ABD, MASERS Işınlarıyla Avustralya’nın ormanlarını yakıyor, Hindistan’ın karlarını eritiyor!
ABD, MASERS Işınlarıyla Avustralya’nın ormanlarını yakıyor, Hindistan’ın karlarını eritiyor!
- 07-01-2020 09:02
- 1348
- 07-01-2020 09:02
- 1348
Trump, ciddi ciddi Çin Halk Cumhuriyeti’ne kafayı takmış. “Eşeğini dövemeyen semerini döver” hesabı, İngiltere’ye diş geçirmediği için Londra sermayesinin finans ettiği Çin kalkınma hamlesini durdurmaya çalışıyor.
Öfkesi, “Roma’yı yakan Neron”u aratmayacak şekilde. O nedenle hırçın mı hırçın. Kasımpaşalı Erdoğan gibi, Trump da Brooklyn arka sokaklarını iyi biliyor.
Trump'ın liderliğini ve sözcülüğünü yaptığı endüstriyel ABD Milliyetçiliğinin, İngiliz finans sektörünün büyüttüğü ve karşılarına diktiği Çin Halk Cumhuriyeti’ne tahammülü yok.
Endüstriyel ABD Milliyetçiliğinin en büyük hayranı Nazi Almanyasının Führeri Adolf Hitler'di ve Amerikalı ideolog sanayici Henry Ford'un posterlerini çalışma odasına asmıştı.
Çin’in hammadde tedarikçisi Avustralya…
Trump, şimdilik Orta Doğu’da oyalanıyor görünse de Çin’in bölgedeki enerji tedarikçisi İran’ı tedip ve tekdir eder etmez soluğu Asya steplerinde ve Pasifik’te alacağı kesin.
Geçtiğimiz 2018'de ilk nesil Çinli göçmenler, Avustralya'ya gelişlerinin 200. yıldönümü kutladılar. ABD, Avustralya'nın müttefiki, Çin de Avustralya'nın en büyük ticari ortağı.Tabii ki Kraliçe’nin onayı ve rızasıyla.
2008 küresel finans krizinden Avustralya’nın etkilenmemesinin sebebi, Çin Halk Cumhuriyeti’yle geliştirdiği ticari ilişkilerdi.
Bu nedenle Avustralya, Çin ve Asya’nın hâkim olacağı yeni dünya düzenini ilk yaşayan Batılı ülke. “Batılı ülke” çünkü, İngiliz koloni valisi ülkeyi yönetiyor.
Çin’le yoğun ekonomik entegrasyon nedeniyle Avustralya’nın dış politikasında ABD ile her konuda ortak hareket edemeyeceği her geçen gün belirginleşiyor.
Avustralya'nın ithalat ve ihracatında Çin ilk sırada. Avustralya'nın ihracatında Çin, yüzde 29,5 ile ilk sırayı alıyor. Avustralya'dan Çin'e en çok kömür, demir, altın, et, yün ve tahıl gibi ürünler ihraç ediliyor. Avustralya'nın ithalatında da Çin yüzde 18,2 ile ilk sırada bulunuyor.
Çin ekonomisinin ham madde ihtiyacını karşılayan Avustralya, 2006 yılında Çin ile nükleer enerjinin kullanımı, uranyum satışı ve yeni uranyum kaynaklarının araştırılması ve geliştirilmesi konusunda bir anlaşma imzalamıştı.
Çin’den gelen talep artışı; Avustralya’nın ihraç gelirlerindeki artışın kaynağını oluşturdu.
Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir / Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir…
Ziya Paşa’nın bu terkibi bendini, Trump yanlış anlamış olmalı ki Nush ile yola getiremediği Avustralya’yı cayır cayır yakmayı seçmiş.
Günümüzde bilgiye erişim anlık.
Zaman zaman değerli gönül dostları, kimi istihbarat birimlerinin ulaşamayacağı türden bilgileri benimle paylaşıyorlar.
Son gelen bilgi de bunlardan biri.
Son derece basit, yalın ve kısa.
İçeriği şu; Trump’ın Çin’in hammadde tedarikçisi Avustralya’yı Ormanlarını yakarak cezalandırdığı… Tabii ki bu, sıradan bir kundaklama değil.
Karagümrük değil, Avustralya yanıyor!..
Avustralya'da orman yangınları, ne hikmetse itfaiye ekiplerinin yoğun çabalarına rağmen aylardır söndürülemiyor.
Avustralya tarihinin en büyük orman yangınları haftalardır devam ederken, yanan bölgeler toplam 6 milyon hektara ulaştı. Bu alan, İstanbul'un yüz ölçümünün yaklaşık 12 katı.
Hummalı yangın söndürme çalışmaları yetersiz. Sayısız noktada çıkan yangın kontrolsüz sürüyor.
Avustralya’daki yangınlarda sadece bitki örtüsüz değil, başka canlılar da yandı. 480 milyon hayvan yangında can verdi.
Avustralya'nın güneydoğusunda etkili olan orman ve çalılıklardaki yangınlar nedeniyle binlerce kişi alevlerden kaçarak, sahile sığındı. Victoria eyaletinin Mallacoota kentinde yaklaşık 4 bin kişi sahile kaçtı.
200 kilometrelik kıyı şeridinin birçok bölgesinde yangından kaçan insanlar sahil şeridine sığınıyor. Avustralya’da, Eylül ayından bu yana ormanlık ve çalılık bölgelerde çıkan yangınlar, kanguru, koala gibi hayvanları da tehdit ediyor.
Kuraklık nedeniyle birçok hayvanın yiyecek ve su bulmakta zorlandığını belirten doğa koruma uzmanları, yangınlarla durumun daha da kötüleştiğini ve hayvanların yaşam alanlarının tahrip olduğunu, yiyecek bulmanın daha da zorlaşacağına dikkat çekiyor.
Avustralya'da, her eyalette termometre 40 derecenin üzerine çıktı. Meteorologlara göre Avustralya'daki aşırı sıcak hava dalgasının temel nedeni, Hint Okyanusu Dipolünün (iki kutupluluğu) pozitif fazda olması.
Bu, Hint Okyanusu'nun batısındaki suların, yüzey sıcaklıklarının daha yüksek, doğusundaki suların ise daha soğuk olması durumuna deniyor. Bugünlerde iki bölge arasındaki sıcaklık farkı son 60 yılın en yüksek oranında.
Avustralya ordusu, yan gelip yatma yeri değil…
Yangın felaketi nedeniyle Avustralya'da olağanüstü hal ilan edildi.
3 bin kişilik ordu gücü, alevlerle mücadele için göreve çağırıldı. Avustralya tarihinde ilk defa, rezerv askerlerinin zorunlu göreve çağrılması, afetin boyutlarını da gözler önüne seriyor.
Askerler, çevresiyle irtibatı kesilen topluluklara insani yardım götürerek, tahliyelerde ve yolların açılmasında rol alacak.
Daha sıcak sular Hint Okyanusu’nun batısında ortalamadan daha fazla yağışa ve sellere, Avustralya ve Güneydoğu Asya'da ise daha kuru havaya neden oluyor. Avustralya'da aylardır devam eden yangın söndürme çalışmalarının, Sidney'deki su kaynaklarını tehdit ediyor.
Yangınlar nedeniyle uzun süredir yaşanan kuraklık, ülkenin doğu kıyısında ciddi tahribata yol açarken, barajdaki doluluk oranının yüzde 44'e gerilediği bildirildi. Sidney'in 65 kilometre batısında yer alan Warragamba Barajı, şehrin neredeyse tamamına yakınına su sağlıyor.
Orman yangınlarının, ülke genelinde 4 milyon hektar alanı (9.9 milyon dönüm) küle çevirdiği ifade edildi.
Yunanlılar, iki yıl önceki orman yangınını ABD’nin çıkardığını iddia etmişti…
Avustralya orman yangını, bana Yunanistan yangınlarını hatırlattı.
Okuyunca siz de hak vereceksiniz.
2018'de ülkeyi yasa boğan orman yangını için Yunanistan basını, birbirinden ilginç komplo teorilerini paylaştı.
Yunan milliyetçisi, Yahudi düşmanı ve kralcı yayın çizgisindeki “Eleftheri Ora” gazetesinin, “Tüm bu toplu katliamı, Türkiye’yi, ‘dost’ Rusya’dan ödünç alınan teknolojiyle kundaklayıcı olarak suçlamak için belki de Amerikalılar düzenledi” iddiasında bulunması önemliydi.
Attikanea internet sitesinde yer alan bir makalede ise yangını ABD’nin, NASA’nın lazer uyduları aracılığıyla “MASERS” ışınları kullanarak çıkardığı iddia edilirken, Megas Filippos isimli internet sitesi de yangın bölgesindeki otomobillerin camlarının erimiş olduğuna dikkati çekerek, yangının “ABD’nin sahip olduğu güdümlü DEW tipi enerji silahlarıyla çıkarıldığını” ileri sürdü.
Doğu Attika’daki yangınla ilgili bilgi kirliliğinin yoğun yer aldığı sosyal medya hesaplarında ise “Rothschildler bizi lazer silahla yaktı” yorumları yapılırken, Yunanistan’ın, orman yangınının ardından ABD tarafından HAARP sistemi aracılığıyla meteorolojik saldırıya da uğradığı, saldırının 11 bofor kuvvetinde fırtına oluşturarak şiddetli yağmur ve sele neden olduğu iddiasında bulunuldu. (*)
Stratejik Savunma Girişimi ve jeo-mühendislik çalışmaları ile ilgili Amerikan astrofizikçisi, Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı ve Hoover Enstitüsü'ne bağlı ve EMP Komisyonu Başkanı, Pentagon’un silah uzmanı Lowell Lincoln Wood; radikal çözümle küresel ısınmayı durduracağını iddia ediyor.
Küresel ısınmayı durduran, küresel ısınmayı da artırmaz mı?
MASER: Uyarılmış Işıma ile Mikrodalga Yükseltici Silah
ABD NASA’nın lazer uyduları aracılığıyla MASER ışınları kullanarak bu yangını çıkarmış olabilir. Söz konusu uyduların ve masers ışınları daha öncede deney amaçlı pek çok kez kullanılmıştı.
Maser, atomların, dışarıdan uyarılması neticesinde dışarıya salınan radyasyon yardımı ile elde edilen, genliği yükseltilmiş elektromanyetik dalgalara deniliyor.
Maser, önceleri ilk maserin mikrodalga frekansında çalışması imkanı sunsa da bugün işitme frekansından itibaren görünen ve morötesi frekanslı elektromanyetik bölgelerde dahi aynı prensip tatbik edilmekte.
Maserin kullanıldığı en önemli saha ise haberleşme olmasına rağmen haberleşmede karşılaşılan en büyük sorun, haberleşme kanallarının sınırlandırılması.
Sınırlı haberleşme trafiğinde yayınların birbirine karışmaması ve etkilenmemesi için mikrodalga, yani yüksek frekans kullanılması elzem. İşte bu nedenle Maser bu tür haberleşme için çok uygun.
Maser; ABD Savunma Bakanlığı ve gizli askeri birimlerin talimatı ile bazı değişimler geçirerek küresel bir silaha dönüştürüldü.
Böylece atmosfer dışındaki uydulardan istenilen noktalara yüksek derecede mikrodalga frekansı gönderilip yangın ve çeşitli afetler oluşturulabilmenin yolu açıldı.
Yönlendirilmiş Enerji Silahları (DEW)
“DEW / Yönlendirilmiş Enerji Silahları; elektromanyetik enerji, atom ve atom-altı moleküllerden elde edilen ışınlarla çalışıyor.
“Lazer silahı” olarak bilinenleri, karaya konuşlu araçlarda, uçaklarda ve hatta uzaya konuşlu ünitelerde monte edilebiliyor.
ABD ordusu ve silah endüstrisi işbirliğinde diğer yönlendirilmiş enerji silahlarının nasıl üretileceğinin üzerinde çalışıldığı bir sır değil.
Cihazlar genellikle tehlikeli kimyasal lazerlerden daha güvenilir katı hal lazerlerine dönüştü. Güç düzinelerce ‘watt’dan düzinelerce kile kadar büyüdü. Fakat yönlendirilen enerji silahlarının gerçek olması için birçok pragmatik zorluk devam ediyordu.
En büyük sorunlardan biri uçağa monte edilmeden önce potansiyel bir lazerin büyüklüğü ve ağırlığı olmaktaydı. ABD Hava Kuvvetleri 20 yıl önce yönlendirilmiş enerji silahı geliştirdiğinde, bu o kadar büyüktü ki, onu tümüyle değiştirilmiş bir Boeing 747’ye monte etmişlerdi.
Sonraki denemelerde Raytheon isimli bir helikopter üzerine monte edilen lazer silahı, insansız bir hedefe karşı yapılan atış testlerinde istenilen başarı yakalanabildi.
"DEW ADAM ATHENA"
Bir başka test atışı üzerine lazer monte edilmiş Apache AH-64 helikopteri ile New Mexico’daki White Sands Füze Deney Atış sahasında denendi.
Merkezi Bethesda, Maryland’de olmak üzere, dünya çapında 56 ülkede faaliyet gösteren, 150 bine yakın çalışanı olan Lockheed Martin, dünyanın en büyük silah, savunma teknolojileri üreten, satan ve pazarlayan şirketi.
2015 yılında, Lockheed Martin, ABD Ordusu için Gelişmiş Yüksek Enerji Silahı ATHENA’yı denedi.
Şirketin yeni lazer silah sistemi ATHENA, genel tasarım prensipleri itibariyle daha önce yapılan “ADAM” sistemine benzese de ciddi farklar var.
En önemli farklardan biri, ADAM’ın hava savunması için geliştirilmiş, ATHENA ise yüzey hedeflerine karşı tasarlanmıştı. ATHENA’nın bir diğer farkı ise kullanılan lazer ışınının oluşturulmasında kaynaklı.
Sistemin, lazer topuna birden fazla lazer üreteci güç veriyor. Tüm bu üreteçlerde oluşturulan ışınlar fiber optik bir yapıyla aynı merkezde odaklanıyor ve ortaya tek ve gayet güçlü bir lazer atımı çıkıyor.
ATHENA tarafından oluşturulan güçlü lazer ışını, bir hedefleme bilgisayarı tarafından hedefe odaklanıyor.
İklim değişikliği, yangınları nasıl körükledi?
Avustralya’da sıcaklığın geçen yılın ortalamalarının iki derece üzerinde kaydedildiği günler var. Gittikçe artan sıcaklıklar, havayı ve bitki örtüsünü kurutuyor, ısı değişiklikleriyle daha kuvvetli rüzgarlar oluşuyor ve yangınlar daha kolay başlayıp, daha hızlı yayılabiliyor.
Yanisi şu;
ABD, Avustralya ormanlarını yakabilecek teknolojiye sahip.
Avustralya tamam!.. Sıra Hindistan’da…
Amerika, Hindistan’da Avustralya’da olduğundan daha farklı yöntem deniyor.
Birinde yakıyor diğerinde boğuyor.
Küresel ısınma, başlıca atmosfere salınan sera gazların neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen ortalama sıcaklıklarda görülen artış.
"Değişen İklimde Okyanuslar ve Kriyosfer" başlıklı raporda, küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle Hindikuş ve Himalaya dağ silsilesindeki buzulların yüzde 60'ının bu yüzyılın sonunda erimiş olabileceği tahmin ediliyor.
Kar ve buzul erimesi, su kaynaklarını besleyen nehirlerin korunmasına yardımcı oluyor.
Küresel ısınma ve bunun Hindukuş ve Himalaya dağ silsilesi bölgesindeki su kaynaklarına olası katkısı, yerel su kullanımı, tarım ve hidroelektriği doğrudan etkileyecek.
Küresel ısınma ve artan sıcaklıklar Himalayalar'daki buzulları tehdit ediyor. Himalayalar'da son 40 yıl içerisinde buzulların erime hızı ikiye katlanıyor.
Dağ silsilesindeki su kaynaklarının, tarım alanlarında kullanılması 120 milyon kişiyi doğrudan etkiliyor. Hindistan, Tibet, Nepal, Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'daki 1 milyar 300 milyon kişinin nehir havzasına bağlı.
Bölgede, Tien Shan, Kun Lun, Pamir, Hindikuş, Karakurum, Himalayalar ve Hengduan'ın dağlık alanları ve dünyanın en büyük tatlı su kaynaklarından birini üreten Tibet Platosu da bulunuyor.
Sahi Türkiye ne yapıyor!.. Bilen var mı?
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
(*) Yunan basını, yangınların suçlusunu buldu: FETÖ darbecileri için ABD ve Türkler!..
Trump, ciddi ciddi Çin Halk Cumhuriyeti’ne kafayı takmış. “Eşeğini dövemeyen semerini döver” hesabı, İngiltere’ye diş geçirmediği için Londra sermayesinin finans ettiği Çin kalkınma hamlesini durdurmaya çalışıyor.
Öfkesi, “Roma’yı yakan Neron”u aratmayacak şekilde. O nedenle hırçın mı hırçın. Kasımpaşalı Erdoğan gibi, Trump da Brooklyn arka sokaklarını iyi biliyor.
Trump'ın liderliğini ve sözcülüğünü yaptığı endüstriyel ABD Milliyetçiliğinin, İngiliz finans sektörünün büyüttüğü ve karşılarına diktiği Çin Halk Cumhuriyeti’ne tahammülü yok.
Endüstriyel ABD Milliyetçiliğinin en büyük hayranı Nazi Almanyasının Führeri Adolf Hitler'di ve Amerikalı ideolog sanayici Henry Ford'un posterlerini çalışma odasına asmıştı.
Çin’in hammadde tedarikçisi Avustralya…
Trump, şimdilik Orta Doğu’da oyalanıyor görünse de Çin’in bölgedeki enerji tedarikçisi İran’ı tedip ve tekdir eder etmez soluğu Asya steplerinde ve Pasifik’te alacağı kesin.
Geçtiğimiz 2018'de ilk nesil Çinli göçmenler, Avustralya'ya gelişlerinin 200. yıldönümü kutladılar. ABD, Avustralya'nın müttefiki, Çin de Avustralya'nın en büyük ticari ortağı.Tabii ki Kraliçe’nin onayı ve rızasıyla.
2008 küresel finans krizinden Avustralya’nın etkilenmemesinin sebebi, Çin Halk Cumhuriyeti’yle geliştirdiği ticari ilişkilerdi.
Bu nedenle Avustralya, Çin ve Asya’nın hâkim olacağı yeni dünya düzenini ilk yaşayan Batılı ülke. “Batılı ülke” çünkü, İngiliz koloni valisi ülkeyi yönetiyor.
Çin’le yoğun ekonomik entegrasyon nedeniyle Avustralya’nın dış politikasında ABD ile her konuda ortak hareket edemeyeceği her geçen gün belirginleşiyor.
Avustralya'nın ithalat ve ihracatında Çin ilk sırada. Avustralya'nın ihracatında Çin, yüzde 29,5 ile ilk sırayı alıyor. Avustralya'dan Çin'e en çok kömür, demir, altın, et, yün ve tahıl gibi ürünler ihraç ediliyor. Avustralya'nın ithalatında da Çin yüzde 18,2 ile ilk sırada bulunuyor.
Çin ekonomisinin ham madde ihtiyacını karşılayan Avustralya, 2006 yılında Çin ile nükleer enerjinin kullanımı, uranyum satışı ve yeni uranyum kaynaklarının araştırılması ve geliştirilmesi konusunda bir anlaşma imzalamıştı.
Çin’den gelen talep artışı; Avustralya’nın ihraç gelirlerindeki artışın kaynağını oluşturdu.
Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir / Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir…
Ziya Paşa’nın bu terkibi bendini, Trump yanlış anlamış olmalı ki Nush ile yola getiremediği Avustralya’yı cayır cayır yakmayı seçmiş.
Günümüzde bilgiye erişim anlık.
Zaman zaman değerli gönül dostları, kimi istihbarat birimlerinin ulaşamayacağı türden bilgileri benimle paylaşıyorlar.
Son gelen bilgi de bunlardan biri.
Son derece basit, yalın ve kısa.
İçeriği şu; Trump’ın Çin’in hammadde tedarikçisi Avustralya’yı Ormanlarını yakarak cezalandırdığı… Tabii ki bu, sıradan bir kundaklama değil.
Karagümrük değil, Avustralya yanıyor!..
Avustralya'da orman yangınları, ne hikmetse itfaiye ekiplerinin yoğun çabalarına rağmen aylardır söndürülemiyor.
Avustralya tarihinin en büyük orman yangınları haftalardır devam ederken, yanan bölgeler toplam 6 milyon hektara ulaştı. Bu alan, İstanbul'un yüz ölçümünün yaklaşık 12 katı.
Hummalı yangın söndürme çalışmaları yetersiz. Sayısız noktada çıkan yangın kontrolsüz sürüyor.
Avustralya’daki yangınlarda sadece bitki örtüsüz değil, başka canlılar da yandı. 480 milyon hayvan yangında can verdi.
Avustralya'nın güneydoğusunda etkili olan orman ve çalılıklardaki yangınlar nedeniyle binlerce kişi alevlerden kaçarak, sahile sığındı. Victoria eyaletinin Mallacoota kentinde yaklaşık 4 bin kişi sahile kaçtı.
200 kilometrelik kıyı şeridinin birçok bölgesinde yangından kaçan insanlar sahil şeridine sığınıyor. Avustralya’da, Eylül ayından bu yana ormanlık ve çalılık bölgelerde çıkan yangınlar, kanguru, koala gibi hayvanları da tehdit ediyor.
Kuraklık nedeniyle birçok hayvanın yiyecek ve su bulmakta zorlandığını belirten doğa koruma uzmanları, yangınlarla durumun daha da kötüleştiğini ve hayvanların yaşam alanlarının tahrip olduğunu, yiyecek bulmanın daha da zorlaşacağına dikkat çekiyor.
Avustralya'da, her eyalette termometre 40 derecenin üzerine çıktı. Meteorologlara göre Avustralya'daki aşırı sıcak hava dalgasının temel nedeni, Hint Okyanusu Dipolünün (iki kutupluluğu) pozitif fazda olması.
Bu, Hint Okyanusu'nun batısındaki suların, yüzey sıcaklıklarının daha yüksek, doğusundaki suların ise daha soğuk olması durumuna deniyor. Bugünlerde iki bölge arasındaki sıcaklık farkı son 60 yılın en yüksek oranında.
Avustralya ordusu, yan gelip yatma yeri değil…
Yangın felaketi nedeniyle Avustralya'da olağanüstü hal ilan edildi.
3 bin kişilik ordu gücü, alevlerle mücadele için göreve çağırıldı. Avustralya tarihinde ilk defa, rezerv askerlerinin zorunlu göreve çağrılması, afetin boyutlarını da gözler önüne seriyor.
Askerler, çevresiyle irtibatı kesilen topluluklara insani yardım götürerek, tahliyelerde ve yolların açılmasında rol alacak.
Daha sıcak sular Hint Okyanusu’nun batısında ortalamadan daha fazla yağışa ve sellere, Avustralya ve Güneydoğu Asya'da ise daha kuru havaya neden oluyor. Avustralya'da aylardır devam eden yangın söndürme çalışmalarının, Sidney'deki su kaynaklarını tehdit ediyor.
Yangınlar nedeniyle uzun süredir yaşanan kuraklık, ülkenin doğu kıyısında ciddi tahribata yol açarken, barajdaki doluluk oranının yüzde 44'e gerilediği bildirildi. Sidney'in 65 kilometre batısında yer alan Warragamba Barajı, şehrin neredeyse tamamına yakınına su sağlıyor.
Orman yangınlarının, ülke genelinde 4 milyon hektar alanı (9.9 milyon dönüm) küle çevirdiği ifade edildi.
Yunanlılar, iki yıl önceki orman yangınını ABD’nin çıkardığını iddia etmişti…
Avustralya orman yangını, bana Yunanistan yangınlarını hatırlattı.
Okuyunca siz de hak vereceksiniz.
2018'de ülkeyi yasa boğan orman yangını için Yunanistan basını, birbirinden ilginç komplo teorilerini paylaştı.
Yunan milliyetçisi, Yahudi düşmanı ve kralcı yayın çizgisindeki “Eleftheri Ora” gazetesinin, “Tüm bu toplu katliamı, Türkiye’yi, ‘dost’ Rusya’dan ödünç alınan teknolojiyle kundaklayıcı olarak suçlamak için belki de Amerikalılar düzenledi” iddiasında bulunması önemliydi.
Attikanea internet sitesinde yer alan bir makalede ise yangını ABD’nin, NASA’nın lazer uyduları aracılığıyla “MASERS” ışınları kullanarak çıkardığı iddia edilirken, Megas Filippos isimli internet sitesi de yangın bölgesindeki otomobillerin camlarının erimiş olduğuna dikkati çekerek, yangının “ABD’nin sahip olduğu güdümlü DEW tipi enerji silahlarıyla çıkarıldığını” ileri sürdü.
Doğu Attika’daki yangınla ilgili bilgi kirliliğinin yoğun yer aldığı sosyal medya hesaplarında ise “Rothschildler bizi lazer silahla yaktı” yorumları yapılırken, Yunanistan’ın, orman yangınının ardından ABD tarafından HAARP sistemi aracılığıyla meteorolojik saldırıya da uğradığı, saldırının 11 bofor kuvvetinde fırtına oluşturarak şiddetli yağmur ve sele neden olduğu iddiasında bulunuldu. (*)
Stratejik Savunma Girişimi ve jeo-mühendislik çalışmaları ile ilgili Amerikan astrofizikçisi, Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı ve Hoover Enstitüsü'ne bağlı ve EMP Komisyonu Başkanı, Pentagon’un silah uzmanı Lowell Lincoln Wood; radikal çözümle küresel ısınmayı durduracağını iddia ediyor.
Küresel ısınmayı durduran, küresel ısınmayı da artırmaz mı?
MASER: Uyarılmış Işıma ile Mikrodalga Yükseltici Silah
ABD NASA’nın lazer uyduları aracılığıyla MASER ışınları kullanarak bu yangını çıkarmış olabilir. Söz konusu uyduların ve masers ışınları daha öncede deney amaçlı pek çok kez kullanılmıştı.
Maser, atomların, dışarıdan uyarılması neticesinde dışarıya salınan radyasyon yardımı ile elde edilen, genliği yükseltilmiş elektromanyetik dalgalara deniliyor.
Maser, önceleri ilk maserin mikrodalga frekansında çalışması imkanı sunsa da bugün işitme frekansından itibaren görünen ve morötesi frekanslı elektromanyetik bölgelerde dahi aynı prensip tatbik edilmekte.
Maserin kullanıldığı en önemli saha ise haberleşme olmasına rağmen haberleşmede karşılaşılan en büyük sorun, haberleşme kanallarının sınırlandırılması.
Sınırlı haberleşme trafiğinde yayınların birbirine karışmaması ve etkilenmemesi için mikrodalga, yani yüksek frekans kullanılması elzem. İşte bu nedenle Maser bu tür haberleşme için çok uygun.
Maser; ABD Savunma Bakanlığı ve gizli askeri birimlerin talimatı ile bazı değişimler geçirerek küresel bir silaha dönüştürüldü.
Böylece atmosfer dışındaki uydulardan istenilen noktalara yüksek derecede mikrodalga frekansı gönderilip yangın ve çeşitli afetler oluşturulabilmenin yolu açıldı.
Yönlendirilmiş Enerji Silahları (DEW)
“DEW / Yönlendirilmiş Enerji Silahları; elektromanyetik enerji, atom ve atom-altı moleküllerden elde edilen ışınlarla çalışıyor.
“Lazer silahı” olarak bilinenleri, karaya konuşlu araçlarda, uçaklarda ve hatta uzaya konuşlu ünitelerde monte edilebiliyor.
ABD ordusu ve silah endüstrisi işbirliğinde diğer yönlendirilmiş enerji silahlarının nasıl üretileceğinin üzerinde çalışıldığı bir sır değil.
Cihazlar genellikle tehlikeli kimyasal lazerlerden daha güvenilir katı hal lazerlerine dönüştü. Güç düzinelerce ‘watt’dan düzinelerce kile kadar büyüdü. Fakat yönlendirilen enerji silahlarının gerçek olması için birçok pragmatik zorluk devam ediyordu.
En büyük sorunlardan biri uçağa monte edilmeden önce potansiyel bir lazerin büyüklüğü ve ağırlığı olmaktaydı. ABD Hava Kuvvetleri 20 yıl önce yönlendirilmiş enerji silahı geliştirdiğinde, bu o kadar büyüktü ki, onu tümüyle değiştirilmiş bir Boeing 747’ye monte etmişlerdi.
Sonraki denemelerde Raytheon isimli bir helikopter üzerine monte edilen lazer silahı, insansız bir hedefe karşı yapılan atış testlerinde istenilen başarı yakalanabildi.
"DEW ADAM ATHENA"
Bir başka test atışı üzerine lazer monte edilmiş Apache AH-64 helikopteri ile New Mexico’daki White Sands Füze Deney Atış sahasında denendi.
Merkezi Bethesda, Maryland’de olmak üzere, dünya çapında 56 ülkede faaliyet gösteren, 150 bine yakın çalışanı olan Lockheed Martin, dünyanın en büyük silah, savunma teknolojileri üreten, satan ve pazarlayan şirketi.
2015 yılında, Lockheed Martin, ABD Ordusu için Gelişmiş Yüksek Enerji Silahı ATHENA’yı denedi.
Şirketin yeni lazer silah sistemi ATHENA, genel tasarım prensipleri itibariyle daha önce yapılan “ADAM” sistemine benzese de ciddi farklar var.
En önemli farklardan biri, ADAM’ın hava savunması için geliştirilmiş, ATHENA ise yüzey hedeflerine karşı tasarlanmıştı. ATHENA’nın bir diğer farkı ise kullanılan lazer ışınının oluşturulmasında kaynaklı.
Sistemin, lazer topuna birden fazla lazer üreteci güç veriyor. Tüm bu üreteçlerde oluşturulan ışınlar fiber optik bir yapıyla aynı merkezde odaklanıyor ve ortaya tek ve gayet güçlü bir lazer atımı çıkıyor.
ATHENA tarafından oluşturulan güçlü lazer ışını, bir hedefleme bilgisayarı tarafından hedefe odaklanıyor.
İklim değişikliği, yangınları nasıl körükledi?
Avustralya’da sıcaklığın geçen yılın ortalamalarının iki derece üzerinde kaydedildiği günler var. Gittikçe artan sıcaklıklar, havayı ve bitki örtüsünü kurutuyor, ısı değişiklikleriyle daha kuvvetli rüzgarlar oluşuyor ve yangınlar daha kolay başlayıp, daha hızlı yayılabiliyor.
Yanisi şu;
ABD, Avustralya ormanlarını yakabilecek teknolojiye sahip.
Avustralya tamam!.. Sıra Hindistan’da…
Amerika, Hindistan’da Avustralya’da olduğundan daha farklı yöntem deniyor.
Birinde yakıyor diğerinde boğuyor.
Küresel ısınma, başlıca atmosfere salınan sera gazların neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen ortalama sıcaklıklarda görülen artış.
"Değişen İklimde Okyanuslar ve Kriyosfer" başlıklı raporda, küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle Hindikuş ve Himalaya dağ silsilesindeki buzulların yüzde 60'ının bu yüzyılın sonunda erimiş olabileceği tahmin ediliyor.
Kar ve buzul erimesi, su kaynaklarını besleyen nehirlerin korunmasına yardımcı oluyor.
Küresel ısınma ve bunun Hindukuş ve Himalaya dağ silsilesi bölgesindeki su kaynaklarına olası katkısı, yerel su kullanımı, tarım ve hidroelektriği doğrudan etkileyecek.
Küresel ısınma ve artan sıcaklıklar Himalayalar'daki buzulları tehdit ediyor. Himalayalar'da son 40 yıl içerisinde buzulların erime hızı ikiye katlanıyor.
Dağ silsilesindeki su kaynaklarının, tarım alanlarında kullanılması 120 milyon kişiyi doğrudan etkiliyor. Hindistan, Tibet, Nepal, Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'daki 1 milyar 300 milyon kişinin nehir havzasına bağlı.
Bölgede, Tien Shan, Kun Lun, Pamir, Hindikuş, Karakurum, Himalayalar ve Hengduan'ın dağlık alanları ve dünyanın en büyük tatlı su kaynaklarından birini üreten Tibet Platosu da bulunuyor.
Sahi Türkiye ne yapıyor!.. Bilen var mı?
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
(*) Yunan basını, yangınların suçlusunu buldu: FETÖ darbecileri için ABD ve Türkler!..