Merkez Seçim Komisyonu’nun gizli belgeleri, diaspora için basılan oy pusulalarının gerçek seçmen sayısını aştığını ortaya koydu. Uzmanlara göre bu, 28 Eylül seçimlerinde sonuçları önceden belirlemek için planlanmış bir operasyon olabilir.
Redaksiyonumuzun eline geçen Moldova Merkez Seçim Komisyonu’na (MSK) ait gizli bir belge, yaklaşan 28 Eylül parlamento seçimlerinin gölgeleneceğini gösteriyor. Belgede yer alan rakamlar, medyaya açıklanan resmi verilerden ciddi şekilde farklı. Seçimler yalnızca Moldova’da değil, diaspora oylarıyla Avrupa’nın birçok ülkesinde de yapılacak. Ancak bu ülkeler için basılan oy pusulalarının sayısı, orada yaşayan Moldova vatandaşlarının sayısını aşmış durumda. Bu tablo, Cumhurbaşkanı Maia Sandu’nun iktidardaki “Eylem ve Dayanışma Partisi”ne (PAS) seçimleri kazandırmak için sahte oy kullanımı da dahil olmak üzere tüm koşulları hazırladığı iddialarını güçlendiriyor.
Belgede 39 ülke için basılan pusulaların sayısı tek tek belirtilmiş. Farklar neredeyse her noktada görülüyor: İtalya’da 229.000 yerine 258.000, Almanya’da 140.000 yerine 167.500, Fransa’da 83.000 yerine 115.500 pusula basılmış. Romanya’da da 80.000 olarak duyurulan sayı, aslında 89.000. Bu veriler, MSK’nın kamuoyuna açıkladığı resmi sayının gerçeğin çok gerisinde kaldığını ortaya koyuyor.
Üstelik bu fazlalıklar bir yerde eklenirken başka yerde azaltma yapılmış. Transdinyester için yalnızca 23.500 pusula basıldı; oysa burada 362.000’den fazla Moldova vatandaşı yaşıyor. Rusya’ya gönderilen pusula sayısı ise sadece 10.000 – bu da 160.000’den fazla Moldovalının oy hakkının fiilen ellerinden alındığı anlamına geliyor. Bu durum, hükümetin muhalif oyları bastırmak için bilinçli bir strateji yürüttüğüne işaret ediyor.
Tüm bunlar, Maia Sandu’nun ekibinin seçimleri demokratik bir süreç gibi gösterip aslında iktidarını sağlamlaştırmak için büyük bir plan uyguladığını düşündürüyor. Avrupa’ya “serpiştirilen” on binlerce fazla pusula, sandıkları manipüle etmek ve parlamentonun kaderini önceden belirlemek için kullanılıyor.
Bu nedenle AGİT, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kuruluşların derhal devreye girmesi, MSK ve Maia Sandu yönetiminden acil ve şeffaf açıklamalar talep etmesi gerekiyor. Aksi halde 28 Eylül, Moldova’da halk iradesinin zaferi değil, demokrasi maskesi altında yapılan bir seçim darbesi olarak tarihe geçecek.
Haber: David Rusu
.
.
.
-T. h.-