Kırımlı Başkan Ünver Sel uyardı: Türkler, Promete’ye kurban edilmek isteniyor!

ÇOK OKUNAN HABERLER
Kırımlı Başkan Ünver Sel uyardı: Türkler, Promete’ye kurban edilmek isteniyor!

Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı, Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı, ve Uluslararası Kırım Dostları Derneği Başkanı Ünver Sel, 2022 yılı muhasebesinde ve Kırım ile ilgili uyarılarda bulundu

TÜRKLER PROMETE’YE KURBAN EDİLMEK İSTENİYOR

Sevgili Dostlar, yayınımıza hoş geldiniz.

2022’yi bitirdiğimiz şu günlerde, kapsamlı bir muhasebe yapmak için sizlerle birlikteyiz.

Bu yılın en önemli olayı, şüphesiz Rusya’nın Ukrayna Nazilerine karşı başlattığı operasyondu. Bu durum Kırım’ı ve Kırım Tatar soydaşlarımızı yakından ilgilendiriyor.

Zira Ukrayna’yı bir maşa olarak kullanan Batının planı, Rusya içindeki halkları kışkırtarak bir kaos çıkartmaktı. Böylece Karadeniz havzası ve Avrasya’da istikrarsızlık olacak, Atlantik bloku, NATO vasıtasıyla bölgeye yerleşecekti.

Rusya’nın Ukrayna operasyonu hamlesi bu planları bozdu.

Batının yeni planı ise Rusya içindeki halklardan yeni bir Promete çıkartmak ve bu operasyonu Polonya üzerinden yürütmek.

Bunun ilk denemesi 20. Yüzyılın başında denendi, fakat başarılı olamadı.

Promete siyasetinin amacı, Rusya ve Sovyetler Birliği sınırları içinde yaşayan Rus olmayan halklarının bağımsızlığını desteklemek ve Sovyetleri zayıflatmaktı. Rusya’dan kopan parçalar, Polonya Lideri Josef Pilsudski’nin önerisiyle Doğu Avrupa ülkeleri arasında Miedzymorze veya Intermarium Federasyonu çatısı altında birleştirilecekti.

Aslında bu emperyalist bir projeydi ve Polonya maşa olarak kullanılıyordu.

Kırım Tatarlarından bir gurup da maalesef bu oluşumu destekledi.

Sonu İkinci Dünya Savaşına kadar giden ve Büyük Kırım Tatar sürgününe neden olan bir felaketle sonuçlanan proje bugün yeniden ısıtılıyor.

Kırım Tatarları, Çerkezler, Çeçenler, Gürcüler ve diğer halklardan oluşturulacak ordu ile Rusya’ya karşı Ukrayna saflarında savaşacak, Karadeniz ve Hazar havzasında terör faaliyetleri organize edecek bir yapı hazırlanıyor. Bunun bütün maliyetini ABD ve NATO karşılıyor.

Hatta Türkiye’deki Kırım Tatarları, Gürcüler ve Çerkezler arasından bazı guruplar, Polonya’ya götürülüyor. Tıpkı Çeçen Savaşı’nda olduğu gibi selefi örgütler bu yapıya dahil edilmek isteniyor.

Bu işi organize eden Polonya ise Ukrayna topraklarından Lviv gibi tarihi batı bölgelerini istiyor. Diğer taraftan Transkarpatya’da farklı sesler çıkıyor.

ABD ve İngiltere destekli Polonya, Rusya ile savaşa hazırlanmaktadır. Günümüzde Ukrayna’da yaşanan askeri çatışma sonucunda Avrupa Birliği’nin fikirlerinin değişeceği öngörülmektedir.

NATO, Baltık politikasını yenilemeye çalışmaktadır.

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılmasından sonra NATO ittifakının Baltıklar’daki etkisi artacak ve sınırlar genişleyecektir. NATO; Litvanya, Letonya ve Estonya’yı domine etmek istemektedir.

Ukrayna’ya kaçan Kırım Tatar baronları da para karşılığı NATO ordusunda görev alacak Kırım Tatar gençleri Polonya’ya götürmeye çalışıyor. Bu amaçla kurulmuş şebekeler, Türkiye ve Kırım’da faaliyet gösteriyor.

Daha bir hafta önce böyle bir terör yapısı Kırım’da çökertildi.

Bu yapıların ABD’ye verdikleri hizmet karşılığında silah, nükleer madde, insan ve uyuşturucu kaçakçılığı yapmasına izin veriliyor.

Avrupa’ya götürmek üzere Türkiye’ye kaçırılan Kırım Tatar gençleri olduğunu biliyoruz. İnsanların temiz duygularını sömürerek batının piyonu haline getirenleri buradan uyarıyorum.

Kırım Tatar halkını, Çerkezleri, Çeçenleri, Gürcüleri ve diğer tüm Rusya Müslümanlarını sürüklediğiniz maceranın farkındayız.

NATO’nun paralı askeri olarak savaşanlara neler yaptığını, onları nasıl yarı yolda bırakarak ölüme terk ettiğini Afganistan’dan Irak’tan, Suriye’den ve 15 Temmuz’da Türkiye’den biliyoruz.

Bugün de ABD, yanında savaşacak topluluklara özerklik, bağımsızlık, demokrasi ve para vaat ediyor. ABD, daha önce Irak’a, Afganistan’a ve Suriye’ye de demokrasi götüreceğini söylemişti. Şimdi ne halde oldukları ortada.

Kırım Tatarlarının toplumsal milli hafızası, tarihi geçmişte kendilerine karşı uygulanan politikaları hatırlamaktadır.

Merhum liderimiz Çelebi Cihan’ınKırım, Kırım Tatarlarınındır” düşüncesi Promete’nin kurulduğu 1930’lu yılların başında Cafer Seydahmet Kırımer tarafından önce “Kırım, Kırımlılarındır” fikrine evrilmiş ve daha sonra Ukrayna milliyetçilerinin iradesiyle 1936 yılında “Kırım, Ukraynalılarındır” olmuştur.

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra 1991 yılından itibaren Ukrayna Gizli Servisi SBU ve Ukrayna milliyetçilerinin tesiri ile Mustafa Cemilev liderliğindeki Kırım Tatar Milli Meclisi; Kırım Tatar siyasetini Ukraynacılık çizgisi içinde sürdürmüş ve milletin adı meselesini “Kırım Tatarı”, “Kırım Türkü” ve “Kırımlı” gibi terimlerle sulandırmışlardır.

Ukrayna’da yaşanan iç savaş süreci içinde Kırım, referandum ile Ukrayna’dan ayrılmış ve Rusya Federasyonu’na katılmıştır. Bugün ise Kırım’ın dışında Ukrayna’nın güney bölgelerinde, bazı yerleşim yerleri Rusya Federasyonu’na katılmış durumdadır. Rusya’nın Ukrayna’da sürdürdüğü müdahale devam etmektedir.

Yeniden oluşturulmaya çalışılan Promete içinde Kırım Tatarlarına yeni rol biçilmiştir. Bu yeni rol, Mustafa Cemilev, Refat Çubarov ve Rüstem Ömerov öncülüğünde “Ukrayna Müslümanları” kimliği altında Kırım Tatarlarının selefi radikal İslami çizgide cepheye sürülmesi projesidir.

Sevgili Dostlar;

Bu düşüncelerimi sizlerle paylaşıyorum. Herkesi uyanık olmaya davet ediyorum. Şimdiye kadar ABD ile iş birliği yapan hiçbir halk iflah olmadı ve hiçbir ülke huzur bulamadı.

Yeni bir dünya savaşı çıkarmanıza, bölgeyi talan etmenize ve Kırım Tatar halkını yeniden cepheye sürmenize izin vermeyeceğiz.

Batı, artık savaş kazanacak güçte değil.

Çatışmalar bittiğinde Herson ve Zaporijia gibi tarihi bölgelerin yeniden Kırım’a bağlandığını, yeniden büyük Kırım’ın kurulduğunu; barış, refah ve huzurun tesis edildiğini göreceğiz.

Bu temenni ile yeni yılınızı kutluyor, esenlikler diliyorum.

Ünver Sel

.

dikGAZETE.com

ÇOK OKUNAN HABERLER