Türkiye İsrafı Önleme Vakfından Dünya Tasarruf Günü'nde kaynakları koruma çağrısı

ÇOK OKUNAN HABERLER
Türkiye İsrafı Önleme Vakfından Dünya Tasarruf Günü'nde kaynakları koruma çağrısı

Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Mütevelli Heyeti Başkanı Halil Fatih Akgül, toplumda küçük tasarruflarla büyük israfların önlenebildiğini belirterek, insanların geleceğini koruyabilmesi için kaynaklarına sahip çıkması gerektiğini vurguladı.

İstanbul

Akgül, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü dolayısıyla
1924 yılında Milano'da düzenlenen 1. Uluslararası Tasarruf Bankaları Kongresi'nde temelleri atılan tasarruf gününün bir bilinç hareketine dönüştüğünü ve bireyleri tasarrufa yönlendirmekten çok daha fazla amacı olduğunu söyledi.

????

Tasarrufun günümüzde ekonomik istikrarın, toplumsal refahın ve çevresel sürdürülebilirliğin sembolü haline geldiğini kaydeden Akgül, küçük adımların ileride büyük kazançlara dönüşebileceğini ve mutlu bir yaşamın anahtarı olabileceğini dile getirdi.

Sadece bir yere para koymanın tasarruf olmadığını ifade eden Akgül, "Bugün tasarruf, yalnızca 'para biriktirmek' anlamına gelmiyor. Dijitalleşmeyle birlikte, finansal okuryazarlık ve erişim hakkı da bu kavramın parçası haline geldi. Kumbaraların yerini artık cep telefonları aldı. Mikro birikim uygulamaları, otomatik yatırım fonları, dijital cüzdanlar… Tasarruf, teknolojiyle birleşerek herkes için erişilebilir ve sürdürülebilir bir yaşam pratiğine dönüşüyor." diye konuştu.

"Tercih değil, zorunluluk"

Akgül, tasarrufun bilinçli bir yaşam biçimi olduğunu belirterek, "Belki bir damla su, bir lokma ekmek ya da bir parça enerji... Farkında olmadan tükettiğimiz her şey, aslında geleceğin eksilen değeridir. Bugün tasarruf, bir finans hareketinden çok daha fazlasını ifade ediyor. Bir yaşam felsefesi, bir sorumluluk bilinci, bir dayanışma biçimi... Enerji krizleri, iklim değişikliği ve ekonomik dalgalanmalar karşısında tasarruf artık bir tercih değil, zorunluluktur." ifadelerini kullandı.

İsraf ve tasarrufa ilişkin araştırmalardan örnekler veren Akgül, "Enerji israfını yüzde 10 azaltmak, 150 milyon hanenin yıllık elektrik ihtiyacını karşılayabiliyor. Türkiye, her yıl milyonlarca ton gıda ve yüz binlerce metreküp suyu israf ediyor. Oysa küçük adımlar büyük farklar yaratabilir. Enerji tasarruflu ampuller, evdeki elektrik tüketimini yüzde 11 azaltır. Su tasarruf başlıkları, kişi başına yılda 10 ton suyu korur. Artan yemekleri değerlendirmek, kişi başına 79 kilogram gıda israfını önler." dedi.

Akgül, 2025 yılının artan belirsizlikler, yüksek enflasyon, enerji krizi ve iklim değişikliğinin ekonomik dengeyi sarstığı bir dönem olduğunu dile getirerek, "Bu koşullarda birikim artık bir lüks değil, yaşamı güvence altına almanın zorunlu bir yoludur. Tasarruf, bireyin geleceğe güvenle bakabilmesini sağlar, kriz dönemlerinde ise dayanıklılığın temelidir." değerlendirmesini yaptı.

Tasarrufa ilişkin farkındalığın artmasının önemine işaret eden Akgül, "Her küçük farkındalık, yarının sürdürülebilir dünyasına katkıdır. Tasarruf, sadece cebimizi değil, kalbimizi de zenginleştirir." diye konuştu.

Akgül, sadeleşmenin, israftan uzaklaşmanın ve kaynaklara saygı duymanın, sadece ekonomik değil, ahlaki bir duruş olduğunu vurguladı.

Yaşama dokunan 5 tasarruf alanı

Vakıf olarak "enerjide dönüşüm", "su sorumluluğu", "gıda dengesi", "giyimde bilinç" ve "dijital tasarruf" olmak üzere, yaşama dokunan 5 tasarruf alanına dikkati çektiklerini aktaran Akgül, "Gereksiz açık kalan cihazları kapatmak, ulusal enerji tüketiminde yüzde 8 azalma sağlar. Kısa duşlar ve akıllı musluklar, kişi başına yılda 10 ton su tasarrufu sağlar. Türkiye'de her yıl 18 milyon ton gıda çöpe gidiyor. Artanı değerlendirmek, büyük fark yaratır. Kaliteli, uzun ömürlü ürünler tercih etmek, gezegenin yükünü azaltır. Gereksiz şarj ve uzun ekran süreleri bile karbon ayak izini artırır, farkında olmak yeterlidir." şeklinde konuştu.

Tasarrufun, biriktirmenin ötesinde paylaşmayı, dönüştürmeyi ve yeniden değerlendirmeyi kapsadığını söyleyen Akgül, şunları kaydetti:

"Her birey bir zincirin halkasıdır. Bir kişi musluğunu kapatır, diğeri çöplerini ayrıştırır ve toplum olarak geleceğe sahip çıkmayı öğreniriz. Tasarruf bugünün kısıtlaması değil, yarının özgürlüğüdür. Geleceğe bırakılacak en büyük miras, israf etmeyen bir yaşam kültürüdür. Unutmayalım, kaynaklarını koruyan, geleceğini korur. Her bilinçli tercih, her küçük değişim, daha yaşanabilir bir dünyanın temelidir. Bugün hep birlikte sadeleşmeyi, paylaşmayı ve korumayı seçelim. Çünkü gelecek, bugünün bilinçli adımlarında gizlidir."


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER