Samsun
Emekli müzik öğretmenleri 74 yaşındaki Şefika Yurga ve 75 yaşındaki Oğuz Takmak, Dokuz Eylül Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü'nden 2004'te mezun olan Orçun Berrakçay'ın, otizmde farkındalığı artırmak amacıyla 2013'te İzmir'de kurduğu İZOT'ta 11 yıldır gönüllü yer alıyor.
Ritim eğitimi veren Yurga ile mandolin eğitmeni Tokmak, otizmli öğrencileriyle yurt içi ve dışı konserlerde sahne alıyor.
Öğrencilerin sahnede arkadaşı, sahne dışında öğretmeni olan Yurga ve Takmak, otizmli çocukların müzik eğitimi ile neler başarabileceğini göstermek için çaba harcıyor.
Şefika Yurga, İZOT'la Berrakçay'ın sosyal medya paylaşımı sayesinde tanıştığını söyledi.
İZOT'ta özel bireylere beden perküsyonu ve ritim çalıştırdığını belirten Yurga, öğrencilerin bu sayede terapi olup sosyaleştiğini ifade etti.
Çocukların müzikle birlikte özgüven sahibi olduklarını, eğitim hayatlarında ise başarı elde ettiklerini vurgulayan Yurga, "Aydın Nazilli'de İZOT'un kardeşi NAZOT'u kurduk ve bir yıldır orada da gönüllü bir şekilde, her hafta Nazilli'ye gidiyorum ve NAZOT'un gelişmesini, büyümesini sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz. Gönüllü öğretmenlerimizi, taşın altına ellerini sokmaları için bu seferberliğe davet ediyorum." dedi.
Müziği çevresine yaymak için çaba harcadığını, birçok kişiyi de bu sayede meslek sahibi yaptığını belirten Yurga, şöyle konuştu:
"Ne kadar çok insanın hayatına dokunabilirsek, ne kadar çok insanın hayatına değer katabilirsek bu önemli. Yapacak çok şeyimiz var. Ben 74 yaşındayım, köşeye çekilmeye hakkım yok. Son nefesime kadar Atatürk'ün ilkeleri ve devrimlerinin izinde, tüm çocuklara dokunacağım ve dokunmaya da devam edeceğim."
"Onlara yardımcı olmak için elimden geleni yapıyorum"
Oğuz Takmak ise İZOT ile, konserlerine giderek tanıştığını, özel öğrencilerin eğitimde büyük bir pay alması için uğraş verdiğini söyledi.
Çocuklarla beraber eğlenip mutlu olduğunu anlatan Takmak, "Çocuklarımızla beraber fikir birliği, el birliği içerisinde çalışıyoruz. Onların geçiş üstünlüğünü kabul ediyorum. Onlara da bu yönden yardımcı olmak için elimden geleni yapıyorum." ifadelerini kullandı.
Otizmli çocukların her birinin çok saf ve temiz olduğunun altını çizen Takmak, şunları kaydetti:
"O çocukların içinden geldiği gibi davranışları, yardım etmem gerektirdiğini hissettiriyor bana. Bu yönden o çocuklara yardım etmek beni ferahlatıyor, mutlu ediyor. O çocukların 'öğretmenim', velilerin 'merhabalar' demesi dahi en büyük şey gibi geliyor bana. Bunlar, karşılık beklenecek şeyler değil. İçinden geldiği gibi davranmak, insanları o şekilde görmek en büyük mutluluk bence."
"Onların enerjisi bizlere sirayet ediyor"
Nazilli Otizm Derneği Temsilcisi Sema Üzel, Takmak ve Yurga'nın herkese örnek olduğunu belirterek, "Genç olup o kadar çok yaşlılar var ki onlar yaşlı değil, onlar o kadar genç ki onların enerjisi bizlere sirayet ediyor, çocuklarımıza sirayet ediyor. Aynı zamanda çocuklarımızın o güzel sevgi dolu enerjileri de onlara sirayet ediyor. Karşılıklı kazanımlar var." diye konuştu.
Tuğçe Nur Aslan ise koroda yer almaktan mutluluk duyduğunu, Yurga ve Takmak'ı çok sevdiğini dile getirdi.