<div><strong>Deprem</strong> bölgelerinde <strong>Türk</strong> <strong>kurtarma</strong> ekiplerinin yanı sıra dünyanın dört bir yanından gelen ekipler de çalıştı, enkaz altından ulaşabildiklerini çıkardılar. Hatta <strong>Meksika'nın</strong> <strong>Türkiye'ye</strong> gönderdiği ekibin görev yapan <strong>Proteo</strong> adlı köpekleri, enkaz altında kalarak can verdi.</div> <div>Depremin üstünden zaman geçtikçe canlı bedenlere ulaşmak imkânsız haline gelince yurtdışından gelen ekipler, ülkelerine geri dönmeye başladılar. Çoğunun gidişi, normal şartlar altında gerçekleşirken kimileri de güvenlik gerekçesiyle ülkemizden ayrıldılar. Deprem ve ardından oluşan felaket bazı ülkelerle ikili ilişkilerdeki sorunları da öteledi.</div> <div>“<strong>Asrın depremi</strong>” ve “<strong>bilmem kaç atom bombasına denk</strong>” diye anlatılan bu doğal afet, <strong>Türkiye’nin uluslararası platformlarda yansımasını ve nüfuzunu gösterdi</strong> denilebilir.</div> <div>Onlarca devlet başkanı bizzat <strong>Cumhurbaşkanı</strong> <strong>Erdoğan’ı</strong> arayarak başsağlığı dileklerini ve yardım tekliflerini ilettiler. Kimleri depremin hemen sonrasında <strong>Ankara’ya</strong> geldi. Yüzlerce uçakla yardım malzemeleri ile <strong>Türkiye’ye</strong> ulaştırdılar. </div> <div>Bu kapsamda <strong>ABD</strong>, <strong>Almanya</strong>, <strong>Arjantin</strong>, <strong>Arnavutluk</strong>, <strong>Avustralya</strong>, <strong>Avusturya</strong>, <strong>Azerbaycan</strong>, <strong>BAE</strong>, <strong>Bangladeş</strong>, <strong>Belarus</strong>, <strong>Birleşik</strong> <strong>Krallık</strong>, <strong>Bosna</strong> <strong>Hersek</strong>, <strong>Brezilya</strong>, <strong>Bulgaristan</strong>, <strong>Cezayir</strong>, <strong>Çekya</strong>, <strong>Çin</strong>, <strong>El</strong> <strong>Salvador</strong>, <strong>Ermenistan</strong>, <strong>Estonya</strong>, <strong>Filistin</strong>, <strong>Finlandiya</strong>, <strong>Fransa</strong>, <strong>Güney</strong> <strong>Amerika</strong>, <strong>Güney</strong> <strong>Kore</strong>, <strong>Gürcistan</strong>, <strong>Hırvatistan</strong>, <strong>Hindistan</strong>, <strong>Hollanda</strong>, <strong>Hong Kong, Irak, İran, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Karadağ, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Kosova, Kuveyt, Libya, Litvanya, Lübnan, Macaristan, Malezya, Malta, Meksika, Moğolistan, Moldova, Özbekistan, Pakistan, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tayvan, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna, Ürdün, Venezuela</strong> ve <strong>Yunanistan'dan</strong> ekipler, deprem bölgesinde arama kurtarma çalışmalarına katıldı.</div> <h3><strong>Batının şımarık çocuğu Yunanistan ve Güney Kıbrıs…</strong></h3> <div><strong>Yunanistan</strong> ile ilişkilerimiz bir dargın bir barışık. Bölgenin ve dünyanın konjonktürüne göre iki ülke arasındaki sorunlar genellikle üçüncü ülkeler tarafından kaşınıyor. <strong>Türkçesi</strong>; bizi bizde bırakmıyorlar. Adaların silahlandırılması, kıta sahanlığı vb. sorunlar zaman zaman ısıtılıp iki ülke yönetimlerinin önüne konuluyor. Bir ara, <strong>Avrupa</strong> <strong>Birliği’ni</strong> arkasına alarak <strong>Türkiye’ye</strong> efelenen <strong>Yunanistan’ın</strong> arkasına saklandığı küresel güç <strong>ABD</strong>.</div> <div><strong>Amerikalılar</strong> deniz hava kara üslerini kurdular. Burnumuzun dibine askeri yığınak yaptılar. Çıkardıkları kaya gazını <strong>Avrupa’ya</strong> <strong>Yunanistan</strong> üzerinden pazarlayacakları büyük depolama tesisleri inşa ettiler.</div> <div></div> <div>Velhasıl <strong>Ankara</strong> ve <strong>Atina</strong>, karşılıklı atışmalarla kayıkçı kavgasını sürdürürken merkez üssü <strong>Kahramanmaraş</strong> olan <strong>7.7 ve 7.6</strong> büyüklüğündeki depremlerin ardından, <strong>Yunanistan</strong> <strong>Ulusal Acil Bakım Merkezi</strong>'nden (EKAB), 4 doktor ve hemşirelerin de aralarında bulunduğu ilk <strong>EMAK</strong> ekibi, 2 arama-kurtarma köpeği ile çalışmalara katılmak üzere <strong>6</strong> <strong>Şubat'ta</strong> <strong>Türkiye'ye</strong> gelmişti.</div> <div></div> <div><strong>EMAK'ın</strong> 2'nci ekibi ise iki gün sonra 15 itfaiyeci, bir arama-kurtarma köpeği ve çeşitli ekipmanlarla deprem bölgelerine ulaşmıştı. <strong>12 Şubat'ta</strong> <strong>Hatay'ı</strong> ziyaret eden <strong>Yunanistan</strong> <strong>Dışişleri</strong> <strong>Bakanı</strong> <strong>Nikos</strong> <strong>Dendias</strong>, "Türkiye ve Yunanistan, ilişkileri düzeltmek için başka bir depremi beklememeli" demecini verdi. Bu açıktan ve çok net şekilde uzatılan bir zeytin dalıydı.</div> <h3><strong>Ankara, Rumların yardım teklifini neden reddetti?</strong></h3> <div><strong>Güney</strong> <strong>Kıbrıs</strong> Rum Cumhuriyeti; <strong>Avrupa</strong> Sivil Savunma Mekanizması aracılığıyla, kurtarma çalışmalarına yardımcı olmak üzere hafif bir kurtarma ekibi sağladığı, ancak teklifin <strong>Türk</strong> <strong>hükümeti</strong> tarafından, "Gelinen aşamada şartların, ağır işlerde uzmanlaşmış kurtarma ekiplerinin görevlendirilmesini gerektirmesi" nedeniyle reddedildiğini açıkladı.</div> <div><strong>Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti</strong> yönetimi tarafından insani yardım teklifinin kabul edilmesinin uluslararası platformlarda <strong>Ankara</strong> tarafından fiili tanınma olarak anlaşılabileceği değerlendirilmesinin bu süreci sonlandırdığı söylenebilir.</div> <h3><strong>Ermenistan…</strong></h3> <div><strong>Azerbaycan’ın</strong> <strong>Dağlık</strong> <strong>Karabağ</strong> savaşında yanında en büyük destekçisi <strong>Türkiye’ydi</strong>. <strong>Diaspora</strong> <strong>Ermenilerinin</strong> <strong>Erivan’ı</strong> <strong>Ankara’ya</strong> karşı provoke edici girişimlerinin az çok etkisi, iki ülke arasındaki ilişkilerde görülüyor. Ancak <strong>Ankara</strong> ve <strong>Erivan</strong> yönetimleri, diplomatik yakınlaşmanın olması hususunda hemfikir olduklarını gizlemiyor.</div> <div></div> <div>Hatta <strong>6 Ekim 2022’de</strong> <strong>Prag'da</strong> düzenlenen <strong>Avrupa</strong> <strong>Siyasi</strong> <strong>Topluluğu'nun</strong> zirvesinde <strong>Cumhurbaşkanı</strong> <strong>Recep</strong> <strong>Tayyip</strong> <strong>Erdoğan</strong>, <strong>Ermenistan</strong> <strong>Başbakanı</strong> <strong>Nikol</strong> <strong>Paşinyan</strong> ile görüştü. Her iki liderin gündemindeki <strong>tam</strong> <strong>normalleşme</strong> <strong>hedefi</strong> taraflarca deklare edilmişti.</div> <div>Deprem sonrasında hemen harekete geçen <strong>Erivan</strong>; arama kurtarma ekiplerini <strong>Türkiye’ye</strong> gönderdi.</div> <div>Kurtarma köpeği, termal ve akustik cihazlarla gelen 27 kişilik ekip, <strong>Türk</strong> halkının yardımına koşturdu. <strong>Ermenistan'dan</strong> gelen yardımlar, geçmişte alınmış bazı kararların afet zamanlarında askıya alınabildiğini gösterdi. <strong>Ermenistan,</strong> <strong>TIR'larını</strong> Cumartesi sabahı <strong>30</strong> <strong>yıldır</strong> kapalı olan <strong>Alican</strong> <strong>Sınır</strong> kapısından <strong>Türkiye'ye</strong> soktu.</div> <div>Sonrasında <strong>Ankara-Erivan</strong> ekseninde <strong>Avrupa</strong> <strong>Birliği</strong> ve <strong>İran’a</strong> rağmen istikrarlı bir ilişkinin vizyona gireceği söylenebilir.</div> <div></div> <div>Nitekim <strong>Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan</strong>, deprem nedeniyle destek vermek ve taziyelerini iletmek için <strong>Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu</strong> ile görüşmesinde; “Bu zor anlarda Türkiye'de bulunarak bir kez daha barışı inşa konusundaki isteğimizi teyit etmek istiyorum." sözleri ile bu yeni dönemin nasıl olacağına dair önemli bir yol levhası olarak karşımıza çıkıyor.</div> <h3><strong>İsrail…</strong></h3> <div>Deprem yardımı kapsamında <strong>İsrail</strong>, Ordu bünyesinde faaliyet gösteren ‘<strong>Zeytin</strong> <strong>Dalları’</strong> adını verdiği insani yardım ve kurtarma ekibiyle sahada yer aldı.</div> <div>Çalışmalarda <strong>istihbarat</strong> dairesine bağlı özel ‘<strong>9900’</strong> biriminden yararlandıkları açıklandı. Uydu görüntülerini kullanarak özel bir haritalama yapan bu ekip, hızlı şekilde nereden daha fazla insan kurtarılabileceğine ilişkin formüller üretiyor.</div> <div><strong>Özel</strong> <strong>birim</strong>, <strong>görsel</strong> <strong>istihbarat</strong> sağlıyor ve uydu görüntülerini deşifre ediyor. Bu veriler sahadaki ekiplere iletiliyor. Böylece arama kurtarma çalışmaları optimize ediliyor.</div> <div></div> <div><strong>İsrail'den</strong> gönderilen "<strong>öncü</strong> ekip bölgeye ulaştıktan sonra 7 Şubat sabahı da afet sonrası müdahale konusunda deneyimli 167 kişilik asli ekibi, arama kurtarma köpekleri, 16 ton acil yardım malzemesi ve teknik ekipman ile bölgeye ulaşmıştı. Ayrıca, deprem bölgesinde sahra hastanesi kurmak üzere, aralarında arama kurtarma uzmanı, tıbbi hekim, doktor, hemşire ve paramedikler bulunan 230 kişilik bir acil yardım ekibinin ve yüzlerce ton malzeme taşıyan 15 İsrail askeri kargo uçağı da <strong>8 Şubat </strong>akşamı <strong>Türkiye'ye</strong> indi.</div> <div>Her şey yolunda giderken <strong>İsrail</strong> ve <strong>Türkiye</strong> ilişkilerini sabote etmeye yönelik bir gelişme yaşandı. <strong>İsrail'in</strong> kuzeyindeki <strong>Safid</strong> şehrinin <strong>baş</strong> <strong>hahamı</strong> olan ve aynı zamanda <strong>İsrail Hahambaşılık Konseyi</strong> üyesi <strong>Siyonist</strong> ve <strong>İngilizci</strong> <strong>Shmuel</strong> /<strong>İsmail</strong> <strong>Eliyahu</strong> çıkıp, “<strong>Deprem, Türklere İlahi ceza</strong>” anlamına gelebilecek sözler etti.</div> <div></div> <div>-Samuel Eliyahu</div> <div>"Tanrı'nın, her alanda bize çamur atan Türkiye'ye dair hesabı nedir bilmiyoruz. Ancak Tanrı'nın düşmanlarımız hakkındaki hükümlerinin ve yaptığı her şeyin dünyayı temizlemek, daha iyi hale getirmek için olduğunu biliyoruz." dedi.</div> <div>İşte burada dananın kuyruğu koptu. Alandaki farklı grupların <strong>İsrailli</strong> ekiplere yönelik tutumunun yanı sıra farklı radikal grupların <strong>Suriye</strong> sınırından geçerek bölgeye gelebileceği duyumları üzerine <strong>İsrail</strong> arama kurtarma ekibi, “somut ve doğrulanmış bir tehdit istihbaratı” nedeniyle 10 günlük planlı yardım operasyonunu iptal ederek özel uçakla <strong>Türkiye'den</strong> ayrıldı.</div> <h3><strong>Mısır…</strong></h3> <div><strong>Mısır</strong> <strong>Cumhurbaşkanı</strong> <strong>Abdulfettah es-Sisi</strong> de depremlerden bir gün sonra <strong>Cumhurbaşkanı</strong> <strong>Recep</strong> <strong>Tayyip</strong> <strong>Erdoğan</strong> ile telefonda görüştü.</div> <div><strong>Sisi</strong> yönetimi, <strong>Türkiye</strong> ve <strong>Suriye'ye</strong> destek için 5 yardım uçağı gönderdi. <strong>Ankara</strong> ve <strong>Kahire</strong> arasındaki zor günlerde dayanışma, buz dağlarının erimesi anlamına gelebilir.</div> <h3><strong>Rusya ve "Amerikan bar kapısı"!..</strong></h3> <div>Erdoğan ve <strong>Putin'in</strong> sıcak diyalogları, enerji jeopolitiği üzerinden geliştirilen iki ülke arasındaki bağımsız, <strong>Rusya</strong> <strong>Federasyonu</strong> ve <strong>Türkiye</strong> arasındaki pozitif ilişkiler, küresel kraliyetçilerin işine gelmiyor. Bu nedenle iki dost ülke arasına fitne-fesat sokmak isteyen odaklar çıkabiliyor.</div> <div></div> <div>Mesela asrın felâketinde <strong>Rus</strong> arama kurtarma ekipleri ve doktorları, <strong>Türkiye'nin</strong> yıkıcı depremden etkilenen bölgelerinde tam teçhizat, yedi yirmi dört, aktif olarak çalışıyorken, <strong>Rusya'nın</strong> <strong>Türkiye</strong> <strong>Büyükelçisi</strong> <strong>Alexei</strong> <strong>Yerkhov</strong>; geçtiğimiz hafta Perşembe günü <strong>Rus</strong> devlet haber ajansı <strong>RIA</strong> <strong>Novosti</strong> ile yaptığı röportajda <strong>Ankara'nın</strong>, <strong>Kiev'e</strong> silah tedarik etmeye devam ettiğini ve <strong>Türklerin</strong> uzun menzilli ağır silahlar tedarik etme eğiliminde olduğunu söyleyiverdi.</div> <div><strong>Türkiye'ye</strong> sevgisinden şüphe etmediğimiz <strong>Büyükelçinin</strong> bu açıklamasını, <strong>Türk</strong> <strong>kamuoyu</strong> anlamakta zorlandı.</div> <div><strong>Türkiye</strong> bağımsız bir ülke, istediği ülkeden silah alır, istediği ülkeye satar. Bu durum <strong>Kremlin</strong> yönetiminin malumu.</div> <div></div> <div>Ancak <strong>Rus</strong> <strong>Büyükelçi’nin</strong> belki de söylemek istediği ama söyleyemediği <strong>Ankara'daki</strong> <strong>Rus</strong> <strong>Büyükelçiliğinin</strong> angajmanında faaliyet gösteren <strong>ROST</strong> gibi kuruluşların paydaşı şirket sahiplerinin, <strong>Ukrayna</strong> <strong>Ordusunun</strong> ihtiyacı olan malzemeleri tedarik etmesiydi.</div> <div></div> <div>Bunlar hem <strong>Kiev</strong> hem de <strong>Moskova</strong> merkezli büyük firmaların <strong>Türkiye</strong> Temsilcisi.</div> <div>“Sermayenin dini imanı, rengi olmaz” diye boşuna dememişler. Adamlar her durumda “kazan kazan” modunda.</div> <div></div> <div>-Geçtiğimiz 12 Şubat günü yayınlanan konu ile ilgili yazı (üstte; Mahkeme Kararı ile yazıya “<strong>Erişim</strong> <strong>Engeli</strong>” getirildi) ve o yazı sonrası aynı gün yapılan ROST açıklaması…</div> <div>Bu şirketlerin ortak çalışma sahası ise <strong>Ukrayna</strong> ve <strong>Rusya</strong>.</div> <div>Bunlar “Amerikan bar kapısı” gibi, bakıyorsunuz iki taraflı açılıp kapanıyor.</div> <div>Şimdi soralım; <strong>Rus</strong> <strong>Büyükelçiliği</strong> ticaret müsteşarlığı veya buna benzer bir adı olan ‘<strong>birim'in</strong> bu işten haberdar olmaması mümkün mü?</div> <div>Her halde <strong>Rusya</strong> <strong>Dışişleri</strong> <strong>Bakanlığı</strong>, <strong>Rus</strong> <strong>istihbaratı</strong> bu işin peşine düşecektir.</div> <h3><strong>ABD</strong> <strong>yardım ekipleri CIA çırağı…</strong></h3> <div>“United States Agency for International Development” / <strong>ABD Uluslararası Kalkınma Dairesi</strong>’nin (<strong>USAID</strong>) <strong>Türkiye’de</strong> arama-kurtarma çalışmalarına destek amacıyla görevlendirdiği <strong>160</strong> <strong>kişilik</strong> iki ekip, <strong>Adıyaman’da</strong> çalıştılar. Ekipler kentte <strong>arama kurtarma üssü</strong> kurdular.</div> <div></div> <div>ABD dış politikasının resmi bir bileşeni olan <strong>USAID</strong>, Başkan, Dışişleri Bakanı ve Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Güvenlik Konseyi'nin rehberliğine bağlı olarak faaliyet göstermektedir.</div> <div></div> <div><strong>USAID</strong>, başta <strong>Afrika</strong>, <strong>Asya</strong>, <strong>Latin</strong> <strong>Amerika</strong>, <strong>Orta</strong> <strong>Doğu</strong> ve <strong>Doğu</strong> <strong>Avrupa'da</strong> olmak üzere 100'den fazla ülkede misyonlara sahiptir. Bölgedeki mevcudiyeti umarım uzun süreli olmaz.</div> <h3><strong>Depremin Suriye'den çıkardığı Selefiler…</strong></h3> <div><strong>Kahramanmaraş</strong> merkezli deprem sadece <strong>Türkiye'yi</strong> değil <strong>Suriye</strong> sınırındaki paralel yerleşimlerde de etkili oldu. Binlerce <strong>Suriyeli</strong> hayatını kaybetti, tam bir insanlık dramı yaşandı. Çünkü <strong>ölüm</strong> adres sormuyor, etnik köken sormuyor, din sormuyor.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Suriye</strong> hükümeti <strong>BM</strong> ile görüştükten sonra yardımların geçmesi için <strong>Türkiye</strong> sınırındaki iki kapısını açtı. Sınırların başlangıçta üç ay süreyle açık kalacağı belirtiliyor.</div> <div><strong>Suriyelilerin</strong> <strong>Türkiye'ye</strong> gelişi ve sınır kapılarının açıldığı iddiaları hakkında konuşan <strong>Çavuşoğlu</strong>, "Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin Hatay Cilvegözü Babülhava Sınır Kapısı geçişinin BM'nin insani yardımlar konusunda kullanması için bir kararı var." demişti.</div> <h3><strong>Zurnanın zırt dediği yer…</strong></h3> <div>Şimdi gelelim eskilerin deyimiyle “<strong>zurnanın zırt dediği yer</strong>”e.</div> <div><strong>Suriye'de</strong> <strong>Selefi</strong> terör örgütlerinin binlerce mensubu uzun süredir <strong>Türk</strong> <strong>Silahlı</strong> <strong>Kuvvetlerinin</strong> kontrolü altındaki <strong>İdlip</strong> ve çevresinde meskûn.</div> <div>Daha önce belirtmiştim; <strong>Moskova'nın</strong> gözetiminde <strong>Ankara</strong> ve <strong>Şam</strong> arasındaki görüşmelerde bu terörist grupların bölgeden tahliyesi öncelikli şartlar arasında yer almıştı.</div> <div>Sorun; bu selefi terörist grupların nasıl ve nereye çıkarılacağı olduğundan, <strong>göreceli</strong> <strong>çözümsüzlük</strong> yaşanmıştı. Tam bu kriz sürecinde <strong>küresel</strong> <strong>kraliyetciler</strong>, <strong>Ukrayna</strong> milletvekili <strong>Kırım Tatarı Mustafa Cemilev</strong> aracılığı ile <strong>Suriye'deki</strong> <strong>Selefilerin</strong> <strong>Ukrayna'ya</strong> <strong>naklini</strong> projelendirdiler.</div> <div>Maalesef asrın felaketi <strong>Maraş</strong> <strong>depremi</strong>, bu nakilin perdesi oldu. Sınır açıldı, selefiler <strong>Şam</strong> yönetiminin de bilgisi dahilinde şimdi çıkıp gidiyorlar. Bölgeye yurtdışından gelen uçaklar dönüşlerinde boş dönmüyorlar, alabildikleri kadar <strong>Selefiyi</strong> de beraberlerinde götürüyorlar.</div> <div><strong>Rus</strong> <strong>Büyükelçinin,</strong> <strong>Selefilere</strong> <strong>Ukrayna</strong> bileti kesenlerin değirmenine su taşıyanlara ne dediğini merak ediyorum?</div> <div>Arkadaş kimin eli kimin cebinde belli değil. Asrın felâketinde <strong>asrın</strong> <strong>kontrespiyonaj</strong> <strong>faaliyetleri</strong> demek ki böyle oluyor.</div> <div>.</div> <div><strong>Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com</strong></div> <div>https://www.youtube.com/watch?v=FifaHpgncHo</div> <div>Seçilmiş Kaynakça</div> <div>https://www.usaid.gov/who-we-are/usaid-history</div> <div>https://www.bbc.com/turkce/articles/cyxyrgvzerqo</div> <div>https://www.rudaw.net/turkish/middleeast/turkey/1202202334</div> <div>https://www.bloomberght.com/uluslararasi-arama-kurtarma-ekipleri-turkiye-de-2324840</div> <div>https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/guney-kibristan-turkiye-depremine-iliskin-aciklama-2049479</div> <div>https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/kahramanmaras-depremi-hangi-ulke-ne-yardim-gonderiyor-2050250</div> <div>https://www.dw.com/tr/israilli-yardım-ekibi-güvenlik-tehdidi-nedeniyle-türkiyeden-ayrıldı/a-64678890</div> <div>https://sputniknews.com.tr/20230214/cavusoglu-turkiyeye-ilk-destek-gonderen-ulkelerden-bir-israil-oldu-1067005240.html</div> <div>https://www.indyturk.com/node/609741/dünya/maraş-depremleri-ilişkileri-gergin-olan-ülkeleri-nasıl-bir-araya-getirdi</div> <div>https://www.ntv.com.tr/turkiye/30-yil-sonra-acildiermenistan-bes-tirlik-yardimi-alican-sinir-kapisindan-gecirdi</div> <div>https://www.evrensel.net/haber/482359/turkiye-ve-ermenistan-disisleri-bakanlari-bulustu-ermenistan-bu-zor-gunumuzde-dostluk-elini-uzatti</div> <div>https://www.diken.com.tr/israil-ekibi-ozel-istihbarat-teknigiyle-marasta-insan-kurtariyor/</div> <div>https://tr.euronews.com/2023/02/12/israilli-yardim-kurulusu-united-hatzalah-somut-guvenlik-tehdidi-nedeniyle-ulkelerine-dondu</div> <div>https://www.salom.com.tr/haber/125622/israil-arama-kurtarma-ekipleri-icin-kahramanmarasta-veda-toreni-duzenlendi</div> <div><strong>https://www.dikgazete.com/yazi/turkiye-depremle-bogusuyor-rus-ortakli-rost-ukrayna-ordusuna-silah-mi-satiyor-5314.html</strong></div> <div><strong>https://www.dikgazete.com/yazi/turkiye-israil-iliskilerini-dinamitleyen-ingilizci-bashaham-shmuel-eliyahu-turkiye-deki-deprem-ilahi-ceza-5320.html</strong></div> <div>https://www.habersanliurfa.net/yazarlar/omur-celikdonmez/turkiye-depremle-bogusuyor-rus-ortakli-rost-ukrayna-ordusuna-silah-mi-satiyor/31745/</div> <div>https://www.voaturkce.com/a/abd-arama-kurtarma-ekibi-adiyamanda-us-kurdu/6957964.html</div> <div>https://www.evrensel.net/haber/482228/suriye-turkiye-sinirindaki-iki-kapisini-aciyor</div> <div><strong>https://www.dikgazete.com/haber/cavusoglu-bmnin-suriyedeki-insani-yardimlari-icin-sinir-kapilarinin-acik-oldugunu-yinel-818657.html</strong></div> <div><strong></strong></div> <div><strong></strong></div>