Parkinsonlu yatalak hastaya uygulanan tedavi ailesinin umudunu yeşertti

ÇOK OKUNAN HABERLER
Parkinsonlu yatalak hastaya uygulanan tedavi ailesinin umudunu yeşertti

İstanbul'da 6 yıl önce konulan Parkinson ve Alzheimer teşhisi sonrası yatağa bağımlı hale gelen 65 yaşındaki Yusuf Bayraktar, Tuzla Devlet Hastanesi'nde 3 ay gördüğü tedavi sayesinde artık ailesiyle iletişim kurabilir seviyeye ulaştı.

İstanbul

Yusuf Bayraktar, 6 yıl önce aynı anda teşhis konulan Parkinson ve Alzheimer'ın yıllar içinde artan belirtileri nedeniyle hareketlerinde kısıtlama yaşarken, beslenme gibi günlük rutinlerini de yapmakta zorlanmaya başladı.

Parkinson ile 10 yıllık mücadelesinde "beyin pili" ameliyatı umut oldu

Zaman içinde hastalıkların belirtilerinin ilerlemesi nedeniyle yatalak hale gelen, çevresine de tepki veremeyen Bayraktar'da, solunum problemleri ve beslenme bozukluğu gelişti.

Ocak ayında durumu daha da kötüleşen Bayraktar, ailesi tarafından götürüldüğü Tuzla Devlet Hastanesi Palyatif Bakım Merkezi'nde tedaviye alındı.

Burada 3 ay boyunca doktor ve hemşirelerin gözetiminde bakım ve tedavileri yapılan Yusuf Bayraktar'ın sağlık durumunda olumlu yönde ilerleme kat edildi.

Bayraktar, artık beslenebilir ve çevresindekilere tepki verebilir seviyeye ulaştı.

"Tedavi sürecinde bakım, dikkat ve sabırlı olmak önemli"

Yusuf Bayraktar'ın eşi Huriye Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, belirtileri 6 yıl önce fark ettiklerini, eşinin hareketlerinin değişmeye başladığını ve reflekslerinin yavaşladığını söyledi.

Belirtiler üzerine hastaneye götürdüklerinde eşine hem Parkinson hem de Alzheimer teşhisi konulduğunu ifade eden Bayraktar, "O zaman biz yıkıldık. Öyle bir hastalık bizde hiç olmadığı için çocukların ve bizim de psikolojimiz bozuldu. Eşimin de 'Ben bu hastalığı nasıl aldım.' diye psikolojisi bozuldu. Bu süreci biz de kabullenerek yürüttük." dedi.

Huriye Bayraktar, eşinin sağlık durumunun zaman içinde kötüye gittiğini, son dönemde ise daha da ağırlaşarak evde yemek yiyemez duruma gelmesi üzerine tedavisi için hastaneye götürdüklerini anlattı.

Tuzla Devlet Hastanesi Palyatif Bakım Merkezi'nde kendilerine çok iyi davrandıklarını aktaran Bayraktar, "Onların davranışı bizi daha çok motive etti. O zaman çok kötüydü. Ben 'Böyle giderse 10-15 gün ancak gider benim eşim.' dedim. O zaman umudumu kesmiştim. Nefes alamıyordu, tepki vermiyordu. Hocalarımız, bütün personel ve hepimiz birlikte yürüttük bu süreci. Hepsi bize yardımcı oldular. Dediklerini uyguladık, şu anda çok iyi görüyorum." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, eşinin durumunun iyiye gitmesiyle birlikte çevresindekilere tepki vermeye de başladığını ifade ederek, tedavi sürecinde bakım, dikkat ve sabırlı olmanın önemli olduğunu vurguladı.

"Hastanın genel durumu şimdi iyi"

Tuzla Devlet Hastanesi Palyatif Bakım Merkezi Aile Hekimi Uzm. Dr. Kazım Tarık Lengerlioğlu ise hastanın ocak ayında geldiğinde solunum yetmezliği, genel durum bozukluğu ile beslenme bozukluğu bulunduğunu söyledi.

Genel tetkik ve değerlendirmelerinin ardından palyatif bakım merkezinde tedavi altına aldıkları hastanın solunumunu düzelttiklerini belirten Lengerlioğlu, "Hastanın şuuru pek açık değildi, şu an son devrede şuuru açıldı. Hasta şu anda daha çok temas edip, iletişim kurabiliyor, beslenmesini de düzenleyebildik. Palyatif olarak destek yönünden tedavisi yapıldı. Hastanın genel durumu düzeldi, daha koordine, bilinci daha açık, yemek yemeye başladı, daha da arttıracağız. Hastanın genel durumu şimdi iyi." diye konuştu.

Lengerlioğlu, uygulanan tedaviler ve bakım sayesinde hastanın solunumunun açıldığını, vücudunda enfeksiyonun da bulunmadığını anlattı.

"Parkinson tedavisinde ne kadar erken teşhis yapılabilirse o kadar iyi"

Uzm. Dr. Lengerlioğlu, Parkinson'da dopamin yetersizliğinden dolayı beyinde hasar oluştuğunu, hasta ve yakınlarının bu duruma dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.

Parkinson'un sinsi bir hastalık olduğunu belirten Lengerlioğlu, şöyle devam etti:

"Eğer kişinin sebepsiz yere oturduğu yerde ağzından salya akıyorsa veya yavaş hareket ediyorsa, oturduğu yerde titremeler oluyorsa, unutkanlık arttıysa erkenden bir sağlık kuruluşuna başvurması lazım. Tetkik sırasında MR yapılabilir, kan ve diğer tetkikler de yapılabilir. Parkinson tedavisinde ne kadar erken teşhis yapılabilirse o kadar iyi. Çünkü tam tedavi yok ama önleyici şey, durumun ilerlemesi engelleniyor."

"Taburculuğu yakın süreçte düşünülen bir hasta"

Yusuf Bayraktar'ın 3 aydır süren tedavi sürecinde bakımıyla ilgilenen Palyatif Bakım Bölümü Sorumlu Hemşiresi Derya Demirkol Sakar ise hastanın evde solunum yetmezliği yaşaması üzerine hastaneye getirilmesinin ardından tedavi ve bakım süreçlerini başlattıklarını aktardı.

Antibiyotik tedavisinin yanı sıra beslenme desteği ve günlük bakımlarını yaptıklarını ifade eden Sakar, "İlk geldiğinde ateşi vardı, beslenemiyordu. Kapalı bir hastaydı. İletişim ve göz teması yoktu. Biz beslemeye başladıkça hastanın bilinci tekrar eski haline döndü. Düzenli ilaç kullanımı ve aile desteğiyle hasta şu anda daha farkında ve daha stabil bir halde. Taburculuğu da yakın süreçte düşünülen bir hasta. Parkinson hastalığı biraz ileri evre olduğu için çok anlamlı cevap veremiyor ama gözlerini kırpıyor, seslendiğimizde bakabiliyor. Geldiğine göre kesinlikle aynı değil. 3 aydır bu farkı biz de gördük." şeklinde konuştu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER