3. Çeçen Savaşı

3. Çeçen Savaşı

3. Çeçen Savaşı 3. Çeçen Savaşı

Temmuz ayının ortalarında Ukrayna’daki Şeyh Mansur Taburu’nun sözcüsü İslam Belokiev’in iki farklı videosu yayınlandı. 

Bu videolardan birinde Belokiev’in, “Çeçenistan’ı 3 bölge, 16 sektöre böldük” açıklamasını ‘Twitter’daki Ukraynalı bazı hesaplar, “3. Çeçen savaşı” başlığıyla paylaştılar. 

Peki bu ne kadar doğru ve gerçekçi?

Bu sorunun cevabı Belokiev’in diğer videosunda saklı. Radio HB ‘YouTube’ hesabında yayınlanan 15 Temmuz tarihli videoda, program sunucusu, Belokiev’e bu soruyu soruyor. 

Belokiev’in cevabı çok net; Çeçenistan’da durumun Ukrayna’dakinden çok farklı olduğunu, orada tam bir işgal hali bulunduğunu belirtiyor; yüz ölçümlerini kıyaslıyor, coğrafyalarını karşılaştırıyor, Ukrayna’nın bir yanıyla Avrupa’ya sınırı olduğunu, Çeçenistan’ın tamamen kuşatılmış olduğunu söylüyor; “Ukrayna bugün batıdan destek alıyor” diyor.

Eğer bütün bu koşullar bizde olsaydı, o zaman bir bağımsızlık girişimi hakkında konuşabilirdik” diye ekliyor.

Kafkasya’da bir hareket olursa Rusya Federasyonu’nun dağılacağı yönündeki sözler ile ilgili düşüncelerini anlatırken, bütün dünyanın, yüzyıllardır sessiz kaldığı büyük bir gerçeğin altını çiziyor Belokiev; Kafkasyalıların insan hakları. 

Ne yapılması gerektiğini de anlatıyor; “bütün dünya, Kafkasya’daki insan hakları ihlallerine karşı daha duyarlı olmalı, Kuzey Kafkasya halklarının kendi kaderini tayin hakkı konusunda siyasi destek verilmeli. Bu konu, daha fazla dünya gündemini meşgul etmeli” diyor. 

Aslında herşey çok açık.

Belokiev’in tespitleri ve talepleri de öyle. 

Gerçek şu ki, yüzlerce yıldır Kafkasya halkları, kendi kaderini tayin etme konusunda yalnız bırakıldılar.

Uğradıkları kıyımlara sessiz kalındı.

Hatta Avrupa, Çeçenya’nın işgali sırasında Rusya Federasyonu’na ekonomik desteğini de esirgemedi. 

Geçmiş, önümüzde su kadar berrak dururken, 300 yıldan fazladır yaşadıklarımız ortadayken biz kime, ne kadar güvenebiliriz?

Belokiev, bu videodan iki gün sonra, savaş haberi olarak yorumlanan ikinci videosunu ne sebeple çekti, bilemiyorum. 

Eğer bu, psikolojik harp gereği, Ukrayna’da savaşan Rus ordusunu tedirgin etmek amacıyla yapılmışsa, bunu haksızlık olarak görüyorum.

Zaten video, bir savaştan değil, istihbarat çalışmasından bahsediyor. 

Gelecekte Kafkasya’da ya da özelde Çeçenistan’da bir cephe açmak isteyenlerin, Belokiev’in bir önceki videosunda söylediklerini hatırlamasını rica ediyorum.

Dün, internette Çeçen İçkeria Devlet Başkanı Zakayev’in Prag’da katıldığı “Özgür Rusya (Free Nations Of Russia Forum)” forumu hakkında bir haber yayınlandı. 

Haberde, bütün Rusya Federasyonu’nu kapsayan yeni bir harita da duvara asılmıştı. 

İşin fenası, harita bir tane değil. 

Kafkasya üzerinde en az üç farklı çizim, taksimat yapılmış.

Fotoğraf veya haberlerde Zakayev’den başka katılan bir tek Kafkasyalının adı geçmiyor, yüzü görünmüyor. 

Forumu düzenleyen kimselerin verdiği ‘İnstagram’ adresi kapalı, sitelerinde iletişim için bir link yok ve kim oldukları da belli değil.

Sadece ‘Twitter’da “chechengovofical” adlı hesabın bir paylaşımında, Zakayev’in yanında ABD Büyükelçiliği temsilcisi Griffin Rozell var.

Griffin Rozell, Büyükelçilik enformasyon görevlisi… Muhataplık düzeyini anlamak için belirtiyorum bunu.

Çeçen İçkeria devletinin Cumhurbaşkanı ve Amerika’nın Prag’daki büyükelçiliğinin enformasyon yetkilisi… Bunun dışında, ellerinde bayraklar olan bazı kimseler görüyoruz fotoğrafta. 

Bu insanlar kimlerdir?

Bilmiyoruz…

Binada görevli temizlik veya evrak çalışanları da olabilir. Hiçbir bilgi yok. 

Açıklamalarda “bütün Rusya halklarının temsil edildiği” yazılıp çiziliyor. 

Ben, Zakayev’den başka bir Kafkasyalı göremedim. Bu haritayı çizenler kimlerdir? 

Ne hakla ve hangi cesaretle, kime sorarak böyle bir harita çizmişlerdir?

Bu topraklar üzerinde yaşayanların, hak sahibi olanların ne istediği hakkında kimse bir şey sorma lütfunda bulunmamış, haber bile verilmemiş…

Diasporanın, Anavatanın bütün STK ve inisyatiflerine sorun, hepsi size aynı cevabı verecektir; “Bu bizim açımızdan kabul edilemezdir.

Bu, açık bir biçimde haddini aşmaktır.

Biz, 300 yıl öncesinden de, Abhazya’daki ve Çeçenistan’daki mücadeleden de Avrupa’nın samimiyetsiz tutumunu biliyoruz.

Gerek Abhazya’yı, gerek Çeçenistan’ı tanımakta bu kadar isteksiz davranmasalar, ambargolarla durumu daha da zor hale getirmeselerdi, bugünleri belki hiç yaşamayacaktık. 

Bugün, söz yalnızca Kuzey Kafkasya halklarınındır.

Bağımsızlığın ilk ve en önemli şartı, halkların kendi kararıdır.

Bu konuda binlerce yıldır verdiğimiz mücadeleye bugün destek olmak isteyenler de, öncelikle İslam Belokiev’in hatırlattıklarını unutmamalı, bir bir yerine getirmeliler. 

Aksi takdirde, biz bağımsızlık istediğimiz zaman zaten Avrupa’nın iznine ihtiyaç duymuyoruz.

Ölümü tanıyoruz ve nasıl öleceğimizi biliyoruz. 

Ölmemiz gereken zamanı da. 

Fakat hiçbir alt yapı, destek, siyasal arenada kabul yokken, sadece “Ukrayna biraz rahatlasın” diye Kafkasya’da hiçbir köyün bombalanmasına razı olmayacağız.

Kafkasya’nın kundaklık bebekleri, “Ukrayna’da savaş hafiflesin” diye ölmeyecek, ölmemeli.

Yakın zamanda Avrupa’da Çeçen aktivistlerin katılacağı bir toplantı düzenlenecek. 

Nedendir bilemiyorum, Zakayev bu kongreye katılmıyor.

Avrupa, samimiyetini bu kongrede alınan kararları ve geçmişte yok edilmesi için Rusya’yla ittifak ettiği İçkeria’yı tanıyarak gösterebilir. 

Abhazya’yı tanıyarak Rusya’ya ekonomik bağımlılığını ortadan kaldırabilir. En azından ambargoları kaldırabilir. Ve herhangi bir harita çizip, herhangi bir plan yaptıklarında, bunu Kafkasyalıların istek ve fikirlerinin doğrultusunda, söz sahibi kurumlarımıza danışarak yapabilirler. 

Bizim yıllardır ölüm ve işkence tehdidi altında yaşayan aktivistlerimiz ve kanaat önderlerimiz, herhangi bir Avrupalıdan çok daha fazla söz hakkına sahiptir.

Son söz olarak şunu eklemek isterim;

Bu konuda hevesi olan herkes şunu çok iyi bilmelidir. Kuzey Kafkasya halkları, başka halklar uğrunda ölmek için doğmadılar.

Herhangi bir kapitalizm tanrısının sunağına kurban edecek çocuğumuz yok!

Biz Allah’a inanıyoruz ve özgürlüğün nasıl elde edileceğini de biliyoruz. 

Siz sadece ‘Xabze’ye uyun ve saygılı, nazik, ahlaklı davranın. Evimizi biz düzenleriz.

.

Ülkü Menşure Solak, dikGAZETE.com

Temmuz ayının ortalarında Ukrayna’daki Şeyh Mansur Taburu’nun sözcüsü İslam Belokiev’in iki farklı videosu yayınlandı. 

Bu videolardan birinde Belokiev’in, “Çeçenistan’ı 3 bölge, 16 sektöre böldük” açıklamasını ‘Twitter’daki Ukraynalı bazı hesaplar, “3. Çeçen savaşı” başlığıyla paylaştılar. 

Peki bu ne kadar doğru ve gerçekçi?

Bu sorunun cevabı Belokiev’in diğer videosunda saklı. Radio HB ‘YouTube’ hesabında yayınlanan 15 Temmuz tarihli videoda, program sunucusu, Belokiev’e bu soruyu soruyor. 

Belokiev’in cevabı çok net; Çeçenistan’da durumun Ukrayna’dakinden çok farklı olduğunu, orada tam bir işgal hali bulunduğunu belirtiyor; yüz ölçümlerini kıyaslıyor, coğrafyalarını karşılaştırıyor, Ukrayna’nın bir yanıyla Avrupa’ya sınırı olduğunu, Çeçenistan’ın tamamen kuşatılmış olduğunu söylüyor; “Ukrayna bugün batıdan destek alıyor” diyor.

Eğer bütün bu koşullar bizde olsaydı, o zaman bir bağımsızlık girişimi hakkında konuşabilirdik” diye ekliyor.

Kafkasya’da bir hareket olursa Rusya Federasyonu’nun dağılacağı yönündeki sözler ile ilgili düşüncelerini anlatırken, bütün dünyanın, yüzyıllardır sessiz kaldığı büyük bir gerçeğin altını çiziyor Belokiev; Kafkasyalıların insan hakları. 

Ne yapılması gerektiğini de anlatıyor; “bütün dünya, Kafkasya’daki insan hakları ihlallerine karşı daha duyarlı olmalı, Kuzey Kafkasya halklarının kendi kaderini tayin hakkı konusunda siyasi destek verilmeli. Bu konu, daha fazla dünya gündemini meşgul etmeli” diyor. 

Aslında herşey çok açık.

Belokiev’in tespitleri ve talepleri de öyle. 

Gerçek şu ki, yüzlerce yıldır Kafkasya halkları, kendi kaderini tayin etme konusunda yalnız bırakıldılar.

Uğradıkları kıyımlara sessiz kalındı.

Hatta Avrupa, Çeçenya’nın işgali sırasında Rusya Federasyonu’na ekonomik desteğini de esirgemedi. 

Geçmiş, önümüzde su kadar berrak dururken, 300 yıldan fazladır yaşadıklarımız ortadayken biz kime, ne kadar güvenebiliriz?

Belokiev, bu videodan iki gün sonra, savaş haberi olarak yorumlanan ikinci videosunu ne sebeple çekti, bilemiyorum. 

Eğer bu, psikolojik harp gereği, Ukrayna’da savaşan Rus ordusunu tedirgin etmek amacıyla yapılmışsa, bunu haksızlık olarak görüyorum.

Zaten video, bir savaştan değil, istihbarat çalışmasından bahsediyor. 

Gelecekte Kafkasya’da ya da özelde Çeçenistan’da bir cephe açmak isteyenlerin, Belokiev’in bir önceki videosunda söylediklerini hatırlamasını rica ediyorum.

Dün, internette Çeçen İçkeria Devlet Başkanı Zakayev’in Prag’da katıldığı “Özgür Rusya (Free Nations Of Russia Forum)” forumu hakkında bir haber yayınlandı. 

Haberde, bütün Rusya Federasyonu’nu kapsayan yeni bir harita da duvara asılmıştı. 

İşin fenası, harita bir tane değil. 

Kafkasya üzerinde en az üç farklı çizim, taksimat yapılmış.

Fotoğraf veya haberlerde Zakayev’den başka katılan bir tek Kafkasyalının adı geçmiyor, yüzü görünmüyor. 

Forumu düzenleyen kimselerin verdiği ‘İnstagram’ adresi kapalı, sitelerinde iletişim için bir link yok ve kim oldukları da belli değil.

Sadece ‘Twitter’da “chechengovofical” adlı hesabın bir paylaşımında, Zakayev’in yanında ABD Büyükelçiliği temsilcisi Griffin Rozell var.

Griffin Rozell, Büyükelçilik enformasyon görevlisi… Muhataplık düzeyini anlamak için belirtiyorum bunu.

Çeçen İçkeria devletinin Cumhurbaşkanı ve Amerika’nın Prag’daki büyükelçiliğinin enformasyon yetkilisi… Bunun dışında, ellerinde bayraklar olan bazı kimseler görüyoruz fotoğrafta. 

Bu insanlar kimlerdir?

Bilmiyoruz…

Binada görevli temizlik veya evrak çalışanları da olabilir. Hiçbir bilgi yok. 

Açıklamalarda “bütün Rusya halklarının temsil edildiği” yazılıp çiziliyor. 

Ben, Zakayev’den başka bir Kafkasyalı göremedim. Bu haritayı çizenler kimlerdir? 

Ne hakla ve hangi cesaretle, kime sorarak böyle bir harita çizmişlerdir?

Bu topraklar üzerinde yaşayanların, hak sahibi olanların ne istediği hakkında kimse bir şey sorma lütfunda bulunmamış, haber bile verilmemiş…

Diasporanın, Anavatanın bütün STK ve inisyatiflerine sorun, hepsi size aynı cevabı verecektir; “Bu bizim açımızdan kabul edilemezdir.

Bu, açık bir biçimde haddini aşmaktır.

Biz, 300 yıl öncesinden de, Abhazya’daki ve Çeçenistan’daki mücadeleden de Avrupa’nın samimiyetsiz tutumunu biliyoruz.

Gerek Abhazya’yı, gerek Çeçenistan’ı tanımakta bu kadar isteksiz davranmasalar, ambargolarla durumu daha da zor hale getirmeselerdi, bugünleri belki hiç yaşamayacaktık. 

Bugün, söz yalnızca Kuzey Kafkasya halklarınındır.

Bağımsızlığın ilk ve en önemli şartı, halkların kendi kararıdır.

Bu konuda binlerce yıldır verdiğimiz mücadeleye bugün destek olmak isteyenler de, öncelikle İslam Belokiev’in hatırlattıklarını unutmamalı, bir bir yerine getirmeliler. 

Aksi takdirde, biz bağımsızlık istediğimiz zaman zaten Avrupa’nın iznine ihtiyaç duymuyoruz.

Ölümü tanıyoruz ve nasıl öleceğimizi biliyoruz. 

Ölmemiz gereken zamanı da. 

Fakat hiçbir alt yapı, destek, siyasal arenada kabul yokken, sadece “Ukrayna biraz rahatlasın” diye Kafkasya’da hiçbir köyün bombalanmasına razı olmayacağız.

Kafkasya’nın kundaklık bebekleri, “Ukrayna’da savaş hafiflesin” diye ölmeyecek, ölmemeli.

Yakın zamanda Avrupa’da Çeçen aktivistlerin katılacağı bir toplantı düzenlenecek. 

Nedendir bilemiyorum, Zakayev bu kongreye katılmıyor.

Avrupa, samimiyetini bu kongrede alınan kararları ve geçmişte yok edilmesi için Rusya’yla ittifak ettiği İçkeria’yı tanıyarak gösterebilir. 

Abhazya’yı tanıyarak Rusya’ya ekonomik bağımlılığını ortadan kaldırabilir. En azından ambargoları kaldırabilir. Ve herhangi bir harita çizip, herhangi bir plan yaptıklarında, bunu Kafkasyalıların istek ve fikirlerinin doğrultusunda, söz sahibi kurumlarımıza danışarak yapabilirler. 

Bizim yıllardır ölüm ve işkence tehdidi altında yaşayan aktivistlerimiz ve kanaat önderlerimiz, herhangi bir Avrupalıdan çok daha fazla söz hakkına sahiptir.

Son söz olarak şunu eklemek isterim;

Bu konuda hevesi olan herkes şunu çok iyi bilmelidir. Kuzey Kafkasya halkları, başka halklar uğrunda ölmek için doğmadılar.

Herhangi bir kapitalizm tanrısının sunağına kurban edecek çocuğumuz yok!

Biz Allah’a inanıyoruz ve özgürlüğün nasıl elde edileceğini de biliyoruz. 

Siz sadece ‘Xabze’ye uyun ve saygılı, nazik, ahlaklı davranın. Evimizi biz düzenleriz.

.

Ülkü Menşure Solak, dikGAZETE.com