Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan Türk havacılığının ilk şehitleri hafızalardaki yerini koru

ÇOK OKUNAN HABERLER
Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan Türk havacılığının ilk şehitleri hafızalardaki yerini koru

Türk havacılık tarihinin ilk şehitleri olarak kayıtlara geçen Yüzbaşı Mehmet Fethi Bey, Üsteğmen Sadık Bey, Teğmen Nuri Bey ile Cumhuriyet döneminin ilk kadın hava şehidi Eribe Kartal Hürkuş, gösterdikleri cesaretle milletin gönlünde ebedi yer edindi

İstanbul

Hezarfen Ahmed Çelebi ve Lagari Hasan Çelebi ile başlayan Türk havacılık serüveni, 1900'lü yılların başında Osmanlı Devleti'nin modernleşme hamleleri kapsamında

????

Bu dönemde başlayan havacılık faaliyetleri, büyük fedakarlıklarla gerçekleştirildi. Bu yolda, gökyüzünde canlarını feda ederek şehit olan ilk kahramanlar, Türk havacılığı tarihinde yerini aldı.

Osmanlı'nın göğe ilk açılan kanadı: Fethi Bey

AA muhabirinin Hava Şehitlerini Anma Günü kapsamında açık kaynaklardan derlediği bilgiye göre, 1887'de İstanbul'un Ayazpaşa semtinde dünyaya gelen Yüzbaşı Mehmet Fethi Bey, Çarkçı Ameliye Mektebini bitirdi.

Meslek hayatına çeşitli askeri fabrikalarda teknisyen olarak başlayan Fethi Bey, 1912'de İngiltere'nin Brooklands Havacılık Okulu'na gönderildi. Burada "tayyare makinisti" eğitimi alan Fethi Bey, Osmanlı'nın ilk havacı askerlerinden biri oldu.

Balkan Savaşları'ndaki başarıları nedeniyle Gümüş Liyakat Madalyası ile ödüllendirilen Fethi Bey, Kasım 1913'te dönemin önde gelen siyasi isimlerinden Cemal ve Talat paşaları uçağına alarak ilk "VIP uçuşunu" gerçekleştirdi. Aynı uçuşta gazeteci Osman Vehbi Bey ile birlikte, basın mensubu taşıyan ilk uçuşa da imza attı. Bu tarihi yolculukta uçaktan broşürler atarak kadın haklarını savunan Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin yardım kampanyasına da destek verdi.

İlk uçak 1914'te Taberiye Gölü yakınlarında düştü

Balkan Savaşları'nın ardından Osmanlı toplumunda oluşan moral kaybını gidermek, teknolojik kabiliyeti göstermek ve özellikle Orta Doğu halkları üzerindeki etkinliği artırmak amacıyla 1914 yılının şubat-mart aylarında İstanbul-Mısır hattında kıtalararası sefer düzenlendi.

İstanbul'dan başlayarak, Osmanlı'nın Anadolu ve Orta Doğu'daki toprakları üzerinden Mısır'a kadar sürecek İstanbul-İskenderiye hava seyahatinde, "Muavenet-i Milliye" isimli "Bleriot" uçağında 27 yaşındaki Yüzbaşı Fethi Bey ile Rasıt (gözlemci) Üsteğmen Sadık Bey, "Prens Celalettin" isimli "Deperdussin" uçağında Pilot Teğmen Nuri Bey ile Rasıt Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey yer aldı.

Uçaklar, 8 Şubat 1914'te, yağmurlu havaya rağmen İstanbul'da düzenlenen büyük törenin ardından art arda havalandı. Fethi ve Sadık beylerin yer aldığı uçak, İstanbul-Eskişehir-Afyonkarahisar-Konya-Tarsus-Halep-Humus-Beyrut rotasını takip ederek Şam'a başarıyla indi.

Ancak 27 Şubat 1914'te Kudüs'e doğru ilerlerken Taberiye Gölü yakınlarında yaşanan kazada, Yüzbaşı Fethi Bey ve Üsteğmen Sadık Bey şehit düştü.

İkinci uçakta yer alan Pilot Teğmen Nuri Bey ile Rasıt Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey ise başarıyla uçuş yaparak Humus'tan Şam'a ulaşıp arkadaşlarının cenaze namazına yetişti.

Şam'da Emeviye Camii'nde düzenlenen ve büyük bir kalabalığın katıldığı cenaze töreninin ardından şehitler Selahaddin Eyyubi Türbesi yakınına defnedildi.

Denize düşen uçakta Nuri Bey şehit oldu, İsmail Hakkı Bey sağ kurtuldu

Arkadaşlarının ardından seferine devam eden Teğmen Nuri Bey ve Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey, 11 Mart'ta Yafa'dan havalanırken uçakları denize düştü. Kazada, Teğmen Nuri Bey olay yerinde şehit olurken, İsmail Hakkı Bey sağ kurtuldu.

Bu sefer sırasında, Nuri Bey, Türk havacılık tarihinde bir başka ilke de imza atılarak hava postacılığı hizmetini gerçekleştirdi.

Nuri Bey'in cenazesi de tarihi uçuş sırasında şehit olan arkadaşları Fethi ve Sadık beylerin toprağa verildiği Şam'da defnedildi. Suriye'deki savaş dolayısıyla yıpranan, havacılık tarihinin ilk şehitlerinin kabirlerinin yer aldığı Şam'daki Türk Hava Şehitleri Anıtı'nın bakımı da TİKA tarafından yapıldı.

Yarım kalan seferi tamamlamak üzere Pilot Yüzbaşı Salim Bey ve Rasıt Yüzbaşı Kemal Bey görevlendirildi. "Edremit" isimli yeni uçakla 1 Mayıs 1914'te Beyrut'tan havalanan ekip, 15 Mayıs 1914'te İskenderiye'ye ulaşarak tarihi görevi tamamladı.

Osmanlı pilotlarının bu başarısı, Mısır halkı tarafından büyük coşkuyla karşılanırken, uçuş anısına kartpostallar bastırıldı.

Fethi Bey'in memleketinin adı Fethiye oldu

Yüzbaşı Mehmet Fethi Bey'in şehadeti, memleketi Muğla'nın Meğri kasabasında derin bir hüzne yol açtı. Kasabanın adı 1934'te Atatürk'ün talimatıyla Fethiye olarak değiştirildi.

Fethi Bey için yapılan büst, yazılan şiirler ve ağıtlarla anısı yaşatıldı. Behçet Kemal Çağlar'ın "Aslan uçtu diye söylenir methi" şiiri türkü olarak okunurken, Sebilci Hafız Hüseyin Efendi'nin "Tayyareci Fethi" ağıtı da halkın duygularını yansıttı.

Türk pilotlarının gerçekleştirdikleri 2 bin 250 kilometrelik "İstanbul-İskenderiye Hava Seyahati", 2001'de Altın Kanatlar Projesi'yle yeniden gündeme geldi. TRT ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın işbirliğinde yapılan projede o dönem kullanılan uçakların benzerleriyle tarihi sefer tekrarlandı. Sefere, 15 Mayıs 2001'de İstanbul'da düzenlenen törenle yola çıkan uçaklar, eski rotaya mümkün olduğunca sadık kalarak, İskenderiye'ye ulaştı.

Ayrıca, 1914'te Türk havacılık tarihinin ilk şehitleri Fethi, Sadık ve Nuri Beylerin anısına İstanbul Fatih'te Mimar Vedat Tek tarafından tasarlanan bir anıt da yapıldı.

Kazanın yaşandığı Taberiye Gölü kıyısına 1914'te yapılan anıt ise 2000 yılında ODTÜ öğretim görevlisi Bülent Yılmazer'in girişimiyle yeniden gün yüzüne çıkarıldı.

İlk kadın hava şehidi: Eribe Kartal Hürkuş

Türk havacılık tarihinde bir başka önemli isim, ilk kadın hava şehidi Eribe Kartal Hürkuş'tur.

İstanbul'da 30 Ekim 1918'de dünyaya gelen Eribe, henüz 2,5 yaşındayken önce babası Binbaşı Bedrettin Bey'i, ondan neredeyse bir hafta sonra da annesi Remziye Hanım'ı kaybetti. Küçük Eribe, havacılığın duayen ismi dayısı Vecihi Hürkuş'un yanında büyüdü.

Henüz 16 yaşındayken Kadıköy'deki Vecihi Sivil Tayyare Okulu'nda pilotluk eğitimi alan Eribe, uçuş yerine paraşütle atlamayı tercih etti.

Türk Hava Kurumu (THK) bünyesindeki havacılık okulu Türkkuşu'nun 1936'da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinde öğrencileriyle yapacağı gösterinin provasında Eribe, ilk uçuşunu 800 metreden büyük bir başarıyla tamamladı.

Cumhuriyet Bayramı gösterilerinde ise atlayış kadrosunda olmamasına rağmen Eribe de paraşütçüler arasında yer aldı. Ancak uçaktan atladığında paraşütünün geç açılması nedeniyle yere çakılarak ağır yaralanan Eribe kurtarılamadı. Cebeci Şehitliği'nde toprağa verilen 18 yaşındaki Eribe'nin kabrine "Göklerin ilk Türk kızı" yazıldı.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER