Azerbaycan Devlet Göç İdaresi Kamu Konseyi Başkanı Azer Allahverenov ile göç ve vize konularını konuştuk

Azerbaycan Devlet Göç İdaresi Kamu Konseyi Başkanı Azer Allahverenov ile göç ve vize konularını konuştuk

Azerbaycan Devlet Göç İdaresi Kamu Konseyi Başkanı Azer Allahverenov ile göç ve vize konularını konuştuk Azerbaycan Devlet Göç İdaresi Kamu Konseyi Başkanı Azer Allahverenov ile göç ve vize konularını konuştuk

BAKÜ, Azerbaycan

Azerbaycan'a gelen turist sayısı yüzde 60 arttı. Turist sayısı Çin'den 4,3 kat, Hindistan'dan 4,2 kat ve Pakistan'dan yaklaşık 2 kat arttı.

- Göçmenlerin Azerbaycan işgücü piyasasına girme prosedürü nedir?

Devlet Göç İdaresi Kamu Konseyi Başkanı Azer Allahverenov, yaptığı açıklamada, pandemi sürecinde kara sınırlarının kapalı olduğunu ve kara sınırlarında herhangi bir hareket olmadığını söyledi.

Allahverenov, şunları söyledi:

“Hava sınırları bile ilk aşamada kapatıldı. Hava sınırları Mart 2021'den sonra açılsa da her halükârda pandemi döneminde kara sınırlarının kapanması kaçınılmaz olarak ülkeye gelen ve giden göçmen sayısında keskin bir düşüşe neden oldu. Belirli istatistiklerimiz vardı.

Pandemi yıllarında, yani ortalama pandemi öncesi, ülkede kayıtlı yabancı sayısı 800 bin civarındayken, pandemi döneminde bu sayı 130 milyon 140 bine geriledi. Şimdi ise pandemi kısıtlamaları neredeyse kalktı. Kara sınırlarının hala kapalı olduğu doğru, ancak hava yoluyla yapılan göç mübadelesi oldukça yoğunlaşıyor".

Azerbaycan Kamu Konseyi Başkanı Allahverenov, geçen yıl Eylül-Ekim 2022'den itibaren istatistiklere bakıldığında, o dönemde ülkede Pakistan ve Hindistan'dan gelen göçmen sayısında keskin bir artışın görülmeye başladığının görüleceğini kaydetti.

Azer Allahverenov, konu ile ilgili şöyle konuştu;

"Biz de bu süreci kontrol altına aldık. Ve farklı grupların temsilcileriyle görüştüğümüzde, bazılarının ülkeye turist vizesi ile diğerlerinin ise eğitim vizesi ile girdiğini keşfettik.

Buraya öğrenim vizesi ile gelenler, yükseköğretim kurumlarında hazırlık kurslarına kabul edilmekte, sözleşme yapmakta ve harçlarını ödemektedir. Bu temelde, onlara geçici oturma izni verilir.

Turist vizesi ile gelenler, buraya çalışmak için gelmeye çalışıyor. Ancak ülkeye turist vizesi ile gelen kişiler iş yapamazlar, kural olarak bu yasaktır. Bu nedenle, bu kişilerin ülke topraklarına çalışma vizesi ile girmeleri gerekmektedir.

Bundan sonra bunları çalıştıran tarafın çalışma izni almak için Devlet Göç İdaresi'ne başvurması gerekiyor". 

Azer Allahverenov, çalışma izinlerinin belirlenen kontenjanlar dahilinde verildiğini de sözlerine ekledi. Ona göre işçi göçü izinlerine ilişkin hususlar Göç Kanunu'nun özel maddelerinde düzenlenmiştir.

Uzman, "Göçmenlerin ülkeye gelmesi, yerel işgücü piyasasında herhangi bir gerginliğe veya soruna yol açar mı?" sorusuna ise, ülkeye giren göçmenlerin, burada çalışmak isteyenlerin, ister istemez bazı açık pozisyonları doldurmaya çalıştıklarını söyledi.

Azer Allahverenov şöyle devam etti: “Bu nedenle devlet, çalışma izni vermeden önce, o kişiyi çalıştırmak isteyenlere yerel personelden boş bir yere bir uzman veya meslek sahibi tutmalarını tavsiye etmektedir. Yerel işgücü piyasasında yerel personel arasında şu veya bu pozisyon için aday yoksa, bu durumda devlet yabancılara istihdam sağlama konusuna uygun olarak çalışma izni verebilir.

Sonuç olarak, kişi çalışmaya başlar. Emek kotası dediğimiz araç, emek göçü alanındaki süreçleri toplumun ve devletin çıkarları doğrultusunda yönetmek için kullanılmaktadır.

Tabii ki Göç Kanunu'nda, ülkeye gelen yabancıların çalışma izni olmadan çalışabilecekleri bazı durumlar var. Göç Kanunu'nun 64. Maddesi, çalışma izninin gerekli olmadığı durumları özel olarak belirtmektedir.

Oldukça fazla vaka var. Burada yaklaşık 20 vaka listelenmiştir. Bu durumlarda, yabancılar çalışma izni almadan da çalışabiliyor”.

Azer Allahverenov’a göre, çalışma izni almanın gerekli olmadığı durumlara uygun olarak, işgücü piyasasında çalışma imkanı bulan yabancılar, o boş pozisyon için halihazırda rekabet halinde olan yerli personeli elbette bir anlamda baskı altına alabilmektedir yerel pazarda. Çünkü bu durumlarda çalışma iznine ihtiyaç duymazlar.

Azer Allahverenov, bu konuda ise şunları ifade etti:

“Örneğin, Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşı ile evli olanlar, kalıcı oturma izni almış olanlar ve çok çeşitli sıralanan durumlar var, bu durumda çalışma izni gerekli değil. Bu kişiler, yerel personel tarafından çok kolay bir şekilde tutulabilecek pozisyonlara atanabilir.

Bu kişiler işgücü piyasasında gerilim yaratabilir. Yabancı göçmenlerin, 64. maddeye uymayan, yani çalışma izni alması gereken kişilerle ilgili olarak devlet işgücü piyasasında herhangi bir gerginlik yaratmasını önlemek onun gücündedir”.

İrade Celil, dikGAZETE.com

BAKÜ, Azerbaycan

Azerbaycan'a gelen turist sayısı yüzde 60 arttı. Turist sayısı Çin'den 4,3 kat, Hindistan'dan 4,2 kat ve Pakistan'dan yaklaşık 2 kat arttı.

- Göçmenlerin Azerbaycan işgücü piyasasına girme prosedürü nedir?

Devlet Göç İdaresi Kamu Konseyi Başkanı Azer Allahverenov, yaptığı açıklamada, pandemi sürecinde kara sınırlarının kapalı olduğunu ve kara sınırlarında herhangi bir hareket olmadığını söyledi.

Allahverenov, şunları söyledi:

“Hava sınırları bile ilk aşamada kapatıldı. Hava sınırları Mart 2021'den sonra açılsa da her halükârda pandemi döneminde kara sınırlarının kapanması kaçınılmaz olarak ülkeye gelen ve giden göçmen sayısında keskin bir düşüşe neden oldu. Belirli istatistiklerimiz vardı.

Pandemi yıllarında, yani ortalama pandemi öncesi, ülkede kayıtlı yabancı sayısı 800 bin civarındayken, pandemi döneminde bu sayı 130 milyon 140 bine geriledi. Şimdi ise pandemi kısıtlamaları neredeyse kalktı. Kara sınırlarının hala kapalı olduğu doğru, ancak hava yoluyla yapılan göç mübadelesi oldukça yoğunlaşıyor".

Azerbaycan Kamu Konseyi Başkanı Allahverenov, geçen yıl Eylül-Ekim 2022'den itibaren istatistiklere bakıldığında, o dönemde ülkede Pakistan ve Hindistan'dan gelen göçmen sayısında keskin bir artışın görülmeye başladığının görüleceğini kaydetti.

Azer Allahverenov, konu ile ilgili şöyle konuştu;

"Biz de bu süreci kontrol altına aldık. Ve farklı grupların temsilcileriyle görüştüğümüzde, bazılarının ülkeye turist vizesi ile diğerlerinin ise eğitim vizesi ile girdiğini keşfettik.

Buraya öğrenim vizesi ile gelenler, yükseköğretim kurumlarında hazırlık kurslarına kabul edilmekte, sözleşme yapmakta ve harçlarını ödemektedir. Bu temelde, onlara geçici oturma izni verilir.

Turist vizesi ile gelenler, buraya çalışmak için gelmeye çalışıyor. Ancak ülkeye turist vizesi ile gelen kişiler iş yapamazlar, kural olarak bu yasaktır. Bu nedenle, bu kişilerin ülke topraklarına çalışma vizesi ile girmeleri gerekmektedir.

Bundan sonra bunları çalıştıran tarafın çalışma izni almak için Devlet Göç İdaresi'ne başvurması gerekiyor". 

Azer Allahverenov, çalışma izinlerinin belirlenen kontenjanlar dahilinde verildiğini de sözlerine ekledi. Ona göre işçi göçü izinlerine ilişkin hususlar Göç Kanunu'nun özel maddelerinde düzenlenmiştir.

Uzman, "Göçmenlerin ülkeye gelmesi, yerel işgücü piyasasında herhangi bir gerginliğe veya soruna yol açar mı?" sorusuna ise, ülkeye giren göçmenlerin, burada çalışmak isteyenlerin, ister istemez bazı açık pozisyonları doldurmaya çalıştıklarını söyledi.

Azer Allahverenov şöyle devam etti: “Bu nedenle devlet, çalışma izni vermeden önce, o kişiyi çalıştırmak isteyenlere yerel personelden boş bir yere bir uzman veya meslek sahibi tutmalarını tavsiye etmektedir. Yerel işgücü piyasasında yerel personel arasında şu veya bu pozisyon için aday yoksa, bu durumda devlet yabancılara istihdam sağlama konusuna uygun olarak çalışma izni verebilir.

Sonuç olarak, kişi çalışmaya başlar. Emek kotası dediğimiz araç, emek göçü alanındaki süreçleri toplumun ve devletin çıkarları doğrultusunda yönetmek için kullanılmaktadır.

Tabii ki Göç Kanunu'nda, ülkeye gelen yabancıların çalışma izni olmadan çalışabilecekleri bazı durumlar var. Göç Kanunu'nun 64. Maddesi, çalışma izninin gerekli olmadığı durumları özel olarak belirtmektedir.

Oldukça fazla vaka var. Burada yaklaşık 20 vaka listelenmiştir. Bu durumlarda, yabancılar çalışma izni almadan da çalışabiliyor”.

Azer Allahverenov’a göre, çalışma izni almanın gerekli olmadığı durumlara uygun olarak, işgücü piyasasında çalışma imkanı bulan yabancılar, o boş pozisyon için halihazırda rekabet halinde olan yerli personeli elbette bir anlamda baskı altına alabilmektedir yerel pazarda. Çünkü bu durumlarda çalışma iznine ihtiyaç duymazlar.

Azer Allahverenov, bu konuda ise şunları ifade etti:

“Örneğin, Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşı ile evli olanlar, kalıcı oturma izni almış olanlar ve çok çeşitli sıralanan durumlar var, bu durumda çalışma izni gerekli değil. Bu kişiler, yerel personel tarafından çok kolay bir şekilde tutulabilecek pozisyonlara atanabilir.

Bu kişiler işgücü piyasasında gerilim yaratabilir. Yabancı göçmenlerin, 64. maddeye uymayan, yani çalışma izni alması gereken kişilerle ilgili olarak devlet işgücü piyasasında herhangi bir gerginlik yaratmasını önlemek onun gücündedir”.

İrade Celil, dikGAZETE.com