<h3><strong>Hari Bülbül, Azerbaycan halkının zaferinin ve birliğinin sembolüdür!</strong><strong></strong></h3> <div><strong>Bakü, AZERBAYCAN</strong></div> <div>Güzel <strong>Şuşa</strong> şehrinde yaklaşık <strong>dört yüz farklı çiçek türü</strong> vardır. Ancak bu şehrin sembolü haline gelen en parlak çiçeklerden biri, esas olarak <strong>Cihad</strong> <strong>Düzü</strong> yarışlarının topraklarında yetişen en güzel “<strong>Xarı</strong> <strong>Bülbül</strong>” (Hari bülbül) çiçeğidir.<strong>Harı-bülbül</strong> formunda bülbüllere benzemektedir. Bu nedenle çiçeğin adı: <strong>Azerbaycan</strong> dilinden tercüme edilen "<strong>har</strong>", "<strong>başak</strong>", "<strong>bülbül</strong>" ise bilindiği gibi <strong>bülbül</strong> anlamına gelir.</div> <div></div> <div>Çiçeğin <strong>üç</strong> yaprağından ikisi <strong>kanatları</strong> andırır ve biri merkezde bir <strong>gagası</strong> olan bir <strong>kuşun</strong> başını şekillendirir. Bu çiçek için birçok <strong>efsane</strong>, <strong>şiir</strong> ve <strong>şarkı</strong> adanmıştır.</div> <div>Bu güzel ve zarif çiçeğin <strong>özel</strong> <strong>bakımı</strong> gereklidir, çünkü bu <strong>bitki</strong> olağanüstü derecede <strong>kırılgan</strong> ve <strong>hassas</strong>tır.<strong>Hary-bülbül</strong>, <strong>Azerbaycan</strong> halkının kültüründe vazgeçilmez bir yere sahiptir.</div> <div>Bu çiçek, <strong>devlet</strong> <strong>koruması</strong> altındadır ve ayrıca <strong>münhasırlığı</strong> nedeniyle “<strong>Kırmızı</strong> <strong>Kitap</strong>”ta da listelenmiştir.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Karabağ</strong> işgali ile bu güzel çiçek de muhasarada kalmıştı, <strong>Azerbaycan</strong> ordusunun <strong>Ermeni</strong> işgalindeki <strong>Şuşa</strong>’yı 28 yılın ardından geri alması ile <strong>Har-ı Bülbül</strong> çiçeği de öz vatanına kavuştu ve yeniden <strong>başı</strong> <strong>dik</strong> olarak daha bir güzellikle kendi toprağında yetişmeye başladı.</div> <div>Doğal olarak sadece <strong>Karabağ</strong>'daki <strong>Şuşa</strong> bölgesinde bulunan <strong>Har-ı Bülbül</strong> çiçeği, <strong>Şuşa</strong>'daki <strong>Çıdır</strong> <strong>Ovasında</strong> yetişiyor.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Ermenistan</strong>'ın işgali sonrası birçok şarkıya şiire ve değişik eserlere de konu olan <strong>Har-ı Bülbül</strong> çiçeği hakkında halen değişik efsaneler dilden dile dolaşıyor.</div> <div><strong>Karabağ</strong>'daki endemik yapı içerisinde yer alan hatta bölgenin resmi çiçeği olarak da kabul edilen <strong>Har-ı Bülbül</strong> çiçeği, Azerbaycan'da “<strong>Xarı Bülbül” gülü</strong> diye de anılmaktadır. <strong>Orkidegiller</strong> ailesinden olan <strong>Har-ı Bülbül</strong>, dünyada yetişen nadir bitkilerdendir.</div> <div>Karabağ’ın işgali ile <strong>hasret ve ayrılık sembolü</strong> olan <strong>Har-ı Bülbül, </strong>zaferden sonra ise<strong> Karabağ şehitlerinin sembolü </strong>haline geldi.</div> <div></div> <div>- 2020 Dağlık Karabağ Savaşın'da şehit olanların hatırasının sembolü olan Hâr-ı Bülbül arması-</div> <div>Ermenilerin, “<strong>Shushi”</strong> diye adlandırdığı, dünyada sadece Güney Kafkasya'nın <strong>Şuşa</strong> bölgesinde yetişen çiçeğin şekli, üç farklı yöne yayılan üç yaprağın İkisi kanat, üçüncüsü ise gagalı kuş başı şeklindedir.</div> <div></div> <div>Çok hassas ve kırılgan bir çiçek olan <strong>Har-ı Bülbül</strong>, yetiştikten sonra çok çabuk kaybolur ve kokusunu da asla paylaşmaz.</div> <div>Mütevazı bir yüksekliğe ve muhteşem bir duruşa sahip görkemli bir çiçek olan <strong>Har-ı Bülbül,</strong> pek çok efsaneye ve halk masalına konu olmuştur.</div> <h3><strong>HARI BÜLBÜL EFSANESİ… AŞKIN, HASRETİN, KAN VE ACI İLE AHDE VEFANIN SEMBOLÜ…</strong></h3> <div><strong></strong></div> <div>Bilinen yaygın bir efsane şöyledir;</div> <div><strong>Har-ı Bülbül</strong>, dalına konan <strong>bülbülü</strong> çok sever, onu okşar, yapraklarıyla sarıp sarmalar...</div> <div><strong>Bülbül</strong> de aşkından her gün onun için <strong>şarkılar</strong> söyler…</div> <div>Bir ara, bu çiçeği görüp, ondan bal almak için dallarına konan <strong>bal arısının</strong> iğnesinden sevdiği çiçeği korumak için göğsünü siper eden <strong>Bülbül</strong>, arının iğnesinin çiçek yerine göğsüne saplanması ile canından olur.</div> <div>Bülbülün bağrı ile çiçeğin yaprakları ve yeşil çimenler hep <strong>kan</strong> olur.</div> <div>Bunu gören çiçek perişan olur, <strong>Allah’a</strong> yalvarır ki o bülbülü bir çiçeğe çevirsin.</div> <div><strong>Gül</strong>’ün duası kabul olur; neticede hem <strong>gül</strong> hem <strong>bülbül</strong> hem de <strong>arı</strong> güzel bir çiçeğe çevrilir. Ancak çiçeğin üstünde üçüncü yaprakta alaca bir “<strong>har / diken</strong>” kalır fakat bu “<strong>har</strong>”, çiçeğin güzelliğine halel getirmeyip, çiçeğe “<strong>Har-ı Bülbül” </strong>adını verir.</div> <div><strong>Gül </strong>de<strong> ahdine sadık </strong>kalır ve başka yerlerde bitmez.</div> <div></div> <div><strong>Azerbaycan</strong> edebiyatında <strong>Kacar</strong> şahlarının sarayında hayatının sonuna kadar yaşamaya mecbur olan <strong>Karabağ</strong> <strong>Hanı</strong>’nın kızı <strong>Şuşalı</strong> şair “<span><strong>Ağabeyim Ağa Cevanşir</strong></span>” şu dörtlüğü yazmıştır.</div> <div>"Vatan bağı al-elvandır,Yok üstündü Hâr-ı Bülbül.Neden her yerin elvandır,Köksün altı sarı bülbül.”</div> <div>.</div> <div><strong>Nərmin Novruzova, dikGAZETE.com</strong> </div> <div>https://www.youtube.com/watch?v=tZlsJpAkf1U</div> <div></div>