Yönetmeliğe uygun güçlendirme çalışması binayı yeni yapılmış gibi sağlamlaştırıyor

ÇOK OKUNAN HABERLER
Yönetmeliğe uygun güçlendirme çalışması binayı yeni yapılmış gibi sağlamlaştırıyor

Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, "Her şey düzgün biçimde yönetmeliklere göre yapılırsa bina gerçekten yeni yapılmış gibi güçlendirilmiş oluyor." dedi.

İstanbul

Prof. Dr. Altan, AA muhabirine, bina güçlendirme metotları ve kentsel dönüşüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Deprem yönetmeliklerinin 1998, 2007 ve 2018 yıllarında değiştiğini hatırlatan Altan, Türkiye'nin yapı stokunu 1999 öncesi, 1999-2007, 2007-2018 ve 2018 sonrası şeklinde dört bölümde ele aldıklarını, 1999 öncesi birçok yapının önemli risk grubu içinde bulunduğunu dile getirdi.

İnşası 2007'den önceki binaların deprem performans analizlerinin yapılmasının faydalı olacağını ifade eden Altan, olası depremde yıkılma riski en yüksek grubu "düz demir", "dökme beton", "deniz kumu" ve "denetimsizlik" kelimelerinden türettiği "4D" durumundaki yapıların oluşturduğunu söyledi.

Deprem riski taşıyan yapılarda oturanlara, binalarını işin uzmanlarına kontrol ettirmelerini öneren Altan, "Vatandaşlarımızın üst yapıdan anlayan, hatta güçlendirme projeleri yapan uzman inşaat mühendislerine yapılarını kontrol ettirmeleri, deprem performans analizlerini yaptırmaları lazım. Bu analizde binanın yapısına bakılır, rölövesi alınır, karotlar alınır, zemin etütleri yapılır, sondajlar vurulur. Hepsi bilgisayar programında tekrar statik hesap yapılarak değerlendirilir. Değerlendirme sonunda yapının performansı zayıf çıkarsa buna 'riskli yapı' denir. Riskli çıkan yapı da güçlendirmeye ya da kentsel dönüşüme sürüklenir." dedi.

Maliyet hesabı

Bina maliyetinin yüzde 30'una kadar yapılabilecek güçlendirme çalışmalarının makul olduğunu belirten Altan, maliyeti 2,5 milyon olan 100 metrekarelik bir dairenin güçlendirilmesinin 750 bin lira civarında olması gerektiğini, en fazla 1 milyon lirayı geçmesi durumunda binanın yıkılıp yeniden yapılmasının daha uygun olacağını kaydetti.

Altan, "Eğer prosedürler resmi, her şey düzgün biçimde yönetmeliklere göre yapılırsa bina gerçekten yeni yapılmış gibi güçlendirilmiş oluyor." ifadesini kullandı.

Mühendislik hizmeti almadan, yapı denetim şirketinin kontrolünde olmadan, belediyeye ruhsat projesi verilmeden yapılan güçlendirme çalışmalarının yol açacağı risklere değinen Altan, "İnsanlar 'güçlendirdik' diye oturuyor ama yapıları halen çürük, sağlam değil. Böyle güçlendirme yapanların sayısı çok olunca güçlendirmeye karşı insanların da bir inanç zayıflığı oldu." diye konuştu.

Mevcut binalara izolatör eklenebiliyor

Binalara betonarme, çelik, karma veya karbon fiber güçlendirme yapılabileceğini anlatan Altan, "Yenilik olarak tam bir güçlendirme metodu olmasa da izolatör eklenmesini de biz güçlendirme metodu olarak görüyoruz. Mevcut binalara bunu ekleyebiliyoruz. Her binaya uygun olmuyor, bitişik nizamdaki ya da rastgele bir yapıya olmuyor. Bina inceleniyor, ayrık nizam olacak, duruma göre ekleme yapılacak. Bu da bir güçlendirme metodu şeklinde söylenebilir. Bu yeni bir proje, bazı yeni projelerimizde sismik izolatör kullanılmaya başlandı." şeklinde konuştu.

Altan, genelde yığma yapı olan tarihi binalarda ise "yapısına uygun güçlendirme" uygulandığını, bunun da ayrı bir metot olduğunu belirtti.

Kısa vadede güçlendirme, orta vadede kentsel dönüşüm

Binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi için kısa, orta ve uzun vadede yapılabilecekleri ele alan Altan, "Kısa vadede güçlendirme büyük çözüm. Çünkü İstanbul'daki bütün depreme dayanıksız yapıları yıkamayız, yıksak da yeniden yapamayız. Bu binaları kısa vadede güçlendirerek hızlanmamız lazım, çünkü süremiz yok. Orta vadede kentsel dönüşüme önem vermemiz lazım, o da süre olarak uzun. Güçlendirme hem bize zaman kazandırıyor, hem de ekonomik. Kentsel dönüşüm projeleri genelde uzun sürüyor ama ada bazında çarpık kentleşmeyi önlemek için lazım." değerlendirmesini yaptı.

Prof. Dr. Altan, uzun vadede ise depreme karşı güvenli şehirler kurmak için kentsel dönüşümden çok "kırsal dönüşüm" diye tabir ettiği çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı.

Devletin kısa ve uzun vadeli projelere bazı teşvikler verdiğini hatırlatan Altan, şunları kaydetti:

"Uzun vadede kırsal dönüşüm yapmamız lazım. Çünkü son zamanlardaki göçlerin yüzde 70'i köyden şehirlere gelmiş. Şehirlerde çok toplanma oldu. İstanbul genelinde şunu söyleyebilirim, 'kentsel dönüşüm yetmeyecek.' Bütün her tarafı kentsel dönüşüm yapsak İstanbul'a yetmez. Buradaki insanları cazip hale getirip İstanbul'da işi olmayan insanları ya memleketine döndüreceksin ya da kırsalda projeler geliştirip o tarafa yönlendireceksin. Devletimiz de 6 Şubat'tan sonra onu düşündü. Aselsan gibi bazı kurumlar fabrikalarını o tarafa kurmaya başladı."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
ÇOK OKUNAN HABERLER