İstanbul
5 Kasım 2024'te ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın seçim vaadi olarak öne sürdüğü dış ticaret açığını düşürme stratejisi kapsamında izlediği korumacı ticaret politikaları küresel ticaret ve ekonomi sisteminde etkili olmayı sürdürüyor.
Trump'ın tarifelere ilişkin son açıklamaları ABD'nin ticaret politikasının ekonomik etkileri konusunda endişeli olan yatırımcıları bir miktar rahatlattı. Truth Social sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Trump ticaret, ticaret engelleri, tarifeler, kur manipülasyonu ve parasal olmayan tarifeler gibi konularda çözüm bulmak için 75'ten fazla ülkenin kendileriyle iletişime geçtiğini aktardı.
Trump, bu ülkelerin ABD'ye karşı hiçbir şekilde misillemede bulunmadığını belirterek karşılıklılık esaslı tarifelerin 90 gün süreyle durdurulmasını, bu sürede yüzde 10'luk temel tarife oranının uygulanmasını onayladığını kaydetti. Ancak Trump, Çin'e uyguladığı tarifeyi ise yüzde 125'e çıkardığını açıkladı. Böylece, Çin'e uygulanan toplam tarife oranı fentanil krizi dolayısıyla uygulananlar dahil edildiğinde yüzde 145'e ulaştı.
Tarifelerin küresel ticaret sistemine etkileri yakından takip edilirken denizcilik araştırma şirketi Drewry'nin Dünya Konteyner Endeksi'ne göre, 40'lık konteyner bileşik endeksi son üç aylık dönemde yaklaşık yüzde 43 düşüşle 11 Nisan'da 2 bin 265 dolar seviyesinde bulunuyor.
"Gelecek haftalarda da navlundaki gerileme devam edebilir"
İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, ABD’deki şirketlerin Trump’ın tarifelerinden kaçınmak için 2024 yılı sonu ile 2025 Ocak ayı ortalarına kadar konteyner taşımacılığı ile birçok ürün ithal ettiği, söz konusu durumun konteyner taşımacılığına olan talebi artırarak navlunların yükselmesine neden olduğunu söyledi.
Kıran, navlun fiyatlarında ocak ortasına kadarki artışın nedenlerinden birinin gümrük vergilerinden önce erken alımların olduğunu belirterek şirketlerin stoklamak amacıyla Çin’den oyuncak, mobilya, makine ve çeşitli parçalar, İtalya’dan peynir, İrlanda’dan ilaç ve benzeri ürünlerin ithalatının konteyner taşımacılığına olan talep artışının ve navlunların yükselmesine neden olabildiğini ifade etti.
Bunun sonucunda Uzak Doğu’dan ABD’nin batı kıyısı arasındaki taşımalarda günlük yüzde 16’ya varan navlun artışlarının görüldüğünü bildiren Kıran "Ocak ayı sonu itibarıyla, yeterli ürün envanteri oluşturan ABD’deki ithalatçıların sipariş ve sevkiyatları azaltmasına bağlı olarak konteyner taşımacılığındaki navlunlarda düşüş yaşanmıştır. Bu durum, küresel konteyner taşımacılığına da yansımış, Çin Konteyner Yük Endeksi’nde de (CCFI) yılbaşından mart ayı sonuna kadar yüzde 28'lik bir düşüş görülmüştür." dedi.
Kıran, gelecek haftalarda da navlundaki gerilemenin devam edeceğini öngörüldüklerini, bunun temel nedenlerinden birisinin konteyner taşımacılığındaki kapasite artışı olduğuna işaret ederek "Birçok büyük konteyner hat operatörünün yeni gemileri hizmete girmektedir ve Kızıldeniz-Süveyş Kanalı rotasının da tekrar normal kullanıma başlayacağı tahmin edilmektedir. Süveyş Kanalı’nın kullanılması deniz taşımacılığındaki mesafeyi, dolayısıyla talebi azaltacağından navlunların düşmesine yol açacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"Trump'ın tarife politikaları sürerse stagflasyon ihtimali yüksek"
Söz konusu tarife restleşmelerinin navlun fiyatlarına olan etkilerini değerlendiren Kıran, Trump'ın mevcut politikalarını aynı kararlılıkla devam ettirmesi durumunda küresel ekonominin durgunluk ve enflasyonun beraberce yaşandığı stagflasyona girme ihtimalinin yüksek göründüğünü kaydetti.
Kıran bununla birlikte, ileriki süreçte mütekabiliyete dayalı konan vergilerin ülke bazında müzakerelere tabi olacağını aktardı.
Bu müzakerelerde tarifelerde düşüşler gerçekleşebileceğine dikkati çeken Kıran, Trump‘ın yükselttiği gümrük vergilerinin anayasal olarak yeterli bir gerekçeye dayanmadığı yönünde ve buna bağlı olarak bu kararların mahkemelerden geri dönebileceği şeklinde beklentilerin de oluştuğunu ifade etti.
Kıran, eğer gelişmeler vergi oranlarında iniş ve misillemelerin azalması ya da ortadan kalkması yönünde gerçekleşirse küresel büyüme ve ticaret tahminlerinin olumlu yönde etkileneceğini belirterek navlun fiyatlarının da bu çerçevede tekrar pozitif bir seyir izleyeceğini kaydetti.
Tersi senaryoda ise navlun fiyatlarının negatif yönde etkilenebileceğini bildiren Kıran, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Normal koşullarda stagflasyona yol açan nedenler savaş ya da deprem gibi arz yönlü şoklar olsa navlun fiyatları yukarı yönlü hareketlenebilirdi. Fakat dünyada yaşanacak stagflasyonun arz yönlü bir şoktan ziyade maliyet artışlarından kaynaklı bir stagflasyon ihtimali olduğu için navlun fiyatları üzerinde baskı ihtimali artar. Şunu da unutmamak gerekiyor, gümrük vergilerindeki yükselmenin büyüme ve enflasyon üzerindeki olumsuz etkisi ilk aşamada beklenen durumlardır. Özellikle Avrupa ve Çin’in başta savunma olmak üzere iç taleplerini artırmaya yönelik gayretleri orta vadede küresel büyümeyi ve navlun fiyatlarını tekrar yukarı yöne çekecektir."
"Bazı rotalarda deniz taşımacılığındaki arz ve talep dengesi değişebilir"
Kısa ve orta vadede navlunların baskı altında olabileceğine değinen Kıran, denizcilik sektörünün doğası gereği dalgalanmaların çok yaşandığı bir sektör olduğunu hatırlattı.
Kıran, Trump’ın getirdiği tarifelerin uzun vadeli sonuçlarının, ticaret ilişkilerini ve kaynağa erişme stratejilerini yeniden şekillendirebileceğini belirterek işletmelerin bu tarifelerden etkilenmeyen ülkelerden alternatif tedarikçiler ile çalışmayı tercih edebileceğini aktardı.
Bunun geleneksel ticaret rotalarında ve lojistik kanallarında değişikliklere yol açabileceğine işaret eden Kıran, "Şirketler gerek yerelden gerekse de daha düşük tarifelere sahip ülkelerden kaynak sağlamaya başlayabilir ve bu da potansiyel olarak geleneksel ticaret modellerini değiştirebilir. Dolayısıyla, bazı rotalarda deniz taşımacılığındaki arz ve talep dengesi de değişebilir. Örneğin, yüksek tarifeler, yani yüksek maliyetler nedeniyle belirli ticaret rotalarında deniz taşımacılığına olan talep azalırken artan yerel üretim veya tarifesiz ticaretin gerçekleşeceği rotalarda deniz taşımacılığına olan talep artabilir." ifadelerini kullandı.
Netice itibarıyla dünyanın ciddi biçimde değişim süreci yaşadığını anlatan Kıran, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Korumacılığın arttığı bir dünyada hem dünya büyümesi hem de ticareti olumsuz etkileniyor ve etkilenecektir. Denizcilik dahil bu durumdan hiçbir ülkenin ve sektörün kaçınması da çok kolay görünmüyor. Fakat yeni dengeler oluştukça yeni fırsatlar elbette ortaya çıkacak ve hem ülkeler hem de sektörler açısından bunları yakalamaya yönelik stratejilerin devreye girmesi son derece önemli olacaktır."
"Vergi konuları netleşene kadar denizcilik piyasalarını bir daralma bekleyeceğiz"
Türk Armatörler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Ergenç de ekonomik beklentiler, belirsizlikler ve jeopolitik risklerin etkisiyle ocak-şubat aylarında önceden de bir yavaşlama beklediklerini ifade ederek tarifelerin Türk deniz taşımacılığı sektörüne pozitif yansımasının öngörüldüğünü söyledi.
Ergenç, küresel olarak taşımaların azalacağını ve navlun piyasalarının negatif etkileneceği beklentilerinin olduğunu ifade ederek tarifelere gelen 90 günlük ertelemenin ardından navlun piyasalarına yükselişlerin görüldüğünü belirtti.
90 günlük uzatmanın tam çözüm olmamasına rağmen piyasaların olumlu etkilediğini kaydeden Ergenç, müzakerelerde anlaşma yapılmazsa 90 gün sonra aynı sorunların yaşanacağını belirterek şöyle konuştu:
"Başta Çin'den çıkan birçok kargonun geriye döndürülmesiyle ilgili duyumlar alıyoruz çünkü yüksek gümrük vergisi oranları ile Amerika'ya gittiğiniz zaman ki vahameti düşünün, aslında bu Amerika'ya da çok büyük zararlar verecek. Maliyetlerin artışı, enflasyonu etkileyecek."
Cihan Ergenç, denizcilik sektörünün uzun vadeli bir yatırım ve planlama olduğunu belirterek bir gemi yaptırıldığında 20-25 yıl, ikinci el gemi alındığında 5-10 yıl bu yatırımın bir finansman sürecinin olduğunu kaydetti.
Bir ticaret için en az 6 ay öncesinden planlama yapılması gerektiğini vurgulayan Ergenç, deniz taşımacılığı gibi işlerde ileriye yönelik bir öngörünün konması gerektiğini söyledi.
Ergenç, tarifelerin 90 gün ötelenmesinin planlanmış gibi bir hamle olabileceğini belirterek bu durumun en azından deniz ticaretindeki soruların giderilmesi için zaman tanıyabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Yüklenen gemiler, yüklenen konteynerler son gelişmelerle tarifelerden etkilenmeden gereken yerlere gidecek ama bütün bu belirsizliklerin taşınacak olan tonajı, ekonomiyi ve navlunları negatif etkileyeceğini bekliyoruz. Pazarlıklar bitmezse ve sonuç alınamazsa navlun piyasaları da negatif olarak etkilenecek. Çin ekonomisi, Uzak Doğu ekonomisi gibi ekonomilerin etkilenmesi piyasaları çok daha derinden sarsıyor. Dolayısıyla bu vergi konuları netleşene kadar denizcilik piyasalarını bir daralma bekleyeceğiz. Tabii bunun ekonomiye yansımalarını da görmek lazım."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com