Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hafta içi bazı atamalar yaptı…

Bunların içerisinde dikkat çeken isimler Faruk Çelik, Abdülkadir Aksu, Bülent Arınç ile Cemil Çiçek oldu…

Arınç ve Çiçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği’ne atanırken; Çelik, Ziraat Bankası'na Yönetim Kurulu Üyeliği’ne, Aksu ise Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkanlığı'na, getirildi.

Bu atamalar hakkında fikir aldığım AK Partili insanların neredeyse tamamı tepki göstererek, ne yapılmak istendiğini anlayamadıklarını ifade ettiklerine göre, anlaşılamayan bir durum var!..

Bugüne kadar doğruya doğru demekten kaçınmadığımız ve yanlışa da eyvallah demediğimiz gibi, “… Şaibeli bir adam olan Şaban Dişli, geçmişte, AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemde İstanbul’daki bir araziyle ilgili yüz kızartıcı suçlamaların muhatabı olmuş ve zannedersem Başbakan Yardımcılığı görevinden alınmış ya da bırakmıştı” şeklinde eleştirdiğimiz Şaban Dişli’nin büyükelçi olarak atanmasını nasıl eleştirmiş ve anlam verememişsek son yapılan atamalar konusunda da eleştirilerimiz var!..

Öncelikle Abdülkadir Aksu ve Cemil Çiçek atamasına kısaca değinelim… İkisi de ilkin Anavatan Partisi’nde daha sonra Necmettin Erbakan döneminde ve son olarak AK Parti’de bakanlık yapmış kişiler…

AK Parti’de milletvekiliyken, Erdoğan’ın partiden gitmesini istediği ve kendisinin de, “Gideyim, giderken kaç milletvekili götüreyim” dediği gazetelerde haber olan bir kişilikti Aksu... Bu olayın şahsi olduğunu varsayarak, geçelim ama şunu da soralım:

65 yaşındaki bir kişiden kredi almak ya da başka bir işini halletmek için akıl sağlığı raporu istenirken, 75 yaşındaki bir adamın Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkanlığı'na getirilmesindeki keramet nedir acaba?!.

Öte yandan; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçmişte; “Sayın Çiçek’in bir başka özelliği daha var: İlginç bir çekirge figürü çiziyor. Gittiği her parti kapatılıyor ama her ne hikmetse sayın Çiçek, siyasette, parlamentoda yerini koruyor” dediği ve CHP bugün iktidar olsa, orada da bakanlık koltuğu alması neredeyse garanti olan Cemil Çiçek atamasına ne demeli?!

Son olarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yapan Faruk Çelik’in Ziraat Bankası'na yönetici olarak atanması da hayli ilginç…

Bursa ve Şanlıurfa milletvekili olarak bakanlık yapan Çelik; Urfa eski milletvekili Seyit Eyyüpoğlu’nun Urfa’daki yolsuzluk bilgi ve belgelerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunduğu kişidir!

Aynı zamanda, kendisinden sonra bakan olan Ahmet Eşref Fakıbaba’nın “Bizden önce yolsuzluk yapılmış” dediği kişi de Çelik’tir!..

Bursa’da Heykel’e çıkıp, yoldan gelene-geçene Faruk Çelik’i sorun, alacağınız cevap; (AK Partililer de dahil) kardeşi de suçlanarak; “Bursa’yı yedi bitirdi!” şeklinde bir cevap olacaktır…

Aynı soruyu Şanlıurfa Balıklı Göl’de önünüze gelene sorun, alacağınız cevap: “Bursa’dan sonra Urfa’yı da yedi bitirdi!” diye olacaktır…

Faruk Çelik atamasıyla ilgili bütün internet sitelerine bakın, hepsinin altında, benzeri yorumların daha fazlasını ve hakaret içerenleri göreceksiniz!

Kaldı ki, 31 Mart seçimlerinden Bursa’dan Belediye başkan adayı olmak istediği ve kabul görmediği, ayrıca AK Parti’nin hiçbir toplantısına çağrılmadığı bilinmekte olduğu gibi, son ana kadar da CHP adayına çalıştığı iddia edilmiştir!..

FETÖ’yü geçmişte her platformda kollayan hatta ‘cübbesini giyip savunacağını söyleyen’ ve “Masum insanları paralelci olmakla suçlayan çete ortaya çıktı! ‘Çocuğunu cemaat okullarına göndermişti, bunlar paralelcidir’ diyen yok edilmesi gereken alçaktır! Ben de çocuklarımı bu okullara gönderdim... Bu suçsa başında ben varım…” diyen Bülent Arınç’ın, daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçlayan açıklamalar yapması ve Erdoğan’ın “O zat” demesine gücenip, AK Parti’nin kongresine davet edildiği halde katılmayacağını açıklayan Abdullah Gül ile ilgili de konuşan Bülent Arınç, “Bizlere dekor olarak davranamazlar. Abdullah Bey’i de, beni de miting malzemesi, açılış malzemesi haline getiremezler!” demişti.

Ve eleştiriler karşısında, “Yıkmaya çalıştığınız çınarın gölgesinde, güneş görmemiş daha birçok hakikat gölgeleniyor!” şeklinde tehditvari sözleri olmuştu!..

Son yaptığı açıklamada, ‘sadakatinden’ dolayı görev verildiğini söyledi!..

Daha geçen hafta Ahmet Davutoğlu’nun parti kuracağıyla ilgili yazımızda; “Davutoğlu’nun bu kesimlerle ilişkisi var mıdır yok mudur bilmiyorum ama şunu biliyorum ki; dünyadaki bazı ülke yöneticilerinin, Türkiye’deki bazı kesimlerin tek istediği Recep Tayyip Erdoğan’ın gitmesi!..” diye yazarak, Erdoğan’ın hedef olduğunu belirtmiş ve özellikle vurguladıkları ‘beka’ konusunun olduğunu öteden beri söylemiştik.

23 Haziran İstanbul seçimleri, ‘Beka’ seçimi olarak görülürken, seçim öncesi bu atamaların ‘beka’ bağlantısını anlayabilen bir Allah’ın kulu varsa çıksın da açıklasın!..

Bayramınız kutlu olsun…

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @alimevlutkaya , @dikgazete

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hafta içi bazı atamalar yaptı…

Bunların içerisinde dikkat çeken isimler Faruk Çelik, Abdülkadir Aksu, Bülent Arınç ile Cemil Çiçek oldu…

Arınç ve Çiçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği’ne atanırken; Çelik, Ziraat Bankası'na Yönetim Kurulu Üyeliği’ne, Aksu ise Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkanlığı'na, getirildi.

Bu atamalar hakkında fikir aldığım AK Partili insanların neredeyse tamamı tepki göstererek, ne yapılmak istendiğini anlayamadıklarını ifade ettiklerine göre, anlaşılamayan bir durum var!..

Bugüne kadar doğruya doğru demekten kaçınmadığımız ve yanlışa da eyvallah demediğimiz gibi, “… Şaibeli bir adam olan Şaban Dişli, geçmişte, AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemde İstanbul’daki bir araziyle ilgili yüz kızartıcı suçlamaların muhatabı olmuş ve zannedersem Başbakan Yardımcılığı görevinden alınmış ya da bırakmıştı” şeklinde eleştirdiğimiz Şaban Dişli’nin büyükelçi olarak atanmasını nasıl eleştirmiş ve anlam verememişsek son yapılan atamalar konusunda da eleştirilerimiz var!..

Öncelikle Abdülkadir Aksu ve Cemil Çiçek atamasına kısaca değinelim… İkisi de ilkin Anavatan Partisi’nde daha sonra Necmettin Erbakan döneminde ve son olarak AK Parti’de bakanlık yapmış kişiler…

AK Parti’de milletvekiliyken, Erdoğan’ın partiden gitmesini istediği ve kendisinin de, “Gideyim, giderken kaç milletvekili götüreyim” dediği gazetelerde haber olan bir kişilikti Aksu... Bu olayın şahsi olduğunu varsayarak, geçelim ama şunu da soralım:

65 yaşındaki bir kişiden kredi almak ya da başka bir işini halletmek için akıl sağlığı raporu istenirken, 75 yaşındaki bir adamın Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkanlığı'na getirilmesindeki keramet nedir acaba?!.

Öte yandan; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçmişte; “Sayın Çiçek’in bir başka özelliği daha var: İlginç bir çekirge figürü çiziyor. Gittiği her parti kapatılıyor ama her ne hikmetse sayın Çiçek, siyasette, parlamentoda yerini koruyor” dediği ve CHP bugün iktidar olsa, orada da bakanlık koltuğu alması neredeyse garanti olan Cemil Çiçek atamasına ne demeli?!

Son olarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yapan Faruk Çelik’in Ziraat Bankası'na yönetici olarak atanması da hayli ilginç…

Bursa ve Şanlıurfa milletvekili olarak bakanlık yapan Çelik; Urfa eski milletvekili Seyit Eyyüpoğlu’nun Urfa’daki yolsuzluk bilgi ve belgelerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunduğu kişidir!

Aynı zamanda, kendisinden sonra bakan olan Ahmet Eşref Fakıbaba’nın “Bizden önce yolsuzluk yapılmış” dediği kişi de Çelik’tir!..

Bursa’da Heykel’e çıkıp, yoldan gelene-geçene Faruk Çelik’i sorun, alacağınız cevap; (AK Partililer de dahil) kardeşi de suçlanarak; “Bursa’yı yedi bitirdi!” şeklinde bir cevap olacaktır…

Aynı soruyu Şanlıurfa Balıklı Göl’de önünüze gelene sorun, alacağınız cevap: “Bursa’dan sonra Urfa’yı da yedi bitirdi!” diye olacaktır…

Faruk Çelik atamasıyla ilgili bütün internet sitelerine bakın, hepsinin altında, benzeri yorumların daha fazlasını ve hakaret içerenleri göreceksiniz!

Kaldı ki, 31 Mart seçimlerinden Bursa’dan Belediye başkan adayı olmak istediği ve kabul görmediği, ayrıca AK Parti’nin hiçbir toplantısına çağrılmadığı bilinmekte olduğu gibi, son ana kadar da CHP adayına çalıştığı iddia edilmiştir!..

FETÖ’yü geçmişte her platformda kollayan hatta ‘cübbesini giyip savunacağını söyleyen’ ve “Masum insanları paralelci olmakla suçlayan çete ortaya çıktı! ‘Çocuğunu cemaat okullarına göndermişti, bunlar paralelcidir’ diyen yok edilmesi gereken alçaktır! Ben de çocuklarımı bu okullara gönderdim... Bu suçsa başında ben varım…” diyen Bülent Arınç’ın, daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçlayan açıklamalar yapması ve Erdoğan’ın “O zat” demesine gücenip, AK Parti’nin kongresine davet edildiği halde katılmayacağını açıklayan Abdullah Gül ile ilgili de konuşan Bülent Arınç, “Bizlere dekor olarak davranamazlar. Abdullah Bey’i de, beni de miting malzemesi, açılış malzemesi haline getiremezler!” demişti.

Ve eleştiriler karşısında, “Yıkmaya çalıştığınız çınarın gölgesinde, güneş görmemiş daha birçok hakikat gölgeleniyor!” şeklinde tehditvari sözleri olmuştu!..

Son yaptığı açıklamada, ‘sadakatinden’ dolayı görev verildiğini söyledi!..

Daha geçen hafta Ahmet Davutoğlu’nun parti kuracağıyla ilgili yazımızda; “Davutoğlu’nun bu kesimlerle ilişkisi var mıdır yok mudur bilmiyorum ama şunu biliyorum ki; dünyadaki bazı ülke yöneticilerinin, Türkiye’deki bazı kesimlerin tek istediği Recep Tayyip Erdoğan’ın gitmesi!..” diye yazarak, Erdoğan’ın hedef olduğunu belirtmiş ve özellikle vurguladıkları ‘beka’ konusunun olduğunu öteden beri söylemiştik.

23 Haziran İstanbul seçimleri, ‘Beka’ seçimi olarak görülürken, seçim öncesi bu atamaların ‘beka’ bağlantısını anlayabilen bir Allah’ın kulu varsa çıksın da açıklasın!..

Bayramınız kutlu olsun…

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @alimevlutkaya , @dikgazete