Babacan fiyaskosu ve ABD - İngiltere rekabetinin Türk siyasetine yansıması
Babacan fiyaskosu ve ABD - İngiltere rekabetinin Türk siyasetine yansıması
- 28-11-2019 09:29
- 2903
- 28-11-2019 09:29
- 2903
AK Parti'nin miadını doldurduğunu düşünen bazı siyasiler, yeni bir partiyle halkın huzuruna çıkmaya pek hevesli. Kendilerini kimler gazlıyor, coşkuyu hangi odak veriyor, benim de merakımı uyandırmıyor değil!
Ali Babacan nereden geliyor, nereye gidiyor?
Şakirt olsam "Âlem-i berzah ve âlem-i ervahta bulunan ve ahirete gitmek için bekleyen hadsiz ervah-ı bakiye kafileleri" der geçerdim.
Bazı karikatüristler ve mizah yazarları kendisine “Bebecan" diyor. Dedesinin adıyla müsemma.
Aile tarihi; Ankara'nın ilçesi Şereflikoçhisar'ın antik çağda “Parnassos” geçmiş yıllarda “Parlasan” günümüzdeki adıyla Değirmenyolu’nda başlar.
Özellikle Roma devri, tarih kaynaklarında “Parnassos” adıyla anılan, Değirmenyolu Köyü ve çevresi, antik kaynaklarda ve haritalarda “Parnassos Antik Kenti” olarak belirtilmiştir.
Aile şirketinin internet sitesinde paylaşılan “Kontrollü bilgi”ye göre; Ali Babacan'ın ismini taşıdığı dedesi, 1911 yılında Parlasan'da doğdu. Askerlik sonrası 1928 yılında katır ve develere yüklediği çeşitli tuhafiye mallarını köyler arasında dolaşıp satarak çerçilik yaptı. 1938'de oğlu Hilmi doğdu. 13 yıl Şereflikoçhisar ve civar köylerinde çerçilik yaptıktan sonra 1941 yılında Şereflikoçhisar ilçe merkezinde dükkan açtı.
Hilmi Babacan, 1931'de Aksaray Valisi Ziya Günar tarafından yaptırılan Şereflikoçhisar Cumhuriyet İlköğretim Okulundan mezundur.
Dede Ali Babacan, başarılı oğlunun lise ve üniversite öğrenimini tamamlaması için Ankara'ya göç eder. Hilmi Babacan, 1956 yılında Ankara Ticaret Lisesi'ni, 1961 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ni bitirir.
Hilmi Babacan'ın babası “Parlasanlı Ali Babacan” 1985 yılında ölür.
Köylüleri, Babacan ailesinin muhacir olduğu rivayetini aktarır.
Köyde yaşanan menfi bir hadise sonrası ailenin Ankara'ya taşındığı da tahkike muhtaç söylentilerden biri.
Kerkük Yolcusu kalmasın: Papulan/ Babulan/ Babacan...
Bazı tarihçiler, Kanûnî döneminde tanzim edilen, 111 Numaralı Kerkük livâsı Mufassal Tahrîr Defteri’nde "Karye-i Helmīn 306 ma‘a mezra‘a-i Papulan, tābi‘-i Kerkük Babacān veled-i ‘Alīşāh" bugünkü Türkçe ile "Kerkük'e bağlı Helmīn köyüne yakın Papulan mezrasında vergi mükellefi Babacān veled-i ‘Alīşāh" kaydından söz eder.
Cizye-i Gebrān ve Yahūdiyān…
“Cizye” ne demek? Kaynağını “Tevbe suresi 29. ayeti”nden alan, Müslüman devletlerde Müslüman olmayan yurttaşlardan alınan bir tür vergi.
“Gebran" gayri-müslim, hristiyan demektir. “Zerdüşt” anlamı da var.
“Yahūdiyān”, Yahudiler demek.
Aşağıdaki metinde, Helmīn köyünde yaşayan Gebrān ve Yahudiler’den nasıl vergi alındığı anlatılıyor:
"İşbu nefs-i Dakūk ve karye-i Gök-değen [Gökdan] ve karye-i Şemsiyye ve karye-i Helmīn'in cizye-i gebrān ve Yahūdiyān ve ‘ādet-i ağnām ve beytü'l-māl-ı ‘āmme ve hāssa ve yava ve kaçgun ve māl-ı gā’ib ve māl-ı mefkūd ve bi'l-cümle kāffe-i hukūk-ı şer‘iyye ve āmme-i rüsūm-ı ‘örfiyyelerin min-külli'l-vücūh mefrūzü'l-kalem ve maktū‘ olmak üzere Vezīr-i a‘zam-ı müşārun-ileyh hazretlerine temlīk olunub emlāk-ı mezbūre re‘āyāsı ‘avārız-ı dīvāniyye ve sāyir tekālīf-i ‘örfiyyeden dahi mu‘āf ve müsellem olmağın minvāl-i mezbūr üzere mahalline kayd ve işāret olunmak fermān olunmağla şerh ve tahrīr olundu; fi't-tārīhi'l-mezbūr. Harrerehü'l-fakīr Mustafā, (...) Re’īsü'l-küttāb. (Bu açıklamanın üzerine terkin kaydı çekilmiştir.)"
İşte deve, işte hendek!
İsteyen baksın T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 64, 111 NUMARALI KERKÜK LİVÂSI MUFASSAL TAHRÎR DEFTERİ (Kanûnî Devri) ANKARA – 2003
"HELMÎN" sözcüğü, Kürtçe’den Türkçe’ye çeviride, “süblimleşmek, cismin katı durumdan sıvı duruma geçmeden gaz durumuna dönüşmesi” fiili anlamına gelmektedir.
En doğrusu Babacan ailesinin bilgi dağarcığında.
Yazının öznesi Ali Babacan, Ankara 4 Nisan 1967 doğumlu…
Torun Ali Babacan gibi tüm kardeşleri TED Ankara Koleji mezunu.
ODTÜ'yü birincilikle bitiren Ali Babacan, 1990 yılında “Fulbright Bursu”nu kazanarak, Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti.
Babacan, 1990-1992 yılları arasında İllinois'deki ABD Northwestern Üniversitesi Kellogg School of Management'da İşletme dalında yüksek lisansını (MBA) tamamladı.
Babası Hilmi Babacan'ın bir söyleşideki ifadesine göre oğlu, Amerika’da 1992–94 yılları arasında uluslararası firmalara danışmanlık yapmış.
1994’te ABD’den Ankara’ya dönen Babacan bir süre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan istifa ettirdiği Melih Gökçek’in danışmanlığını üstlenir.
Babacan, 2001 yılında AK Parti Kurucu Üyesi oldu. 2002 yılında 36 yaşındaydı, siyasette tecrübesi yoktu. Görev yaptığı süre boyunca kimi zaman dışarıda, kimi zaman partisi içinde eleştirildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi 22. 23. ve 24. Dönem AK Parti Ankara Milletvekili olan Ali Babacan, aynı zamanda Başbakan Yardımcılığı görevinde bulundu.
Televizyona çıktı “Efsane” bitti…
Koçyiğit Köroğlu ne güzel söyler; "Delikli demir icat oldu mertlik bozuldu…”
Ali Babacan’ın, yeni kurulacak parti tanıtımı için çıkarıldığı ilk televizyon serüveninde bazı olumsuzluklara vurgusu nedeniyle her ne kadar kendisine övgüler yağdırılsa da durum tam bir fiyaskoydu.
Ali Babacan, kurucusu olduğu AK Parti’den’den istifa etmesinin ardından ilk kez katıldığı canlı yayında, Başkanlık Sistemi'nin vaatlerini yerine getiremediğini savundu ve "Parlamenter sisteme geçmek, güçler ayrılığını tesis etmek gerekiyor" dedi.
2019'un sonuna kadar, partinin tüzel kişiliğini kurmayı amaçladıklarını söyleyen Babacan, öncelikli sorunlar olarak ekonomi, insan hakları ve ifade özgürlüğü ihlalleri, demokrasi ve parti içi demokrasiyi gösterdi.
Akılları sıra FETÖ’cü oylara talipler…
Babacan, AK Parti içinde bu ilke ve değerler örselendiği için ayrıldıklarını ifade etti.
Fatih Altaylı'nın hazırlayıp sunduğu “Teke Tek” adlı programda soruları yanıtlayan Ali Babacan, Sadullah Ergin'le ilgili olarak sorulan, "Adalet Bakanlığı döneminde FETÖ'cü yapılaşmanın etkin olması bakımından, bu işin sorumlusu Sadullah Bey'in bagajını taşımak ağır gelmeyecek mi?" soruda zor anlar yaşadı.
Altaylı, programın sonlarına doğru Babacan'a çok dikkat çeken bir soru sordu.
Bu laf kavgada söylenmez “Siz bir liderden çok, organizatör gibisiniz!”…
Fatih Altaylı'nın sorduğu soru: "Sizin yaptığınız bu coğrafyada çok kabul gören bir şey değil. Herkes lider arıyor. Siz bir liderden çok organizatör gibisiniz, deminden beri aldığım hissiyat bu.
Yol arkadaşı olarak beraber hareket edeceği kişilerle gelecek vizyonu organize etmeye çalışıyor hissiyatı oluştu.
Ali Bey takacak arkasına insanları, tutacak kollarından yürüyecek gidecek diye bir hissiyat oluşmadı.
Ali Bey, bir organizasyon yapacak, başarıya ulaşması için arkadaşlarıyla birlikte çalışacak hissiyatı oluştu bende.
Bu AK Partili, hem Cumhurbaşkanı'na yakın hem muhalif siyasetçinin doğurduğu sıkıntıyı doğuracak mı?"
Evet, Ali Babacan lider değil.
Olamaz da…
Çünkü yapısında yok.
Elini taşın altına koymaz. Kayseri ekolündendir. “Armut piş ağzıma düş”.
Habertürk’teki Altaylı-Babacan programına ilişkin kanaat ve görüşüm:
Londra bankerlerinin mumla aradıkları birisi gibi duruyor. İngiliz sermayesinin desteği arkasında pupa-yelken.
Jeopolitiğin de matematiği var.
Reelpolitik okumam, Babacan'ın yeni sürece denk düşmediği ekseninde.
Sebeb?
Çünkü, önümüzde olası ABD-Çin savaşı var. Hem dünyada hem de Türkiye'de İngiliz ekolü ile Amerikan ekolü kıyasıya rekabet içinde.
ABD'nin girişimleriyle, Türkiye’nin NATO içindeki konumu, aktif ve dominant bir yapıya dönüştürülecek.
Bu çerçevede Amerikalılar, Irak petrollerini ve Türkmen bölgesini altın tepside sunuyor.
İngilizler ne veriyor?
Sadece laf; ha bir de Çin'le mercimeği fırına verdikleri, "One Belt One Road -Bir Kuşak, Bir Yol-” çağdaş İpek Yolu masalı.
Tıpkı “Denizci Sinbad” gibi.
Biliyorsunuz Sinbad, kurgusal bir denizci ve hikâye kahramanı. Ortadoğu kökenli bu hikâyenin yanı sıra “Binbir Gece Masalları”nda da geçer.
Türkiye yol ayrımında.
Derin Ankara karar vermeye hazırlanıyor.
Ya İngilizler’in masalları ya da Misakı Milli?
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
AK Parti'nin miadını doldurduğunu düşünen bazı siyasiler, yeni bir partiyle halkın huzuruna çıkmaya pek hevesli. Kendilerini kimler gazlıyor, coşkuyu hangi odak veriyor, benim de merakımı uyandırmıyor değil!
Ali Babacan nereden geliyor, nereye gidiyor?
Şakirt olsam "Âlem-i berzah ve âlem-i ervahta bulunan ve ahirete gitmek için bekleyen hadsiz ervah-ı bakiye kafileleri" der geçerdim.
Bazı karikatüristler ve mizah yazarları kendisine “Bebecan" diyor. Dedesinin adıyla müsemma.
Aile tarihi; Ankara'nın ilçesi Şereflikoçhisar'ın antik çağda “Parnassos” geçmiş yıllarda “Parlasan” günümüzdeki adıyla Değirmenyolu’nda başlar.
Özellikle Roma devri, tarih kaynaklarında “Parnassos” adıyla anılan, Değirmenyolu Köyü ve çevresi, antik kaynaklarda ve haritalarda “Parnassos Antik Kenti” olarak belirtilmiştir.
Aile şirketinin internet sitesinde paylaşılan “Kontrollü bilgi”ye göre; Ali Babacan'ın ismini taşıdığı dedesi, 1911 yılında Parlasan'da doğdu. Askerlik sonrası 1928 yılında katır ve develere yüklediği çeşitli tuhafiye mallarını köyler arasında dolaşıp satarak çerçilik yaptı. 1938'de oğlu Hilmi doğdu. 13 yıl Şereflikoçhisar ve civar köylerinde çerçilik yaptıktan sonra 1941 yılında Şereflikoçhisar ilçe merkezinde dükkan açtı.
Hilmi Babacan, 1931'de Aksaray Valisi Ziya Günar tarafından yaptırılan Şereflikoçhisar Cumhuriyet İlköğretim Okulundan mezundur.
Dede Ali Babacan, başarılı oğlunun lise ve üniversite öğrenimini tamamlaması için Ankara'ya göç eder. Hilmi Babacan, 1956 yılında Ankara Ticaret Lisesi'ni, 1961 yılında Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ni bitirir.
Hilmi Babacan'ın babası “Parlasanlı Ali Babacan” 1985 yılında ölür.
Köylüleri, Babacan ailesinin muhacir olduğu rivayetini aktarır.
Köyde yaşanan menfi bir hadise sonrası ailenin Ankara'ya taşındığı da tahkike muhtaç söylentilerden biri.
Kerkük Yolcusu kalmasın: Papulan/ Babulan/ Babacan...
Bazı tarihçiler, Kanûnî döneminde tanzim edilen, 111 Numaralı Kerkük livâsı Mufassal Tahrîr Defteri’nde "Karye-i Helmīn 306 ma‘a mezra‘a-i Papulan, tābi‘-i Kerkük Babacān veled-i ‘Alīşāh" bugünkü Türkçe ile "Kerkük'e bağlı Helmīn köyüne yakın Papulan mezrasında vergi mükellefi Babacān veled-i ‘Alīşāh" kaydından söz eder.
Cizye-i Gebrān ve Yahūdiyān…
“Cizye” ne demek? Kaynağını “Tevbe suresi 29. ayeti”nden alan, Müslüman devletlerde Müslüman olmayan yurttaşlardan alınan bir tür vergi.
“Gebran" gayri-müslim, hristiyan demektir. “Zerdüşt” anlamı da var.
“Yahūdiyān”, Yahudiler demek.
Aşağıdaki metinde, Helmīn köyünde yaşayan Gebrān ve Yahudiler’den nasıl vergi alındığı anlatılıyor:
"İşbu nefs-i Dakūk ve karye-i Gök-değen [Gökdan] ve karye-i Şemsiyye ve karye-i Helmīn'in cizye-i gebrān ve Yahūdiyān ve ‘ādet-i ağnām ve beytü'l-māl-ı ‘āmme ve hāssa ve yava ve kaçgun ve māl-ı gā’ib ve māl-ı mefkūd ve bi'l-cümle kāffe-i hukūk-ı şer‘iyye ve āmme-i rüsūm-ı ‘örfiyyelerin min-külli'l-vücūh mefrūzü'l-kalem ve maktū‘ olmak üzere Vezīr-i a‘zam-ı müşārun-ileyh hazretlerine temlīk olunub emlāk-ı mezbūre re‘āyāsı ‘avārız-ı dīvāniyye ve sāyir tekālīf-i ‘örfiyyeden dahi mu‘āf ve müsellem olmağın minvāl-i mezbūr üzere mahalline kayd ve işāret olunmak fermān olunmağla şerh ve tahrīr olundu; fi't-tārīhi'l-mezbūr. Harrerehü'l-fakīr Mustafā, (...) Re’īsü'l-küttāb. (Bu açıklamanın üzerine terkin kaydı çekilmiştir.)"
İşte deve, işte hendek!
İsteyen baksın T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET ARŞİVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Yayın Nu: 64, 111 NUMARALI KERKÜK LİVÂSI MUFASSAL TAHRÎR DEFTERİ (Kanûnî Devri) ANKARA – 2003
"HELMÎN" sözcüğü, Kürtçe’den Türkçe’ye çeviride, “süblimleşmek, cismin katı durumdan sıvı duruma geçmeden gaz durumuna dönüşmesi” fiili anlamına gelmektedir.
En doğrusu Babacan ailesinin bilgi dağarcığında.
Yazının öznesi Ali Babacan, Ankara 4 Nisan 1967 doğumlu…
Torun Ali Babacan gibi tüm kardeşleri TED Ankara Koleji mezunu.
ODTÜ'yü birincilikle bitiren Ali Babacan, 1990 yılında “Fulbright Bursu”nu kazanarak, Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti.
Babacan, 1990-1992 yılları arasında İllinois'deki ABD Northwestern Üniversitesi Kellogg School of Management'da İşletme dalında yüksek lisansını (MBA) tamamladı.
Babası Hilmi Babacan'ın bir söyleşideki ifadesine göre oğlu, Amerika’da 1992–94 yılları arasında uluslararası firmalara danışmanlık yapmış.
1994’te ABD’den Ankara’ya dönen Babacan bir süre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan istifa ettirdiği Melih Gökçek’in danışmanlığını üstlenir.
Babacan, 2001 yılında AK Parti Kurucu Üyesi oldu. 2002 yılında 36 yaşındaydı, siyasette tecrübesi yoktu. Görev yaptığı süre boyunca kimi zaman dışarıda, kimi zaman partisi içinde eleştirildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi 22. 23. ve 24. Dönem AK Parti Ankara Milletvekili olan Ali Babacan, aynı zamanda Başbakan Yardımcılığı görevinde bulundu.
Televizyona çıktı “Efsane” bitti…
Koçyiğit Köroğlu ne güzel söyler; "Delikli demir icat oldu mertlik bozuldu…”
Ali Babacan’ın, yeni kurulacak parti tanıtımı için çıkarıldığı ilk televizyon serüveninde bazı olumsuzluklara vurgusu nedeniyle her ne kadar kendisine övgüler yağdırılsa da durum tam bir fiyaskoydu.
Ali Babacan, kurucusu olduğu AK Parti’den’den istifa etmesinin ardından ilk kez katıldığı canlı yayında, Başkanlık Sistemi'nin vaatlerini yerine getiremediğini savundu ve "Parlamenter sisteme geçmek, güçler ayrılığını tesis etmek gerekiyor" dedi.
2019'un sonuna kadar, partinin tüzel kişiliğini kurmayı amaçladıklarını söyleyen Babacan, öncelikli sorunlar olarak ekonomi, insan hakları ve ifade özgürlüğü ihlalleri, demokrasi ve parti içi demokrasiyi gösterdi.
Akılları sıra FETÖ’cü oylara talipler…
Babacan, AK Parti içinde bu ilke ve değerler örselendiği için ayrıldıklarını ifade etti.
Fatih Altaylı'nın hazırlayıp sunduğu “Teke Tek” adlı programda soruları yanıtlayan Ali Babacan, Sadullah Ergin'le ilgili olarak sorulan, "Adalet Bakanlığı döneminde FETÖ'cü yapılaşmanın etkin olması bakımından, bu işin sorumlusu Sadullah Bey'in bagajını taşımak ağır gelmeyecek mi?" soruda zor anlar yaşadı.
Altaylı, programın sonlarına doğru Babacan'a çok dikkat çeken bir soru sordu.
Bu laf kavgada söylenmez “Siz bir liderden çok, organizatör gibisiniz!”…
Fatih Altaylı'nın sorduğu soru: "Sizin yaptığınız bu coğrafyada çok kabul gören bir şey değil. Herkes lider arıyor. Siz bir liderden çok organizatör gibisiniz, deminden beri aldığım hissiyat bu.
Yol arkadaşı olarak beraber hareket edeceği kişilerle gelecek vizyonu organize etmeye çalışıyor hissiyatı oluştu.
Ali Bey takacak arkasına insanları, tutacak kollarından yürüyecek gidecek diye bir hissiyat oluşmadı.
Ali Bey, bir organizasyon yapacak, başarıya ulaşması için arkadaşlarıyla birlikte çalışacak hissiyatı oluştu bende.
Bu AK Partili, hem Cumhurbaşkanı'na yakın hem muhalif siyasetçinin doğurduğu sıkıntıyı doğuracak mı?"
Evet, Ali Babacan lider değil.
Olamaz da…
Çünkü yapısında yok.
Elini taşın altına koymaz. Kayseri ekolündendir. “Armut piş ağzıma düş”.
Habertürk’teki Altaylı-Babacan programına ilişkin kanaat ve görüşüm:
Londra bankerlerinin mumla aradıkları birisi gibi duruyor. İngiliz sermayesinin desteği arkasında pupa-yelken.
Jeopolitiğin de matematiği var.
Reelpolitik okumam, Babacan'ın yeni sürece denk düşmediği ekseninde.
Sebeb?
Çünkü, önümüzde olası ABD-Çin savaşı var. Hem dünyada hem de Türkiye'de İngiliz ekolü ile Amerikan ekolü kıyasıya rekabet içinde.
ABD'nin girişimleriyle, Türkiye’nin NATO içindeki konumu, aktif ve dominant bir yapıya dönüştürülecek.
Bu çerçevede Amerikalılar, Irak petrollerini ve Türkmen bölgesini altın tepside sunuyor.
İngilizler ne veriyor?
Sadece laf; ha bir de Çin'le mercimeği fırına verdikleri, "One Belt One Road -Bir Kuşak, Bir Yol-” çağdaş İpek Yolu masalı.
Tıpkı “Denizci Sinbad” gibi.
Biliyorsunuz Sinbad, kurgusal bir denizci ve hikâye kahramanı. Ortadoğu kökenli bu hikâyenin yanı sıra “Binbir Gece Masalları”nda da geçer.
Türkiye yol ayrımında.
Derin Ankara karar vermeye hazırlanıyor.
Ya İngilizler’in masalları ya da Misakı Milli?
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete