İstanbul
Gruptan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in martta ateşkesi bozarak saldırılarına başlamasından bu yana "Gazze'deki 2,2 milyon insanı açlığın eşiğine getirdiği" ve onları "silah zoruyla zaten kalabalık olan Gazze Şeridi'nin beşte birine sıkıştırmaya çalıştığı" vurgulandı.
????Açıklamada, Avrupa Birliği (AB) ve Avrupalı liderlerin, İsrail'in Gazze'ye saldırıları karşısında seslerini yükseltmeye başladığı aktarılarak, "Ancak Avrupa'nın sözleri hayal kırıklığını göstermeye yardımcı olsa da eylemle eşleşmeli." ifadesi kullanıldı.
AB üyeleri ve İngiltere'nin, İsrail'in Gazze'deki "politikasını değiştirmeye katkıda bulunmak" için ekonomik ve diplomatik kanallarla Tel Aviv'e saldırıları durdurması mesajını iletmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, İsrail'e silah satışının yasaklanması, ticaret avantajlarının sınırlandırılması ve Filistin topraklarını gasbetme politikalarını yürüten yetkililere yaptırım uygulanması çağrısı yapıldı.
Açıklamada, Macaristan, Polonya ve Almanya gibi bazı Avrupa ülkelerinin, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları gerekçesiyle çıkardığı tutuklama emrini yerine getirmeyeceğini bildirdiğine ancak aksine bu emre uyulması gerektiğine işaret edildi.
AB ülkelerinin 23 Haziran'da İsrail'le Ortaklık Anlaşması'nı askıya alıp almama konusunda görüşmeyi planladığına değinilen açıklamada, "Macaristan ve Çekya gibi ülkelerin muhalefeti göz önüne alındığında, oy birliği gerektiren anlaşmanın tamamen askıya alınması pek olası görünmüyor. Ancak nitelikli çoğunluk (AB nüfusunun en az yüzde 65'ini temsil eden 27 üye ülkeden 15'i) İsrail'in ticaret ayrıcalıklarının askıya alınmasına izin verebilir." ifadelerine yer verildi.
"Netanyahu, İsrail'i yıkıma sürüklüyor. Yalnızca kelimeler onu durduramaz"
Açıklamada, AB'nin "İsrail üzerinde ABD kadar etkisi olmadığı" ancak Birliğin, Tel Aviv'e "karmaşık anlaşmalar ağıyla bağlı olduğu ve bu ülkenin küresel mal ticaretinin üçte birini oluşturduğu" kaydedildi.
"Avrupa'nın (Gazze konusunda) eylemsizliği sadece yakın geçmişteki en büyük ahlaki başarısızlıklarından biri olarak değil, aynı zamanda İsraillilere de büyük bir kötülük olarak tarihe geçecek." denilen açıklamada, İsrail'in saldırılarını bugün durdurması halinde bile "büyük bölümü enkaz altında kalan, toplumu parçalanmış, çocukları yetersiz beslenen ve travma geçiren" Gazze'nin geleceğinin belirsiz olduğu vurgulandı.
Açıklamada, Avrupalı liderlerin İsrail'e "çizgiyi aştığı ve Gazze'de yapılanların savunulamaz olduğunu" açıkça ifade edebileceği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"(Avrupa) kuşatma ve bombardıman devam ederse başka adımlar atmakla tehdit etmeli. Orta Doğu'nun büyük bir kısmının bölgedeki savaşlara yeni bir sayfa açmak istediği bir dönemde Netanyahu, İsrail'i yıkıma sürüklüyor. Yalnızca kelimeler onu durduramaz."
Ateşkesi bozan İsrail ordusu, Gazze'yi kalıcı işgal için harekete geçti
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.
İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 4 bin 240 Filistinli hayatını kaybetti, 12 bin 860 kişi yaralandı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 54 bin 510'a, yaralıların sayısı da 124 bin 901'e yükseldi.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek saldırı planını uygulamaya başladı. Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu.
Plana göre, İsrail ordusu Gazze Şeridi'ni kalıcı olarak işgal edecek, Filistinliler Gazze'nin güneyindeki "toplama kamplarına" sürülecek. İsrail burada toplama kamplarında Filistinlilere, "hayatta kalacakları" kadar insani yardım verecek.
İsrailli bakanlar, Gazze Şeridi’nde sağlam kalan her şeyi yıkacaklarını ve Filistinlileri önce güneye, oradan da başka ülkelere sürmeyi planladıklarını açıkladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com