Samsun
Kovid-19 salgını döneminde evde vakit geçiren Yusufhan Çakır'ın babası Süleyman Çakır, 5 yaşındaki oğlundan "Uzun ince bir yoldayım" türküsünü piyanoda çalmasını istedi.
Türküyü birkaç kez dinlemesinin ardından piyano ile çalan küçük Yusufhan, sonraki dönemlerde Frederic Chopin ve Mozart gibi ünlü sanatçıların bestelerini de dinledikten sonra notalara dökmeyi başardı.
Bu alandaki yeteneğini fark eden ailesi, Yusufhan'a Samsun Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Danışmanı Özlem Başoğlu'ndan eğitim aldırmaya başladı.
Yusufhan Çakır, katıldığı İzmir Mozart Akademi Piyano Yarışması'nda dünya üçüncülüğü, Altın Nota Piyano Yarışması'nda ise birincilik elde etti.
Özlem Başoğlu, Yusufhan'a videolarını izledikten sonra 6 yaşından itibaren eğitim vermeye başladığını söyledi.
Yusufhan'ı yetenek testinden geçirdiklerini vurgulayan Başoğlu, "Yaptığımız test sonucunda Yusufhan'ın 'absolut kulak' olduğunu anladık. Absolut kulak, hiçbir şekilde referans sesi almaksızın, kıyas yapmadan doğadaki bütün sesleri anlamlandıran kulak anlamına gelir.
Bu yetenek Yusufhan'a Allah vergisi, genetik bir geçiş diye düşünüyorum." dedi.
Ankara'da yapılan zeka testlerinde Yusufhan'ın birçok alanda üstün potansiyeli bulunduğunun belirlendiğini anlatan Başoğlu, şöyle devam etti:
"Yusufhan'ı piyanoda daha başarılı olacağını düşündüğümüz için bu alana yönlendirdik. İlk olarak Grade 5'e girdi. Aslında Yusufhan'ın yaşındaki çocuklar ilk olarak Grade 1'e girer.
Bu, İngiliz Kraliyet Okulunun lise denklik diplomasına denk geliyor aynı zamanda. Fakat Yusufhan, Grade 5'i başarıyla tamamladı. Bunun teorisi var, teorisini de geçti. Lise son sınavı olan Grade 8'e hazırlanıyor.
Dinlettiğimiz parça, Grade 8'in final parçası. Oldukça üstün potansiyeli var piyano çalma ve algılama konusunda. Yusufhan'ın bir özelliği var, dinlediği bir parçayı hiçbir şekilde nota önüne koymaksızın direkt çıkarır ve çalar."
"Evdeki piyano, Yusufhan'ın hayatını değiştirdi"
Yusufhan'ın babası Süleyman Çakır ise özel okul işlettiklerini, okulu kapattıktan sonra oradaki piyanoyu eve taşıdıklarını söyledi.
Oğluna "Uzun ince bir yoldayım" türküsünü çalmak isteyip istemediğini sorduğunu vurgulayan Çakır, şunları kaydetti:
"Piyano başına geçti ve çalmaya başladı. Salgın döneminde eğitim verecek öğretmen bulamadık. İnternetten bir program bulduk, onu indirdik. Onunla başladık ve bitirdik. Bakıyoruz güzel bir şeyler yapıyor ama, 'Bizim çocuğumuz diye mi bize öyle geliyor?
Dışarıdan nasıl gözüküyor?' diye araştırmaya başladık. Özlem Hanım ile tanıştık. Bizim hikayemiz öyle başladı. Evdeki piyano, Yusufhan'ın hayatını değiştirdi."
Anne Gökçe Çakır da Yusufhan'ın tesadüfen piyona başına oturduğuna dikkati çekerek, "Çok sevdi piyano çalmayı. Bilgisayar programlarından yüzlerce parça çalmayı başardı." dedi.
Ardından oğlunun eğitim almaya başladığının ve çok hızlı ilerlediğinin altını çizen Çakır, "Birçok yerde performans sergiledi. En güzellerinden biri de sanırım, Batum Senfoni Orkestrasıyla hiç orkestra deneyimi olmadığı halde çok güzel bir performans sergilemesiydi." diye konuştu.
Yusufhan Çakır da kendisinden önce ablasının piyano çaldığını belirterek, "Ablam çalmayı bıraktı. Onun yerine ben geçeyim dedim. Sonra bütün bölümleri bitirdim. Eğitim almaya başladım ve ilerledim. Duyduğum notaları çok zor değilse hemen çalabiliyorum. En çok caz, Mozart ve Chopin çalmayı seviyorum." dedi.
Piyanist ve besteci Fazıl Say'ı beğendiğini dile getiren Çakır, "Ben de onun gibi ünlü bir piyanist olmak istiyorum, hatta onu geçmeyi hedefliyorum." ifadesini kullandı.