Tek parti iktidarı tartışmalarına, İktidar ve muhalefet partilerinin seçim mutabakatlarıyla 24 Haziran’da son nokta konulmuştu.

Dolayısıyla 3 Kasım 2002 günü Türkiye genelinde yapılan erken genel seçim öncesinde kurulan koalisyon hükümetlerine yönelik iktidar cephesinden yapılan eleştirilerin de önü alındı.

Çünkü fiili koalisyon işbasında. 

Yerel yönetim seçimlerinde Cumhur ittifakına Kürt Seçmen oy vermez iddiası damgasını vurdu...

Yerel seçim takvimi belirlendiğinde ittifakın MHP kanadından yapılan açıklamada 24 Haziran seçimlerinde iki parti arasındaki seçim işbirliği mutabakatının 31 Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlerde de sürdürülmesi gündeme getirildi.

Ancak hiç beklenilmeyen bir şey oldu.

AK Parti sözcüleri genel başkan yardımcısı düzeyinde tepki gösterdi.

Parti kulislerinde ise özellikle Güneydoğu illeri parti teşkilatları ve milletvekillerince, MHP ile yapılacak seçim işbirliğinin partilerine oy kaybettireceği propagandası yapıldı.

Bu arada her iki partide kamuoyu araştırmalarını bekledi.

Sonuçlar her iki parti liderinin de umduğu gibi çıkmamıştı.

Özellikle iktidar partisinin ittifak olmadan seçimlere girmesi durumunda, CHP liderinin diline dolayacağı türden bir seçim yenilgisi yaşayabileceği anlaşılmıştı.

Danışmanları ile konuyu masaya yatıran Erdoğan, ‘Cumhur İttifakı’nın yeniden güncellenmesi talimatını verdi.

Genel Başkanın; 24 Haziran seçimlerinde Cumhur İttifakı'nı gerçekleştiren AK Parti ve MHP işbirliğini 31 Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlere de taşıma kararını, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptıkları görüşmenin sonrasında açıklamasıyla, gerek havuz medyasında gerekse parti kulislerinde “Kürt seçmen oy vermez” iddiaları birden kesiliverdi.

‘Cumhur İttifakı’nda partiler hangi özveride bulunacak?..

Her iki partinin seçim mutabakatında kazan kazan yaklaşımı sergilemesi önemli. Ak Parti'nin kurulduğu günden itibaren bu yaklaşımla çalıştığı biliniyor.

Kazan-kazan (win-win) yaklaşımı çatışmayı, düşmanca saldırmak ve savunmaktan, birlikte çalışmaya dönüştürür. Bu davranış biçimi ve çalışma süreci, iletişimin bütün seyrini değiştirebilecek güçte.

AK Parti ve MHP’nin yerel seçimlerde yapacağı ittifak zaptına göre belirlenecek illerde hangi parti güçlüyse diğer parti onun adayına destek verecek.

AK Parti ile MHP'nin ittifak yapacağı illerde belediye meclis üyeliklerinde her iki partinin birbirine jest yapması bekleniyor.

Mevcut Seçim Kanunu değişiklik yapılmadığı için genel seçimlerde olduğu gibi bir partinin başka bir partinin sıralarından aday gösterilmesine izin vermiyor.

Bu nedenle her iki partinin belediye meclis üyeliklerinde ve il genel meclisi üyeliklerinde birbirlerinin sıralarından aday gösterebilecek.

Cumhur İttifakı'nın çerçevesini güncelledi. Erdoğan ve Bahçeli kurmaylarına belirli iller bazında mutabakat oluşturma talimatı verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşılıklı jestleri neleri kapsıyor?

Bence bu seçim mutabakatı ve Cumhur İttifakına damgasını vuran Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Karşılıklı jest” ifadesi.

Erdoğan bunu durup dururken söylemedi!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Ankara ve İzmir'in de içerisinde bulunduğu 20 ilin daha belediye başkan adaylarını açıkladığı grup toplantısı sonrasında gazetecilerin "AK Parti 81 ilde aday çıkaracak mı? MHP'ye bir jest olabilir mi?" sorusuna, "Eğer bir mutabakat yapıyorsak, karşılıklı jestlerimiz tabii ki olacak." karşılığını vermişti.

TBMM Başkanlığı karşılıklı jest kapsamında mı?

AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olmasına kesin gözüyle bakılan TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın, adaylık sürecinde başkanlık görevini sürdürüp sürdüremeyeceğine ilişkin hukuki tartışma yaşanıyor.

 AK Parti kulislerinde yeni Meclis Başkanı'nın kim olacağı konusunda asıl hareketlilik bundan kaynaklanmıyor. 

Binali Yıldırım'ın İstanbul'un bazı ilçelerinde adayların kendisine sorulmadan belirlenmesine tepki gösterdiği söyleniyor. 

Tepkisinin nedeni sadece bu değil!

TBMM Başkanlığından Büyükşehir Belediye Başkanlığına geçişin, siyasi kariyerine pek denk düşmediğini yakın çevresiyle paylaştığı iddiaları da var.

Protokoldeki yerine ilişkin sıkıntılar nedeniyle iki kez adaylık açıklaması ertelenen Yıldırım'la ilgili pürüzün, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'la yaptığı görüşmeler sonrasında aşıldığı ve adaylığının böylece kesinleştiği söylenebilir.

AK Parti’de Yıldırım sonrası TBMM Başkanlığına kim seçilir?

AKP'de Yıldırım'ın yerine çok sayıda isim geçiyor.

Eski TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, AKP Grup Başkanı Naci Bostancı, halen TBMM Başkanvekili olan Mustafa Şentop, Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ, Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Numan Kurtulmuş, eski Milli Eğitim Bakanı Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı bu isimlerden. 

Andımız tartışmaları TBMM Başkanlık seçiminde MHP’nin kırmızıçizgisi.

MHP ise "Andımız" tartışması ve ilk ittifak görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasından sorumlu tuttuğu AK Partililere başkanlık seçiminde destek vermeyeceği bir gerçek.

MHP kaynakları bu kapsamda Bekir Bozdağ, Hayati Yazıcı, Numan Kurtulmuş'a partiden oy gitmeyeceği açıkça ifade ediyor.

Bu arada kulislerde ülkücü kökenli isimlerden Naci Bostancı en tercih edilecek isim olacağı belirtilirken, Bostancı ile birlikte Mustafa Şentop ve İsmet Yılmaz'ın adaylık konusunda şanslarının yüksek olduğu yorumları mevcut.

Yeni dönem TBMM Başkanı MHP’den seçilecek!

“Kime niyet kime kısmet?” derler ya, bence yeni dönem TBMM Başkanlığı da Ak Partilere niyet MHP’lilere kısmet olabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; Binali Yıldırım ile damadı Berat Albayrak arasında ki rekabet veya anlaşmazlıktan rahatsızlığı, sağır sultanın dahi malumu.

Binali Yıldırım, Başbakanlık sonrası getirildiği TBMM Başkanlığından İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına kaydırılarak,  devlet bürokrasisi üzerindeki nüfuzu kırılmış olacak.

MHP tabanının karşılıksız sevenler sendromuna bir çözüm bulunması gerekiyordu.

Uzun süredir Genel Başkan Dr. Bahçeli’ye tabanın yönelttiği eleştirilerden birisi de AK Parti’ye verilen destek karşılığında hiçbir şey talep edilmemesiydi.

Erdoğan’ın danışmanları bu konuyu gündeme getirmiş olabilir.

Ancak Binali Yıldırım’ın durup dururken makamını boşaltmasını beklemekte ham hayal.

Çözüm ona İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkan adaylığı sunmaktı.

Diyeceğim o ki; yeni TBMM Başkanı MHP’den seçilecek!

Bekleyin görün…

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter: @oc32oc32

Tek parti iktidarı tartışmalarına, İktidar ve muhalefet partilerinin seçim mutabakatlarıyla 24 Haziran’da son nokta konulmuştu.

Dolayısıyla 3 Kasım 2002 günü Türkiye genelinde yapılan erken genel seçim öncesinde kurulan koalisyon hükümetlerine yönelik iktidar cephesinden yapılan eleştirilerin de önü alındı.

Çünkü fiili koalisyon işbasında. 

Yerel yönetim seçimlerinde Cumhur ittifakına Kürt Seçmen oy vermez iddiası damgasını vurdu...

Yerel seçim takvimi belirlendiğinde ittifakın MHP kanadından yapılan açıklamada 24 Haziran seçimlerinde iki parti arasındaki seçim işbirliği mutabakatının 31 Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlerde de sürdürülmesi gündeme getirildi.

Ancak hiç beklenilmeyen bir şey oldu.

AK Parti sözcüleri genel başkan yardımcısı düzeyinde tepki gösterdi.

Parti kulislerinde ise özellikle Güneydoğu illeri parti teşkilatları ve milletvekillerince, MHP ile yapılacak seçim işbirliğinin partilerine oy kaybettireceği propagandası yapıldı.

Bu arada her iki partide kamuoyu araştırmalarını bekledi.

Sonuçlar her iki parti liderinin de umduğu gibi çıkmamıştı.

Özellikle iktidar partisinin ittifak olmadan seçimlere girmesi durumunda, CHP liderinin diline dolayacağı türden bir seçim yenilgisi yaşayabileceği anlaşılmıştı.

Danışmanları ile konuyu masaya yatıran Erdoğan, ‘Cumhur İttifakı’nın yeniden güncellenmesi talimatını verdi.

Genel Başkanın; 24 Haziran seçimlerinde Cumhur İttifakı'nı gerçekleştiren AK Parti ve MHP işbirliğini 31 Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlere de taşıma kararını, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptıkları görüşmenin sonrasında açıklamasıyla, gerek havuz medyasında gerekse parti kulislerinde “Kürt seçmen oy vermez” iddiaları birden kesiliverdi.

‘Cumhur İttifakı’nda partiler hangi özveride bulunacak?..

Her iki partinin seçim mutabakatında kazan kazan yaklaşımı sergilemesi önemli. Ak Parti'nin kurulduğu günden itibaren bu yaklaşımla çalıştığı biliniyor.

Kazan-kazan (win-win) yaklaşımı çatışmayı, düşmanca saldırmak ve savunmaktan, birlikte çalışmaya dönüştürür. Bu davranış biçimi ve çalışma süreci, iletişimin bütün seyrini değiştirebilecek güçte.

AK Parti ve MHP’nin yerel seçimlerde yapacağı ittifak zaptına göre belirlenecek illerde hangi parti güçlüyse diğer parti onun adayına destek verecek.

AK Parti ile MHP'nin ittifak yapacağı illerde belediye meclis üyeliklerinde her iki partinin birbirine jest yapması bekleniyor.

Mevcut Seçim Kanunu değişiklik yapılmadığı için genel seçimlerde olduğu gibi bir partinin başka bir partinin sıralarından aday gösterilmesine izin vermiyor.

Bu nedenle her iki partinin belediye meclis üyeliklerinde ve il genel meclisi üyeliklerinde birbirlerinin sıralarından aday gösterebilecek.

Cumhur İttifakı'nın çerçevesini güncelledi. Erdoğan ve Bahçeli kurmaylarına belirli iller bazında mutabakat oluşturma talimatı verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşılıklı jestleri neleri kapsıyor?

Bence bu seçim mutabakatı ve Cumhur İttifakına damgasını vuran Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Karşılıklı jest” ifadesi.

Erdoğan bunu durup dururken söylemedi!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Ankara ve İzmir'in de içerisinde bulunduğu 20 ilin daha belediye başkan adaylarını açıkladığı grup toplantısı sonrasında gazetecilerin "AK Parti 81 ilde aday çıkaracak mı? MHP'ye bir jest olabilir mi?" sorusuna, "Eğer bir mutabakat yapıyorsak, karşılıklı jestlerimiz tabii ki olacak." karşılığını vermişti.

TBMM Başkanlığı karşılıklı jest kapsamında mı?

AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olmasına kesin gözüyle bakılan TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın, adaylık sürecinde başkanlık görevini sürdürüp sürdüremeyeceğine ilişkin hukuki tartışma yaşanıyor.

 AK Parti kulislerinde yeni Meclis Başkanı'nın kim olacağı konusunda asıl hareketlilik bundan kaynaklanmıyor. 

Binali Yıldırım'ın İstanbul'un bazı ilçelerinde adayların kendisine sorulmadan belirlenmesine tepki gösterdiği söyleniyor. 

Tepkisinin nedeni sadece bu değil!

TBMM Başkanlığından Büyükşehir Belediye Başkanlığına geçişin, siyasi kariyerine pek denk düşmediğini yakın çevresiyle paylaştığı iddiaları da var.

Protokoldeki yerine ilişkin sıkıntılar nedeniyle iki kez adaylık açıklaması ertelenen Yıldırım'la ilgili pürüzün, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'la yaptığı görüşmeler sonrasında aşıldığı ve adaylığının böylece kesinleştiği söylenebilir.

AK Parti’de Yıldırım sonrası TBMM Başkanlığına kim seçilir?

AKP'de Yıldırım'ın yerine çok sayıda isim geçiyor.

Eski TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, AKP Grup Başkanı Naci Bostancı, halen TBMM Başkanvekili olan Mustafa Şentop, Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ, Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Numan Kurtulmuş, eski Milli Eğitim Bakanı Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı bu isimlerden. 

Andımız tartışmaları TBMM Başkanlık seçiminde MHP’nin kırmızıçizgisi.

MHP ise "Andımız" tartışması ve ilk ittifak görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasından sorumlu tuttuğu AK Partililere başkanlık seçiminde destek vermeyeceği bir gerçek.

MHP kaynakları bu kapsamda Bekir Bozdağ, Hayati Yazıcı, Numan Kurtulmuş'a partiden oy gitmeyeceği açıkça ifade ediyor.

Bu arada kulislerde ülkücü kökenli isimlerden Naci Bostancı en tercih edilecek isim olacağı belirtilirken, Bostancı ile birlikte Mustafa Şentop ve İsmet Yılmaz'ın adaylık konusunda şanslarının yüksek olduğu yorumları mevcut.

Yeni dönem TBMM Başkanı MHP’den seçilecek!

“Kime niyet kime kısmet?” derler ya, bence yeni dönem TBMM Başkanlığı da Ak Partilere niyet MHP’lilere kısmet olabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; Binali Yıldırım ile damadı Berat Albayrak arasında ki rekabet veya anlaşmazlıktan rahatsızlığı, sağır sultanın dahi malumu.

Binali Yıldırım, Başbakanlık sonrası getirildiği TBMM Başkanlığından İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına kaydırılarak,  devlet bürokrasisi üzerindeki nüfuzu kırılmış olacak.

MHP tabanının karşılıksız sevenler sendromuna bir çözüm bulunması gerekiyordu.

Uzun süredir Genel Başkan Dr. Bahçeli’ye tabanın yönelttiği eleştirilerden birisi de AK Parti’ye verilen destek karşılığında hiçbir şey talep edilmemesiydi.

Erdoğan’ın danışmanları bu konuyu gündeme getirmiş olabilir.

Ancak Binali Yıldırım’ın durup dururken makamını boşaltmasını beklemekte ham hayal.

Çözüm ona İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkan adaylığı sunmaktı.

Diyeceğim o ki; yeni TBMM Başkanı MHP’den seçilecek!

Bekleyin görün…

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter: @oc32oc32