Türk hububatçılar, ABD raflarında kalıcı olmayı hedefliyor

ÇOK OKUNAN HABERLER
Türk hububatçılar, ABD raflarında kalıcı olmayı hedefliyor

Türk hububatçılar, ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı gümrük tarifesi avantajını değerlendirerek bu pazarda kalıcı olmayı hedefliyor.

Gaziantep

AA muhabirinin, Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) verilerinden derlediği bilgiye göre, Türkiye 2025'in ilk çeyreğinde 205 ülke ve serbest bölgeye 3 milyon 398 bin 359 ton hububat, bakliyat, yağlı tohum ve mamul ihraç etti.

Bu dönemde sektör ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 5,3, değerde ise yüzde 3,9 arttı.

En fazla ihracat yapılan bölge 1 milyar 116 milyon 54 bin dolarla Orta Doğu ülkeleri olurken, Afrika 761 milyon 611 bin dolarla ikinci, Avrupa ise 479 milyon 584 bin dolarla üçüncü sırada yer aldı.

Sektörün ülke bazlı ihracatında 539 milyon 177 bin dolarla Irak ilk sırada bulunurken, 194 milyon 319 bin dolarla ABD ikinci, 170 milyon 807 bin dolarla Suriye üçüncü oldu.

Raflarda kalıcı olmak istiyorlar

Türkiye İhracatçılar Meclisi Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, AA muhabirine, ABD'nin gümrük tarifelerinde Türkiye'ye tanıdığı görece avantajın önemli fırsatlar sunduğunu belirtti.

ABD'ye gerçekleştirilen hububat ihracatında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artış olduğuna değinen ve bu sektörde ABD pazarının en büyük 6 ihracatçısından birinin Türkiye olduğuna dikkati çeken Tiryakioğlu, "ABD'nin yeni gümrük politikası, AB'ye yüzde 20, Hindistan'a yüzde 26 gibi yüksek tarife uygularken Türkiye'nin göreceli bir tarife avantajına sahip olması bu pazara olan ilgimizi artırdı." dedi.

ABD'nin Türk tarımsal ürünleri için bir fırsat penceresi açtığını dile getiren Tiryakioğlu, şunları kaydetti:

"Tüketicilerin sağlıklı ürünler talep etmeleri, glutensiz mutfağın yükselişi, vegan beslenme eğilimleri ve fonksiyonel gıdalara yönelim, Türk tarımsal ürünleri için bir fırsat penceresi açtığına inanıyorum. Bulgur, nohut ve mercimek gibi geleneksel ürünlerimiz, modern beslenme trendleriyle de örtüşen seçenekler olduğu için ticari işbirliklerimizin artacağını düşünüyorum. Ancak ABD, yalnızca devasa hacmiyle değil, karmaşık dağıtım yapısı, tüketici hassasiyetleri ve yüksek rekabet düzeyiyle de öne çıkan bir ülke. Bu pazardaki payımızı artırabilmek için raflara girmek yetmiyor, rafta kalabilmek de gerekiyor. Bu da markalaşma, ürün tasarımı, ambalaj ve fiyat gibi unsurlarda her zamankinden daha stratejik davranmayı zorunlu kılıyor."

Tüketici tercihlerindeki değişimlere adapte olamayan rakip markaların raflardan silindiğini vurgulayan Tiryakioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Amerikan tüketicisinin ciddi bir fiyat hassasiyeti var. Araştırmalar, ithalata olan talebin esnek olduğunu yani fiyat avantajı olan ürünlerin talebinde hızlı artış yaşandığını gösteriyor. Trump döneminin getirdiği yeni maliyet dengelerinde, Türkiye'nin sunduğu kalite-fiyat dengesi, doğru stratejilerle desteklendiği sürece fark yaratabilir."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER