Sigara sadece bireyi değil gezegeni de öldürüyor

ÇOK OKUNAN HABERLER
Sigara sadece bireyi değil gezegeni de öldürüyor

Tütün kullanımının yalnızca bireysel bir sağlık sorunu olmadığı, aynı zamanda toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutları olan küresel bir kriz haline geldiği bildirildi.

İstanbul

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Yazar,
dünya genelinde her 5 kişiden birinin tütün kullandığını söyledi.

????

Bu oranın erkeklerde yüzde 36,7 iken kadınlarda yüzde 7,8 olduğunu aktaran Yazar, "Tütün hala küresel bir salgın olmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü bu tehditle mücadele edebilmek amacıyla, 2003 yılında 'Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi'ni kabul etti. Bugün yaklaşık 200 ülke bu sözleşmeye taraf ve Türkiye'de bunlardan biri." dedi.

Prof. Dr. Yazar, tütün kullanımı konusunda dünya genelinde kapsamlı bir mücadele yürütüldüğünü, bunun yalnızca bireylerin sağlığını değil, toplumu, ekonomiyi ve çevreyi de derinden etkileyen çok yönlü bir tehdit olduğunu kaydetti.

Sigara izmaritlerinin dünya genelinde en yaygın çevre kirliliği sebebi olduğuna dikkati çeken Yazar, şöyle devam etti:

"Her yıl dünyada yaklaşık 8 milyon insan tütüne bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Üstelik bu ölümlerin 1,3 milyonu, sigara içmediği halde pasif içici olarak sigara dumanına maruz kalan kişilerde gerçekleşiyor. Kalp krizi, akciğer kanseri ve KOAH gibi hastalıklar tütüne bağlı en yaygın ölüm nedenleri arasında yer alıyor. Tütün ürünleri, sağlık sistemine binen yükle sınırlı kalmıyor. Üretkenlik kaybı, erken ölüm ve tedavi giderleri gibi nedenlerle ülkeler ciddi ekonomik kayıplar yaşıyor. Sigaranın zararları yalnızca içene ve yakın çevresine değil, tüm gezegene ulaşıyor. Üstelik her gün bir paket sigara içen bir birey, dolaylı olarak her ay iki ağacın yok olmasına neden oluyor. Tütün üretimi ormanların kesilmesine, toprağın bozulmasına ve su kaynaklarının kirlenmesine sebep oluyor. Sonuç olarak, tütün kullanımı bireysel bir tercih olmanın çok ötesinde. Bu, küresel ölçekte sağlık, ekonomi ve çevre krizine yol açan büyük bir sorun. Bu nedenle toplumsal farkındalığın artırılması ve tütün kontrolüne yönelik politikaların kararlılıkla uygulanması hayati önem taşımakta."

"Ben belki pasif içici olurken aktiften daha fazla zarar görebilirim"

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sinem Can Oksay ise tütün ürünlerinin her ülke için atıkların yüzde 47'sini oluşturduğunu anlattı.

Tütün ürünlerinin çevre için de büyük bir tehdit olduğunu vurgulayan Oksay, bunların direkt olarak haz merkezlerini etkilediğini dile getirdi.

Oksay, artık "ikinci el maruziyet" durumunun yaşandığının altını çizerek, "Yani ben içmiyorum ama içilen ortamda bulunuyorum. O yüzden aynı sağlık sorunlarını benimde yaşama riskim var. Hangimizin bu sağlık sorunlarından daha çok etkileneceğimizi bilmiyoruz. Ben belki pasif içici olurken aktiften daha fazla zarar görebilirim." diye konuştu.

Astım olmayan çocukların buna benzer semptomlar gösterebildiğine dikkati çeken Oksay, "Bu durumdaki çocukları aslında sigaradan uzak tuttuğumuzda gerçekten astımı olmadığını ve tamamen geçtiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Oksay, eşyaya, oyuncaklara veya kıyafete sinen sigara dumanının zamanla kişilere de zarar verdiğinden bahsederek, şöyle devam etti:

"Çünkü sigaranın içerisinde 16 bin zehirli madde var. Bu zehirli maddeler birbirleriyle etkileşiyorlar. Bu etkileşim sonucunda da ortaya çıkan toksik gazlar birbirine geçiş sağlıyor. Zehirli gazlar soluk alınıp verildiğinde ise direkt akciğerlere gidiyor. Sigara içmek tek başına öldürücü, erken dönemde başlamak daha büyük problem. En önemlisi ise başlamamak. Ne kadar erken kullanmaya başlanırsa o kadar erken dönemde ağır problemlerle karşılaşılır. Çünkü çocukların bütün organları olgunlaşmış olmuyor. Süreç içerisinde organları büyümeye ve olgunlaşmaya devam ediyor. Sigarayla erken karşılaşan organlar doğru fonksiyonlarını ve gelişimi gerçekleştiremiyor. Bu durumda erken dönemde kanserler, kronik akciğer hastalığı ya da erken dönemde kalp krizleriyle karşılaşıyoruz."

Oksay, tütün bağımlılığının ruhsal olarak da bireyleri çok fazla etkilediğini söyledi.

"Kişi tütün ürünü kullandığında yalancı bir mutluluk hissiyle karşılaşıyor. Kullanmadığında ise kaygı oluşuyor ve tekrar kullanmaya başlıyor." diyen Oksay, tütün ürünlerinin endüstri tarafından direkt haz merkezlerini etkileyecek şekilde üretildiğini sözlerine ekledi.

"Ben sigarayı bırakmayı kafada bitirdim"

Sigarayı bırakan Nuriye Uludoğan ise 17 yaşından beri sigara içtiğini anlattı.

Sigaraya geçmişte ara verdiğini dile getiren Uludoğan, "18 yıl sonra çocuğum oldu. Doktorlar kesinlikle sigara, kahve ve çaya yasak koydu. Çocuklarım dünyaya geldikten sonra hala içmeye devam ediyordum. 'Bu kadar yıl çocuğumun olmasını istedim ve bu zehirle onları zehirliyorum, bırakmam lazım.' deyip karar verdim. Aşağı yukarı 15 yıl sigara içtim, aktif paket alıyordum. İki sene önce sigarayı bıraktım, 4 aydır içmiyorum." dedi.

Uludoğan, sigarayı bıraktığında hiç zorlanmadığını, bu işi kafada bitirdiğini kaydetti.

"Sigaradan eşim bağırsak kanseri oldu, görümcemin eşi akciğer kanserinden vefat etti ve sonrasında görümcemi kaybettim. Onları düşündükçe kesin karar verdim." diyen Uludoğan, sigara dumanının artık kendisini etkilemediğini belirtti.

Uludoğan, sigaradan iğrendiğini, asla canının çekmediğini aktararak, "Ben yakınlarımı kaybettim, nasıl canım çekebilir. Ayrıca ramazan büyük bir etken oldu. Otuz gün oruç tutan biri bence sigarayı bırakabilir." diye konuştu.

"45 dakikada karar verip sigarayı bıraktım"

Kendi yöntemleriyle sigarayı bırakan Serpil Erdemir de gençliğinde arkadaşının ince, uzun ve ojeli ellerinde sigarayı gördükçe buna özenerek tütüne başladığını söyledi.

Erdemir, 20 yıldan fazla zamandır sigara içtiğini anlatarak, "Ben buna rağmen 45 dakikada karar verip sigarayı bıraktım. O süreçte ben artık nefes alamıyor, tıkanıyordum. Astım için doktora gidiyordum ve ilaç kullanıyordum. 'Ne kadar zorlanırsam zorlanayım bırakacağım.' dedim." ifadelerini kullandı.

Kademeli olarak sigarayı bırakma yöntemlerini daha önce duyduğunu aktaran Erdemir, "Bir yöntem geliştirdim. Önce sigara küllüğünü önüme koydum. Sigarayı elime alıp, yaktım. İçiyormuş gibi yapıp söndürdüm. Sonra bir sigarada kaç nefes aldığımı hesapladım. Ortalama 28 nefes alıyordum. Ben bunu sigarasız yaparsam bana ne derler, normal görünmem. 20 sigarada kaç nefes aldığımı siz hesaplayın. Bu yöntemle sigara sizi terk ediyor." diye konuştu.

Erdemir, sigara içtiğinde mutfağın kapısını kapatıp altına havlu koyduğunu ancak yine de çocuğunun astım hastası olmasına engel olamadığını sözlerine ekledi.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER