılan veya uzun yıllardır aranan kişilerin bulunmasına katkı sağlandığını belirten Bol, "Kişilerin en son bilinen fotoğraflarını bilimsel yöntemlerle güncelliyoruz. Bu sayede uzun yıllar önce kaybolmuş kişilerin bulunmasına katkı sağlıyoruz." diye konuştu.

"Son çare yeniden yüzlendirme"

"Yeniden yüzlendirme" çalışmalarıyla ilgili bilgileri ise
Antropolojik İnceleme Şube Müdür Vekili Komiser Dr. Murat Öğdür anlattı.

DNA, parmak izi, diş kayıtları gibi sonuç alınamayan vakalarda son çare olarak yeniden yüzlendirme talebinin geldiğini söyleyen Öğdür, şöyle devam etti:

"Yeniden yüzlendirme talebiyle tarafımıza ulaştırılan kafataslarında ilk olarak kafatasının üzerindeki anatomik referans noktalarını belirliyoruz. Daha sonrasında kas dokusunun yüze oturtturulması yapıyoruz. Cilt dokusunun da yüze oturtturulmasıyla kişinin ölmeden önceki son halinin görüntüsünü elde ediyoruz. Yüz görüntüsü oluşturulduktan sonra soruşturmacı birime son görüntünün görselini gönderiyoruz. Gönderilen görüntüler kayıp olan şahsın ailelerine gösteriliyor. Bu sayede kişinin yakınlarına ulaşılıyor. Daha sonrasında yakınlarından alınan DNA örnekleri ile doğrulama testi yapılıyor. Böylelikle kayıp kişinin kimliklendirilmesi tamamlanmış oluyor. Kafatasının kimliğinin ortaya çıkmasının ardından olay cinayet veya intihar ise aydınlatılıyor."

Kafataslarının üç boyutlu yazıcılarda birebir replikasının çıkarılmasının ardından manuel olarak da yüzlendirme çalışması yapıldığını aktaran Öğdür, "Replikasını çıkardığımız kafatasları manuel olarak anatomik referans noktaları alınarak belirlenir. Kas dokusunun kafatasındaki yerlerine yerleştirilmesi ve cilt dokusunun yaş aralıklarındaki referans değerlerine göre deri kalınlığına bağlı olarak oluşturulmasıyla da manuel olarak yüzlendirme çalışmaları tamamlanır." diye konuştu.

"Yeniden yüzlendirme"yle aydınlatıldı

Antropolojik inceleme uzmanı polis memuru Semih Bol, Ankara Bölge Polis Kriminal Laboratuvar Müdürlüğünce 10 yıl önce Diyarbakır'da işlenen bir cinayetin "yeniden yüzlendirme" çalışmasıyla aydınlatıldığını anlattı.

Diyarbakır'ın Çermik ilçesinde 2015'te kırsaldaki bir mağarada cesedi yakılmış halde bulunan ve kimsesizler mezarlığına defnedilen Gülizar B'nin iskeleti üzerinde "yeniden yüzlendirme" çalışması yapıldığını belirten Bol, şunları kaydetti:

"Yaptığımız detaylı inceleme ve yeniden yüzlendirme çalışmaları sonucunda bu kişinin G.B. adlı kadına ait olduğunu tespit ettik. Kafatasında yapılan 'yeniden yüzlendirme' çalışması neticesinde G.B'nin ölmeden önceki yüz görüntüsünü ortaya çıkardık. Oluşturulan görsel ilgili birimlere ulaştırıldı ve bu birimler aileyle temasa geçti.

Her bir yüzlendirme çalışması bizim için sadece bir kimliklendirme çalışması değil. Kaybolmuş bir hayat hikayesinin yeniden hatırlanması anlamına geliyor. Bilimin rehberliğinde kayıp yüzleri yeniden gün yüzüne çıkararak gerçeğe biraz daha yaklaşıyoruz."


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER