<div><strong>Ukrayna</strong> savaşı, <strong>Avrupa’nın</strong> çocukluk hastalığı <strong>ırkçılık</strong> tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. <strong>Ukrayna’dan</strong> yayın yapan <strong>Avrupalı muhabirlerin</strong> “bunlar da bizim gibi sarışın mavi gözlü” gibisinden sözleri, <strong>Nazi</strong> ruhunun halen aktif olduğunu göstermez mi? Bu açıdan “<strong>Ari ırk</strong>” tartışmaları doğrultusunda “<strong>Hitlerin Çocukları</strong>” projesinin ayrıntılarından söz etmek yerinde olacaktır. </div> <h3><strong>Lebensborn </strong><strong> / Yaşam Kaynağı Projesi…</strong></h3> <div><strong>Hitler’in</strong> “<strong>ari ırk</strong>” projesi iki ayaklıydı. İlk olarak <strong>Yahudiler, Çingeneler ve engelliler</strong> gibi istenmeyen dezavantajlı grupların ‘<strong>temizlenmesi</strong>’ gerekiyordu. Bu nedenle <strong>2. Dünya Savaşı</strong> boyunca yoğun soykırım kampanyaları düzenlendi. <strong>Ari ırk</strong> projesinin ikinci ayağını ise ‘<strong>istenen</strong>’ niteliklere sahip bir <strong>ırk</strong> <strong>yaratılması</strong> oluşturuyordu. Bu proje ise ‘<strong>Lebensborn</strong>’ olarak kodlanmıştı. <strong>Türkçesi</strong> “<strong>Yaşam Kaynağı</strong>” olan proje ile <strong>Nazi</strong> ırk temizliğine ve sağlık ideolojisine dayanan "<strong>ırksal olarak saf ve sağlıklı</strong>" olarak sınıflandırılan kişilerin sayısı çoğaltılmaya çalışıldı. </div> <div>Programa dahil olan <strong>heim/yuva</strong>’lar, en başta <strong>SS subaylarının </strong>eşleri için bir doğum ve çocuk bakım ünitesi işlevi görüyordu. Bunlar, zamanla evlilik dışı ilişkilerden hamile kalan <strong>Alman</strong> kadınlarının, çocuğun ‘<strong>ırksal değerini</strong>’ ispatladığı takdirde doğumunun ve bakımının üstlenildiği, çocuğun da rejimin değerlerine göre yetiştirildiği yuvalara dönüştü. Kimi zaman, gencecik <strong>Alman kızlar</strong>, “<strong>Führer’lerine bir çocuk ‘hediye etmek</strong>” için hamile kalıyor; ardından da bu evlere gidiyorlardı. Bazı örneklerde de evlilik dışı ilişkilerden hamile kalanlar, toplum baskısıyla karşılaşmamak için geliyorlardı.</div> <div><strong>Lebensborn</strong> evlerinde çok sayıda çocuk dünyaya getirildi ve eğitildi. Lebensborn projesi kapsamında seçilmiş kızlar, seçilmiş erkekler ile çiftleştirilerek doğan bebekler, özel eğitime tabi tutuluyordu. </div> <div></div> <div>İlk <strong>Lebensborn evi </strong>/ Heim Hochland, <strong>1936</strong> yılında <strong>Münih'te</strong> bir köyde kuruldu. <strong>2. Dünya Savaşı</strong> ile işgal altındaki diğer <strong>Avrupa</strong> ülkelerinde de bu evlerden açıldı. İdeolojik olmanın ötesinde askeri ve ekonomik amaçları olan program ile artan kürtaj ve doğum oranlarının düşmesi ile yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan <strong>Kuzey Irkı</strong>'nın (Nordik-Germen) kurtuluşu ve ıslah edilmesi amaçlanmıştı. Projenin akıl hocası <strong>Himmler</strong> şöyle der "<strong>amacımız Alman kanını korumak olduğuna göre kürtajı engellemek, en önemli görevdir</strong>" </div> <div><strong>Almanya</strong><strong>'daki Lebensborn'larda</strong> doğanların sayısı yaklaşık <strong>10 bin</strong> civarında olduğu tahmin ediliyor. <strong>1940</strong>'lardan sonra <strong>Nazi</strong> işgalindeki <strong>Norveç'te</strong> de 10 bin kadar üstün ırk çocuğu dünyaya geldi. Çünkü <strong>Lebensbornları</strong> kuran, <strong>Hitler'in İçişleri Bakanı, Gestapo Şefi Heinrich Himmler,</strong> <strong>Norveçliler'in Viking kanına</strong> bayılıyordu.</div> <div>Alman askerlerinin <strong>Norveçli</strong> kadınlarla birlikte olmasını emrediyordu. Üstün ırkın gayrimeşru çocuklarının doğduğu evlerden <strong>Fransa, Belçika, Lüksemburg</strong>'da onlarca vardı. Bu proje çocuklardan bazıları ailelerinden kopartılıp bu merkezlerde <strong>Almanlaştırıldılar</strong>. Tıpkı <strong>antik</strong> <strong>Yunanistan’daki</strong> <strong>Isparta’da</strong> olduğu gibi engelli çocuklar ölüme gönderildi. O günlere ait belgelerin çoğunluğu savaşın son günlerinde yok edildi. </div> <h3><strong>Ünlü jinekoloğun “Üreme Tezi” Hitler için kullanıldı!..</strong></h3> <div><strong>Avrupa basını, Fuhrer'in</strong> mümkün olduğu kadar çok çocuğu olduğunu hep yazdı. Bu projenin yürütücüsü <strong>jinekolog Karl Klauberg</strong>'ti. Suni tohumlama teorisini aktif olarak inceliyordu. <strong>Carl Clauberg</strong> dünyanın önde gelen üreme doktorlarından biriydi.</div> <div><strong>SS şefi Heinrich Himmler</strong> , <strong>Dr. Carl Clauberg</strong> 'e toplama kampının kadın mahkûmları üzerinde çeşitli deneysel yöntemlerle suni dölleme yapması konusunda bir emir verdi. Bu talimatın arka planında Hitlerin spermlerinin ölümsüzleştirilmesi vardı. <strong>Clauberg</strong>; <strong>Auschwitz</strong> toplama kampında Yahudi ve Roman kadın denekler üzerinde toplu kısırlaştırma projesi üzerinde çalıştı. Alman ari ırkını korumak için girişilen sterilizasyon tedavisi ile kusurlu görülen ırklar kısırlaştırılıyordu. <strong>Dr. Clauberg;</strong> anestezi olmadan <strong>formaldehit</strong> <strong>preparatlarını </strong>deneklerin rahimlerine enjekte etti.</div> <div></div> <div><strong>Jinekolog Carl Klauberg</strong><strong>’</strong>ın başında bulunduğu <strong>Nazilerin</strong> suni dölleme konusundaki gizli çalışmaları, savaş sonrası <strong>Alman</strong> nüfusunun azalıyor olması nedeni ile yeniden aktive edildi. Bu projenin kapsamını genişletildi. Bu amaçla <strong>Müttefiklerin</strong> bilgisi ve oluru dâhilinde dünyanın önde gelen üreme doktorlarından, suni tohumlama teorisi üzerinde toplama kamplarında deneyler yapan <strong>Carl Clauberg/</strong><strong> Karl Klauberg</strong> yeniden görevlendirildi. </div> <div><strong>Carl Clauberg, </strong>savaş suçlusu olarak <strong>Sovyet Mahkemeleri</strong> tarafından tutuklanmıştı. <strong>Nazilerin</strong> suni dölleme konusundaki gizli çalışmaları ve <strong>Adolf Hitler</strong>'in dondurulmuş spermlerinin canlandırılması karşılığında 7 sene hapis cezasından sonra serbest bırakıldı. <strong>Sovyetler Birliği’</strong>nden esir tutulduğu kamptan <strong>Batı Almanya’</strong>ya gönderildi. <strong>Hitler’in</strong> soyu <strong>CIA’da</strong> odaklanmış <strong>Alman istihbaratının</strong> kararı doğrultusunda <strong>Suni Döllenme</strong> ile sürdürüldü.</div> <h3><strong>Bu nasıl olabilirdi? CIA neden Hitler’in soyunun devamını istesin?</strong></h3> <div>Bu sorunun cevabı <strong>Hitler’in istihbarat şefi </strong><strong>Reinhard Gehlen</strong>’in pozisyonu ile ilgili. <strong>Nisan 1945</strong> tarihinde <strong>Hitler</strong> intihar edince <strong>Gehlen</strong> de ordu komutanlığından ayrıldı. Mart ayında <strong>Gehlen</strong> ve casusları, pek çok gizli <strong>SSCB</strong> belgesinin mikrofilmini çekti ve bunları <strong>Avusturya Alpleri'</strong>nde çelik bavullara gizledi.</div> <div></div> <div><strong>Gehlen</strong>, Mayıs ayında bu bilgileri <strong>Amerikan</strong> ordusundaki meslektaşlarına teslim etti. </div> <div>O dönem <strong>Sovyetlerle</strong> ilgili fazla bilgiye sahip olmayan <strong>Amerikalılar,</strong> bu bilgilerden ötürü <strong>Gehlen'e</strong> minnettar kaldı. <strong>Gehlen,</strong> sadece istihbarat dosyalarını değil, Alman silah sanayisinin tüm bilgilerinin yanı sıra, Nazi doktorların toplama kamplarında yaptıkları deneylerin sonuçlarını ve raporlarını ve yöntem bilgilerini de <strong>CIA’ya</strong> teslim etmişti. <strong>CIA</strong> içinde önemli bir konum ve rol üstlenen <strong>Gehlen</strong> ve ekibi, <strong>Führerlerinin</strong> aziz hatırasını yaşatmak için bu yola başvurmuşlardı. </div> <h3><strong>Almanya’nın ilk kadın Şansölyesi Angela Merkel, Hitlerin Kızı mı?</strong></h3> <div><strong>Hitler'in</strong> şimdiye kadar bilinen iki çocuğu hakkında yüzlerce haber yapıldı. Bunlardan biri de <strong>Almanya'nın ilk kadın Şansölyesi Angela Merkel’in Hitlerin kızı</strong> olduğuna dair iddialarla ilgiliydi.</div> <div></div> <div>-<strong>Angela Merkel</strong>’in <strong>Adolf Hitler’in kızı </strong>olduğu ve fotoğrafta <strong>Hitler’in</strong> yanında görülen kız çocuğunun <strong>Merkel</strong> olduğu iddia edilmişti.-</div> <div>Hatta <strong>Merkel</strong> ile neredeyse tıpatıp benzeşen kız çocuklarının resimleri yayınlandı. Bu iddiaların ilkinde <strong>Hitler’in</strong> ölümünden önce bir kız çocuğu ile çekilmiş bir resim, kaynak gösterildi. Ancak resmin çekildiği tarih ile <strong>Angela Merkel</strong>’in resmi doğu tarihi arasında neredeyse 10 yıldan fazla bir süre farkı vardı. </div> <div>İkinci iddiaya göre <strong>Hitler,</strong> <strong>1944</strong>’te <strong>Berlin’de</strong> kuşatıldığı <strong>Führerbunker</strong>/<strong>Liderin Sığınağı</strong>'nda ölmedi. Ölen şahıs, kendisine çok benzeyen uşağı ve aynı zamanda onun dublörüydü. Başka “<strong>SS</strong>”ler ile <strong>Arjantin’e</strong> kaçmıştı.<strong>1957</strong>’de uzun bir hayattan sonra, <strong>Hitler,</strong> bir trafik kazasında öldü. </div> <div><strong>Arjantin’e Eva Braun</strong> ve <strong>1942</strong> doğumlu kızları <strong>Ann</strong> ile birlikte gittiler. Orada <strong>Hitler’in</strong> üç kızı daha oldu. Onlar “<strong>Anavatan’da</strong>” yetiştirilmek üzere <strong>Almanya’ya</strong> getirildi. İsimleri: <strong>Angela, Theresa ve Dalia</strong> idi. <strong>Angela Merkel’in Adolf Hitler’in kızı</strong> olduğu iddiası <strong>2016</strong> yılında (Donald Trump’ın kazandığı ABD Başkanlık seçim süreciyle birlikte) sosyal medyada paylaşılmasının ardından yaygınlık kazanmıştı. </div> <div>Diğer üçüncü iddia ise <strong>Hitler’in baldızı Gretl Braun</strong>’un <strong>Hitler’in</strong> ölümünden sonra spermlerini yüklenmesi şeklinde. </div> <div>Ancak burada da bilgi kirliliği söz konusu. Oysa görünür hikaye, daha farklı. <strong>Hitler’in</strong> baldızı <strong>Gretl Braun, Kurt Berlinghoff </strong>ile <strong>6 Şubat 1954</strong>'te <strong>Münih'te</strong> evlendi. Çocukları yoktu. Trajik bir şekilde, ilk evliliğinden olan tek çocuğu <strong>Eva Fegelein, 28 Haziran 1971</strong>'de, nişanlısı bir otomobil kazasında öldükten sonra, spor arabasını sürerken 26 yaşında intihar etti. </div> <div><strong>Gretl Fegelein</strong> 10 Ekim 1987'de <strong>Bavyera Steingaden</strong>'de öldü. Ölümünden önce son birkaç yıldır Alzheimer Hastalığından mustaripti.</div> <h3><strong>Hitler’in metresi Eva Braun’un kızkardeşi de Hitler’in metresiydi…</strong><strong></strong></h3> <div></div> <div>-Üç kız kardeş ortadaki Gretl. Ilse, Gretl ve Eva Braun-</div> <div><strong>Avrupa Birliği</strong> ülkelerinde halk, <strong>Almanya eski Şansölyesi Angela Merkel’in, Hitler’in kızı</strong> olduğuna dair söylentileri az tartışmadı. </div> <div>Bu söylentinin kaynağını, <strong>Hitler’in</strong> dondurulmuş sperminden, daha sonra suni döllenme ile çocuğunun dünyaya getirildiği iddiası oluşturuyor. Bu bilgilerin hem <strong>Rus</strong> hem de <strong>Kuzey Amerika istihbarat</strong> teşkilatlarının arşivlerinde olmasına ne demeli? Ayrıca, <strong>Almanya'nın</strong> ilk kadın şansölyesi <strong>Angela Dorothea Merkel</strong>’in annesinin, <strong>Hitler’in metresi Eva Braun'un kız kardeşi</strong> olduğunu söylüyorlar. Bu söylentinin doğruluk payı yüksek çünkü <strong>Eva Braun’un kız kardeşi Gretl </strong>de <strong>Führer’in</strong> metresiydi. </div> <div><strong>Margarete Berta "Gretl" Braun, Eva Braun</strong>'un iki kız kardeşinden biriydi. Berghof'ta Adolf Hitler'in yakın çevresindendi. <strong>Braun</strong>, 3 Haziran <strong>1944</strong>'te <strong>Hitler'in</strong> kadrosunda bir irtibat subayı olan <strong>SS-Gruppenführer Hermann Fegelein</strong> ile evlendirildi. </div> <div><strong>Nazi Almanyası</strong> lideri <strong>Adolf Hitler</strong>'in ve eşi/metresi <strong>Eva Braun'un II. Dünya Savaşı</strong>'nın son aylarını geçirdiği <strong>Berlin'de</strong> bulunan yer altı sığınağı <strong>Führerbunker'de</strong> 30 Nisan <strong>1945</strong>'te birlikte intihar etmesinden 9-10 yıl sonra, <strong>CIA ve Devlet Klinik Hastanesi, Fuhrer</strong>'in seminal sıvısını kullandı ve <strong>Eva Braun</strong>'un küçük kız kardeşi <strong>Margaret</strong> (Gretl) <strong>Fegeleit'e</strong> enjekte etti. </div> <div><strong>Angela Merkel, Hitler</strong>'in kızıydı çünkü <strong>Hitler’in baldızı Gretl Braun</strong>’un biyolojik annesi olduğu bilinmekteydi. <strong>Nazi</strong> liderinin dondurulan sperminin <strong>Margaret Fegeleit</strong>'in rahmine aktarıldığı söyleniyor. Bu aşının bir sonucu olarak, <strong>Nisan</strong> <strong>1954</strong>'te <strong>Angela Merkel</strong> doğdu. <strong>Hitler'in</strong> kızı, <strong>Avrupa</strong> kamuoyunun bazı temsilcilerinin şu anda inandığı gibi, onu evlat edinen aileye verildi.</div> <div></div> <div>“<strong>Angela Merkel’in Adolf Hitler’in kızı olamaz</strong>” diyenler de az değil. Onlar açısından bu iddia <strong>anakronik bir çelişki</strong> içeriyor. Çünkü <strong>Angela</strong> <strong>Merkel 1954</strong> yılında, <strong>Hitler’in 1945</strong>'te ölümünden dokuz yıl sonra doğdu. Resmî belgelere göre <strong>Angela Dorothea Merkel</strong>‘in doğum tarihi <strong>17 Temmuz 1954</strong>. <strong>Merkel’in</strong> babası <strong>Almanya’nın</strong> önemli Protestan teologlarından <strong>Horst Krasner</strong>. Krasner çifti <strong>Angela Merkel</strong>'in koruyucu ailesi.</div> <div><strong>Krasner</strong> ve ailesi, <strong>Merkel’in</strong> doğumundan birkaç hafta sonra önemli sayıda Alman, <strong>Batı Almanya</strong>’ya doğru kaçarken <strong>Hamburg’dan</strong> <strong>Doğu Berlin</strong>’e yerleşmiş. İdealist bir din adamı olan <strong>Krasner, Doğu Almanya</strong>’daki komünist otoriteleriyle iyi geçinerek önemli pozisyonlarda görev yapmış ve oldukça tanınmış bir figür hâline gelmiş. </div> <div>Resmi tarih belgelerine göre <strong>Merkel’in</strong> annesinin ismi <strong>Herlind Kasner</strong>. İngilizce ve Latince öğretmeni. <strong>Merkel</strong>, <strong>Berlin</strong> yerlisi Lüterci bir papaz olan <strong>Horst Kasner </strong>ve <strong>Danzig</strong> doğumlu İngilizce ve Latince öğretmeni <strong>Herlind Kasner</strong>’in kızı.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Adolf Hitler</strong> ise <strong>2. Dünya Savaşı</strong>’nı Nazi Almanyasının kaybettiğinin belirgin hâle geldiği 30 Nisan <strong>1945</strong> tarihinde Berlin’de eşi <strong>Eva Braun</strong>’la birlikte intihar etmişti.</div> <h3><strong>Hitler’in Fransa’da oğlu vardı!..</strong></h3> <div><strong>II. Dünya Savaşı</strong>'nın sona ermesinin ardından <strong>Nazi</strong> lider <strong>Hitler'in</strong> gizli bir çocuğu olduğu söylentileri yayıldı. <strong>Fuhrer'in</strong> uşağı, Heinz Linge adında bir adam bile, bir zamanlar <strong>Hitler'in</strong> bir çocuğunun babası olduğunu iddia ettiğini duyduğunu söyledi. Dünyanın dört bir yanındaki insanlar, bu oğlanın veya kızın babalarının izinden gideceğinden korkuyordu. Bu korkulara rağmen, <strong>Hitler’in</strong> çocuklarıyla ilgili tüm söylentiler <strong>Jean-Marie Loret </strong>ortaya çıkıncaya kadar asılsız kabul edildi.</div> <div><strong>Fransız LePoint </strong>dergisi, <strong>Adolf Hitler'in Birinci Dünya Savaşı</strong> yıllarında ilişki kurduğu <strong>Fransız</strong> bir kadından bir oğlu olduğunu öne sürdü. Dergi, <strong>H</strong><strong>itler’in oğlu Jean-Marie Loret</strong>’in, <strong>1981</strong>’de yayımladığı “<strong>Babanın Adı Hitler’di</strong>” adlı otobiyografi de kimliğini ortaya koyduğunu belirtti. Ancak <strong>Loret</strong>, iddiasını kanıtlamayı başaramadı ve dört yıl sonra, 67 yaşında öldü.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Loret, 1918</strong>’de dünyaya geldi ve babası hakkındaki gerçeği bilmeden büyütüldü. Annesi, o dönem 19 yaşında bile olmadığı ifade edilen <strong>Charlotte Lobjoie</strong>, çocuğunu soyadı Loret olan bir aileye evlatlık verdi. <strong>Lobjoie</strong>, 1950’li yıllarda ortaya çıkarak, ölmeden kısa bir süre önce oğluna gerçekleri anlattı. </div> <div><strong>Lobjoie, Loret</strong>’e henüz 16 yaşındayken <strong>Hitler’le</strong> ilişki yaşadığını ve Haziran <strong>1917</strong>’de “sarhoş olunan bir gecenin” sonucunda dünyaya geldiğini söyledi. <strong>Lobjoie,</strong> oğluna, <strong>Hitler’in Birinci Dünya Savaşı</strong>’nda Fransızlarla <strong>Picardy</strong> bölgesi yakınındaki <strong>Seboncourt</strong> kasabasında savaştığını anlattı. </div> <div><strong>Hitler</strong>, cephedeki görevinin ardından <strong>Fransa’yı</strong> terk etmek için <strong>Lille</strong> kentinin batısındaki <strong>Fournes-in Weppe’</strong>ye gitti. </div> <div><strong>Lobjoie</strong>, <strong>Hitler’le</strong> tanışmasını söyle anlattı: “Alman askerlerini sokağın karşı tarafında gördüğümde, diğer kadınlarla birlikte kuru ot kesiyordum… (Hitler’in) Elinde bir kroki defteri vardı ve bir şeyler çiziyordu. Bu asker tüm kadınların ilgisini çekti ve onun ne çizdiğini merak ettik. Onun yanına gidecek kişi olarak beni seçtiler…”</div> <div>Bu tanışmanın ardından <strong>Lobjoie</strong> ve <strong>Hitler</strong> arasında kısa bir ilişki yaşandı ve bir sene sonra <strong>Jean-Marie</strong> adındaki erkek çocuğu dünyaya geldi. <strong>Lobjoie</strong> oğluna, “<strong>Baban çok fazla ziyarette bulunmazdı... Beni kırlarda yürüyüşe götürmeyi severdi. Doğadan ilham alan baban, benim tam olarak anlamadığım konuşmalar yapardı</strong>” dedi. </div> <div><strong>Lobjoie, Hitler</strong>’in <strong>Fransızca</strong> değil ancak bağıra çağıra <strong>Almanca</strong> konuştuğunu ve sanki hayali bir kalabalığa sesleniyormuşçasına davrandığını anlattı: “Almanca konuşacak olsam bile onu anlamakta zorlanırdım. (Hitler’in) Anlattığı Prusya, Avusturya ve Baverya hakkındaki hikayeler bana çok uzaktı” dedi. </div> <div>Hayatın garip bir cilvesiyle, <strong>Loret 1939</strong> yılında <strong>Maginot</strong> hattında <strong>Almanlara</strong> karşı savaşan <strong>Fransız</strong> askerlerinden biriydi. <strong>Loret, Maginot’</strong>ta yaşanan büyük hezimetin ardından, işgal günlerinde <strong>Fransız</strong> <strong>Direnişi’ne</strong> katıldı ve “<strong>Clement</strong>” kod adını aldı. </div> <div><strong>Loret</strong>, savaştan yıllar sonra gelen itirafın ardından büyük bir şok geçirdi. Bir zamanlar ülkesini işgal eden ve dünyayı savaşa sürükleyen adamın oğlu olduğuna inanamıyordu. <strong>Loret</strong> kitabında, “Öğrendiklerimin beni yıpratmaması için, yorulmak bilmeden çalıştım, hiçbir zaman tatil yapmadım. 20 yıl boyunca bir kez bile sinemaya gitmedim” ifadesini kullanmıştı.</div> <div><strong>Hitler'in</strong> bir İngiliz kadından da çocuğu olduğu ve çocuğun bugün hala <strong>İngiltere'de</strong> yaşadığı iddia edildi. <strong>İngiliz The Sun</strong> gazetesinin haberine göre; <strong>Hitler,</strong> <strong>İkinci Dünya Savaşı</strong> başlamadan önce <strong>İngiliz</strong> sosyetesinin önemli simalarından <strong>Unity Midford</strong>'la aşk yaşadı ve bir çocukları oldu.</div> <div></div> <div><strong>Hitler'e</strong> deliler gibi aşık olan <strong>Bayan Mitford,</strong> bir intihar girişiminden sonra çocuğunu alarak <strong>İngiltere'de</strong> <strong>Oxfordshire</strong> yerleşti. </div> <div>Gazeteci <strong>Martin Bright</strong>'ın iddiasına göre, <strong>Hitler'in</strong> çocuğu, teyzesi tarafından büyütüldü. Teyzesi, ölmeden önce bakımını üstlendiği çocuğun <strong>Hitler'e</strong> ait olduğunu kızına söyledi. <strong>Irak'ın</strong> devrik lideri <strong>Saddam</strong> <strong>Hüseyin'in</strong> de <strong>Hitler'in oğlu</strong> olduğu iddia edilmişti. İddiaya göre <strong>Hitler’in</strong> sevgilisi <strong>20 Nisan 1937</strong>’de <strong>Saddam’ı</strong> doğurmuş, <strong>Nazi</strong> ajanları hastaneyi basıp, bebek <strong>Saddam’ı</strong> alıp <strong>Tikrit’e</strong> götürmüştü.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>.</strong></div> <div></div> <div><strong>Angela Merkel</strong> uzun yıllar ülkesine hizmet etti. <strong>Almanya</strong>'yı <strong>Avrupa’da</strong> yıldız ülke yaptı. <strong>Merkel,</strong> ülkesinin ekonomik gücünü siyasi güce dönüştürdü. Hitlerin istihbarat şefi <strong>Gehlen</strong> demek ki iyi iş çıkarmış! Sahi bu <strong>Gehlen</strong> <strong>MAH / MİT</strong> kuruluşunda katkı vermişti değil mi? Türkiye Cumhuriyetinin kurucu lideri <strong>Mustafa Kemal Paşa</strong> için de benzer şeyler yapılmış olmasın? <strong>Atatürk</strong>'ün biyolojik soyu devam ediyor olabilir mi?</div> <div>.</div> <div><strong>Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com</strong></div> <div>Seçilmiş Kaynakça</div> <div>https://arsiv.salom.com.tr/news/print/15206-HITLERIN-COCUKLARI-Korkunc-mirasin-ortaklari-anlatiyor.aspx</div> <div>https://www.haberturk.com/polemik/haber/717597-hitlerin-kayip-oglu-bir-fransiz</div> <div>https://www.hurriyet.com.tr/dunya/inanilmaz-iddia-hitlerin-cocugu-yasiyor-7865039</div> <div>https://www.hurriyet.com.tr/gundem/iste-hitlerin-cocuklari-39140485</div> <div>https://www.ntv.com.tr/galeri/yasam/nazilerin-cocuklarina-ne-oldu,DnzMhJFpxkqHxrtrvyrOvQ/aqX1BiB_zEKKvhjZTqaJ1g</div> <div>https://tr.asayamind.com/complicated-truth-about-hitler-s-children</div> <div>https://www.sabah.com.tr/dunya/hitlerin-cocuguna-dair-yeni-kanit-2143475</div> <div>https://www.malumatfurus.org/merkel-hitler/</div> <div>https://www.gazeteduvar.com.tr/merkel-hitlerin-kizi-mi-galeri-1545290?p=3</div> <div>https://www.dogrulukpayi.com/dogruluk-kontrolu/angela-merkel-adolf-hitler-in-kizi-mi</div> <div>https://tur.agromassidayu.com/angela-merkel-doch-gitlera-est-li-podtverzhdeniya-tomu-chto-angela-merkel-doch-adolfa-gitlera-news-199744</div> <div>https://spartacus-educational.com/Gretl_Braun.htm</div> <div>https://www.myheritage.com/names/margarete_braun</div> <div>https://www.youtube.com/watch?v=DGMygtY5FOg</div> <div>https://www.arte.tv/de/videos/072425-000-A/medizinversuche-in-auschwitz/</div> <div>https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hayat/nazilerin-kacirdigi-cocuklara-ne-oldu-40289121</div> <div>https://www.bbc.co.uk/programmes/p0104gtv</div> <div>https://tr.atomiyme.com/angela-merkel-hitlerin-kizi-herhangi-bir-kanit-var-mi-angela-merkel-o-adolf-hitlerin-kizi/ </div> <div></div>