Türkiye COP31'e ev sahipliği yapmak için adaylık sürecinde işbirliğini öne çıkarıyor

ÇOK OKUNAN HABERLER
Türkiye COP31'e ev sahipliği yapmak için adaylık sürecinde işbirliğini öne çıkarıyor

Türkiye, 2026'da düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 31. Taraflar Konferansı'na (COP31) ev sahipliği ve başkanlık yapmak için adaylık sürecinde işbirliği ve kapsayıcılık ilkelerini ön plana çıkarıyor.

Ankara

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, 2026'da düzenlenmesi öngörülen COP31'e ev sahipliği yapmak için Türkiye ve Avustralya iki aday ülke oldu.

????

BM 80. Genel Kurulu çerçevesinde Avustralya ile bu konuda yürütülen görüşmelerde, taraflar arasında karşılıklı anlayışa dayalı bir zemin oluştu ve süreç yapıcı diyalogla ilerledi.

Bu kapsamda, her iki ülkenin başkanlık sürecini ortak biçimde üstlenmesi, üst düzey toplantıların ev sahipliklerinin paylaşılması ve müzakere süreçlerinin birlikte götürülmesi konusunda anlayış birliğine varıldı.

Avustralya Başbakanı Albanese'den, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup

Kaynaklara göre, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği mektupta daha önce üzerinde ilerleme sağlanan konuların reddedilmesi, süreci başlangıç noktasına geri götürdü.

Avustralya, eş başkanlık modelinin BM kurallarında öngörülmediğini ve COP'u Pasifik odaklı gündemden uzaklaştırabileceğini gerekçe göstererek görüşmelerden uzaklaştı.

Diplomatik çevreler, Türkiye'nin COP31'in eş başkanlık modeliyle yürütülmesini çok taraflılığı güçlendirecek örnek bir adım olarak değerlendirdiğini, bu görüşün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avustralya Başbakanı Albanese'e gönderdiği cevabi mektupta da vurgulandığını belirtti.

Türkiye tek başına ev sahipliği yapmaya hazır

Kaynaklar, Türkiye'nin, iyi niyetli istişarelerle COP31'in başarısına katkı sağlayacak esnek formüller geliştirilmesine inandığını ifade ederek, uzlaşı sağlanamaması halinde Türkiye'nin konferansa tek başına ev sahipliği yapmaya ve başkanlığı üstlenmeye hazır olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin COP31'in odağında yalnızca belirli bir bölgenin değil, iklim krizinden en çok etkilenen kırılgan bölgelerin bulunmasını önemsediğini aktaran kaynaklar, bu çerçevede Pasifik'e yönelik özel oturumlar düzenlenebileceğinin altını çizdi.

Türkiye'nin adaylık sürecinde işbirliği ve kapsayıcılık ilkelerini öne çıkardığını kaydeden kaynaklar, adaylığın yalnızca bölgesel bir tercih değil, ortak geleceğe yönelik küresel dayanışma çağrısı niteliği taşıdığını vurguladı.

Diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelede rekabet yerine işbirliği ve kapsayıcılık ilkeleriyle hareket etmeye devam edeceğini, tüm tarafları yapıcı diyalog ve karşılıklı saygı temelinde süreci ilerletmeye davet ettiğini bildirdi.

Usul kuralları gereği, Taraflar Konferansı'na ev sahipliği yapacak ülke üzerinde uzlaşma sağlanamadığı takdirde, Konferans BMİDÇS Sekteryası'nın bulunduğu Almanya'nın Bonn şehrinde düzenleniyor.

COP

Küresel ısınmanın iklim üzerindeki etkilerine karşı, 1992'de Rio de Janeiro’da düzenlenen BM Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda imzaya açılan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS), uluslararası alanda atılan ilk ve en önemli adımı teşkil ediyor.

21 Mart 1994'te yürürlüğe giren BMİDÇS'ye, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 196 ülkenin yanı sıra Avrupa Birliği (AB) de taraf olmuştu. Türkiye, BMİDÇS'ye 24 Mayıs 2004'te katılmıştı.

BMİDÇS'nin en üst karar alma organı olan Taraflar Konferansı (Conference of Parties-COP), her yıl toplanarak taraf ülkelerin oy birliğiyle karar alıyor.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER