Ankara
Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Hakan Çevikoğlu, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin e-ticaret sitelerinden yapılan 150 avronun altındaki alışverişlere uygulanan gümrük vergisi istisnasını kaldırma kararının Türkiye'ye etkisini değerlendirerek, "Türkiye'nin bu reformdan olumsuz etkilenmesini beklemiyorum, aksine bu sürecin Türkiye için güçlü bir fırsat penceresi açtığını düşünüyorum." dedi.
????AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, AB ülkeleri, Temu, Shein ve AliExpress gibi Çinli çevrim içi sitelerden yapılan 150 avronun altındaki alışverişlere uygulanan gümrük vergisi istisnasını 2026'da kaldırmaya hazırlanıyor.
Gümrük vergilerinin AB'ye giren bütün mallara yönelik olacağı belirtilirken kararın Türkiye'deki sitelerden verilecek siparişleri de etkileyeceği değerlendiriliyor.
Mevcut durumda, AB dışından yapılan 150 avro altındaki ürün siparişleri gümrük vergilerinden muaf tutuluyor. Yani Çin, ABD, Hindistan veya Türkiye gibi ülkelerden sipariş edilen düşük değerli ürünlerde Avrupalı tüketiciler gümrük vergisi ödemiyor.
AB'ye geçen yıl giren düşük değerli e-ticaret paketlerinin yüzde 90'ı Çin menşeli
Bu karar, AB'nin yaklaşık 10 yıldır sürdürdüğü gümrük modernizasyon çalışmalarının bir uzantısı olarak değerlendiriliyor. AB Komisyonu verilerine göre, AB'ye 2024'te giren düşük değerli e-ticaret paketlerinin sayısı 4,6 milyar adet oldu. Bu paketlerin yüzde 90'ının Çin menşeli olması, AB'nin kaygılarını artırdı.
"Türkiye'den giden gönderiler AB'nin gümrük operasyonlarını olumsuz etkilemiyor"
ETİD Başkanı Hakan Çevikoğlu, sınır ötesi ticaretin her zamankinden daha hızlı ve erişilebilir hale geldiğini belirterek, "Önümüzdeki 5 yılda bu dönüşümün e-ihracatı daha da güçlendireceğini öngörüyorum." dedi.
AB'nin ürün güvenliği, tüketici hakları, çevresel kaygılar, ticaret dengesi ve adil rekabet gibi konulardaki hassasiyetlerini anladıklarını aktaran Çevikoğlu, AB'nin kendi iç pazarını korurken belli standartlar koyduğunu, bu standartlara üçüncü taraf ticari paydaşların da uymasını beklediğini söyledi. Çevikoğlu, "Biz de bu beklentileri makul buluyor, hatta birçok noktada destekliyoruz. Başta ürün güvenliği, üretim ve ürün standartları, tüketici hakları, çevresel düzenlemeler gibi konularda AB müktesebatıyla en üst seviyede uyumlu, oldukça güçlü bir mevzuat ve uygulamaya sahibiz. Türkiye, bu yönüyle AB'nin birçok ticari paydaşından ayrışıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Çevikoğlu, geçen yıl AB'ye giren Çin menşeli paketlere göre Türkiye'nin payının bindelik dilimde ifade edilecek kadar küçük olduğuna işaret ederek, "Türkiye'den giden gönderilerin AB'nin gümrük operasyonları üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığını, bu gönderilere ilişkin kontrollerin gerçekleştirilmesinde herhangi bir sorun yaşanmayacağını rahatlıkla ifade edebiliriz." diye konuştu.
"Türkiye diğer ülkelerle aynı kategoride değerlendirilmemeli"
AB'nin gümrük reformuna ilişkin görüş ve değerlendirmelerini, TOBB Türkiye e-Ticaret Meclisi Başkanı Ozan Acar ile birliğin en üst düzey yetkililerine doğrudan aktardıklarını bildiren Çevikoğlu, bu kapsamda hem Türkiye'deki güçlü uyum kapasitesini hem de mevcut teknik altyapıyı anlattıklarını söyledi.
Çevikoğlu, AB'nin mikro ihracata ilişkin kaygılarının önemli bir kısmının Türkiye için geçerli olmadığını ifade etti.
Türkiye'nin ihracat modeli, ürün yapısı, denetim kapasitesi ve regülasyon uyumunun birçok ülkeyle kıyaslanamayacak kadar yüksek olduğunu dile getiren Çevikoğlu, şunları kaydetti:
"Ankara Anlaşması ve Gümrük Birliği çerçevesi, Türkiye'yi AB pazarının doğal bir parçası yapıyor. Konumu, gelişmişlik seviyesi ve uyum kapasitesi Türkiye'yi, AB'nin diğer ticaret paydaşlarından farklı bir yere koyuyor. Bu nedenle Türkiye'nin, reform kapsamında diğer ülkelerle aynı kategoride değerlendirilmemesi gerektiğini AB'ye açıkça ifade ettik. Ticari ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi, Türkiye'nin AB ile her alanda entegrasyonu her iki taraf için de stratejik önem taşıyor. Bu kapsamda Türkiye'nin bu reformdan olumsuz etkilenmesini beklemiyorum, aksine bu sürecin Türkiye için güçlü bir fırsat penceresi açtığını düşünüyorum. Türkiye, kaliteli üretimi, güçlü gümrük rejimi ve AB standartlarıyla uyumu sayesinde öne çıkıyor. Türkiye'nin Gümrük Birliği rejiminin bir parçası olarak mevcut düzenlemenin kapsam dışında tutulmasıyla global ölçekte Türk üreticisinin rekabet gücünün de artacağına inanıyorum."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com