Kırım’a yardımlar ve usulsüzlükler -Ünver Sel yazdı-

ÇOK OKUNAN HABERLER
Kırım’a yardımlar ve usulsüzlükler -Ünver Sel yazdı-

Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı, Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı ve Uluslararası Kırım Dostları Derneği Başkanı Ünver Sel, “Kırım’a yardımlar ve usulsüzlükler” başlıklı bir değerlendirmede bulundu

Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı, Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı ve Uluslararası Kırım Dostları Derneği Başkanı Ünver Sel’in “KIRIM’A YARDIMLAR VE USULSÜZLÜKLER” başlıklı değerlendirmesi şöyle

:

Kırım Tatarları 1989 yılından itibaren sürgünden anavatan Kırım’a dönmeye başladılar. İki yıl sonra Sovyetler Birliği dağıldı ve Kırım Yarımadası Ukrayna’da kaldı. Bu tarihten sonra Türkiye’den Kırım’daki soydaşlarımıza dönük yardımlar hızla arttı.

Bu yardımların önemli bir kısmı Türkiye devleti tarafından sağlandı. Türkiye’deki Kırım Tatarları da Kırım Dernekleri vasıtasıyla yardımlar toplayıp Kırım’a ulaştırdı.

Mustafa Cemilev, bu yardımların önemli bir bölümünü kendi uhdesine aldı. Fakat Kırım Tatar halkı yararına yürütüldüğü söylenen pek çok faaliyet sonuca ulaşmadı.

Türkiye’de Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlığı döneminde hastane yapımı için Kırım’a ayni ve nakdi yardım gönderildi. Bir süre sonra hastane yapılmadı ve inşaatı temel yığını olarak kaldı.

Sürgünden dönenler için en büyük sorun barınmaydı. Bunun için de Türkiye’den Kırım’a yüklü yardımlar gönderildi.

Sosyal konut projesi yapılacak” denilerek alınan yardımlar da evler de ortada yok.

Son dönemde Mustafa Cemilev ve tayfası, güvenlik ekipleri ve asker oluşturmak ve istihdam sağlamak adı altında Türkiye’den yardımlar aldı. Bu da sonuca ulaşmadı ve gelen paralar ortada yok.

Özellikle Kurban ve Ramazan bayramlarında Türkiye’den gönderilen ayni ve nakdi yardımların küçük bir bölümü kurban kesimine ayrıldı, gerisinin ne yapıldığı belli değil.

Mustafa Cemilev’in uhdesinde yürütülen “Kırım da bir çocuk okut” kampanyası için de milyonlarca dolar toplandı fakat hangi çocuklar okutuldu o da kimsenin malumu değildir.

Yıllar boyunca Türkiye’den toplanıp Mustafa Cemilev’e gönderilen ayni yardımların da çoğu kendi çevresine dağıtıldı. Bu yardımların da çoğunun pazarlarda satıldığına, toptancılarla pazarlandığına bizzat yardımı gönderenler şahit oldu.

Ukrayna’dan ayrılan Dombas ve Herson bölgeleri, tarihi Kırım Hanlığı topraklarıydı. Buralarda önemli bir Kırım Tatar nüfusu yaşıyordu. 2014 yılında bu insanlar Kırım’a geçtiler ve geride kalan evleri, tarlaları, otelleri, fabrikaları ve restaurantları NATO adına kurulan selefi Müslüman Kırım Tatar Taburu marifetiyle yağmalandı.

Mustafa Cemilev ve şürekası yıllar boyu Kırım Tatarları üzerinden menfaat elde ettiler. Kırım Tatar toplumu, sefalet içinde yaşarken, onlar; Türkiye’deki azınlık bir gurupla birlikte ticaret yaparak zenginleştiler.

Mustafa Cemilev; hiçbir eğitimi olmayan, fabrikada tornacılık yapan biriyken, bugün ultra lüks arabaları, Kiev’de, İstanbul’da, Kıbrıs’ta ve Londra’da villaları ve daireleri, Avrupa, Kanada ve ABD ile iş yapan şirketleri olan biri haline dönüştü.

Çoğunu eşi, dostu, şoförü gibi ikinci şahıslar üzerine kaydetti. Bunda Türkiye’den gönderilen yardımların katkısı büyüktür.

Bugün, Türkiye’de derneklerin dışında “Koordinasyon ofisleri” kurdu.

Bunlar vasıtasıyla Ukrayna ordusu için silah ve malzeme tedariki yaparak, savaşı ganimete dönüştürmenin yollarını arıyor.

Kırım Tatarlarının acıları ve çaresizliği üzerinden zenginleşen bu yapılara bir dur demenin zamanı geldi.

Bu konuda Türkiye devleti de sorumluluk almalı ve yapılan yardımların ve gönderilen paranın akıbetini araştıracak bir ekip kurmalıdır. Zira bazı devlet görevlilerinin ve sivil görünümlü yapıların da bu yağmadan pay aldığını biliyoruz.

Artık hiçbir şey gizli kalmamalı; Türk ve Kırım Tatar toplumuna ait değerleri yıllar boyu yağmalayanlar halka hesap vermelidir.

Ünver Sel, dikGAZETE.com

ÇOK OKUNAN HABERLER