Anne ve babaya itaat

Anne ve babaya itaat

Anne ve babaya itaat Anne ve babaya itaat

İslam’da anne baba hakkı için ne deniyor?

Anne-babaya hürmet etmenin sevabı nedir?

Anne-babanın çocuğuna ettiği dua kabul olur mu?

Anne-babaya hürmet göstermenin önemi nedir?

Anne-babaya iyilik ile ilgili ayet ve hadisler...

Anne ve babalarımız bizlerin dünyaya gelmesine vesile olan iki kişi…

Onların bizler için yaptığı fedakarlıklar, kendilerinden verdiği tavizler, uykusuz kaldığı onca geceler vs. Bu dünyada tartışmasız, her evlada en çok değer veren kişilerin, anne ve babalarımızın, hakları da elbette Kur-an ayetleri ve Resul-ü Ekrem (SAV)’in hadisleriyle korunmuştur.

İmandan sonra Müslümanların yapabileceği en faziletli iş anne ve babanın hizmetini görmektir.

Asırlar süren kültürümüzden gelen örf ve adetlerimizde de anne ve babaya hürmet hayatımızda hep ilk sıralarda yer almıştır.

Hatta yurt dışından Türk kültürünü incelemeye gelen Fransız yazar Brayer şöyle demiştir;

“Osmanlı’da çocuklar, yetişip kemâl yaşına geldikleri zaman, anne ve babalarının yanında bulunmakla iftihâr ederler.

Anne-babaları küçükken kendilerine nasıl şefkat gösterdilerse, çocuklar da aynı şekilde mukâbele etmekle bahtiyâr olurlar.

Oysa diğer memleketlerde çok defâ çocuklar olgunluk çağına girer girmez, ana ve babalarından ayrılırlar.

Maddî menfaatleri husûsunda onlarla çekişe çekişe münâkaşa ederler.

Hattâ bâzen kendileri refah içinde yaşadıkları hâlde onları sefâlete yakın bir hayat içinde bırakırlar.

Kendilerine en çok ihtiyaçları olduğu bir devrede anne- babalarına karşı âdeta yabancılaşırlar.”

İslam hukuku, hayatın her anında Müslümanların nasıl davranması gerektiğini bizlere öğretir.

ANNE VE BABAYA HÜRMETİN ÖNEMİ! ANNE BABAYA HÜRMET İLE İLGİLİ AYET NELER? ANNE BABAYA NASIL DAVRANILMALI?

Dünyada Allah (c.c)'a  ve Peygamberimiz (SAV)'e inanan herkesin öldükten sonra gitmek istediği yer cennettir.

Cennete girmeye nail olabilmek için ise insanoğlunun Allah (c.c)’un kurallarına uygun yaşaması gerekir.

Rabbimizin (c.c) rızasını kazanmak için çabamızı göstermenin bir yolu da anne ve babamıza gösterdiğimiz saygı ve onlara karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmektir.

Öyle ki Rabbimiz; “Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını vasiyet ettik! Çünkü anası, onu nice sıkıntılara katlanarak (karnında) taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun için:) «Önce Bana, sonra da ana-babana şükret!» diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak Banadır.” (Lokmân, 14) buyurmuştur. Bu ayette de gördüğümüz gibi anne ve babamız, bize verilen büyük nimettir.

Onlara davranış şeklimiz bize ebedi hayatta mutluluk veya tam tersi olan hüsran getirebilir.

“Allâh’a ibâdet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabâya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve mâliki bulunduğunuz kimselere iyi davranın...” (en-Nisâ, 36) ayet-i kerimesinde de anne-babalarımıza karşı iyi davranmakla yükümlü olduğumuz belirtilmiştir.

İSLAM’DA ANNE-BABA HAKKI NEDİR? ANNE VE BABANIN HER DEDİĞİ YAPILIR MI? ANNE-BABANIN SINIRI…

Cennetin kapısını aralayabilmemiz için anne ve babalarımızın rızası gerekiyor.

Bu konu ile ilgili en sık duyduğumuz "Cennet annelerin ayakları altındadır." (Nesâî, Cihad, 6) Hadis-i Şerifi aklımıza gelmektedir.

Yalnız bu demek değil ki anne babamız bize Allah’ın (c.c) kurallarına aykırı bir şey diyorsa onu yapmak zorundayız! Lokman suresinde geçen ayette, önce Allah rızasını gözetmemiz gerektiği ondan sonra anne babamızın onayını alabileceğimiz yazıyor.

"Eğer anne ve baban, bilmediğin bir şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, onlara itâat etme. Ancak onlarla dünyâda iyi geçin. Bana yönelenlerin yolunu tut. Sonunda dönüşünüz yalnız banadır. O zaman ben size, yaptıklarınızı haber vereceğim.” (Lokman, 31/14-15).

Rasulullah (SAV) birçok hadisinde anne babaların değerini, onların hakkının ödenmesinin çok zor olduğunu bizlere bildirmiştir.

“Anne ve babasına veya onlardan sadece birine yaşlılık günlerinde yetişip de cennete giremeyen kimse perişan olsun, perişan olsun, perişan olsun!” (Müslim).

“Hiçbir evlât, babasının hakkını ödeyemez. Şayet onu köle olarak bulur ve satın alıp âzâd ederse, babalık hakkını (ancak o zaman) ödemiş olur.” (Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî).

Görünen o ki Allah (c.c) rızasını ve cenneti kazanmak için yaşadığımız dünyada kurallar çok açık.

ANNE BABANIN DUASI KABUL OLUR MU? ANA BABA DUASI ALMAK...

“Rabbin, yalnız kendisine ibâdet etmenizi ve ana-babaya iyilikte bulunmayı emretmiştir. Eğer ikisinden biri veya her ikisi, senin yanında iken ihtiyarlayacak olursa, onlara karşı «öf» bile deme, onları azarlama. İkisine de hep tatlı söz söyle. Onlara rahmet ve tevâzû kanatlarını ger ve; «Rabbim! Onlar beni küçükken (merhametle) yetiştirdikleri gibi Sen de onlara merhamet eyle!» de!” (el-İsrâ, 23-24)

Anne ve babamıza gösterdiğimiz hürmet sonucu, alacağımız dualar hem bu dünyada hem ahirette bizlerin elinden tutup kaldıracaktır.

“Makbûl olduğunda şüphe bulunmayan üç duâ vardır: Babanın çocuğuna duâsı; misâfirin duâsı; mazlumun duâsı.” (Ebû Dâvûd, Tirmizî)

Anne ve babamıza ne kadar saygı duyarsak, onları ne kadar hoşnut edersek, onlara ne kadar yardımcı olursak bizler de yaşlandığımızda çocuklarımız tarafından aynı muameleyi görürüz.

“…Babalarınıza iyilik edin ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler…” (Hâkim).

Anne babalarımıza onlar hayattayken ne kadar saygı duyuyorsak onları ahirete yolladıktan sonra da o kadar sahip çıkmalıyız.

“Evet, onlara duâ ve istiğfarda bulunursun, vasiyetlerini yerine getirirsin, akrabâsını koruyup gözetirsin, dostlarına da ikramda bulunursun.” (Ebû Dâvûd; İbn-i Mâce).

.

Yunus Şanlı, dikGAZETE.com

İslam’da anne baba hakkı için ne deniyor?

Anne-babaya hürmet etmenin sevabı nedir?

Anne-babanın çocuğuna ettiği dua kabul olur mu?

Anne-babaya hürmet göstermenin önemi nedir?

Anne-babaya iyilik ile ilgili ayet ve hadisler...

Anne ve babalarımız bizlerin dünyaya gelmesine vesile olan iki kişi…

Onların bizler için yaptığı fedakarlıklar, kendilerinden verdiği tavizler, uykusuz kaldığı onca geceler vs. Bu dünyada tartışmasız, her evlada en çok değer veren kişilerin, anne ve babalarımızın, hakları da elbette Kur-an ayetleri ve Resul-ü Ekrem (SAV)’in hadisleriyle korunmuştur.

İmandan sonra Müslümanların yapabileceği en faziletli iş anne ve babanın hizmetini görmektir.

Asırlar süren kültürümüzden gelen örf ve adetlerimizde de anne ve babaya hürmet hayatımızda hep ilk sıralarda yer almıştır.

Hatta yurt dışından Türk kültürünü incelemeye gelen Fransız yazar Brayer şöyle demiştir;

“Osmanlı’da çocuklar, yetişip kemâl yaşına geldikleri zaman, anne ve babalarının yanında bulunmakla iftihâr ederler.

Anne-babaları küçükken kendilerine nasıl şefkat gösterdilerse, çocuklar da aynı şekilde mukâbele etmekle bahtiyâr olurlar.

Oysa diğer memleketlerde çok defâ çocuklar olgunluk çağına girer girmez, ana ve babalarından ayrılırlar.

Maddî menfaatleri husûsunda onlarla çekişe çekişe münâkaşa ederler.

Hattâ bâzen kendileri refah içinde yaşadıkları hâlde onları sefâlete yakın bir hayat içinde bırakırlar.

Kendilerine en çok ihtiyaçları olduğu bir devrede anne- babalarına karşı âdeta yabancılaşırlar.”

İslam hukuku, hayatın her anında Müslümanların nasıl davranması gerektiğini bizlere öğretir.

ANNE VE BABAYA HÜRMETİN ÖNEMİ! ANNE BABAYA HÜRMET İLE İLGİLİ AYET NELER? ANNE BABAYA NASIL DAVRANILMALI?

Dünyada Allah (c.c)'a  ve Peygamberimiz (SAV)'e inanan herkesin öldükten sonra gitmek istediği yer cennettir.

Cennete girmeye nail olabilmek için ise insanoğlunun Allah (c.c)’un kurallarına uygun yaşaması gerekir.

Rabbimizin (c.c) rızasını kazanmak için çabamızı göstermenin bir yolu da anne ve babamıza gösterdiğimiz saygı ve onlara karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmektir.

Öyle ki Rabbimiz; “Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını vasiyet ettik! Çünkü anası, onu nice sıkıntılara katlanarak (karnında) taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun için:) «Önce Bana, sonra da ana-babana şükret!» diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak Banadır.” (Lokmân, 14) buyurmuştur. Bu ayette de gördüğümüz gibi anne ve babamız, bize verilen büyük nimettir.

Onlara davranış şeklimiz bize ebedi hayatta mutluluk veya tam tersi olan hüsran getirebilir.

“Allâh’a ibâdet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabâya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve mâliki bulunduğunuz kimselere iyi davranın...” (en-Nisâ, 36) ayet-i kerimesinde de anne-babalarımıza karşı iyi davranmakla yükümlü olduğumuz belirtilmiştir.

İSLAM’DA ANNE-BABA HAKKI NEDİR? ANNE VE BABANIN HER DEDİĞİ YAPILIR MI? ANNE-BABANIN SINIRI…

Cennetin kapısını aralayabilmemiz için anne ve babalarımızın rızası gerekiyor.

Bu konu ile ilgili en sık duyduğumuz "Cennet annelerin ayakları altındadır." (Nesâî, Cihad, 6) Hadis-i Şerifi aklımıza gelmektedir.

Yalnız bu demek değil ki anne babamız bize Allah’ın (c.c) kurallarına aykırı bir şey diyorsa onu yapmak zorundayız! Lokman suresinde geçen ayette, önce Allah rızasını gözetmemiz gerektiği ondan sonra anne babamızın onayını alabileceğimiz yazıyor.

"Eğer anne ve baban, bilmediğin bir şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, onlara itâat etme. Ancak onlarla dünyâda iyi geçin. Bana yönelenlerin yolunu tut. Sonunda dönüşünüz yalnız banadır. O zaman ben size, yaptıklarınızı haber vereceğim.” (Lokman, 31/14-15).

Rasulullah (SAV) birçok hadisinde anne babaların değerini, onların hakkının ödenmesinin çok zor olduğunu bizlere bildirmiştir.

“Anne ve babasına veya onlardan sadece birine yaşlılık günlerinde yetişip de cennete giremeyen kimse perişan olsun, perişan olsun, perişan olsun!” (Müslim).

“Hiçbir evlât, babasının hakkını ödeyemez. Şayet onu köle olarak bulur ve satın alıp âzâd ederse, babalık hakkını (ancak o zaman) ödemiş olur.” (Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî).

Görünen o ki Allah (c.c) rızasını ve cenneti kazanmak için yaşadığımız dünyada kurallar çok açık.

ANNE BABANIN DUASI KABUL OLUR MU? ANA BABA DUASI ALMAK...

“Rabbin, yalnız kendisine ibâdet etmenizi ve ana-babaya iyilikte bulunmayı emretmiştir. Eğer ikisinden biri veya her ikisi, senin yanında iken ihtiyarlayacak olursa, onlara karşı «öf» bile deme, onları azarlama. İkisine de hep tatlı söz söyle. Onlara rahmet ve tevâzû kanatlarını ger ve; «Rabbim! Onlar beni küçükken (merhametle) yetiştirdikleri gibi Sen de onlara merhamet eyle!» de!” (el-İsrâ, 23-24)

Anne ve babamıza gösterdiğimiz hürmet sonucu, alacağımız dualar hem bu dünyada hem ahirette bizlerin elinden tutup kaldıracaktır.

“Makbûl olduğunda şüphe bulunmayan üç duâ vardır: Babanın çocuğuna duâsı; misâfirin duâsı; mazlumun duâsı.” (Ebû Dâvûd, Tirmizî)

Anne ve babamıza ne kadar saygı duyarsak, onları ne kadar hoşnut edersek, onlara ne kadar yardımcı olursak bizler de yaşlandığımızda çocuklarımız tarafından aynı muameleyi görürüz.

“…Babalarınıza iyilik edin ki, çocuklarınız da size iyilik etsinler…” (Hâkim).

Anne babalarımıza onlar hayattayken ne kadar saygı duyuyorsak onları ahirete yolladıktan sonra da o kadar sahip çıkmalıyız.

“Evet, onlara duâ ve istiğfarda bulunursun, vasiyetlerini yerine getirirsin, akrabâsını koruyup gözetirsin, dostlarına da ikramda bulunursun.” (Ebû Dâvûd; İbn-i Mâce).

.

Yunus Şanlı, dikGAZETE.com