Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, AA muhabirine, ramazan ayında sağlık ve beslenmeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Günlük hayatın koşuşturmasında bir türlü düzene koyamadığımız beslenme alışkanlıklarımızdan tutun da obezite başta olmak üzere tokluğun getirdiği pek çok hastalığa karşı tutumumuza kadar birçok etkenle mücadelemizde her yıl bizi ziyaret eden bir müfettiştir ramazan." diyen Erdöl, ramazanda oruç tutmanın sağlığa etkilerine ilişkin görüşlerini dile getirdi.
"Oruç, sağlıklı kişilerde bağışıklık sistemini güçlendirmekte"
Erdöl, bu konuda kanıta dayalı olmayan yorumların dikkate alınmaması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Hekimler, oruç tutulan dönemde kişinin açlık ve ilaç eksikliğinin sağlığa etkilerini değerlendirmektedir. Bu nedenle, sağlıklı bir kişinin oruç tutarken herhangi bir şey yememesi, içmemesi ya da ilacını almamasının zarar verip vermeyeceği sorularına bilimsel kanıtlara dayalı olarak cevap vermek durumundayız.
Oruç tutmak, sağlıklı kişilerde bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Hatta yapılan bilimsel çalışmalar, üç günlük orucun yaşlı insanlarda bile bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve hastalıklara direnci artırdığını göstermiştir. Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi, 'hücrelerin yenilenmesi için yaşlı hücrelerin parçacıklarının imha edilmesinin gerektiğini, bunun da uzun süre aç kalarak mümkün olduğunu' belirttiği teziyle, 2016 yılında Nobel Tıp Ödülü'nü almıştır."
"Ben de bir hekim olarak aynı görüşteyim"
Rahatsızlığı bulunan kişiler açısından da oruç tutulmasının sağlığa etkilerinin ele alınması gerektiğinin altını çizen Erdöl, şunları söyledi:
"Hastalığı nedeniyle sık aralıklarla yemek yemek zorunda olan veya ilaç kullananların durumu elbette sağlıklı insanlar gibi değerlendirilmemeli. Bu tip hastalığı olan kişiler haricinde normal bireylerde orucun insan sağlığına zarar vermediği, bilakis hastalıklara karşı direncini artırdığı kabul edilmektedir. Dünya tıp otoriteleri ve bilimsel kaynaklar bu yönde görüş bildirmektedir, aksi yönde görüş bildiren bilimsel kaynak yok sayılır."
Orucun dini yönü ile ilgili fetva verilmesinin ve gerekli kararların alınmasının Diyanet İşleri Başkanlığına ait olduğunu belirten Erdöl, sözlerine şöyle devam etti:
"Nitekim Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ve Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından son günlerde tartışılmakta olan Kovid-19 hastalarının oruç tutup tutmayacağına ilişkin açıklamada bulunuldu. Açıklamada, 'Kovid-19 teşhisi konulmuş olup doktoru tarafından oruç tutması sakıncalı görülenler, oruç tuttuğu takdirde hastalığı daha ağır geçireceği doktorlarca belirtilenler ramazan ayında oruç tutma yükümlülüğü bulunmayan kişiler' olarak tanımlandı. Ben de bir hekim olarak aynı görüşteyim."
"Orucun, vücudu daha dirençli hale getirdiği aşikardır"
Bilimsel anlamda orucun, Kovid-19 dahil pek çok etkene karşı vücudu daha dirençli hale getirdiğinin aşikar olduğuna dikkati çeken Erdöl, şunları kaydetti:
"Özetle, tedavisi zor ya da ciddi bir hastalık sebebiyle ameliyat geçirenler, mutlaka sık aralıklarla beslenmesi gereken hastalar, kanser rahatsızlığı bulunanlar, organ veya kemik iliği nakli olanlar, sık aralıklarla ve devamlı ilaç kullanmayı gerektiren ağır kalp, böbrek, karaciğer hastaları, ağır diyabetliler, ağrılı hastalıklarına bağlı ilaç kullanması gerekenler, mevcut bir hastalığın oruç sebebiyle daha ağırlaşabileceği ya da sıhhatin bozulacağından endişe edilen tüberküloz ve diğer ateşli hastalıkları olanlar gibi kronik hastalıkları bulunanlar hekim tavsiyesiyle oruç tutmayabilir."
Prof. Dr. Erdöl, Kovid-19 ile mücadele kapsamında cuma namazları ve teravihleri kılmak için camilerin açılmayacak olmasını, halk sağlığının korunması bakımından takdire şayan bir karar olarak gördüğünü dile getirdi.
"Ramazanı karantina altında manevi bir kazanca dönüştürebiliriz"
Toplum sağlığının korunması adına herkesin sorumluluk alanlarının bulunduğunu belirten Erdöl, "Bu Ramazan ayını karantina altında veya evde kalarak geçireceğiz. Ramazan ayında Peygamberimizin (SAV) uyguladığı bir sünnet de itikaf ve inzivadır. Bu ramazanı maddi ve manevi bir karantina altında, bu sünneti de bizatihi tatbik ederek manevi bir kazanca da dönüştürebiliriz. Ciddi sonuçları olan bir salgın hastalığın yayılmasının da önüne geçerek ayrıca ibadet sevabı kazanmış oluruz" dedi.
Prof. Dr. Erdöl, "Orucu bize getiren o kutlu dil buyurur ki: 'Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız.' Maddi ve manevi sıhhatin adresi ve şifası olan oruç ve önümüzdeki ramazan-ı şerif hürmetine, ümmet-i Muhammed'i ve tüm insanlığı içinde bulunduğu her türlü zihni ve bedeni marazlardan, bilhassa bu salgın imtihanından milletimizi ve tüm insanlığı selamete eriştirmesini Yüce Allah'tan diliyorum." dedi.