Van ve Bitlis, son 54 yılın en kurak ocak ayını yaşadı

ÇOK OKUNAN HABERLER
Van ve Bitlis, son 54 yılın en kurak ocak ayını yaşadı

Türkiye'nin en fazla kar alan illerinden Bitlis ve Van'da, Çevre, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün verilerine göre son 54 yılın en kurak ocak ayı yaşandı.

Bitlis

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğünün 2025 Ocak Ayı Alansal Yağış Raporu verilerinde Türkiye geneli ocak ayı yağışı, hem normalin hem de geçen yıl ocak ayı yağışının altında gerçekleşti.

Geçen yıla oranla yağış miktarının düşük seyrettiği Bitlis'te, 2022 yılının ocak ayında 260, 2023'te 84, 2024'te 233 santimetre kar yağarken bu yılın ocak ayında 17 santimetre kar yağışı gerçekleşti.

Kış mevsiminin çetin geçtiği Van'da da ocak ayı yağışlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 80 düştüğü belirlendi.

"Bu yıl ciddi bir kuraklık yaşanıyor"

Uzmanlık alanı coğrafya olan Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, AA muhabirine, son yıllarda küresel ısınma nedeniyle Türkiye ve dünya genelinde kuraklık yaşandığını söyledi.

Kuraklık nedeniyle son dönemlerde "kar kuraklığı" diye bir kavramın da ortaya çıktığını belirten Elmastaş, şöyle konuştu:

"Özellikle Van Gölü havzası çevresinde ve dolayısıyla Bitlis'te de kar kuraklığı yavaş yavaş kendini hissettirmeye başladı. Bu yıl ciddi bir kuraklık yaşanıyor. 2022 ile 2024 yılları arasına baktığımızda ocak, şubat ve mart aylarında bir metreden fazla kar görünüyor. Bu yıl ocak ayını geride bıraktık ve şu anda şubatın ortasındayız. 20 santimetre civarında kar var. Bu şiddetli bir kar kuraklığını ifade ediyor. Göl seviyelerindeki düşüşler de kuraklıktan etkileniyor. Bundan sonraki süreçte tarımda da ciddi problemlere sebep olabilir. Sıcaklık artışı söz konusu olduğu için buharlaşma meydana geliyor."

Bu yıl kar kuraklığının ciddi bir boyutta olduğunu vurgulayan Elmastaş, "Kar kuraklığı birçok sonucu da beraberinde getirecektir. Özellikle yeraltı su seviyesinin düşmesine neden olacaktır. Son yılların en kurak yılını ve kuraklığın en şiddetli olduğu ayları yaşıyoruz. Kasım ve aralık aylarında yağış olmadı. Mart ve nisan aylarında da çok fazla yağış beklenmiyor. Bu süreç özellikle su kaynaklarımız açısından sorun oluşturuyor. Bu sürecin ne kadar devam edeceğini çok kestiremeyiz. Bu küresel hareketlere, hava akımlarına ve onların yönlerine bağlı olarak değişebilir ama birkaç yıl öncesini de alarak baktığımızda kuraklığın yaşandığı bir dönemin olduğunu söyleyebiliriz."

"İklim değişikliği, içinde bulunduğumuz havzada ciddi sorunlara neden oluyor"

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu ise iklim değişikliğinin artık insanların hayatında yer edinen bir kavram olduğunu ifade etti.

Bu kavramın her geçen gün kendisini daha da hissettiren bir yapıya dönüştüğünü vurgulayan Alaeddinoğlu, şunları kaydetti:

"İnsanlar da bunun farkında. Bir şeylerin değiştiğini görüyorlar. Geçmişte yağan o karın artık yağmadığını, eski soğukların olmadığını konuşuyorlar. İklim değişikliğinin hayatımıza girdiğini ve bazı şeyleri değiştireceğinin farkındalar. İklim değişikliği, içinde bulunduğumuz havzada ciddi sorunlara neden oluyor." dedi.

Alaeddinoğlu, Türkiye genelinde kuraklığın hakim olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Normalde ocak ayında Türkiye'nin tamamında yağışlı bir sezon geçer. Fakat 2025'te ülkemizin tamamında yaşanan kuraklık sorunu var. Özellikle kar yağışının gerçekleşmediğini görüyoruz. Van için son 54 yılın en kurak ocak ayı kayıtlara geçmiş durumda. Bizim hiç arzu ettiğimiz bir şey değil çünkü sonbaharda da zaten yeterince yağış alamadık. Kasım ve aralık aylarında yağış gerçeklemedi. Ocak ve şubatta da durum aynı. Henüz gerçek bir yağışla karşılaşmadık. Önümüzde mart ve nisan ayları kalıyor. Bu ayların yağışlı geçmesi gerekiyor ki çiftçi, sanayici ihtiyaç duyduğu suya kavuşsun."

Van'ın kapalı bir havza olduğunu, bu nedenle yağışların hayati önem taşıdığını dile getiren Alaeddinoğlu, şunları kaydetti:

"Dışarıdan su getiremeyeceğimize göre mevcut kaynakları doğru kullanmak zorundayız. Yazın çiftçilerle görüştüğümüzde bu sorunların yansımalarını göreceğiz. Umarım mart ve nisan aylarında ciddi bir yağış alırız ve bu sorun belli ölçüde telafi edilir. Yağışların sonbahardan ilkbahara doğru kaydığını görüyoruz. Özellikle 20 yıldır düşen yağışların önemli bir kısmı ilkbahara doğru kaymış ancak o çalışmalarda kış aylarında da yeterli yağış vardı. Bu yıl böyle bir durumla karşılaşmadık. Geçen yıl mart ve nisan aylarında maksimum yağışlar yaşamıştık. Geçmiş yıllardaki ortalamalara baktığımızda 50 milimetre civarıydı. Geçen yıl ise 100 milimetrenin üzerine çıkmıştı. Bu yağışlar tarıma, içme sularına ve barajlara yaramıştı. Bu yıl ise az yağışlardan dolayı olumsuz sorunlar olacak."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER