Trump'ın Bagram planı Afganistan üzerine büyük güç rekabetini yeniden gündeme getirdi

ÇOK OKUNAN HABERLER
Trump'ın Bagram planı Afganistan üzerine büyük güç rekabetini yeniden gündeme getirdi

ABD Başkanı Donald Trump, dünkü İngiltere ziyaretinde ABD güçlerinin 11 Eylül saldırıları sonrası 2001'de Afganistan'ı işgalinin ardından ülkedeki en büyük askeri Bagram Hava Üssü'nü geri almayı istediklerini söyledi.

Pekin

ABD Başkanı Donald Trump'ın dünkü İngiltere ziyaretinde Çin'e karşı Afganistan'da askeri varlık bulundurmanın gereğini vurgulayan açıklamaları, çağlar boyunca büyük güçler arasındaki rekabetin sahnesi olan bu ülkeyi bir kez daha uluslararası kamuoyunun gündemine taşıdı.

ABD Başkanı Trump: Begram Üssü'nü geri almak istiyorum, orası asla bırakılmamalıydı????

ABD Başkanı Trump, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile düzenlediği ortak basın toplantısında, ABD güçlerinin 11 Eylül saldırıları sonrası 2001'de Afganistan'ı işgalinin ardından ülkedeki en büyük askeri Bagram Hava Üssü'nü geri almayı istediklerini söyledi.

ABD'nin 2021 yılında ülkedeki güçlerini çekmesinin ardından terk ettiği üssü geri almak için Taliban yönetimiyle pazarlık ettiği imasında bulunan Trump, üssün Çin'in nükleer tesislerine yakınlığını ve Pekin yönetiminin ülkedeki artan etkisini gerekçe gösterdi.

ABD Başkanı, daha önce de "Çin'in üssü işgal ettiğini" ileri sürmüş, Taliban yönetimi ise iddiayı reddetmişti.

Afganistan geçici hükümeti sözcüsü Zabihullah Mücahid, yaptığı açıklamada, üssün Çin'in değil Afganistan'ın kontrolünde olduğunu belirtmişti.

"Büyük Satranç Tahtası" geri mi dönüyor?

Trump'ın Bagram planı, ABD'li siyaset bilimci ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski'nin 1997 tarihli "Büyük Satranç Tahtası: Amerika'nın Küresel Üstünlüğü ve Bunun Jeopolitik Gereklilikleri" kitabında küresel hakimiyet için Avrasya kıta kütlesini kontrol etmenin önemini ve bu bağlamda Orta Asya'nın kritik rolünü vurguladığı tezini akıllara getirdi.

Batısında İran, güneyinde Pakistan, kuzeyinde Orta Asya Cumhuriyetleri ile komşu olan, kuzeybatı sınırları dar bir koridorla Çin'de kadar uzanan Afganistan, Avrasya kıta parçasındaki merkezi konumuyla, bir kez daha, büyük güç mücadelesinin sahnesi olmaya aday görünüyor.

Afganistan, tarih boyunca imparatorlukların hakimiyet mücadelesi verdiği, savaşlara, işgallere tanıklık eden bir coğrafya oldu. Yakın geçmişte, 1979-1989 yıllarında Sovyetler Birliğinin müdahalesi ve Afgan-Sovyet Savaşı'nın ardından ülkede iç savaş ve karışıklıklar sürdü. 11 Eylül terör saldırılarının ardından ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon güçlerinin 2001'deki askeri müdahalesinden 2021'deki çekilmeye dek ülke, 20 yıl daha işgal altında kaldı.

ABD'de bu yılın başında yeniden iktidara gelen Başkan Trump, şubat ayında düzenlediği ilk kabine toplantısında selefi Joe Biden döneminde gerçekleştirilen çekilme sürecinde ABD ordusuna ait silahlar ve üsler dahil askeri varlıkları geride bırakmasını eleştirmişti.

Trump, Bagram'ı geri alma planını ilk kez burada kamuoyuna açıklamış ve yine üssü istemelerinin sebebinin Afganistan olmadığı, "Çin'in nükleer füzelerine bir saat uzaklıkta bulunduğu için" almak istediklerini söylemişti.

Avrasya kıta kütlesinde ileri karakol

Afganistan'ın kuzeybatısındaki Parvan vilayetinde yer alan, başkent Kabil'e 47 kilometre uzaklıktaki Bagram Hava Üssü, hem Afganistan'ın kuzeyine hem de çevre ülkelere hakim, kritik konumda bulunuyor.

1950'ler Sovyetler Birliği tarafından inşa edilen üs, ABD'nin işgal döneminde de ABD ordusunun ve koalisyon güçlerinin askeri operasyonlarının merkezi oldu. Bu dönemde üste 10 bini aşkın asker konuşlandı.

Dünyanın en büyük askeri üslerinden Bagram Hava Üssü'nde biri 3,6 kilometre uzunluğunda ve 46 metre genişliğinde, diğeri 3 kilometre uzunluğunda ve 26 metre genişliğinde iki uçak pisti bulunuyor. Daha geniş olan pist, ağır bombardıman ve nakliye uçaklarının iniş kalkışlarına olanak sağlıyor.

Trump, üssü geri almak için Taliban ile görüşmeler yürüttüklerini iddia ederken Batı basınına konuşan güvenlik yetkilileri, bu konuda çalışmaların olduğunu doğruladı. Yetkililer, üssün geri alınmasının çok sayıda ABD askerinin ülkeye dönüşünü gerektireceğine ve bunun ciddi güvenlik ve lojistik sorunlarını beraberinde getireceğine dikkati çekti.

ABD yönetiminin, karalarla çevrili Afganistan'ın uzak coğrafyasında, çevresinden yalıtılmış dev askeri üssün yaratacağı güvenlik ve lojistik sorunlarına rağmen Bagram Havva Üssü'nü geri almak istemesi, küresel rakibi Çin'e karşı Avrasya kıta kütlesi üzerinde ileri karakola sahip olmayı ne kadar önemsediğini gösteriyor.

Çin'in Afganistan'a ilgisi

Denklemin diğer tarafındaki Çin, ABD öncülüğündeki NATO güçlerinin çekilmesinin ardından geçen sürede Afganistan'da kurulan Taliban geçici hükümetini resmi olarak tanımasa da siyasi ve ekonomik ilişkilerini geliştirdi.

"Kuşak ve Yol Girişimi" ile tarihi İpek Yolu güzergahında ulaştırma ve altyapı projeleriyle Doğu-Batı ticaretini canlandırmayı hedefleyen Çin, bu coğrafyada kritik konumda bulunan Afganistan'da istikrarın sağlanmasını çıkarına görüyor.

Pekin yönetimi, Taliban yönetimiyle farklılıklarına karşın, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne dar bir koridorla komşu olan ülkedeki istikrarsızlığın Çin'i etkilemesinden endişe ediyor.

Öte yandan Çin, Afganistan'ın zengin maden kaynaklarının işletilmesine ve ülkenin yeniden inşasına yönelik iletişim, ulaştırma, enerji ve altyapı alanındaki projelere ilgi gösteriyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı, 12 Nisan 2023'te yayımladığı "Çin'in Afganistan sorunundaki pozisyonu" başlıklı 11 maddelik belgede yeniden jeopolitik çatışma ve bölgesel istikrarsızlık kaynağı olmaması için ülkede siyasi uzlaşmanın ve kalkınma çabalarının desteklenmesi çağrısında bulunmuştu.

Vahan Koridoru

Çin ile Afganistan, Afganistan'ın kuzeybatı uzanımında, kuzeyinde Pamir Dağları ve güneyinde Hindikuş Dağları arasında, 92 kilometre uzunluğunda dar bir vadi olan Vahan Koridoru ile birbirine bağlanıyor.

Sınır geçişlerini zorlaştıran bu dar vadi, ulaşım ve ticaret açısından önemli potansiyele sahip bulunmasa da Sincan Uygur Özerk Bölgesi ve Çin'in diğer Batı bölgelerinde açılan geçit olması sebebiyle güvenlik açısından kritik.

Trump'ın, "Çin'in nükleer füzelerine bir saat uzaklıkta" dediği Bagram, bu sınıra 800 kilometre mesafede yer alıyor. ABD Başkanı'nın burada uçuş süresini kastettiği, dolayısıyla üssün, Amerikan ordusunun Çin topraklarındaki askeri hedeflere havadan erişimine olanak sağlayacağını ima ettiği anlaşılıyor.

"404 No'lu Üs"

Çin'in bazı kritik askeri varlıklarının, füze denemeleri yaptığı ve nükleer silahları ürettiği alanlar ve tesislerin ülkenin batısındaki, nüfus yoğunluğunun az, yüz ölçümünün geniş olduğu bölge ve eyaletlerde yer aldığına dair bilgiler açık kaynaklarda bulunabiliyor.

Trump'ın "Çin'in nükleer silahlarını ürettiği yer" ifadesi, akıllara Çin'in askeri ve sivil tüm nükleer programlarını yürüten Çin Ulusal Nükleer Enerji Kurumunun (CNNC) ülkenin kuzeyindeki Gansu eyaletinde "404 No'lu Üs" adı verilen nükleer araştırma tesisini getiriyor.

1958 yılında kurulan 1000 kilometrekarelik tesis, Çin'in ilk ve en büyük nükleer araştırma kuruluşu özelliğini taşıyor. Bu tesiste yürütülen araştırmaların Çin'in 1964'te ilk atom bombasını ve 1967'de ilk hidrojen bombasını imal etmesinde kilit işlev gördüğü düşünülüyor.

Pekin yönetimi, Trump'ın sözlerine henüz karşılık vermiş değil ancak Washington'ın Afganistan'a geri dönüş planı, bu ülkeyi bir kez daha çağlar boyunca trajik kaderi olan büyük güç mücadelesinin sahnesi haline getirme niyetini gösteriyor.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER