<div><strong>Bakü, AZERBAYCAN</strong></div> <div><strong>Azerbaycan</strong> ve <strong>Türkiye</strong>'nin asırlık dostluğu ve birliği, halklarımızın tarihinde, en mutlu ve zorlu dönemlerde birbirlerinin neşesini ve üzüntüsünü paylaşan birçok şanlı sayfayı kaplar.</div> <div>Bu ayrılmaz kardeşliğin en çarpıcı örneklerinden biri, <strong>1918</strong>'de <strong>Ermeni</strong>-<strong>Bolşevik</strong> birliklerine karşı omuz omuza savaşan yiğit <strong>Azerbaycan</strong> ve <strong>Türk</strong> savaşçılarının <strong>Bakü</strong>'yü işgalden kurtardıkları yüzyılın derinliklerinin ötesine dayanıyor.</div> <div>Bugün <strong>Azerbaycan</strong>, tam <strong>104 yıl</strong> önce, <strong>15 Eylül'</strong>de <strong>Azerbaycan Milli Ordusu</strong> ve <strong>Kafkasya İslam Ordusu,</strong> <strong>Bakü'yü</strong> <strong>Taşnak</strong> çetelerinden ve <strong>Bolşevik</strong> oluşumlarından kurtararak antik kenti, gerçek efendisine (Azerbaycan halkına) geri getirerek önemli bir tarihe işaret ediyor.</div> <div></div> <div>Söylememek imkansız.</div> <div>Genç <strong>Azerbaycan</strong> devletinin umduğu taraftan destek geldi. </div> <div><strong>Osmanlı</strong> <strong>Türkiyesi</strong>, o zamanlar içinde bulunduğu sıkıntıya rağmen, bazı <strong>Avrupa</strong> ülkelerinin protestolarına rağmen, <strong>Azerbaycan'ın</strong> başını belaya sokmadı ve seçkin bir general ve askeri stratejist <strong>Nuri Paşa</strong>'nın komutası altında <strong>Bakü'yü</strong> özgür bırakmak için <strong>12 bin</strong> kişilik bir <strong>Kafkas</strong> <strong>İslam</strong> <strong>Ordusu</strong> ile geldi.</div> <div><strong>Bolşevik - Taşnak </strong>silahlı kuvvetlerinden <strong>Göçay</strong>, <strong>Salyan</strong>, <strong>Ağsu</strong>, <strong>Kürdemir</strong> serbest bırakıldı... <strong>Azerbaycan'ın</strong> her köşesinde <strong>Nuri Paşa</strong> ve ordusu büyük saygı ve onurla karşılandı.</div> <div>30 saatlik şiddetli savaşlardan sonra <strong>15 Eylül 1918</strong>'de <strong>Bakü</strong> özgürlüğüne kavuştu.</div> <div></div> <div>Şehre girdikten sonra, cesur kurtarıcı savaşçılar, <strong>Bakü</strong> sokaklarından zafer yürüyüşüyle yürüyerek geçtiler. <strong>Bakü</strong> halkı, şanlı savaşçıları coşkuyla karşıladı. <strong>Nuri Paşa</strong>'nın kendisi, <strong>Bakü</strong> <strong>camii</strong> “<strong>Tezepir”in minberından</strong> vatandaşlara hitap etti.</div> <div></div> <div>O zamanlar, ülkemizin özgürlüğü için hayatlarını feda eden <strong>bin 132 Türk savaşçısı,</strong> kanlı savaşların tarlalarına kahramanca şehid düşmüştü. Onların ölümsüz başarılarının anısını <strong>Azerbaycan</strong> halkı, kalblerinde sonsuza dek korumuştur…</div> <div>Ve burada da bariz <strong>tarihsel paralellik</strong> görülüyor; bugünkü <strong>Azerbaycan</strong> -bir asır öncesine göre çok daha güçlüydü- uzun süredir devam eden müzakerelerin mutlak anlamsızlığını görerek, yerli topraklarının <strong>Ermeni</strong> <strong>işgalinden</strong> kurtulmasına yükseldi.</div> <div>"<strong>Demir Yumruk</strong>" -bu isimle- <strong>Azerbaycan</strong> <strong>Cumhurbaşkanı</strong>, Yüce Komutan <strong>İlham Aliyev</strong>'in önderliğinde muzaffer <strong>Azerbaycan</strong> <strong>Ordusu</strong> tarafından yürütülen parlak bir askeri operasyon daha tarihe geçti.</div> <div>Ve yine, o zamanlar olduğu gibi, <strong>Azerbaycan'a</strong> (bu kez siyasi ve ahlaki olarak) kardeşçe tek destek veren, yine aynı şekilde <strong>Türkiye </strong>oldu.</div> <div>"<strong>Savaşın ilk saatlerinde sevgili kardeşim sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Azerbaycan yalnız değil, Türkiye onun yanında’ dedi ve bu da bize ek güç, ruh ve güven kazandırdı. Azerbaycan halkı, bunu asla unutmayacak</strong>", böylece <strong>Cumhurbaşkanı</strong> <strong>İlham Aliyev</strong>, kardeş <strong>Türkiye</strong>'nin, <strong>Vatanseverlik</strong> <strong>Savaşına</strong> verdiği desteği böyle değerlendiriyor.</div> <div>Tıpkı <strong>15 Eylül 1918</strong>'de olduğu gibi, bir asır sonra <strong>10 Aralık 2020</strong>'de <strong>Azerbaycan</strong> ve <strong>Türk</strong> <strong>savaşçıları</strong>, “<strong>Vatanseverlik Savaşı</strong>”nda <strong>Zafer</strong> onuruna düzenlenen geçit töreninde <strong>Bakü'de</strong> omuz omuza zafer yürüyüşü yaptılar.</div> <div></div> <div><strong>15 Eylül 1918</strong>'de<strong> Bakü</strong>'nün <strong>Ermeni-Bolşevik</strong> işgalinden kurtuluşu, <strong>Azerbaycan</strong> tarihinin en önemli olaylarından biridir, <strong>Taşnako-Bolşevik </strong>birlikleri tarafından halkımıza karşı soykırım eylemlerini sona erdiren önemli bir dönüm noktasıdır.</div> <div><strong>Azerbaycan</strong> tarihinin en yeni döneminin en önemli olayı, <strong>Azerbaycan'ın</strong> kutsal <strong>Vatanseverlik</strong> <strong>Savaşı</strong>'nda <strong>Büyük Zafer</strong>iydi.</div> <div>Bu iki tarih, altın harflerle <strong>Azerbaycan</strong> ve <strong>Türkiye</strong> dostluk ve kardeşlik tarihine de yazılmıştır.</div> <div><strong>Bakü</strong>'nün <strong>1918</strong> sonbaharında <strong>Ermeni</strong> çetelerinden ve <strong>Bolşevik</strong> birimlerden kurtuluşu, halkımıza karşı zulümleri durdurmayı mümkün kıldı ve <strong>bağımsızlığın</strong> güçlendirilmesine ve genç <strong>Azerbaycan</strong> devletinin sınırlarının kurulmasına önemli katkılarda bulundu.</div> <div><strong>Karabağ</strong>'ın ve <strong>Doğu Zangezur</strong>'un <strong>2020</strong> sonbaharında <strong>Ermeni</strong> işgalinden kurtuluşu, <strong>Azerbaycan'ın</strong> toprak bütünlüğünü eski haline getirdi ve memleketlerinden ihraç edilen yüz binlerce vatandaşımızın, atalarının topraklarına dönmelerine yol açtı.</div> <div>Bunların hepsi, <strong>Azerbaycan</strong> devletinin sağlam, kararlı, dayanılmaz konumu ve her zaman tarihin en önemli anlarında yan yana olan <strong>Türkiye'nin</strong> kardeşçe desteği sayesinde gerçekleşti.</div> <div></div> <div>Bu kardeşlik, <strong>Azerbaycan'a</strong> ve <strong>Türkiye'ye</strong> ek bir güç kazandırıyor, Cumhurbaşkanlarımız <strong>İlham</strong> <strong>Aliyev</strong> ve <strong>Recep</strong> <strong>Tayyip</strong> <strong>Erdoğan</strong>'ın güçlenmesine paha biçilmez bir katkı sağladığı, devletlerimizi, uluslarımızın ulusal çıkarları adına bağımsızlık yolunda ileriye götüren güçlü liderler olarak da öne çıkardı.</div> <div></div> <div><strong>Şuşen -Şuşa- Deklarasyonu</strong>, <strong>Azerbaycan</strong> ve <strong>Türkiye</strong> arasındaki dostluk ve birliğin zaferiydi ve devletlerimiz ve halklarımız, tarihinde yeni ve parlak bir sayfa daha açtı.</div> <div><strong>Azerbaycan</strong>-<strong>Türk</strong> ilişkilerinin seviyesini ittifakın zirvesine yükselten ve tüm dünyaya anlamlı bir mesaj haline gelen bir sayfa: Biz yan yanayız ve her zaman birlikte olacağız, güçlüyüz ve gücümüz sadece büyüyecek.</div> <div>.</div> <div><strong>Nərmin Novruzova, dikGAZETE.com</strong></div> <div><strong>Kafkas İslam Ordusu marşı; Kafkasya dağlarında çiçekler açar</strong></div> <div>https://www.youtube.com/watch?v=iASMFi1H8zw</div> <div></div>